Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı İlyas Edip Sevinç, “2016-17 ihracat sezonunun Eylül-Nisan döneminde 173 Bin 203 ton/iç fındık ihracatı gerçekleştiğini, karşılığında 1 milyar 430 milyon 882 bin 872 dolar döviz geliri elde edildiğini belirtti ve “Geçen sezon aynı dönemde 184 bin 513 ton/iç karşılığı 1 milyar 748 milyon 651 bin 934 dolar döviz elde edildiği göz önünde bulundurulduğunda, geçen sezona göre miktarda yüzde 6 değerde ise yüzde 18 azalış görülmekte olup, fındık ihracatımızdaki bu azalış sezon başında miktarda yüzde 25-30 bandında seyretmekte iken, ihracatımız ilerleyen aylarda artış trendine geçmiş ve Nisan ayı sonu itibariyle fark yüzde 6 seviyesine gerilemiş bulunmaktadır. Bu durum yüzümüzü güldürmüş ve umutlarımızı artırmıştır” dedi.
“DOLARDAN ZİYADE MİKTAR BAZINDAKİ ARTIŞI DAHA DA ÖNEMSİYORUZ”
Her ne kadar döviz bazında azalışın yüzde 18 olduğu görülse de Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği olarak dövizden ziyade miktar bazındaki artışı daha çok önemsediklerini, sektörün geleceği için esas faktörün bu olduğunu düşündüklerini belirten Sevinç, “Özellikle bu yıl yapılan gözlemler sonucunda yüksek bir rekolte beklentisi olduğu göz önünde bulundurulduğunda, dünya fındık tüketiminde Türkiye’nin payının artması ve ülkemizde stok kalmaması açısından bu durum son derece önemlidir. Dolayısıyla fındık ile ilgili karar alınırken ilk dikkat edilmesi gereken husus, alınan kararın tüketimi nasıl etkileyeceği olmalıdır. 8 yıldır büyük bir başarı ile sürdürülen fındıkta Serbest Piyasa Ekonomisi ve Alan Bazlı Destek politikasının Serbest Piyasa Ekonomisi ayağının sakatlanmış olması bu çerçevede üzüntü verici olup, karar mercii otoritelerin önümüzdeki sezon ile ilgili ne düşündüklerini şimdiden açıklamaları sektörün geleceği açısından çok önemlidir. Fındıkta rakip ülkelere avantaj sağlayacak ve Türkiye’nin fındıktaki üretim tekelini kıracak uygulamalardan mutlaka uzak durulmalıdır. Ayrıca, fındık üretim maliyeti konusunda abartılı ve çelişkili açıklamalar yerine, gerçeklerle örtüşen çalışmalar mutlaka yapılmalı, bu konudaki kaosa son verilmelidir. Bunun yanında verimliliğin artırılarak fındık üretim maliyetlerinin düşürülmesi konusundaki ısrarlı çalışmalarına devam edecektir. Dünya şartlarını ve piyasaları en iyi bildiği muhakkak olan İhracatçı birlikleri görüşü alınmadan fındıkla ilgili bir karar alınmaması gerekir" dedi.
“DOLARDAN ZİYADE MİKTAR BAZINDAKİ ARTIŞI DAHA DA ÖNEMSİYORUZ”
Her ne kadar döviz bazında azalışın yüzde 18 olduğu görülse de Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği olarak dövizden ziyade miktar bazındaki artışı daha çok önemsediklerini, sektörün geleceği için esas faktörün bu olduğunu düşündüklerini belirten Sevinç, “Özellikle bu yıl yapılan gözlemler sonucunda yüksek bir rekolte beklentisi olduğu göz önünde bulundurulduğunda, dünya fındık tüketiminde Türkiye’nin payının artması ve ülkemizde stok kalmaması açısından bu durum son derece önemlidir. Dolayısıyla fındık ile ilgili karar alınırken ilk dikkat edilmesi gereken husus, alınan kararın tüketimi nasıl etkileyeceği olmalıdır. 8 yıldır büyük bir başarı ile sürdürülen fındıkta Serbest Piyasa Ekonomisi ve Alan Bazlı Destek politikasının Serbest Piyasa Ekonomisi ayağının sakatlanmış olması bu çerçevede üzüntü verici olup, karar mercii otoritelerin önümüzdeki sezon ile ilgili ne düşündüklerini şimdiden açıklamaları sektörün geleceği açısından çok önemlidir. Fındıkta rakip ülkelere avantaj sağlayacak ve Türkiye’nin fındıktaki üretim tekelini kıracak uygulamalardan mutlaka uzak durulmalıdır. Ayrıca, fındık üretim maliyeti konusunda abartılı ve çelişkili açıklamalar yerine, gerçeklerle örtüşen çalışmalar mutlaka yapılmalı, bu konudaki kaosa son verilmelidir. Bunun yanında verimliliğin artırılarak fındık üretim maliyetlerinin düşürülmesi konusundaki ısrarlı çalışmalarına devam edecektir. Dünya şartlarını ve piyasaları en iyi bildiği muhakkak olan İhracatçı birlikleri görüşü alınmadan fındıkla ilgili bir karar alınmaması gerekir" dedi.