Haber61/Haber Servisi - Trabzon’a gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kongrelerde çarpıcı mesajlar verdi.

İşte o mesajlardan öne çıkanlar;

* Hükmetimizin bağımsız özgür Türkiye olması konusunda adımlarını büyük bir gayretle ama aynı zamanda özgüvenle ve bir gelecek planlamasıyla atan kıymetli dostum Trabzon’umuzun evladı Enerji bakanımız sayın Berat Albayrak burada.

* Siz Düzköy’e milletin sevgilisinden selam getirdim. Bir ömür siyaset yolunda  bu ülkeye siyaset yolunda feda etmiş bu ülkeye büyük bir değişim yaşatmış olan ben sadece Allah’ın, ben sadece milletimin önünde eğilirim diyen dünya mazlumlarının dilinde duasında olan kıymetli Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan beyin selamlarını başarı dileklerini getirdim. 

* Bu partide sadakatin çalışmanın icranın eser bırakmanın temsilcisi olmuş ülkenin her köşesini bölünmüş yollarla bağlamış söz değil eser bırakan anadolunun güzel evladı Başbakanımız Binali beyin selamını getirdim.

Sözlerime başlarken kıymetli hemşerilerim; dün aldığımız acı haber maalesef hepimizin içini karartmıştır. Mısır’da Ariş kentinde cuma namazında bir camide gerçekleştirilen bombalı saldırı sonucu yaklaşık 235 kişi hayatını kaybetti. 3 gün önce Nijerya’da yine bir camiye saldırdılar. Bu saldırıyı yapanları lanetliyoruz. Şehit olanların hepsine cenabı haktan rahmet diliyorum. Dün Başbakanımız da ifade ettiler. Bunun islamiyetle bir ilgisi yoktur. Bunun herhangi bir dinle herhangi bir inançla ilgisi yoktur. Bunlar birilerinin taşeronu olmuş. Bunlar kimlere neye hizmet ettiğini bilmeyen insanlıkla sadece şekil itibariyle benzerliği olan yaratıklardır. Bunların benzerleriyle biz 40 yıldır uğraşıyoruz. İşte bugün el altından. Hatta artık el üstünden terörü destekleyen batının görmediği anlamadığı da budur. PKKlı teröriste, YPGsi, PYD’si, DAEŞli teröristle, Avrupa’nın göbeğinde eylem yapan adı sanı değişik teröristlerin birbirinden farkı yoktur. 

Kıymetli hemşerilerim dünyada başımıza DAEŞ diye bir musibet çıkardılar. Hepimiz takip ettik. Bir ara DEAŞ’ı Türkiye topraklarına, Anadolu topraklarına yamamaya çalıştılar. Yine hepimiz takip ettik.

Bunun bizle ilgisi olmadığını islamiyetle alakası olmadığını, müslümanlığın bu olmadığını, cenabı Allah’ın islamiyetin bizden beklediğinin bu olmadığını Dünyaya defalarca anlattık. Terörün dininin olmadığını, terörün milliyetinin olmadığını, defalarca anlattık. Ama bir senaryo içerisinde bulunan batı, kendi ürettiği bir canavarı bize hamletmek için elinden gelen herşeyi ortaya koydu. Ama öyle bir fotoğrafı koyduk ki şimdi. Hepimiz Rakka’da öyle bir fotoğrafa şahit olduk ki; anladıkki coğrafyamızı kana bulayabilmek, istikrarsızlığa taşıyabilmek, bu ülkeyi ve etrafındakileri istedikleri gibi yönetmelerini sağlayabilmek için bir tezgahın yine aynı kişiler tarafından kurulduğunu gördük. YPG, PYD, PKK bunlarla ilişkili. Rakka’ya gidiyorlar. DAEŞle PYD’Yi el sıkıştırıyorlar. Dünyanın gözü önünde kirli oyunu ortaya koyuyorlar.

