KTÜ patente döndü
“2013 yılında 654 yabancı uyruklu aday öğrenci ile başlattığımız KTÜ-YÖS sınavına 2017 yılında toplam 2 bin 423 aday başvuru yapmış”
Yayınlanma:
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Rektörü Prof. Dr. Süleyman Baykal, üniversitenin özellikle patent alma konusuna ağırlık verdiğini belirterek, “2016 yılı içerisinde biri uluslararası olmak üzere 11 patent başvurusu yapılmış, önceki dönem başvuru yapılanların ise üçü uluslararası olmak üzere toplam 4 patentin belgesi alınmıştır” dedi.
Günümüz dünyasında bilgi üretmenin yeterli olmadığını dile getiren KTÜ Rektörü Baykal, bilgi çağının yaşandığı süreçte dünyanın hızla değiştiğini ifade ederek, “Bilgi üretmenin güç sahibi olmak anlamına geldiği dönemden, bilgiyi yönetmenin çok daha önemli olduğu bir çağda yaşıyoruz. Uzmanlığın en değerli kişisel vasıf olduğu üretime dayanan ekonomi modeli, tahtını algı yönetiminin hüküm sürdüğü bir başka ekonomi modeline devretti. Günümüz dünyasında bilgi üretmek yeterli değil. Üretilen bilgiye hızla erişmek, onu hızla üretilmiş başka bilgilerle eşleştirmek ve bu sayede farklı ihtiyaçlara cevap verecek dönüşümler yaşamak gerekiyor. Dolayısıyla üniversitelerin artık aynı anda hem bilimsel disipline tam uyumlu hem de düşünsel ve estetik kaygıları yüksek kişiler yetiştirmesi gerekiyor. İçinde yaşadığımız tarihsel süreçte dünya sathında yaşayan 7 milyarı aşkın insanın temel ihtiyaçlarının karşılanması için elbette yeni bilgiye, yeri üretim metotlarına ve yeni ürünlere ihtiyacı vardır. Ancak en az onlar kadar adalet anlayışı ve bunun samimi uygulamalarına da insanlığın büyük ihtiyacı vardır” şeklinde konuştu.
“Yükseköğretim sisteminde en önemli konu çıktı süreçleri odaklı değerlendirme yapmak, iyileşmeye açık alanları belirlemek ve sürekli iyileşme yaklaşımı ile rekabetçi bir yükseköğretim ortamı oluşturmaktır” diyen Baykal, “Bu amaçla YÖK tarafından ‘Yükseköğretim Kalite Güvencesi’ yönetmeliği çıkarılmış ve bu kapsamda tüm üniversitelerin YÖK Kalite Kurulu tarafından Kurumsal Dış Değerlendirme sürecine alınmasına karar verilmiştir. Bizde bu sürece ilk başvuru yapan üniversiteler arasında yer aldık. YÖK tarafından yapılan ilk değerlendirmenin ardından kurumsal dış değerlendirmeye alınan üçüncü üniversite olduk. 19-22 Aralık 2016 tarihleri arasında YÖK Kalite Kurulu tarafından dış değerlendirmeye tabi tutulduk ve süreçten başarıyla çıkacağımızı kuvvetle tahmin etmekteyim” diye konuştu.
“Yabancı uyruklu öğrenci sayımızın daha yukarılara çıkacak”
KTÜ-YÖS sınavına 2017 yılında toplam 2 bin 423 aday başvuru yaptığını söyleyen Baykal, “Karadeniz Teknik Üniversitesi bilimin karşılıklı etkileşim ve değişim yoluyla vücut bulacağını bilen tecrübeli bir kurumdur. Bu nedenle uluslararası camiada saygınlığın yolunun uluslararası akademik personel ve öğrenci payından geçmekte olduğunun farkındadır. KTÜ, dünyanın değişik ülkelerinden yüzlerce öğrencinin akademik terbiye ve bilgi alarak insanlığa hizmet etmeleri için uğraş veren bir kurumdur. Türkiye burslusu olarak KTÜ YÖS üzerinden üniversitelerimizde eğitim gören yabancı uyruklu öğrenci sayımız bir 346’dur. 2013 yılında 654 yabancı uyruklu aday öğrenci ile başlattığımız KTÜ-YÖS sınavına 2017 yılında toplam 2 bin 423 aday başvuru yapmış, yurt içinde ve yurt dışında belirlediğimiz merkezlerde yaptığımız sınava girmiştir. Bu tablo, önümüzdeki eğitim-öğretim sezonunda yabancı uyruklu öğrenci sayımızın daha yukarılara çıkacağının açık işaretidir. Bu durum üniversitemizin yurt içinde olduğu gibi yurt dışından da tercih edilen bir kurum olduğunu göstermektedir. Kalkınma Bakanlığı verilerine göre bu durum uluslararası öğrenci sayısına göre üniversitemizi tüm üniversiteler arasında 18. sıraya yükselmiştir” ifadelerini kullandı.
