KTÜ'lü profesörden yaban domuzu önerisi: Avlanma planları yapılmalı

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Fakültesi Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şağdan Başkaya “Artan yaban domuzları için bilimsel avlanma planları yapılmalı”
KTÜ'lü profesörden yaban domuzu önerisi: Avlanma planları yapılmalı

Yaban domuzu popülasyonunun ülkemizde son dönemde oldukça arttığı ve yerleşim yerlerinde daha çok karşımıza çıkmaya başladığı belirtilerek bunun önüne geçmek için bilimsel avlanma planları yapılması gerektiği belirtildi.

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Fakültesi Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şağdan Başkaya, yaban domuzu popülasyonundaki artışın hem Avrupa’da hem de ülkemizde son dönemde dikkat çekici boyutlara ulaştığını söyledi.

Fransız basınında yer alan bir haberde “Yaban domuzları giderek daha fazla Fransız kasabasını işgal ediyorlar. Nüfusları artmaya devam ederken, yiyecek ve barınak buldukları kasabalara iniyorlar” ifadelerinin yer aldığını kaydeden Prof. Dr. Şağdan Başkaya, durumun ülkemizde de pek farklı olmadığını vurguladı. Başkaya “Yaban domuzları, ülkemizde de her gün yerleşim yerlerinde daha çok karşımıza çıkmaktadırlar. Bunun başlıca nedeni sayılarının artmasıdır. Ülkemizde, sayıları gittikçe artan, en yaygın türlerin başında gelmektedirler. Popülasyonları iyi durumdadır ve nesilleri tehlike altında değildir. Artan Yaban domuzu popülasyonlarını, artık yerleşim alanları ve civarlarında daha çok görmekteyiz. Sahillerimizde denize girenlerle birlikte gördüğümüz yaban domuzlarının, başıboş köpekler gibi pek çok yerde insanlar tarafından beslendiğine şahit olmaktayız. Yaban domuzları, fırsatçılıklarını da konuşturarak, insanların bu misafirperverliklerini de geri çevirmemekte, beleş insan çöpleriyle, yırtıcılardan uzak insan yerleşim yerleri ve civarlarına daha çok sokulmaktadırlar” dedi.

"Yaban domuzlarının yerleşim alanlarına sokulmaları maalesef hem şehir yaban hayatı, hem de kırsaldaki yaban hayatımız için olumsuz bir durum"
Son yıllarda artan insan nüfusuna bağlı olarak yerleşim alanlarının arttığını tarım alanlarının da parçalandığını ifade eden Başkaya “Ormanlarımız alansal olarak artarken, nitelik olarak da 30-40 yıl öncesine göre yaban hayvanları için daha iyiye gitmiştir. Bozkır alanlarımız ve tarım alanlarımız ise maalesef bozulmuş ve daha da kötüleşmiştir. Bütün bu olumsuzluklara rağmen, ülkemizdeki artan bilinç düzeyi ve eskiye oranla iyileşen ekonomik durumun neticesinde, yaban hayatımızda da iyiye gidişat artmıştır. Yaban domuzlarının yerleşim alanlarına sokulmaları maalesef hem şehir yaban hayatı, hem de kırsaldaki yaban hayatımız için olumsuz bir durumdur. Zira, Yaban domuzları insanlar için doğrudan bir tehdit olabildiği gibi, trafik kazaları, insanlara ve evcil türlere hastalık bulaştırma veya şehirlerden alacakları hastalıkları kırsaldaki yaban hayvanları veya çiftlik hayvanlarına bulaştırma riski taşımaktadırlar. Tarım alanlarını da tehdit etmekte büyük zararlar vermektedir. Bu duruma karşı önlem alınmalı ve yaban domuzları yerleşim alanlarından uzak tutulmalıdırlar” diye konuştu.

"Ülkemizde tarım alanlarına büyük zarar veriyorlar"
“Ülkemizde tarım alanlarına verdiği zarardan ötürü çiftçiler, yaban domuzu avcılarının yolunu gözlemektedirler” diyen Prof. Dr. Şağdan Başkaya “Maalesef yaban hayatı yönetiminin bir parçası olan bu konuda da Tanzimat’tan beri büyük bir başıboşluk yaşanmaktadır. Popülasyon durumları tam olarak bilinmeden, bazı yerlerde yoğun bir av baskısı oluşurken, birçok yerde ise yaban domuzu avı yapılmadığı için çiftçilerimizin zararı çok fazla olmaktadır. Avlanan yaban domuzlarının tamamına yakını veya iç organları vs arazide bırakıldığı için beleş et bulan kurt ve çakal başta olmak üzere, artan yırtıcılardan dolayı da diğer yaban hayvanlarımız aşırı zarar görmeye başlamışlardır. Yaban domuzu, ülkemizin tamamında, bütün bölgelerimizde ve neredeyse bütün illerimizde, orman, bozkır ve tarımsal alanlarımızda yayılış gösterir. Yaban domuzları genellikle bitkisel olmak üzere, hayvansal gıdalarla da beslenirler. Bitkisel gıda olarak; yeşil bitkileri, ekinleri, kökleri, yumruları, her türlü tohum ve meyveleri yerler. Hayvansal gıda olarak ise, küçük kemirgenler, böcekler, solucanlar, kuş yumurtaları ve leşlerle beslenirler. Fırsatını bulduklarında, kuzular, koyunlar, küçük buzağılar ve diğer birçok çiftlik hayvanını da yerler. Bütün gelişmiş ülkelerde yırtıcılarla ilgili kapsamlı yönetim planları yapılmakta, yaban domuzu gibi bütün türler bilimsel avlanma planlarına göre avlattırılmaktadırlar” ifadelerini kullandı.

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir