Peyzaj Mimarları Odası Trabzon Şube Başkanı Engin Aktaş, ülkesel, bölgesel ve yerel planlar yapılırken tüm peyzaj alanlarının korunum ilkesinin gözetilmesi gerektiğini söyledi.
Ulusal Peyzaj Mimarlığı Günü nedeniyle bir açıklama yapan Aktaş, tüm dünyada ve ülkemizde bütün güncel hayat alışkanlıklarımızı değiştiren ve geleceğimize kaygıyla bakmamıza neden olan bir pandemi süreci geçirdiğimizi hatırlattı. Son bir kaç ayda yaşam alanlarımız olan kentlerin ve doğanın bir süre sahipsiz kalmış gibi sessizliğe büründüğünü kaydeden Aktaş “Yaşadığımız bu süreç bize gösterdi ki bizler kent yaşayanları olarak hızlandırılmış bir program yüklenmiş gibi her şeyi acele yaşayan, akan hayatın içinde yaşam alanlarımıza özellikle de doğaya hiç dikkat etmedik, hiç bitmeyecekmiş gibi kullandık. Şimdi bütün bu hızla akan hayata istemsiz de olsa kısa bir mola vermişken aklımızdan çıkarmamamız gereken bir nokta var. Bu geçen süreçte ekolojik sistem kısa da olsa kendisine yıllardır bulamadığı yenileme şansını buldu. Artık yavaş yavaş normalleşmeye dönen dünyada evlerimizden çıkmaya başladığımız bu günlerde artık kendisini yenilemiş ve bizlere rehabilitasyon etkisi yapacak bir doğa bizleri bekliyor olacak. Bunun örnekleri dünyada birçok noktada açıkça görülmektedir. Yapılan araştırmalarda Nasa’nın yayınladığı uydu fotoğraflarında birçok şehirde hava kirliliğinin önemli ölçüde azalma gösterdiği, ayrıca yıllardır hep zarar gördüğünü bildiğimiz ozon tabakasının kendini yenilediği gibi; doğa adına, ekolojik sistem adına olumlu etkiler gözlemlenmektedir. Ülkemiz ve kentimiz ölçeğinde de buna benzer etkiler olduğu söylenebilir. Özellikle bu mevsimde Trabzon’da hoyratça kullandığımız yaylalarımız, akarsularımız, denizimiz ve diğer kentsel yaşam alanlarımız biz evlerimizde olduğumuz sürede bir nebze nefes almış oldu” dedi.
"Bizlere büyük görevler düşüyor"
Ülkesi, kentleri ve sürdürülebilir sağlıklı yaşam alanları için var olan peyzaj mimarlığı mesleği ve peyzaj mimarları olan bizlere bu süreçte büyük görevler düştüğünün altını çizen Aktaş “Yenilendiğini düşündüğümüz ekosistemi kullanırken herkesten çok görev düşmektedir. Gün geçtikçe peyzaj mimarlığı konusunda daha da bilinçlenen, doğal ve kültürel değerlerine sahip çıkmaya başlayan insanlarımız bilmelidir ki; ülkesel, bölgesel yerel planlar yapılırken tüm peyzaj alanlarının korunum ilkesi gözetilmelidir. Ancak bu şekilde bu alanlar yaşamına devam eder ve sağlıklı bir şekilde gelecek nesillere aktarılabilir. Bu ilkeleri de koruyabilecek bilim ve meslek disiplinlerinin en başında da peyzaj mimarlığı gelir. Peyzaj mimarlığı mesleğinin yalnızca estetik amaçlar güden değil, gerek ekonomik, gerek ekolojik, gerekse işlevsel sebeplerden dolayı önemli olan bir meslek disiplini olduğu da, son birkaç aylık süreçle tekrar ortaya çıkmıştır. Mesleğimiz; başta kentler olmak üzere tüm yerleşimler ile, toplum ile doğa ve ekolojinin ilişkisini kuran bir meslek alanı olarak bundan sonraki süreçte hayati bir öneme sahiptir” diye konuştu.
“Covid-19’u en kısa sürede atlatacağız ama şimdi bizi iklim krizi bizi bekliyor”
“Covıd-19 salgınını umuyoruz ki en kısa sürede atlatacağız fakat önümüzde en önemli başka bir tehdit olarak duran iklim krizi bizi beklemektedir” diyen Engin Aktaş, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Yeni bir küresel ve toplumsal krize mahal vermemek ve hazırlıksız yakalanmamak için peyzaj mimarlığı meslek disiplininden en üst düzeyde yararlanılması ve meslektaşlarımızın mutlaka kentlerin yeniden yaratımı sürecine dahil edilmeleri gerekmektedir. Çünkü planlamadan tasarıma, korumadan onarıma ve peyzaj yönetimine kadar uzanan geniş yelpazede katkısı ve başarısı ispatlanmış bir meslek disiplininin ekolojiye, biyoçeşitliliğe olan katkıları ileride hepimizin en temel ihtiyaçları olan konforlu açık alanlar, içilebilir su, solunabilir hava ve güvenli gıda olarak geri dönecektir. Sadece bu sebepler dahi peyzaj mimarlığının ne derece önemli bir bilim alanı olduğunu ortaya koymaktadır. 13 Mayıs 2020 çarşamba günü ulusal peyzaj mimarlığı günümüzü ülke genelinde kutluyor, kamuda, kendi işyerinde, ücretli ve akademilerde çalışan meslektaşlarımız ve öğrencilerimizle birlikte yıllardır yinelediğimiz sloganımızı geliştirerek ‘canlı, cansız tüm varlıkların bulunduğu her yerde biz varız’ diyor ve ülkemizin doğal, kültürel ve tarihi peyzaj varlıklarına sahip çıkacağımızı deklare ediyoruz. Daha sağlıklı ve daha yaşanabilir kentlerin organizasyonunda daha hissedilir peyzaj mimarlığı mesleği olması ümidiyle tüm meslektaşlarımızın gününü kutluyorum. Peyzaj mimarlığı varsa sağlıklı kentler var, hayat var.”
