Koronavirüs tedbirleri balık miktarını arttıracak
Karadeniz'de biyoçeşitlilik ve balık miktarı artacak.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Bilimleri Fakültesi Balıkçılık Teknolojisi Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ertuğ Düzgüneş, koronavirüs salgını kapsamında, kıyı ve olta balıkçılığının yasaklanmasıyla, denizlerindeki balık sayısının artarak, çeşitleneceğini söyledi. Balıkların yumurtlama dönemi olan mayıs ve haziran aylarını sessiz geçirmeleriyle, üreme imkânlarının artıracağını savunan uzmanlar, bu artışın ise gelecek av sezonuna olumlu yansıyacağı öngörüsünde bulundu.
Dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını kapsamında alınan tedbirler ve uygulamaya konulan kısıtlamalar bazı alanlarda olumlu gelişmelere neden oluyor. Kıyı ve olta balıkçılığının yasaklanmasıyla av baskısının azaldığı denizlerindeki balık sayısının artarak çeşitleneceği ön görülüyor. Uzmanlar, balıkların yumurtlama dönemi olan mayıs ve haziran aylarını sessiz geçirmeleriyle, üreme imkânlarını artıracağını belirterek, bu artışın ise gelecek av sezonuna olumlu yansıyacağını söyledi.
'YASAKLAR, DENİZDEKİ BALIKLAR İÇİN AVANTAJ'
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Bilimleri Fakültesi Balıkçılık Teknolojisi Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ertuğ Düzgüneş, son yıllarda denizlerde balık stoklarının azaldığını belirterek, salgın kararlarıyla gelecek yıl denizlerde balık miktarının zenginleşeceğine dikkat çekti. Koronavirüs tedbirleri kapsamında kıyı ile olta balıkçılığının geçici süreyle yasaklanmasının, yumurtlama dönemine giren balıkların çoğalmasını olumlu etkileyeceğini söyleyen Prof. Dr. Düzgüneş, "Bu yokluk zamanında denizdeki balık stokları lehine bir önlem alabilmek adına küçük balıkçılığın da yasaklanması bence önemli bir karar. Bu sosyal anlamdaki yasaklar denizdeki balıklar açısından bir avantajdır. Çünkü büyüme, üreme ve stoka katılma şansı bulacaklar. Milyonlarca olta balıkçısı binlerce kilometre uzunluğunda uzatma ağları, milyonlarca olta ve paraketalarla avcılığa devam ederken avcılığın durdurulması, bunlara hedef olan balıkların refahını sağlayacaktır. Denizde kalacak, doğal fonksiyonlarını yerine getirecekler, başka balıklara yem olacaklar. Onları ortamdan çekerseniz onlardan beslenen türlere de zarar veriyorsunuz. Ne kadar çok balığı yumurtlayacak şekilde denizde bırakırsak stoka o kadar çok katılım olacaktır. Bu senenin yavrusu seneye daha büyük olacak ve stoka katılacak. İlerde onlar da yavru verecekler. Geometrik bir artış söz konusu" dedi.
'KIYI BALIKÇILARI EKONOMİK OLARAK DESTEKLENMELİ'
Kıyı ve olta balıkçılığına getirilen yasakların uzatılması ve her yıl balıkların üreme döneminde uygulanmasının Karadeniz'e gelen balık türlerini kurtaracağını aktaran Prof. Dr. Düzgüneş, "Besin zincirinin en altındaki kesimi ne kadar rahatlatırsak, üsttekiler de o denli rahat eder. Biyoçeşitlilik artar, her bir türün denizdeki miktarı artar, bunların geri dönüşü yine balıkçının kendisine olacaktır. Ufak tefek destekler ve akılcı planlamalarla bu yasaklar uzatılabilir. Sadece sokağa çıkma yasağının uygulandığı günler için bahsetmiyorum ama Haziran'ın 15'ine kadar bu yasakların sürdürülmesinde akılcı tedbirlerle önemli yararlar var" diye konuştu.
'DOĞAYA KABAHAT BULMAYALIM'
Yeni av sezonunda balık stoklarında artış beklenirken, kıyı balıkçılığıyla geçimini sağlayan balıkçılar da bu süreçte kendilerine destek verilmesini istiyor. Kıyı balıkçılığı yapan Köksal Yılmaz, denizlerde balık miktarının azalmasının insan etkisi nedeniyle olduğunu söyleyerek, "Doğaya kabahat bulmayalım. Doğa döngüsünü yapıyor, doğayı yönetenler bizleriz. Denize katı atıkları balık mı atıyor veya dolguyu balık mı yapıyor? Ben kıyı balıkçısıyım ama karşı geldiğim tek şey var ve devlet bunu yapabilirse güzel bir şeye imza atar. 1 Haziran ve 15 Temmuz arasında kıyı balıkçılığına destekleme yapılarak, balıkçılığın tamamen yasaklanmasını istiyorum. Kıyı balıkçısı olarak kendimi örnek veriyorum, doğumhanelere bomba atıyoruz" ifadelerinde bulundu.