80 gün sonra hasret bitti
Trabzon'da Songül ve Ruşen Sandıkcı çifti, 25 haftalıkken 750 gram olarak dünyaya gelen bebeklerine, yoğun bakımda 80 gün süren tedavisinin ardından kavuştu.
Trabzon'da Songül ve Ruşen Sandıkcı çiftinin 25 haftalıkken 750 gram olarak dünyaya gelen bebekleri, 80 gün süren yoğun bakımdaki tedavisinin ardından taburcu edildi.
Songül Sandıkcı, rahim ağzı yetmezliği dolayısıyla gebeliğinin 25. haftasında, Trabzon Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesinde doğum yaptı.
Prematüre bebek, hastanenin Numune Kampüsündeki Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde tedavi altına alındı. 750 gram ağırlığında dünyaya gelen bebek, ilk dönemde 40 gram daha kaybederek 710 grama kadar düştü. "Hasan" adı verilen bebek, 80 gün süren tedavi sonunda 2 kilo 420 gram ağırlığa ulaştı.
Anne Songül Sandıkcı (28), yaptığı açıklamada, rahim ağzı yetmezliği dolayısıyla iki gebeliğinin düşükle sonuçlandığını söyledi.
İlk bebeğini 21, ikinci bebeğini ise 18 haftalıkken kaybettiğini belirten Sandıkcı, üçüncü gebeliğinin de sıkıntılı geçtiğini aktardı.
Sandıkcı, yapılan müdahalelere rağmen oğlunun, gebeliğinin 25. haftasında dünyaya geldiğini ifade ederek, "Oğlum 750 gram doğdu, 710 grama kadar da düştü. Çok zorlu bir süreçti. Daha önce iki düşük yaşadığım için oğlum da erken gelince korktum, 'Onu da kaybeder miyim?' endişesini her gün yaşadım." dedi.
Oğlunun 2 kilo 420 gram ağırlığına ulaştığını vurgulayan Sandıkcı, "Oğlum artık gayet iyi. 80 gün sonra taburcu olduk. Oğluma hasret kalmıştım artık evimde doya doya kucağıma alabileceğim." diye konuştu.
Yaklaşık üç yıldır evli olan Sandıkcı, kuvözdeki bebeğinin başında her gün dua ettiğini anlatarak, şöyle devam etti:
"Bebeğime yaklaşık bir ay süt verebildim, sonrasında mama ile besledik. Doktorlarımız, hemşirelerimiz bu zor günlerimizde bize sürekli moral verdiler, güzel günler için motive ettiler. Hepsine tek tek teşekkür ediyorum, Allah onlardan razı olsun."
Elektrik teknisyeni olan baba Ruşen Sandıkcı ise 80 günün sonunda oğlunu evlerine götürmenin mutluluğunu yaşadığını söyledi.
Süreç dolayısıyla stresli günler geçirdiklerini dile getiren Sandıkcı, "Babalığı, anneliği korku, stres dolayısıyla yaşayamadık. Doktorlarımız, hemşirelerimiz sayesinde bugünleri gördük. Bundan sonra keyfini çıkaracağız inşallah." ifadesini kullandı.
"Prematüre bebekleri sağlıklı şekilde yaşatabilmek önemli"
Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi Sorumlusu doktor Berna Hekimoğlu, rahim ağzı yetmezliği bulunan hastanın, rahim ağzına dikiş atılmasına rağmen 25 haftalıkken normal yolla doğum yaptığını söyledi.
Hasan bebeğin ilk 10 gün mekanik ventilasyona bağlandığını, oksijen desteği verildiğini belirten Hekimoğlu, 80 günlük yoğun bakım sürecinin ardından bebeğin sağlık durumunun gayet iyi olduğunu ifade etti.
Hekimoğlu, gelişimlerini tamamlayamadan doğan prematüre bebeklerin görme, işitme ya da beyin gelişimlerinde birtakım problemler yaşanabildiğine dikkati çekerek, bu nedenle mutlaka düzenli olarak poliklinik kontrollerinin yapılması gerektiğini vurguladı.
Prematüre bebekleri sağlıklı yaşatabilmenin önemine işaret eden Hekimoğlu, bu amaç doğrultusunda çalıştıklarını sözlerine ekledi.
Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi Uzman Dr. Ece Koyuncu ise prematüre bebek sahibi olmanın stresli ve zor olduğunu, bu süreçte ailelerle umut verici, aynı zamanda da her şeyin açık dille anlatıldığı iletişimi sürdürmeye gayret gösterdiklerini söyledi.
Yoğun bakım sürecinde en önemli desteğin, anne ve babaların bebekleri ile ten teması kurduğu kanguru bakımı olduğunu anlatan Koyuncu, şunları kaydetti:
"Anne, babalar böylece bebekleriyle duygusal bağ oluşturabiliyorlar, kendilerini bebeklerine yakın hissediyorlar. Bebeklerin de solunumları, kalp atımları bile düzelebiliyor annelerinin kalp atışlarını hissedince. Bebekler çok zor süreçten geçiyor ama çok da dirençliler, belki büyüklerden çok daha iyi atlatabiliyorlar bu süreçleri."