FETÖ, Trabzon'da çocuklardan kurban parası istemiş!
FETÖ, ilkokul öğrencilerinden kurban parası istemiş.
Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) ilişkin davada, örgüte ait olduğu gerekçesiyle kapatılan okulun eski çalışanlarından oluşan 17'si tutuklu 23 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları, yakınları ve tanıklar katıldı.
Tanık olarak dinlenen G.İ, çocuğunu FETÖ'ye ait Gülbahar Hatun Koleji'ne yazdırdığını, beşinci sınıfa kadar çocuğunun burada okuduğunu, daha sonra ayrıldığını söyledi.
Okulun o yıllarda FETÖ'ye ait olduğunun bilindiğini anlatan G.İ, herhangi bir toplantıya çağrılmadığını veya şahit olmadığını ancak çocuğundan Zaman gazetesine abone olunmasının istendiğini, bunun üzerine de bir süre gazete ve dergiye abone olduğunu kaydetti.
Bir gün okuldan gelen çocuğunun sınıf olarak kurban kestiklerini söylediğini aktaran G.İ, kendisinden para istediğini, ayrıntısını sormadan istediği parayı verdiğini belirtti.
Kolejde 2014-2015 yıllarında İngilizce öğretmenliği yaptığını beyan eden tanık S.Y. de Alparslan Koleji'nde çalıştığını, daha sonra da Gülbahar Hatun Koleji'nde çalışmaya başladığını söyledi.
Mahkeme başkanının, "Okuldayken 'serrehber' kavramını duydun mu?" diye sorması üzerine S.Y, okulda "serrehber" konumunda öğretmenler olduğunu ve müdür yardımcısı gibi görevleri bulunduğunu kaydetti.
S.Y, adliye önünde düzenlenen eylemlere katılıp katılmadığı yönündeki soru üzerine de bu eylemlere okuldaki öğretmenlerden bazılarının katıldığını ifade etti.
FETÖ, toplantılarda telefonu yasaklamış
Tanık olarak dinlenen öğrenci velisi S.Ö. de 2011 yılında FETÖ'ye ait okula yazdırdığı çocuğunun, 17-25 Aralık sürecinden sonra okuldan kaydını sildirdiklerini söyledi.
Bir gün çocuğunu okuldan almak için gittiğinde bekleme salonundaki görevliden namaz kılabileceği bir yer göstermesini istediğini anlatan S.Ö, "Bana yan yana iki salon gösterdi. Toplantı ve namaz için kullanılıyordu. Yandaki odanın kapısının önünde 7-8 çift ayakkabı gördüm. Ayakkabıların her birisinin içinde cep telefonu vardı. Görevliye telefonların neden dışarı çıkarıldığını sorduğumda içeride toplantı yapıldığını söyledi. Telefonları sorduğumda, 'Burada toplantılarda kural böyle, toplantılara telefon alınmıyor.' cevabını verdi." şeklinde konuştu.
Dershanelerin kapatılması sürecinde çocuğunun çantasına "Deshaneler kapatılmasın" yazılı broşürler konulduğunu belirten S.Ö, broşürlerin dershanelerin kapatılmaması gerektiğine dair siyasi görüşler içerdiğini ifade etti.
Kızı okuldan ayrılmadan önceki son yılda "sınıf kurbanı" adı altında tüm öğrencilerden kurban parası toplandığını dile getiren S.Ö, "Kızım istemişti. Ben de para verdim ancak kesilip kesilmediğini bilmiyorum." beyanında bulundu.
Sanıklar, savunmalarında tahliye talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.