Bunca ölen çocuk, bunca denizlerde boğulan çocuk, evlerinden barklarından sürülenler, kadınların tecavüze uğrayanlara aldırmadılar. 

Çok önemli süreci gerçekleştiriyoruz. Bugün Türkiye’nin aslında bu süreçte ne ifade ettiğin, ne ortaya koyduğunu, demokrasiye sahip çıkmakla, etrafındaki coğrafyanın huzuruna barışına sahip çıkmakla, kendi sınırları içerisinde dik bir şekilde ayakta durmakla, kendi liderine sahip çıkmakla, aslında nasıl bir dava yürüttüğünü, bir kez daha hep birlikte anlıyoruz. 

Bizi DEAŞ’e iliştirmeye çalışanlar, DEAŞ’e yamamaya çalışanlar, aslında DEAŞ’ı icat ettiler. Burada PYD ile DEAŞ arasında bir organizasyon oluşturdular. Ondan sonra da dönüp dünyanın gözüne baka baka “şimdilik biz bu senaryoyu bitiriyoruz” diye bir oyunun altına imza attılar. 

Bilinizki DEAŞla, PKK ve PYD arasındaki bu ilişkiyi kuranlar Türkiye’de bir taraftan 27 Nisan e bildirisini, bir taraftan gezi olaylarını, bir taraftan 17-25 Aralık darbesini, bir taraftan 6-7 ekim olaylarını, bir taraftan da 15 Temmuz darbe girişimini ortaya koyan iradenin tam kendisidir. 
Bizim bunlara cevabımız net ve açıktır. Bugün bu kongrede birlikteyiz. Sayın bakanımızla birlikte bu kongreye geldik. Çünkü burada özellikle Düzköy’ün Trabzon’un ve ortaya koyduğunuz iradenin bir şekilde tebrik edilmesi ve hepinizin önünde eğilinmesi lazım geldiği için bu kongreye geldik.  Çok net ve açık söylüyorum.  

Kongrelerin kendi adına bir anlamı vardır. Her kongrenin bir stratejisi vardır. Her kongrenini bir manası bir hedefi vardır. 2001 yılında siyasi hayatına başlayan Ak Parti, her kongreyle sadece 780 bin kilometre kareye değil  etrafındaki coğrafyaya dünyaya söyleyecek sözleri ortaya çıkmıştır. Ak Parti’nin yol haritasını belirleyen bu kongrelerdir. Türkiye’nin iradesini belirleyen bugün devletin güzergahını devletin çizgisini belirleyen milletle devlet arasındaki ilişkileri belirleyen yatırımlarımızı belirleyen iddiamızı belirleyen gelecek Türkiye iddiamızı belirleyen, bu kongrelerdir. Sizlersiniz. Ak Parti’nin bu kadrolarıdır. 

Biraz önce söylediğim hiçbir meselede geri adım atmadık. Ürkütmeye çalıştılar. Korkutmaya çalıştılar. Geçmiş dönemde ortaya koydukları darbeleri, idam ettikleri başbakanları, hapse attıkları siyasi parti liderlerini, kendi televizyonlarından günlerce yayınladılar ve dedilerki; sonunuz böyle olacak! 
Ama bir gün korkmadınız ürkmediniz seçim zamanı geldi dik durdunuz sandıkları doldurdunuz ve Recep Tayyip Erdoğan’ı Ak Parti’yi iktidara taşıdınız. Her kongrenin bir manası vardır.

16 Nisan’da bu ülke bir karar verdi. Bizi topal ördek gibi bırakıp koalisyonları bize ülkenin uzlaşması olarak göstermeye çalışanlar, tek başına iktidara gelindiği zaman huzuru bozulanlar, Türkiye’nin istikrarından, zenginleşmesinden, dünyadaki gelişmiş ülkelerle rekabet etmesinden, fitneye fesata düşenler, bütün bunlara yönelik büyük bir irade oraya koydunuz.

