CHP Ortahisar Meclis Üyesi Cüneyt Zorlu Trabzon'da o konuları gündeme getirdi!
CHP Ortahisar Meclis Üyesi Cüneyt Zorlu Trabzon'da 5 konuyu gündeme getirdi!
Haber61/Haber Servisi
Ortahisar Belediye Meclis toplantısında CHP Ortahisar Meclis Üyesi Cüneyt Zorlu, bazı konuları gündeme getirdi
Cevap istedi..
İşte o konular;
HALEN ANLAYAMADIK!
Gülcemal Projesi’nde yeni kentsel alanlar yaratabilmek için denizi dolduruyoruz. Bu durumun ekosistemi bozduğu, gelecek için önemli tehlike arz ettiği bütün uzmanlar tarafından açık bir şekilde belirtiliyor. Projenin esasının ne olduğu halen anlaşılmamaktadır.
KAYGILARIMIZ ARTIYOR
Beşirli Deresi-Ganita Tüneli arası dolgu düzenleme ve kıyı yapıları adı altında 1. ihalesi yapılan ve devamının da yapılacağı söylenen tahkimat ve dolgu çalışmasının net bir projesinin olmaması ve 1. proje olarak bize gösterilen projeye uyulmadığının görülmesi kaygılarımızı arttırmaktadır.
KALAN DENİZE DÖKÜLÜYOR
Projeye dair dikkat çeken noktalardan ilki, Ganitaya kadar yapılması planlanan bu dolgunun bir an önce durdurulması gerekmektedir; ikincisi, tahkimat işleri tamamlanmadan dolgu yapılmamalıdır; üçüncüsü, dolgu alanına sadece inşaat çalışmalarından çıkan moloz ve toprak yığınları getirilmekte, bina inşaatlarından çıkan sert kaya ve dolgu malzemeleri diğer inşaat sahipleri ve mıcır tesisleri tarafından satın alınmakta ve kalan toprak denize dökülmektedir.
PARA KAYNAĞI GÖRÜLÜYOR
Büyükşehir Belediyesi de bu durumu para kaynağı olarak görmekte ve kamyon başına ücret alması tahkimat çalışmalarının önüne geçmektedir. Son olarak, bu dolgu alanının üzerine yapılması düşünülen ve tarafımızca kabul görmeyen şehir hastanesi gibi yapılar statik açıdan tıpkı Akyazı Futbol Sahası’nda olduğu gibi oturma, çatlama ve su basmalarına yol açacaktır.
DENİZDEN DAHADA UZAKLAŞTIK
Size sorum şu Sn. Başkan; Gülcemal Projesi, Ortahisar ilçesine yapılmaktadır ve siz başkan olarak bu projenin ne kadar ileri gitmesinden yanasınız? Şehir hastanesi gibi büyük, hacimsel yapıların dolgu alanlarının üzerine yapılması tarafınızca kabul görüyor mu? Ganitaya kadar yapılacak olan çalışmanın şehri denizden daha da uzaklaştırarak halihazırda bakımsız ve plansız olan şehrimizi daha da kasaba görüntüsüne sokacağının farkında değil misiniz; bu durum sizleri rahatsız etmiyor mu?
TEHLİKE ARZ EDİYOR
Bir diğer üzerinde durulması gerekilen konu ise şehrimize yeni yapılan Akyazı Futbol Sahası’dır. Stadyumun dolgu alanı üzerine yapılmaması ve Avni Aker Stadyumu’nun mevcut yerinde yapılması gerektiği Partimiz ve sivil toplum kuruluşları tarafından zamanında dile getirilmiş olmasına rağmen dikkate alınmamış ve Akyazı’da yapılmıştır. Büyük ve güzel bir stad olması iyidir, ancak tehlike arz etmektedir.
PARA ALARAK TAMAMLADI
Fore kazıklar üzerine yapılmış olmasına rağmen bir çok yerde sağlam zemin bulunmadığın belli olmata ve aynen Gülcemal Projesi’nde yapıldığı gibi para ile inşaatlardan çıkarılan moloz ve toprak yığınları ile dolgu yapılmıştır. Ne yazıktır ki; dolguyu ihale bedeli içerisinde yapması gereken yapımcı firma, üzerine para alarak dolguyu tamamlamıştır.
HALKIMIZI BİLGİLENDİRİN
Bu yapının ilçemizde bulunması sebebiyle söz sahibi olduğumuzu düşünüyorum ve sizden isteğimiz stadda oluşan bu çatlak ve oturmaların meclisimizde bulunan teknik adamlar tarafından yerinde incelenmesi ve meclisimize rapor olarak sunulmasıdır. Meclisimiz bir komisyon kurarak can güvenliği açısından halkımızı bilgilendirilmelidir. Bu konuda ne düşündüğünüzü merak etmekteyim.
ATATÜRK’Ü KALDIRIN DEMESİNİ KINIYORUZ
Bir diğer konuşulması gerekilen meseleye geçmeden önce konuyla alakalı olarak 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları esnasında halkımız tarafından İncirlik Camii’sine Türk Bayrağı ve 30 Ağustos’un baş mimarı kurucu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün resmini asmışlardı, kendilerini bu cesaretletinden dolayı kutluyorum. Ancak basında ve sosyal medyada yer ettiği şekilde müftülük tarafından yetkili kişinin arayarak bayrak yerinde kalsın, o resmi oradan indirin demesini esefle kınıyoruz. O memurun bulunduğu pozisyonu kaybetmemek için resmi kaldırdığını biliyoruz. Fakat unutmaması gerekir ki; adını bile ağzına almadığı kişi görevli olduğu, maaş aldığı kurumun açık kalmasını ve camiilerin özgürce ibadet yapılabilen mekanlar olmasını sağlayan kişidir. Bu vesileyle başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına yapılan bu hadsizliği protesto ediyorum ve bu konuda şehrin emini olarak duygu ve düşüncelerinizi duymak istiyorum.
