Bektaş'tan sel açıklaması:"Önümüzdeki yıllarda böyle felaketler yaşamamız büyük ihtimal"

Prof. Dr. Osman Bektaş: “Sel ve heyelan tehlikesine karşı tıpkı ‘deprem tehlike haritaları’ gibi ‘taşkın düzlüğü haritalarına’ gereksinim var” dedi.
Bektaş'tan sel açıklaması:"Önümüzdeki yıllarda böyle felaketler yaşamamız büyük ihtimal"

Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, Doğu Karadeniz Bölgesinde çağdaş taşkın düzlüğü yönetimine ihtiyaç olduğunu belirterek “Bölgesel ısınma nedeniyle önümüzdeki yıllarda Doğu Karadeniz Bölgesinde benzer yaz sellerini ve buna bağlı heyelan felaketlerini yaşamamız büyük bir ihtimaldir” dedi.

Doğu Karadeniz Bölgesinde hızla artan nüfus ve şehirleşmenin nehir yataklarının bilinçsizce imara açılmasına neden olduğunu belirten Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, “Bu nedenle her yıl yaşanan sel felaketleri daha fazla can ve mal kaybı ile sonuçlanmaktadır. Sel felaketlerinin zararlarını en aza indirmek için tıpkı Amerika ve Avrupa da olduğu gibi çağdaş, uygulanabilir yeni bir ‘Taşkın düzlüğü yönetimi’ anlayışına ihtiyacımız var. Gelişen bilgi ve teknolojiye bağlı olarak taşkın düzlüğü yönetim anlayışı üç temel kavram üzerine oturtulmuştur” şeklinde konuştu.
Taşkınların zararlarını en aza indirmek, taşkın düzlüklerinde imara açılan bölgelerin planlamasını yapabilmek için tıpkı ‘deprem tehlike haritaları’ gibi ‘taşkın düzlüğü haritalarına’ gereksinim olduğuna dikkat çeken Bektaş, “Bu haritalar ilgili derenin taşkın tekrarlama süresini, olası taşkının hızını, taşkın yüksekliği gibi imar planlamasına yönelik bilgileri içerir. Bu bilgilere bağlı olarak da taşkın düzlükleri oluşturabilecekleri tehlikeye göre kendi içerisinde sınıflandırılır. Örneğin beş yüz yılda bir taşkın yapan derelerin taşkın düzlükleri risk alanı dışında tutulurken sahil kesimlerinde yüzyılda bir taşkın yapan dereler risk grubuna dahil edilir” diye konuştu.

Doğu Karadeniz Bölgesi’nin yaz sellerine dikkat edilmeli
Doğu Karadeniz Bölgesinin en yağışlı mevsimleri ilkbahar ve sonbahar olmasına karşın, 1973’den günümüze dek Artvin, Rize, Trabzon, Giresun yörelerinde Haziran, Temmuz, Ağustos aylarında can ve mal kayıplarına neden olan yaz selleri yaşandığını vurgulayan Bektaş, “2012 yılında Doğu Karadeniz’in kuzey kenarında, Rusya da yaşanan 170 kişinin ölümüyle sonuçlanan büyük sel felaketi yanı sıra, 2015 yılında Artvin, Borçka, Hopa yörelerinde yaşanan yaz sellerinin meteorolojik analizleri yaz sellerinin Karadeniz’in aşırı şekilde ısınmasına bağlı olduğunu ortaya koymuştur. Gerçekten de son 50 yılın ortalamasına göre Temmuz Ağustos aylarının deniz suyu sıcaklığı 23 derece iken günümüzde Doğu Karadeniz’in deniz suyu sıcaklığı 27 dereceye kadar çıkmaktadır” ifadelerini kullandı.
Bölgesel ısınma nedeniyle bölgede önümüzdeki yıllarda Giresun’da yaşanan benzer yaz selleri ve heyelanları yaşamanın büyük bir ihtimal olduğunu belirten Bektaş, “Son 30 yıldan beri Karadeniz suyunun bölgesel olarak ısındığını, soğuk ara katmanlı yapısının ısınarak bileşiminin bozulduğunu belgeleyen birçok bilimsel yayın mevcuttur. Yaz aylarında aşırı buharlaşan deniz suyu yükselerek Doğu Karadeniz Dağlarının kuzey cephesinde sağanak yağışlar bırakmaktadır. Sıcak havanın daha fazla nem tutabilme özelliğinden dolayı sağanak yağmurların şiddeti de artmakta, ilkbaharda suya doygun toprakta sel ve heyelanlara neden olmaktadır. Bölgesel ısınma nedeniyle önümüzdeki yıllarda Doğu Karadeniz Bölgesinde benzer yaz sellerini ve buna bağlı heyelan felaketlerini yaşamamız büyük bir ihtimaldir” dedi.
 

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir