Ortahisar Belediye Başkanı Av. Ahmet Metin Genç, Kanuni Anadolu Lisesi'nin 'Erasmus+Öğrenme Hareketliliği' projesi kapsamında "Girişimci Eğitimle Hayallerden Geleceğe" sloganıyla yürüttüğü "İlham Veren Rol Modeller" konferansında öğrencilere hitap etti.

Öğrencilere kısa özgeçmişini anlatan Başkan Genç, yapılan haksızlıklarla mücadele için siyasete girdiğini kaydederek, "Geçmişe doğru dönüp baktığımızda Trabzon'da iktidar partisinin en üst yöneticisi olma, bir belediye başkanı olma bunlar güzel görevler. Ama ben siyasete yapılan haksızlıklarla mücadele etmek için girdim. Ama bu evreler nasıl yaşanıyor, belki ona değinmek lazım. Bunların tamamı, insanın dünya hayıtında geçirdiği evreler, makamlar ve mevkiler bir defa yaratıcı iradenin getirdiği şeylerdir. Herkes ben diye başlar. Oysa Cenab-ı Allah Kur'an-ı Kerim'de 'ben' diye başlamaz, biz diye başlar. Biz bir şeyi kazandığımız zaman hep ben kazandım, ben başardım diye söyleriz. Ama bu makamlar, mevkiler bizi yaratan idarenin kader tecellisidir. Allah bizi bütün canlıların en üstün olarak yaratmıştır. Bizi diğer canlılardan ayıran şey ise akıldır. Bu aklı yeryüzünde yaratılış amacına uygun olarak kullanırsak hayat basamaklarında istediğimiz yere geliriz. Yani Allah'ın verdiği idareyi, aklı en iyi şekilde kullanmaktan geçiyor. Bunun için de iyi bir hedef koymak gerekiyor. Benim hedefim iyi bir inşaat mühendisi olmak ya da doktor olmak gibi hedef koymanız lazım." dedi.



5. SINIFTA KENDİME HEDEF KOYDUM

Kendisine 5. sınıfta 'hakim olacağım' diye hedef koyduğunu belirten Başkan Genç, "Ben mesela hedefi 5. sınıfta koydum. 23 Nisan'da öğretmenim beni adliyeye görevlendirmişti. İlk kez adliye giren bir öğrenci olarak o zamanki zihnimde 5. sınıfta içime hedef olarak girmişti. Hakimlik koltuğuna oturduğum zaman ben hakim olacağım diye kendime hedef koydum. O nedenle kendinize hedef koyacaksınız. Ben İTÜ inşaat mühendisliğini kazanacağım. Bu hedeften sonraki kısmı da tamamen çalışmaktır. Bizim inancımızda da Allah kendisine yapılan ibadet ile birlikte bir şeyi ölçmüştür. O da çalışmaktır. Neden Almanya, Fransa bizden daha güçlü. Çünkü bizden daha fazla çalışmışlar. Allah bizim dinimizde çalışmayı ibadetle beraber ölçmüştür. Çalıştığınız zaman, gayret ettiğiniz zaman Allah size bunu nasip eder. Biz yedi çocuklu bir aileydik ama ben çok çalışarak bunu başardım. Önce hayal edeceğiz. Her şey hayla etmekle başlar. Sonra hedef koyacağız. O hedeften sonraki kısmı ise tamamen çalışmaktır. Ama evvela hedef koyacağız. Bununla beraber kariyer sahibi olacağız." diye konuştu.



