Engeline rağmen hazırladığı videolarla umut aşılıyor
Trabzon'da çocukken geçirdiği kaza sonucu sağ kalçası ve bacağı ile sol kolunu dirseğine kadar kaybeden 25 yaşındaki Murat Çabuk, yaşama azmi ve sosyal medyada hazırladığı videolarla dikkati çekiyor
Trabzon'da çocukken geçirdiği trafik kazası sonucu sağ kalçası ve bacağı ile sol kolunu dirseğine kadar kaybeden 25 yaşındaki Murat Çabuk, yaşama azmi ve çektiği videolarla insanlara umut aşılıyor.
Bir hastanenin çağrı merkezinde çalışan Murat Çabuk, yardım almadan sol bacağının üzerinde zıplıyor, parkta spor aletlerini kullanıyor, şınav çekiyor, maçta tek elle kalecilik yapıyor.
Çabuk, yaptığı açıklamada, 2001'de Yıldızlı Mahallesi'nde annesiyle yolun karşısına geçerken motosikletin çarpması sonucu engelli hale geldiğini söyledi.
Yarım kolun bile insana faydası olduğunu anlatan Çabuk, "İyi ki dirseğe kadar kolumu kesmişler yoksa hepsini kaybedecektim. Hayatı daha yeni tanırken küçük yaşta kaza geçirmek hem hüzün veriyor hem de insanı olgunlaştırıyor. Kaza geçirdiğim ilk zamanlar çok zordu. İlk dönemlerde çok ağladım ve sızlandım ama sonrasında bıraktım. Çünkü bunların sana hiçbir şey vermediğini anlıyorsun. Kazadan sonraki 18 yıl bana çok şey kattı." diye konuştu.
Kazayı geçirdiğinde hastanede yatarken yanına gelen doktorun "Bir gün istediğinde her şeyi başarabilirsin, yeter ki başarmayı iste." sözü üzerine yaşama tutunduğunu ve o günden sonra ayakta durabilmek için mücadele verdiğini vurgulayan Çabuk, şöyle devam etti:
"İlk başlarda ayakta duramıyordum. Ama şu anda istediğim her şeyi yapabiliyorum. Bu konuda ailem de bana çok destek oldu. Yanınızda sizi kendisi gibi gören arkadaşlarınızın olması da çok önemli. Siz de kendinizi normal bir kişi gibi ifade ettiğinizde engelli olarak görmüyorlar. Sadece görünüşte bir eksiklik oluyor."
- "Farklı olduğumu hissetmek çok değişik bir duygu"
Çabuk, iş ve sosyal hayattaki arkadaşlarının desteğiyle yapabildiklerinin sınırının olmadığını dile getirdi.
Kazanın üzerinden uzun süre geçmesine rağmen akşam yürürken gölgesini gördüğünde ya da aynaya baktığında halen şaşırdığını anlatan Çabuk, "Anlık bir hüzün oluyor ama sonradan yeniden mutluluğa dönüyor. Aslında bizim gibi engellilerin önünde iki seçenek var. Ya evde durup dışarıyı seyredeceksin ya da dışarıda olup insanların seni seyretmesine izin vereceksin. Bu iki şıktan birini seçmek zorundasın." dedi.
Sol bacağının üzerinde zıplayarak ilerlediğini kaydeden Çabuk, "Kimseye yürüyorum demiyorum, kanguru gibi zıplıyorum. Bu insanlara tuhaf gelebiliyor. Bu durum bazen komik de olabiliyor. Bakarken yolda düşenler, duvara çarpanlar ve direğe vuranlar oluyor. Merhamet çok güzel bir duygu ama acıma biraz daha kötü." ifadelerini kullandı.
Çabuk, geçirdiği 6 ameliyatın ardından kendisi gibi engellilerin yanı sıra hayattan kopmuş insanların yüzünde tebessüm oluşturmak, onlara umut aşılayabilmek adına mücadele ettiğini, bu konuda örnek olabilmek için sosyal medyada videolar çektiğini dile getirdi.
Sosyal medya hesabında 12 binden fazla takipçisi olan Çabuk, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İnsanlar bir şekilde sesini duyurmak zorundalar. Sosyal medyada bir uygulama var, çok aktif olarak onu kullanıyorum. 'İdolümsün, ben de engelliyim ama seni gördükten sonra artık çok farklı bakıyorum.' diyenler oluyor. Bunun geri dönüşünün güzel olması mükemmel bir duygu. İnancın olduğu her yerde umut vardır. Yeter ki umutlu olalım."
- "Bize yaşama sevinci veriyor"
Hastanede çağrı merkezi sorumlusu Serap Uzun, 5 yıldır birlikte çalıştıkları Çabuk'un kendilerine yaşama sevinci verdiğini dile getirdi.
Çalışma arkadaşlarından Muhammet Öztürk ise kendisinin de geçirdiği çocuk felci nedeniyle ayağında engeli bulunduğunu, ilk yıllarda işe gelirken çekindiğini ancak Çabuk ile tanışıp yaptıklarını görünce hayata farklı baktığını söyledi.
Çabuk'un arkadaşı Erdal Osma da Murat ile güzel vakit geçirdiklerini anlatarak, "Onun yaptığı şeylere benim bile şaşırdığım oluyor. Hayat dolu, alıştığım için bu şekilde olması bana çok farklı gelmiyor. Ben ne yapabiliyorsam onun da yapabildiğini gördüm. Bana örnek olduğu yönleri var. Engel diye bir şey yoktur. En büyük engel sevgisizliktir." diye konuştu.