“Kayıtlı akademisyen sayımız önceki yıllara göre yüzde 171 oranında arttı”
Bir öğretim üyesine düşen TÜBİTAK proje sayısının son 4 yılda yüzde 235 oranında arttığını vurgulayan Baykal, “Üniversitemiz özellikle patent alma konusuna ağırlık vermekte ve kurmuş olduğumuz Teknoloji Transfer Ofisi üzerinden akademik personelimiz bu doğrultuda desteklenmektedir. 2016 yılı içerisinde biri uluslararası olmak üzere 11 patent başvurusu yapılmış, önceki dönem başvuru yapılanların ise üçü uluslararası olmak üzere toplam 4 patentin belgesi alınmıştır. Bilimsel faaliyetlerin en önemli unsurlarından biri nitelikli projelerdir. Üniversitemiz, akademik personeli ve bünyesindeki bilimsel araştırma projeleri birimi başta olmak üzere tüm birikimiyle TÜBİTAK, Avrupa Birliği ve diğer dış projelerin kabulü noktasında büyük bir gayretin içerisindedir. Bundan sonraki süreçte söz konusu girişimlerin artarak devam edeceğine dair kanaat, hepimizin en büyük heyecanıdır. Bu bağlamda özellikle son yıllarda üniversitemizin TÜBİTAK projelerinde önemli bir atılım gerçekleştirdiğini ve proje başvuruları, kabul edilen projeleri, alınan kaynak itibariyle önemli bir yüzdeyi yakaladı. TÜBİTAK ARBİS’e göre kayıtlı akademisyen sayımız önceki yıllara göre yüzde 171 oranında artış ile bin 765’e ulaşırken, önerilen projelerin desteklenme oranı ise yüzde 10’lara yakın artmıştır. Bir öğretim üyesine düşen TÜBİTAK proje sayısı son 4 yılda yüzde 235 oranında artmıştır” dedi.
Günümüz dünyasında bilgi üretmenin yeterli olmadığını dile getiren KTÜ Rektörü Baykal, bilgi çağının yaşandığı süreçte dünyanın hızla değiştiğini ifade ederek, “Bilgi üretmenin güç sahibi olmak anlamına geldiği dönemden, bilgiyi yönetmenin çok daha önemli olduğu bir çağda yaşıyoruz. Uzmanlığın en değerli kişisel vasıf olduğu üretime dayanan ekonomi modeli, tahtını algı yönetiminin hüküm sürdüğü bir başka ekonomi modeline devretti. Günümüz dünyasında bilgi üretmek yeterli değil. Üretilen bilgiye hızla erişmek, onu hızla üretilmiş başka bilgilerle eşleştirmek ve bu sayede farklı ihtiyaçlara cevap verecek dönüşümler yaşamak gerekiyor. Dolayısıyla üniversitelerin artık aynı anda hem bilimsel disipline tam uyumlu hem de düşünsel ve estetik kaygıları yüksek kişiler yetiştirmesi gerekiyor. İçinde yaşadığımız tarihsel süreçte dünya sathında yaşayan 7 milyarı aşkın insanın temel ihtiyaçlarının karşılanması için elbette yeni bilgiye, yeri üretim metotlarına ve yeni ürünlere ihtiyacı vardır. Ancak en az onlar kadar adalet anlayışı ve bunun samimi uygulamalarına da insanlığın büyük ihtiyacı vardır” şeklinde konuştu.
