Şükrü Güngör Köleoğlu, “Projelere destek olması gerekenlerin, aşağı yatıp, eleştirmeleri anlaşılır gibi değil.” dedi.

Dünya üretiminin büyük kısmının yapıldığı ülkemizde fındıkta son yıllarda yaşanan verim ve kalite düşüklüğünü ortadan kaldırmak için yapılan çalışmalara destek olması gerekirken, aksine eleştiri yapanlara tepki gösterildi.

700 bin hektarı aşkın bir alanda üretimin yapıldığı ülkemizde dekar başına ortalama verimin 80-90 kilo civarına kadar düşmesi, bunun yanında kalitede de yaşanan sorunların artması üzerine özellikle 2013 yılından itibaren bu konuyu projeli çalışmalarla ülke gündemine taşıyan Trabzon Ticaret Borsası’ın eski başkanlarından ve projenin öncülerinden Şükrü Güngör Köleoğlu, bazı Ziraat Odası temsilcilerinin gerçek işlerini yapma yerine, alaycı eleştirilerde bulunmalarına sert tepki gösterdi.


 
Özellikle fındıkta ana üretim bölgesi olarak bilinen Ünye’nin doğusunda kalan kesimde fındık bahçelerinin yaşlandığı, bakımsız hale geldiği gerçeği üzerinden hareketle, bazı bahçelerin sökülerek yeniden dikimini yapıp, Tarım Müdürlüğü ve Fındık Araştırma Enstitüsü ile işbirliği içinde çeşitli kuruluşlardan destek alarak önderlik yaptıklarını vurgulayan Köleoğlu, “Devletin desteği ile 63 örnek bahçe yaptık. Üreticileri bilinçlendirdik. Budama kursları açtık. Farklı dikim sistemlerini kullandık. Bunun için üreticilerle işbirliği ve buluşmalar düzenledik. Üreticilerimizden de büyük destek gördük. Hatta bazı Ziraat Odaları benzeri çalışmaları gerçekleştiriliyorlar. Bugün hemen hemen herkes benzeri projeler uyguluyor. Devlet bile böyle projeleri desteklemek için hazırlıklar yapıyor.” dedi.


 
Fındıkta gerçek kazanımın verim ve kaliteyi artırmakla olabileceğini, bu konuda da birçok özel kuruluş ve devletin de benzeri projeler geliştirdiğine dikkat çeken Şükrü Güngör Köleoğlu şunları söyledi:
 
 “Ancak üretici adına görev üstlenenlerden bazıları gerçek işlevlerini yerine getirme yerine, üreticiye, dolayısıyla ülkemize kazanım sağlayacak bu çalışmaları takdir edip, bunları yapanlara teşekkür edecek yerde, ‘tabela dikmek, şapka dağıtmak ve de göz boyamak’ tabirleriyle alaya almaktadırlar. Bunu anlamak mümkün değildir. Hem de onların yapmaları gerekenleri, oda, borsa, ihracatçılar, tarım müdürlükleri projelerle uygularken. Rakamlar ortadır. Bu çalışmaların yapıldığı bahçelerde üretimin ikiye katlandığı, kalitenin ne kadar yükseldiği bellidir. Ancak, gerçek işini yapmayarak fındığın sadece fiyatı ile uğraşmayı görev addetmişlerin Türk fındığının bugününe ve geleceğine ne kadar zarar verdikleri, verecekleri de ortadadır. Bunlara çağrımız; siz önce sizlerin işini yapan kesimleri eleştirme yerine, onların izinden giderek üreticiye ve fındığa gerçek hizmeti yapın. Sadece gazetelerde değil, fındık bahçelerinde de yer alın.”

​