YILGINLIĞA DÜŞMEYİN  

Öğrencilere, "Hiçbir hal ve şart sizi yılgınlığa itmesin" diyen Genç, "Bizim bu kadar geniş imkanlarımız yoktu. Bir taraftan çalışırken diğer taraftan da kendimiz için hayat için hayat çizgimizi sürdürmelisiniz. Kariyer sahibi olmalısınız ama sizin şehrinize, ülkenize karşı da bir sorumluluğunuz var. Kariyer planlarını yaparken diğer taraftan topluma karşı sorumluluğunuzu hatta insanlığa karşı sorumluluğunuzu da çok iyi bileceksiniz. Sizler çok daha iyi bir şekilde bilgiye ulaşma şartlarına sahipsiniz. Ama hal ve şartlar ne olursa olsun, devleti kuran iradenin dünyanın hakim güçlerine karşı bu toprakları bize bağımsız topraklar olarak bırakan gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bize gösterdiği bir hedef var. O da muasır medeniyetler seviyesine çıkmaktır. Sizlerin o yolculuğa doğru ülkemizi taşımanız lazım. Muasır medeniyet seviyesi şu ya da bu medeniyet değildir. Bu insanlık değerlerini yaşayan medeniyetlerdir. Bunu da bizler ortaya koyuyoruz. Sizlerin rakibi Erzurum'daki öğrenci değil, Fransa'daki, İngiltere'deki gençlerdir. Evvela hayal edeceğiz. O hayali gerçekleştirmek için hedef koyacağız. Sonra da çalışacağız. Bütün bunları yapmanıza rağmen hal ve şartlar sizi istediğiniz yere getirmeyebilir ama yine bunlardan yılgınlığa kapılmamanız lazım. Hiçbir hal ve şart sizi yılgınlığa itmesin. Önünüzde uzun bir maraton yolculuk var. Bazen siyaset hedefinizde olmayabilir. Ama topluma hizmetin en geniş platformu siyasetten geçiyor.



"HİÇBİR ŞEY TESADÜF DEĞİLDİR"

Öğrencilere dünyada değişik alanlarda başarılarıyla öne çıkan şahsiyetlerin hayatlarını okumalarını tavsiye eden Başkan Genç, "Dünyada öne çıkan şahsiyetlerin hayat hikayelerini okuyun. Bunların Müslüman olması gerekmiyor. Öne çıkan sanatçıyı, siyasetçiyi, filozofu ve bilim insanlarının hayatını okuyun. Şunu göreceksiniz. Hiçbir şeyin tesadüf olmadığını, kendiliğinden olmadığını göreceksiniz. Her şey çalışarak oluyor. Fatih Sultan Mehmet Farsça, Arapça, Osmanlıca ve Fransızca'yı çok iyi biliyordu. Fatih, 21 yaşında iken 1453 yılında İstanbul'u fethediyor. Bu okuldan mezun olan çok başarılı kişiler var. Bu okul ülkemizin bürokrasinde görev alan çok sayıda kişiyi, çok sayıda doktoru yetiştirmiş. Sizler de bu başarılı kişiler arasında yer alabilirsiniz. Onun için önce hedefi önünüze koyacaksınız. Sonra çalışacaksınız. Başarı da peşinden gelecektir inşallah..."ifadelerine yer verdi.



İMAM HATİPLİ OLDUĞUM İÇİN HAKİM YAPMADILAR

Konuşmasında kendisinin hakimlik sınavını kazanmasına rağmen sırf imam hatip lisesi mezunu olduğu için hakim yapılmadığını belirten Başkan Genç, "Hedefimde olan hayal ettiğim hukuk fakültesini kazandım. Dokuz Eylül Hukuk Fakültesi'ni bitirdim. Hakimlik sınavını kazanmama rağmen hakim olamadım. Avukatlık stajını tamamlayarak avukat oldum. Hakim olamadım çünkü ülkemizin içinden geçmekte olduğu demokrasiye, hakka aykırı uygulamalar nedeniyle sırf imam hatip lisesi mezunu olduğum için hakim yapılmamıştım. Bir daha da hakimlik sınavına girmedim. Ve bu işlerle, haksız uygulamalarla mücadele etmek için siyaset yolunu tercih ettim. Ak parti'nin kurucu arasında yer aldım. Üniversite hayatımda aktif bir siyasi çalışma yoktu. Siyaseti topluma hizmet etmenin en geniş platformu olarak görüyorum. Sizler de siyasetle ilgilenin. " diye konuştu.