Hatırlıyorsunuz değil mi? 16 Nisan tartışmaları yapılırken, bu ülkede bize Almanya’yı örnek gösterdiler. Hatırlıyorsunuz! Bakın ne güzel uzlaşma ortaya koyuyorlar. Görüyorsunuz koalisyonun güzel tarafları da var diyorlar. Kaç ay oldu Almanya’da seçim olalı? Hükümet kuramıyorlar! Ne yapacakları belli değil. Nasıl adım atacakları belli değil. Alın şimdi koalisyonu başınıza çalın. O Almanya’da bize oradan 16 Nisan’a müdahale etti. Hani çok gelişmiş demokrasi dedin. Hadi anlaşın da görelim. Sizin bizim gibi yanınızda Suriye mi var? Sizin bizim gibi yanınızda Irak mı var? Siz bizim gibi PKK ile DEAŞ ve PYD ile mi uğraşıyorsunuz. Tam tersi; Türkiye’nin ne kadar düşmanı varsa Almanya’nın içerisinde kendiniz barındırıyorsunuz. Cenabı Allah’ın tokadı vardır. O tokadı da böyle yiyorsunuz.

Ve ifade etmek isterim ki; 16 Nisan referandumunun üzerinden 7 aylık bir zaman geçti. Bu kongreler 2019 yönelik hepimizin hazırlandığı kongrelerdir. Hepimiz çalışmalıyız. Hepimiz daha fazla emek ortaya koymalıyız. Bu kongrelerden birlik beraberlik içinde kardeşlik içinde çıkmalıyız. 2019’da hep beraber ortaya çıktığımızda milletimizin karşısında hazır olmalıyız. Bakan daha fazla çalışmalı. Belediye başkanı daha fazla çalışmalı. İlçe başkanı daha fazla çalışmalı. Hanım kolu, gençlik kolu başkanı daha fazla çalışmalı. Bu söylediklerim sadece siyaset için değil kaymakamından öğretmenine kadar müdürüne kadar herkes yeni sistemin altını doldurmalıdır.

Hedeflerimiz var. Bizi hedeflerimizden uzaklaştırmaya çalışıyorlar. 3 ay sonrasını göremiyorum diyen insanların Türkiye’si olsun. Sanayimizden ticaretimize kadar güvenliğimizden milli savunma anlayışımıza kadar ifade etmek istiyorum ki Türkiye bambaşka bir tablo ortaya koymaktadır. Esas itibariyle çekemedikleri budur. Bu kongrede çıkaracağımız iradeyle aynı anlayışı sergileyeceğiz. Bunların yanı sıra bir taraftan bize verdiğiniz görevleri yapmaya çalışıyoruz. 

Bazen bu ülkenin doğusunda batısında, bazen kuzeyinde güneyinde, hep beraber gayret gösteriyoruz. Bütün hükümetteki arkadaşlarım, herkes sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında, başbakanımızla birlikte adım adım ülkemizin menfaatine geleceğine hedeflerine ulaşmasına gayret gösteriyoruz. 

Önce mahalli sonra da Kasım seçimleri var. Daha çok çalışmalıyız. Elimizi şöyle açmalıyız. Sorgulama zamanı değildir. Herkesle kucaklaşma zamanıdır. Herkese adım atma zamanıdır. Herkesi bu çatının içerisine alma zamanıdır. Çünkü mesele 780 bin kilometre karenin içerisinde mesela sadece bu ülkenin seçmenleriyle ilgili değildir. Türkiye’nin ilerlemesini istemeyenler üzerine abanıyorlar. Ama biz buna rağmen adımlarımızı daha sağlam atıyoruz.

Ne oldu 15 Temmuz’u yaptılar? Bizi zayıflatabildiler mi? Birinci çeyrek yüzde 5 büyüdü. Kapak olsun. İkinci çeyrek yüzde 5.1 büyüdü. Büyümeye devam ediyoruz. Devamlı rakamlarını veriyoruz. Diyarbakır’dan Van’a kadar, Antalya İzmir Aydın’a kadar.. Dünyanın her yerinden benim ülkeme turist geliyor. Evlerine dönerken güvenli dönüyorlar. Sadece Antalya’ya geçen sene 6 milyon 200 bin turist geldi. Şu anda ise 10 milyon. Sadece Van’a 230 bin üzerinde yabancı turist gelmişti. Şu anda 400 bin geliyor. Ne oldu PKK’nız işe yaramadı, Ne oldu 15 Temmuz’unuz işe yaramadı, Ne oldu DEAŞ’ınız işe yaramadı, Ne oldu FETÖ’nuz işe yaramadı. 

Millet sorar ne yaptın? Allah’a çok şükürler olsunki bu kürsülere eli boş sadece ve sadece sözle çıkmamıştır. Daha önce de bir kongremizde ifade ettim. Türkiye artık büyük projelerin konuşulduğu, büyük hedeflerin olduğu bir ülkedir. Dünyanın en büyük havalimanını konuşuyoruz. Tüp geçitler modern ipek yolu, enerji koridorları, herşey ama herşey Türkiye’de konuşulmaktadır. Hem konuşulmakta hemde yapılmaktadır. Bu işleri ortaya koyarken Trabzonumuzu da geliştirmeye devam ediyoruz. 2002’den bugüne kadar Trabzon’a gelmiş yatırım miktarı 18,5 milyar liraya ulaştı. Trabzon’un 2002’de 234 milyon lira olan ihracatı  1.36 milyar doları geçti.

2002’de 16 bin 491 olan öğretmen sayısı 2016’da 28 bin 817 oldu. Ve yine Kanuni Hastanesi, Haçkalı Baba Devlet Hastanesi, Akyazı stadyumumuz Şenol Güneş Spor Kompleksi, yatırımlarımızdan sadece Kanuni bulvarından tutun da bir çok adımı başarılı bir şekilde gerçekleştirdik. 

Bunun dışında 2. Devlet üniversitesini inşallah en yakın zamanda gerçekleştireceğiz.  Akçaabatımızda Düzköyümüzde yüksek okullarıyla birlikte buluşacaktır. Yatırım Adası projemizi başlattık.  Önemli müjdeleri burada önümüzdeki günlerde paylaşacağız. 2019’a gitmeden belki bir tek havalimanı projesinde tam mesafe alamayabiliriz. 2019’da her birinin kazmasını burup Trabzon’umuzun huzuruna getireceğiz. 

Bunları yaparken Düzköy’ümüzü ihmal etmiş değiliz. Düzköyümüzde 7 haziran seçimlerinden bu yana yurt binamızı tamamladık. Kapalı spor salonunu ve gençlik merkezimizi hizmete açtık. Çayırbağı İmamhatip Lisesi’ni ve Mehmet Akkaya lisesini tamamladık. Doğa turizmini geliştirmek üzere Düzköy Doğa Kampına ilave yaptık. Düzköy’e MOBESA kurulumunu da tamamladık.

Devam eden projelerimiz de var. Dere ıslahı çalışmalarında önemli mesafeler aldık. Orta mahalle, çayır bağı, Doğankaya mahallesinde çal mağarasındaki 15 milyon liralık yatırımın yaklaşık yüzde 80’i tamamlandı. 
Biz elimizden geleni yapıyoruz. 

Türkiye’nin önemli meseleleri var. Evet enerji güvenlik meseleleri var. Elimizden geleni kentimize vermeye gayret gösteriyoruz. Çünkü bu dünyanın bir de öteki dünyası var.

Bize bir emanet verdiniz yetki verdiniz. Hakkari’ye de gitsek, Şırnak’a da gitsek gece 3-4-5’ine kadar memleketin meseleleri ile de uğraşsak bizim esas meselemiz Trabzon’a hizmet etmektir. 

2019 geldiğinde sizin önünüze alnımız ak çıkmak istiyoruz.