Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Trabzon İl Başkanvekili Celal Akaç, Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nde yaşanan AK Parti kadrolaşmasına tepki gösterdi. Akaç, “Trabzon'un bugünkü hali liyakatsız bu kadrolardır. Kul’dan utanma bir tarafa, Allah’tan korku da ortadan kalkmıştır” dedi.

Gazeteci Saygı Öztürk, 30 Temmuz 2017 tarihli yazısında, “Trabzon’da Saadet Zinciri” başlıklı yazısında Trabzon Büyükşehir Belediyesi'nde açıktan atamayla kadrolaşma gerçekleştiğini yazmış, söz konusu yazı Trabnzon'da tartışma yaratmıştı. CHP Trabzon İl Başkanvekili Celal Akaç, gazeteci Öztürk'ün yazısını doğrulayarak Trabzon Büyükşehir Belediyesi ve AK Parti'ye yüklendi. 

Celal Akaç yaptığı açıklamada "Liyakatsiz kişilerin, sadece AKP’li olmaları ön koşulu ile, kanunlardaki boşluklardan yararlanılarak istisnai kadro sahibi yapılarak,  Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nde göreve getirildiğini dile getiren CHP Trabzon İl Başkanvekili Celal Akaç, “657 sayılı Kanunun 59 uncu maddesinde belirtilen istisnai kadrolara sınavsız atama yetkisi suistimal edilmiştir. Mevcut yasal altyapıya göre istisnai memur kadrolara atanmada sınav yoktur. Valilik ve bir sürü üst düzey bürokrasi görevi yanında “ Özel Kalem Müdürlüğü” diye tanımlanan bir göreve “ istisnai memur” atanabilmektedir" dedi. 

"Saygı Öztürk’ün listelediği isimlere bakıldığında, devletin nasıl siyasileştiğini, parti devletine geçiş sürecinin nasıl bir yasal boşluk kullanılarak sağlanmaya çalışıldığını görüyoruz.  Trabzon’un trafik sorunu, çöp sorunu,  hava kirliliği sorunu, su sorunu, altyapı sorunu ve çarpık yapılaşma sorunu işte bu liyakatsiz kadrolaşma nedenidir." diye dikkat çeken Celal Akaç, "Bu liyakatsiz kadrolar Trabzon’da iş başında olduğu sürece Trabzon hiçbir alanda ilerleyemez. Ülke çıkarlarını değil de, kendi siyasal geleceklerinden başka bir şeyi düşünmeyen bu kadro hareketi ülkeyi ne hale soktuğu da ortadadır” sözleriyle AK Parti'ye yüklendi. 

KULDAN UTANMA, ALLAH’TAN KORKU KALKTI

Vatandaşların iş bulabilmenin tek şartı olarak AK Partili olunması gerektiğinin altını çizen Celal Akaç "Ne yazık ki bugün devlet mekanizmasında işin ehli bürokrat değil, işi kodaran bürokratların varlığı kabul görmektedir. Ülkede her yıl beş milyona yakın insan devlet memuru olmak için sınavlara girip birbiriyle yarışır iken, ayrıcalıklı bir kesim insan hiçbir özelliği olmadan, sadece parti adamı olduğu için, kanunlardaki bir boşluktan yararlanılarak, devlet memuru yapılıyor ve bu geçiş süreci sonrası, özellikli makamlara alınarak, siyasetin emrinde kadrolar olarak vazifeye başlıyor. Bunların boşalttığı 'Özel Kalem Müdürü' kadroları bir diğer yandaş tarafından doldurularak, bahse konu edilen “ saadet zinciri” nin sürekliliği sağlanıyor. Trabzon ili üzerinden ulusal basına konu edilen bu olay eminim ki, Türkiye’nin her bir vilayetinde aynı şekilde, yaşanmaktadır. Günlük hayatımızda bir gerçek artık, gün ışığı gibi, açıktadır. Hak, hukuk, eşit paylaşım, adalet terazisinin yok olduğu bir ortamda, kullar devreden çıkmış, yandaşlar esas unsur halini almıştır. Özel kalem müdürü makamı 1. derece kadrosuna sahip olup, normalde yüksek okul mezunu kişilerin atanabileceği görevler iken lise mezunu bir kişi de bu görevlere atanabilmektedir. Ancak, kamuda çalışan herkes bilir ki lise mezunu bir şahıs en fazla 3. dereceye kadar ilerleyebilmektedir. Bu haksızlık değil ise nedir?” diye sert çıktı. 


FETÖ’DEN TEMİN EDEN ANLAYIŞ

"Kim bilir binlerce kişi 'Özel Kalem Müdürü' fonundan istisnai kadro sahibi yapıldı partiden?" diye soran Akaç şöyle devam etti: "Tek şart 657 Sayılı Devlet Memurları kanunu Madde 48’deki şartları taşımanız yeterli. Taşımasanız kim ne diyecek, o da ayrı bir konu. Sayıştay yaptığı incelemelerde bu katakulli işin farkına varır. Bu adım ile hazinenin zarara uğratıldığını, uygulamanın yaygınlık kazanıp, kazanmadığının araştırılmasını ister. Ancak, bu tespit sonrasında bu tarz istihdam adeta Sayıştay’ın bu kararına rağmen artarak devam etmektedir. Görünen odur ki, 2002 sonrası yetersiz olan kamu bürokrasisi ihtiyacını FETÖ’den temin eden anlayış, bugün tavrı farklılaştırmış, kendi siyasi yandaşlarını kamu görevlerine getirmek için yasal örtüsü olan bütün imkânları kullanmaktadır.”

ADALETLİ YÖNETİM İSTİYORUZ

AK Parti’ye oy veren ancak bu konulardan haberdar olmayan vatandaşlara seslenen Akaç, “Bu haksız, hukuksuz, adaletsiz , eşitlikten uzak bir yöntem ile kamu bürokrasinin göreve getirilme sürecinin devamı halinde yaşayacağımız sıkıntılara  bütün halkımızın dikkat kesilmesini bekliyoruz. İŞKUR ile yaratılan bu adaletsizlik düzenine kamusal alana istisnai kadro, mülakat gibi  yöntemler ile memur alımına devam edilmesi, haksızlıkların adeta kurumsallaşmasını red ediyoruz. AKP’yi adına konu ettiği 'adaletli' yönetim anlayışına davet ediyor, bu durum sağlanıncaya kadar da , bu hukuki gibi görünen ancak meşruluğu olmayan yöntemler ile istihdam sağlama amaçlı adımlara karşı duracağımızı, tekraren beyan ediyoruz” şeklinde sonlandırdı.