Avrasya Üniversitesi'nde 18 Mart etkinliği
Avrasya Üniversitesi’nde “18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü” etkinliği.
18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü dolayısıyla Avrasya Üniversitesi bir etkinlik düzenlendi.
Etkinlik kapsamında üniversitenin Ömer Yıldız Yerleşkesinde “ Bir İngiliz Ressamın Gözünden” isimli sergi ve “Modern Dünya Sistemi Teorisi açısından 1. Dünya Savaşı ve Çanakkale Savaşları” adlı konferans gerçekleştirildi.
Pandemi tedbirlerine uygun hazırlanan etkinliğe üniversite akademisyenleri katıldı. Serginin açılış kurdelesini Avrasya Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ersan Bocutoğlu, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Özbilen, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Gülay Yeğinoğlu ve sergiyi düzenleyen Avrasya Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Adil Calap birlikte kestiler.
Burada bir konuşma yapan Öğr. Üyesi Adil Calap “Bu eserlere ait notlar bize çok önemli bir şeyi hatırlattı. Çanakkale’de büyük annelerimiz, dedelerimizle omuz omuza kahramanca çatıştı. Yeri geldi düşman siperlerine sızma harekatına katıldı” dedi.
Calap “İki yıl önce Londra Üniversitesi’nin hemen karşısında bir kitapçıda bir esere rastladım.1915 basımı, Norman Wilkinson’ın The Dardanelles adlı kitabı idi. Bizim için çok önemli bir kaynak olduğunu düşünerek satın aldım. İlk önce çok şaşırdım, bu kadar değerli bir kaynak nasıl buraya bırakılmış dedim. Çanakkale Savaşına doğrudan katılmış ve gördüklerini sulu boya ile tuvaline işlemiş bir kişinin eseriydi. Aynı zamanda ressamın kitap da kendi yorumları da var, bunlarda çok önemliydi. İngiliz donanmasında Savaşa katılan başka ressamlar da vardı ama bu ressamların bazıları ölmüş bazıları savaşta bizzat cephede bulunduğu için resim yapmaya fırsat bulamamıştır. Ressam bizzat donanma komutanının bulunduğu gemide bulunmuş ve bazı dönemler de de karaya çıkmış. Eserde yer alan en önemli not ise kadınlarımızın savaşta üstlendiği roldür. Çokta bilmediğimiz bir konuydu bu. Mesela yazar Türk kadınlarının sızma harekatları yaptığını söylüyor ve bunu şaşkınlıkla seyrettiği yazıyor. Bu Türk kadınları için çok gurur verici bir olaydır. Birde biz Türkleri farklı bilirdik, Türkler Kızılhaç’ın sahile kurduğu çadırlara hiç saldırmadılar. İsteselerdi ellerinde kimyasal silahlarda vardı, burada kullanabilirlerdi ama kullanmadılar. Yaralıların taşınmasına her zaman izin verdiler diyor. Bu değerli eserin bu özel günde içinde yer alan 30 adet sulu boya çalışmasını kamuoyu ile paylaşmak istedim. Pandemi tedbirleri kapsamında sadece akademisyen arkadaşları davet ettik ama ilerleyen haftalarda, aylarda pandemi şartları değişirse halka açık bir hale getirmeyi düşünüyoruz” dedi.
Etkinlikler çerçevesinde Avrasya Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ersan Bocutoğlu da bir konferans verdi.