CHP'li Haluk Pekşen: Sürmene'de 20 değil 50 hektar orman yandı
CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen, hükümet politikalarının Karadeniz'i yok ettiğini söyleyerek önemli iddialarda bulundu.
Yayınlanma:
Sürmene'de çıkan yangında zarar gören Sarıçam ormanının 20 değil 50 hektar olduğunu savunan CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen, Karadeniz coğrafyasının kıyıma uğradığını ve HES'lerin bölge halkının ve doğanın kabusu haline dönüştüğünü söyledi.
CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen, dünyanın en önemli doğal yaşam alanları içerisinde yer alan Karadeniz Bölgesi'nin 15 yıllık AK Parti iktidarı döneminde ağır saldırılara uğradığını iddia etti.
Pekşen, "Karadeniz’in eşsiz doğal güzellikleri bölge halkının sosyo-kültürel yapısı ve bunun sağlayabileceği büyük ekonomik potansiyel ne yazık ki AKP iktidarı tarafından büyük bir kıyıma uğramıştır. Bölgede yaşayan insanların son 15 yıl içerisinde sistematik ve planlı olarak göçe zorlanması siyasal iktidarın açık bir projesi olarak ortaya çıkmaktadır. Bölgenin ülke ekonomisindeki payı her geçen gün azalmakta olası kalkınma olanakları ise baskılanarak yok edilmektedir. AKP iktidarı döneminde bölgenin genç nüfusu kendilerini bölgede tutabilecek iş olanaklarından yoksun bırakılmış bunun sonucunda önce büyük bir yoksulluğa ardından da göçe mahkum edilmiştir. Bölge coğrafyasının eşsiz güzelliklerini ortadan kaldıracağı bilim insanları ve dünyanın saygın kuruluşlarınca çok sayıda bilimsel ve teknik raporlara bağlanmış olmasına rağmen yalnızca rant amacıyla yapılan HES’ler bölge halkının ve doğasının adeta kabusu haline gelmiştir. HES’ler dünya fındık piyasasının en büyük üreticisi ve sağlayıcısı olan Türkiye’nin üretimini son derece olumsuz etkilemiştir. Nitekim bölge iklim yapısının değişmesi ile ortaya çıkan ve halk arasında “küllenme hastalığı” olarak bilinen bir salgın sonucu 2016 yılı fındık rekoltesinde %50’lik bir kayba neden olmuştur." dedi.Karadeniz coğrafyasında rant ve plansız yapılaşmanın getirdiği suistimallerin bölge halkına hem can hem de mal kaybı olarak bedel ödettiğini belirten Pekşen, "Bölgenin iklim yapısını etkileyebilecek birçok kararın uygulanması ile ortaya çıkan yağış biçimleri çok ciddi sel ve su baskınlarına sebep olmaktadır. Bu durum bölge insanının can güvenliğini tehdit eder boyutlara gelmiştir. Sel ve aşırı yağışlar kentlerin alt yapılarını çökertip coğrafik potansiyele de çok ciddi zararlar vermektedir. Erozyon ve heyelanın yıkıcı etkileri ise ürkütücü boyutlara ulaşmıştır. AKP’ iktidarıyla bölge adeta büyük bir talan ve yok etme saldırısı altına sokularak doğal sistem ve bilimsel uyarılar görmezden gelinmiş ormanlık alanlar birer maden sahası yıkımına terk edilmiştir." şeklinde ifade etti.