TURİZME DARBEDİR
Değinilmesi gereken bir diğer konu ise, aynı süre zarfında Sümela Manastırı’nın, Kostaki Konağı’nın yani Trabzon Müzesi’nin ve Ayasofya Müzesi’nin tadilat çalışmaları içinde olması Trabzon turizmine vurulan bir darbedir. Bu durumdan şu sonucu çıkarmak mümkündür; sanki şehrimize ve ilçemize Arap turistlerden başka turist gelmesi istenmiyor. Yani Avrupalı bir turist neyi görmek için şehrimize gelecek. Kaldı ki zaten yemyeşil bir doğanın içinden gelen Avrupalı turistler kültür turizmi için en çok bu üç önemli mekanı görmek için şehrimize gelmektedir. Bu tadilat yıllardır sürmekte ve sürmeye de devam edecekmiş gibi görülmektedir.
3 AYA BAĞLADINIZ
Avrupalı turistler, Arap turistler gibi sadece yaz dönemini kapsayan üç dört aylık bir süreçte değil, yılın geri kalanında da gezmektedir. Bu nedenle şehrin turizm gelirini üç aylık bir sürece bağlamak doğru mudur?
Bu tadilat sürecinin ne zaman biteceği meçhuldur. Bitmeden Sümela Manastırı açılmıştır ve sadece giriş ücreti karşılında merdivenlerden yukarı çıkılıp içeriye uzaktan bakmaya izin verilmektedir. Gelen turistler sitem ederek şehrimizden ayrılmakta, geldiğine pişman olduğunu dile getirmektedir.
Ayasofya Camii’nin civarında çok sayıda camii olmasına rağmen, Ayasofya da camii yapılmış ve yapının kulesi bakıma alınmıştır.
Trabzon Müzesi ihale edilmiş ve ihaleyi alan kişi işin ehli olmadan bir çok esere zarar vermiş, dikkatsiz çalışmış şimdi yeni ihalenin ne olacağı, ne zaman olacağı belli değildir ve sur gibi etrafı çevrilmiş vaziyette durmaktadır.
Sonuç olarak bu durum özellikle kış aylarında yerli turizmi de baltalamaktadır. Kışın yaylalara gidemeyen yerli turistin de gezeceği yerler saydığım üç mekandır. Yapılan oteller kışın kapanmaktadır. Bu durumun önüne geçmek için yapılar bir an önce tamamlanmalı ve gerekli kamuoyu oluşturulmalıdır.
SABIR İSTEDİ
Önemli bir başka mesele ise ilçemizin doğal sit alanı Boztepe ormanlık arazisinde yapılan viyadük inşaatının projesinin görselini partimiz meclis üyesi Sn. Oktay Söğüt sosyal medya ve basında paylaştı. Bu konuda bir kamuoyu oluştu ve bu arada tünel çalışmaları ve ulaşım yolları da görününce gelen tepkiler üzerine Sn. Ulaştırma Bakanı’nın söylemi şu şekildedir; ‘projemiz tamamlandığında Trabzon’umuza yakışan ve iyi hizmet verecek olan, hayatı kolaylaştıracak çok güzel bir ulaşım alt yapısı projesi olacaktır. Biraz sabır ve tahammül bekliyoruz.’
HANGİSİ GÜZEL?
Karayolları pek çok proje yaptı, yapıyor. Fakat ucubeleri özellikle Trabzon’a yapmak gibi bir özelliği de var. Hangi viyadüğü Ortahisarda eleştirmedi ve eleştirilmiyor. Meydan Parkı ile Boztepe arasına giren ve bütünleşmeyi bozan viyadük ya da itfaiye önündeki araç geçmeyen viyadük ya da Kanuni Bulvarında yapılan viyadükler mi? Bunlardan hangi biri güzel? Hepsine sabır gösterilmiş ve tahammül edilmiştir. Fakat Trabzonlu olup da Trabzon’da yaşamayan, her projenin alında mühendis, genel müdür ya da bakan olarak imzası olan, bizden artık sabır beklemesin. Her gün bu ucubeyi biz göreceğiz. Ankara’dan sadece sesi duyulur, görüntüsü görülmez.
Bu şehre hizmet ederken hata yapmayın Sayın Bakan. Projeyi düzeltmek için son şans. Tüneli daha geriden veya yandan yapın ve bizi viyadük rezaletinden kurtarın, başka alternatif çözüm bulun.
NEDEN HİZMETE AÇILMADI
Son olarak akvaryum projesine değinmek istiyorum. Proje söz verildiği halde neden hizmete açılmadı. Tarafınızca dünyada tünel içi ilk akvaryum olma özelliğine sahip proje diye tanıttığınız; Zağnos ve Tabakhane vadilerini birbirlerine bağlayacak şekilde tasarlanan proje için yatırımcı yok deniliyor. Şimdi sormak istiyorum,bu kadar maliyetli yap sonra yatırımcı bulama. Bu durumda proje ortada mı kaldı? Projeye başlanırken neden düşünülmedi. Bu kadar fazla sorunumuz varken önceliğimiz bu muydu? Medyadan yatırımcı bulunamadığını öğreniyoruz. En sonunda belediye bütçesi ile mi proje tamamlanıp, balık temin edilecek? Bu bütçelerler bunu yapmak ne kadar doğru? Bu konuda birinci ağız olarak sizden detaylı açıklama beklemekteyiz.