“Yükseköğretim sisteminde en önemli konu çıktı süreçleri odaklı değerlendirme yapmak, iyileşmeye açık alanları belirlemek ve sürekli iyileşme yaklaşımı ile rekabetçi bir yükseköğretim ortamı oluşturmaktır” diyen Baykal, “Bu amaçla YÖK tarafından ‘Yükseköğretim Kalite Güvencesi’ yönetmeliği çıkarılmış ve bu kapsamda tüm üniversitelerin YÖK Kalite Kurulu tarafından Kurumsal Dış Değerlendirme sürecine alınmasına karar verilmiştir. Bizde bu sürece ilk başvuru yapan üniversiteler arasında yer aldık. YÖK tarafından yapılan ilk değerlendirmenin ardından kurumsal dış değerlendirmeye alınan üçüncü üniversite olduk. 19-22 Aralık 2016 tarihleri arasında YÖK Kalite Kurulu tarafından dış değerlendirmeye tabi tutulduk ve süreçten başarıyla çıkacağımızı kuvvetle tahmin etmekteyim” diye konuştu.
“Yabancı uyruklu öğrenci sayımızın daha yukarılara çıkacak”
KTÜ-YÖS sınavına 2017 yılında toplam 2 bin 423 aday başvuru yaptığını söyleyen Baykal, “Karadeniz Teknik Üniversitesi bilimin karşılıklı etkileşim ve değişim yoluyla vücut bulacağını bilen tecrübeli bir kurumdur. Bu nedenle uluslararası camiada saygınlığın yolunun uluslararası akademik personel ve öğrenci payından geçmekte olduğunun farkındadır. KTÜ, dünyanın değişik ülkelerinden yüzlerce öğrencinin akademik terbiye ve bilgi alarak insanlığa hizmet etmeleri için uğraş veren bir kurumdur. Türkiye burslusu olarak KTÜ YÖS üzerinden üniversitelerimizde eğitim gören yabancı uyruklu öğrenci sayımız bir 346’dur. 2013 yılında 654 yabancı uyruklu aday öğrenci ile başlattığımız KTÜ-YÖS sınavına 2017 yılında toplam 2 bin 423 aday başvuru yapmış, yurt içinde ve yurt dışında belirlediğimiz merkezlerde yaptığımız sınava girmiştir. Bu tablo, önümüzdeki eğitim-öğretim sezonunda yabancı uyruklu öğrenci sayımızın daha yukarılara çıkacağının açık işaretidir. Bu durum üniversitemizin yurt içinde olduğu gibi yurt dışından da tercih edilen bir kurum olduğunu göstermektedir. Kalkınma Bakanlığı verilerine göre bu durum uluslararası öğrenci sayısına göre üniversitemizi tüm üniversiteler arasında 18. sıraya yükselmiştir” ifadelerini kullandı.
“Kayıtlı akademisyen sayımız önceki yıllara göre yüzde 171 oranında arttı”
Bir öğretim üyesine düşen TÜBİTAK proje sayısının son 4 yılda yüzde 235 oranında arttığını vurgulayan Baykal, “Üniversitemiz özellikle patent alma konusuna ağırlık vermekte ve kurmuş olduğumuz Teknoloji Transfer Ofisi üzerinden akademik personelimiz bu doğrultuda desteklenmektedir. 2016 yılı içerisinde biri uluslararası olmak üzere 11 patent başvurusu yapılmış, önceki dönem başvuru yapılanların ise üçü uluslararası olmak üzere toplam 4 patentin belgesi alınmıştır. Bilimsel faaliyetlerin en önemli unsurlarından biri nitelikli projelerdir. Üniversitemiz, akademik personeli ve bünyesindeki bilimsel araştırma projeleri birimi başta olmak üzere tüm birikimiyle TÜBİTAK, Avrupa Birliği ve diğer dış projelerin kabulü noktasında büyük bir gayretin içerisindedir. Bundan sonraki süreçte söz konusu girişimlerin artarak devam edeceğine dair kanaat, hepimizin en büyük heyecanıdır. Bu bağlamda özellikle son yıllarda üniversitemizin TÜBİTAK projelerinde önemli bir atılım gerçekleştirdiğini ve proje başvuruları, kabul edilen projeleri, alınan kaynak itibariyle önemli bir yüzdeyi yakaladı. TÜBİTAK ARBİS’e göre kayıtlı akademisyen sayımız önceki yıllara göre yüzde 171 oranında artış ile bin 765’e ulaşırken, önerilen projelerin desteklenme oranı ise yüzde 10’lara yakın artmıştır. Bir öğretim üyesine düşen TÜBİTAK proje sayısı son 4 yılda yüzde 235 oranında artmıştır” dedi.
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.