"YANDAŞ MÜTEAHİTTLER KARADENİZ'İ TALAN ETTİ"
Hükümet politikalarını ağır şekilde eleştiren CHP'li Pekşen açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Yandaş müteahhit saldırıları Karadeniz bölgesi için de benzer şekilde ortaya çıkarak çok sayıda taş ocağı ile doğal tahribat fütursuzca devam ettirilmektedir. AKP iktidarı döneminde vatandaşların tapuya kayıtlı arazileri “Orman Kadastrosu” bahanesiyle bedelsiz olarak ellerinden alınmış AİHM kararları ile hak sahiplerine iade edilmesi emredilen bu araziler hak sahipleri yerine ilgisiz üçüncü şahıslara satılmıştır. DOKAP tarafından 2004 yılında Devlet Planlama Teşkilatı öncülüğünde Japon kuruluşu işbirliği ile yapılan “Bölgesel Kalkınma Projesi sümen altı edilmiş adeta yok edilmiş yerine bölgenin her anlamda talan edilmesine yol açacak bir katliam projesi uygulamaya konulmuştur. Bölgedeki; içerisinde dünyanın en önemli 35 milli parkından birisi olan Kaçkarlar Milli parkı da bulunduğu 39 Milli Park imara, betonlaşmaya ve yağmaya açılmıştır. Artvin coğrafyasının fiziken %80’ini kapsayan ve kamuoyunca Cerattepe Maden sahası olarak bilinen son derece kıymetli büyük bir ormanlık alan doğa katliamı Yüksek Mahkeme Danıştay’ın kesinleşmiş kararları ve Anayasanın 138. Maddesi yok sayılarak talan ve yağma edilmek istenmektedir. Avrupa Alplerinden çok daha uzun bir kış sezonu yaşayan bölgede, kar kalitesi, pist uzunluğu, ulaşım kolaylığı, coğrafik güzellikler büyük bir kış turizmi potansiyelini barındırmaktadır. Avrupa’ya her yıl yaklaşık 100 milyar Euro ciro sağlayan bu potansiyelin HES’ler Maden İşletmeleri ve Taş Ocakları tarafından yağmalanmakta ve yok edilmektedir. 15 yıllık iktidar döneminde gelişen olaylar arka arkaya dizildiğinde ortaya çıkan gerçekler son derece dikkat çekicidir.
"SÜRMENE YANGINI PLANIN YENİ HALKASI"
Bir yandan bölge insanı el kapılarına göçe zorlanırken diğer taraftan özellikle Doğu Karadeniz bölgesi körfez ülkelerinin yerleşim alanı olarak tanıtılmaya çalışılmaktadır. Körfez ülkelerinde yapılan; inşaat ve tanıtım fuarlarında bölgeye yerleşim teşvik edilmektedir. Yatırımcılar imar planı engelleri yok sayılarak ya da diledikleri planları hiçbir imar planlaması kuralı tanımayarak uygulayabilmektedirler. İmar planlarında yer alan planlama engelleri ya da hukuki engeller hiçbir şekilde yatırımcıları engellememektedir. Trabzon Sürmene'de meydana gelen orman yangını tüm bu zincire eklenen yeni halkalardan birisidir. Bahse konu ormanlık alana ilişkin adeta yangına davetiye çıkarıldığı tüm yöre sakinlerince açıkça bilinen ve beklenilen bir sonuçtur. İlgili bakanın uygulamaları ve açıklamaları yangın kadar zarar vericidir. Yanan ormanlık Sarıçam alanı 20 değil tam 50 hektardır. Bahse konu orman alanının son 10 yıl içerisinde koruma alanı altına alınması yönündeki tüm talepler bilinçli bir şekilde karşılıksız bırakılmıştır. Atasu İçme suyu barajından Trabzon halkına içirilen içme suyunun içerisinde ağır metaller bulunduğu ve insan yaşamı için tehlike arz etmesi sebebiyle içilemez laboratuvar kaydı olmasına rağmen gerçeğin halktan gizlenmesi de benzer bir zihniyetin sonucudur. Sümela Manastırı da bir bahaneyle kapısına kilit vurulan ve dünyanın en önemli tarihi ve turistik mekanlarından birisidir. Rahip Santoro ve Hırant Dink cinayetleri ile başlayan ve bölge insanının can ve mal güvenliğinden sosyo-kültürel yaşamına kadar her alanda büyük zararlar veren AKP politikaları son derece planlı ve bilinçli bir projenin eseri olduğu anlaşılmaktadır. Hiçbir siyasi iktidar Karadeniz bölgesinde AKP kadar büyük bir siyasal destek almamıştır. Karadeniz hiçbir siyasal iktidar döneminde bu denli büyük kaybetmemiştir."
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.