Davut Çakıroğlu Ali Koç’a yüklendi! “Derdi Araziymiş”

Belediye Meclis Üyesi Davut Çakıroğlu Ali Koç’a yüklendi. 

Davut Çakıroğlu Ali Koç’a yüklendi! “Derdi Araziymiş”

Trabzon Büyükşehir Belediyesi Bağımsız Meclis Üyesi Davut Çakıroğlu, Fenerbahçe’ye verilen arazi üzerinden Ali Koç’a yüklendi.

Davut Çakıroğlu Ali Koç’a yüklendi! “Derdi Azariymiş”

“Ali Koç’un derdi araziymiş” diyen Çakıroğlu şu ifadeleri kullandı;

“Ülkemizde siyaset gibi spor da sorunlu ve kahir ekseriyetle sorumluluğunun bilincinde olmayan kişilerin elinde.

Büyük kitlelerin odak noktası olan ve destek verdiği bu iki alanı yöneten insanlar kitlelerin gücünü kendi güçleri gibi görürler.

Buna güç zehirlenmesi, yanılgı diyebiliriz ancak ne dersek diyelim bu gücü kendi hesapları uğruna etkin kullandıkları gerçeğini örtemeyiz.

Bir çıkarları sekteye uğrar, hesapları şaşar, menfaat beklentileri oluşursa ya da bir açıkları ortaya çıkarsa bağırtıları kulakları sağır eder.

Eskiler derki "biri yüksek ses ile bağırıyor ise mutlaka saman altından su yürütüyordur ve malı götürüyordur"..

Bunun son ve sanırım en bariz örneği Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'tur.

Aynı zamanda güçlü ve saygın bir ailenin bireyi olan Ali Koç ortaya çıkan liyakatsizliğini ve başarısız oluşunu örtmek için bağırıyor da bağırıyor..!

Kanaatimce defaatle suç teşkil edecek eylem ve söylemlerin içinde de olan Koç, "halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçu" işliyor..

Bir camiayı tahrik ederken başka bir camiayı da teşvik ediyor..

Lakin muteber bir kimliği olmayacak ki her iki camia tarafından da çok ciddiye alınmıyor.

Yakın siyasi tarihimize ve demokrasi tarihimize karşı aile olarak oynadıkları başroller kamuoyunun malumudur.

Aile şirketinde olan titrini çok önemsemiyorum çünkü oralarda veliahtlık olduğu için kendisine kolaylıkla makam tahsisi yapılabilir.

Fenerbahçe Başkanı olduktan sonra daha yakından tanıdık ve hepimizde kendi donanımıyla ilgili bir kanaat oluştu.

Trabzonspor'un şampiyonluğu iyice Ali Koç'un potansiyelini görmemize sebep oldu.

Ankara-Antalya kökenli bir isim olarak İstanbul'u sahiplenmesi, futbol bahanesiyle Trabzon düşmanlığı yapması, ailenin ve kulübün gücünü kendine devşirerek her istediğini yapmaya çalışması ve kulüp üzerinden usulsüz olduğu izlenimi uyandıran transfer, borç ilişkileri oluşan kanaati pekiştirdi.

Siyasetten hiç bir katkı almayan, siyaset tarafından sürekli mağdur edilen ve sahipsiz bırakılan Trabzonspor'u yine siyaset üzerinden yıpratmak için yeni algı operasyonlarına başladı.

İdmanda sergiledikleri şike kupasını siyaset sayesinde müzelerinde tutuyor olmaları gerçeğini milletin bilmediğini zannediyor.

Şampiyon oldukları dönemlerde ve şike sürecinde siyasetin kimin kapısını aşındırdığını ve kime sahip çıktığını herkes biliyor.

Tam kapasitesiyle ilgili kanaatimizi pekiştirecek somut deliller neler diye hafızamızı yoklarken "siyasilere teşekkür faslına geçti"..

15 Temmuz sonrası askeriyeden alınan "kupon arazilerden" biri, öyle böyle değil 125.000 metre kare bir arazi güya eleştirdiği, Trabzon’u kolluyorlar dediği siyasiler tarafından başkanı olduğu kulübe peşkeş çekilmiş..

Milli Savunma(!) Bakanı, Çevre ve Şehircilik Bakanı ve Cumhurbaşkanı..

O teşekkür ediyor ve salon alkışlıyor..

İroni mi dersiniz Dejavu mu dersiniz..

Az önce bizi dövüyorlar diye saydığı ve salonun alkışladığı siyasi isimler tekrar sayılıyor ve methiyeler, teşekkürler, alkışlar..

Yani, bu bağırışların, alın teriyle kazanılan Trabzonspor Şampiyonluğuna çamur atma gayretinin altında yürüyen su ortaya çıkıyor.

Bunu bilerek mi söyledi gaza mı geldi bilinmez ancak alkışlattığı, teşekkür ettiği siyasi aktörlerin kucağına açıklanması zor bir bomba bıraktı..

Biz de millet olarak soruyoruz..

Bu büyüklükte ve milyarlarca TL değere sahip bir araziyi, milletin malını, Ordu'nun hakkını hangi hakla ve hadle Fenerbahçe Başkanına peşkeş çektiniz.

Ülkenin toprağını korumak ile yükümlü Milli Savunma Bakanı, bu toprakların düzenlenmesinden sorumlu Çevre Şehircilik Bakanı ve her fırsatta ülkenin bir karış toprağını canı pahasına koruyacağına bizi inandıran Cumhurbaşkanı, bu devre nasıl ve neden müsaade etti, edebildi..

Ya da ülkenin toprağını bu şekilde verebilme yetkisini kimden, hangi kanundan aldılar.

Bu büyüklükte ve bu kadar üst düzey işlerin müdahil olmasıyla devri, düzenlemesi yapılan bir arazi üzerinde kesinlikle gayrihukukilik vardır.

Bunun hesabını millet yüksek sesle sorar ve umarım kulakları sağır eden bir sessizlik içinde olan milletin sesini duyarız, duyabiliriz.

Trabzonsporlu bir isim olarak değil bu ülkenin bir bireyi, vatandaşı olarak bu konunun hassasiyetine vurgu yapıyorum.

Böyle başka başka arazilerin olduğunu, sorunlu devirlerin olduğunu kamuoyu konuşurken bu kadar açık bir şekilde bir devrin olduğuna şahit olmak, duyumların gerçekliğini ortaya koyar ve endişeleri artırır.

Umarım her gün bir şekilde açıklama yapan sayın Erdoğan bu konuda da bir şeyler söyler.

Millete cevap vermek durumunda hesap vermek zorunda kendisini hisseder..

Ali Koç bundan sonra susar mı, yoksa yeni menfaatler için bağırmaya, Trabzonspor ve Trabzon üzerinden gündemde kalarak algı operasyonlarıyla güç devşirmeye, haksız kazanç elde etmeye devam eder mi.?

Takip edeceğiz..”

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler