Ham deri üzerine farklı şekiller vererek adeta bir sanata dönüşmesini sağlayan usta öğreticilerden Zehra Yılmaz, Türkiye’de bu sanatı öğreten hocaların sayısı oldukça az olduğunu kaydetti.

Ortahisar Halk Eğitim Merkezi bünyesindeki Alacahan’da, dericilik üzerine kurs veren usta öğreticilerinden Zehra Yılmaz, çalışmalarda genellikle Osmanlı motifleri kullanıldığını belirterek bu sanatın biraz da güce bağlı olduğunu söyledi. İşlenen derileri çantadan cüzdana kadar bir alanda kullanıldığını kaydeden Yılmaz “Önce işlenmemiş ham deri üzerine desen çiziyoruz, sonrasında özel bıçaklarımızla kesim yapıyoruz. Daha sonra ise çiviler ile dolgu işlemi yaptıktan sonra çeşitli boyalarla renklendiriyoruz. Son olarak dikimi ve aksesuar takımı ile tamamlıyoruz. 14 senedir Halk Eğitim Merkezi’nde çalışıyorum. Dericilik olarak 5 yıldır yapıyorum. Üniversitede dericilik öğrendikten sonra bu alana yöneldim. Halk eğitim olarak Türkiye çapında 4-5 hocayız. Bunu ticari olarak yapan 1-2 firma var onun dışında bu alanda pek çalışan yok” dedi. 

Kursiyerlerin ilk başlangıçta bu işte zorlandıklarını ancak alıştıktan sonra bırakamadıklarını belirten Yılmaz, “Kursa gelenler önce çok korkarak başlıyor. Çünkü bu sanat biraz güç isteyen bir iş. Başlayıp alıştıktan sonra da pek bırakmak istemiyorlar. Burada genellikle bayan çantası, kemer yapıyoruz, aksesuar yapıyoruz ve bunları zaman zaman sergiliyoruz. Zaman zaman Halk Eğitim'in hazırlandığı fuarlara katılıyoruz. Alacahan’daki satış ofisinde satışlar yapıyoruz. Kursa gelen bayanlarımız burayı bir terapi merkezi olarak görüyorlar” diye konuştu. 

Kursiyerlerden Karadeniz Teknik Üniversitesi öğrencisi Yeşim Bıyıkoğlu da güzel tepkiler aldıklarını ifade ederek “Yaklaşık 6 aydır buradayım. Bu süre de ham deri üzerine işleme yapmayı, dövmeyi, boyamayı ve ürüne dönüştürmeyi öğrendim. Ağırlıklı olarak kadın çantası yapıyoruz. Bunun yanında bıçak kılıfı, kemer ve takı gibi ürünlerde yapılabiliyoruz” şeklinde konuştu.