Trabzon Barosu’ndan adli yıl açılış töreni: Hukukun üstünlüğünün sağlandığı bir yıl olsun
Trabzon Barosu, Adli yıl açılışı nedeniyle Meydan Parkı’nda tören düzenledi.
Haber61 - Haber Servisi / Trabzon Barosu, 2022-2023 Adli Yıl Açılış etkinlikleri kapsamında Meydan Parkı’nda tören düzenledi. Saat 13:00’da Atatürk anıtına çelenk koyma ile başlayan etkinlik saygı duruşu ve İstijklal Marşı’nın ardından yapılan basın açıklaması ile devam etti.
Etkinlikler saat 19.00’da Baro Binasında düzenlenecek kokteyl ile devam edecek.
Baro Başkanı Duygu Keleş Aydın yaptığı açıklamada “Hukukun üstünlüğünün sağlandığı adli bir yıl diliyorum” ifadelerini kullandı.
Aydın’ın açıklamaları şu şekilde;
Adalet hizmetlerini başarıyla ve özveriyle yürüten , insanların haklarına ve adalete erişimini sağlamak için her zorluğa korkusuzca göğüs geren meslektaşlarımıza huzurlarınızda teşekkür ediyor ve görevi sırasında can veren meslek şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyorum.
2022-2023 Adli Yılı’nı yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü, hukuk devleti ve avukatlık mesleğinin artık yapısal hâle gelmiş sorunlarına dair kaygılarla karşılıyoruz. Zira Adli Yıl, mesleğimize ve avukatlara yapılan saldırıların hız kesmeden devam ettiği, hak ihlallerinin, kadın cinayetlerinin ve çocuk istismarının inanılmaz boyutlara ulaştığı, yoksulluğun derinleştiği bir iklimde başlamaktadır.
Toplumda ve uluslararası alanda giderek kaybolan yargıya güveni sağlamak için somut adımlar atılması gerektiğini bıkmadan ve usanmadan tekrar ediyoruz.Zira Temel hak ve özgürlüklerin korunması ve güvence altına alınmasını sağlayan ve hukuk devletinin olmazsa olmazları “adil yargılanma hakkı” ve ‘’ Hak arama özgürlüğü’’ dür. Bu hakkın uygulanması, korunması, geliştirilmesi ve güçlendirilmesi; bağımsız mahkemelerin, tarafsız ve donanımlı hakimlerin , insan haklarına saygılı, sanığın aleyhine olduğu kadar lehine olan delilleri de toplamak suretiyle gerçeğin ortaya çıkmasına, adaletin gerçekleşmesine katkı yapacak bilgili ve sorumlu savcıların ve yine bilgisini ve zamanını hak arayan kişi veya kişilere özgüleyen savunma mesleğinin onurlu temsilcileri cesur ve bağımsız avukatların varlığına bağlıdır.
Bu nedenle avukatı ve avukatlık mesleğini bağımsız, özgür kılmak, yargılama sürecinde etkili ve işlevsel yapmak yaşamsal değerdedir.
Avukatlar, insanlığa; başkalarının hakkına, mülkiyetine, özgürlüğüne saygıyı öğreten, adaletsizlikle savaşan, kendini hakkaniyete adayan, eşitlik, özgürlük ve barış için mücadele eden, uzlaşmaya inanan insanlardır.
Meslekleri gereği hayatın tam içinde olan, toplumun hemen her kesimi ile temas halinde bulunan avukatlar, pek çok sosyal sorumluluk projesinin ,kültürel, sanatsal, fikirsel veya hayır amaçlı faaliyetlerin destekçisidirler . Avukatlar ve barolar, sadece bunlar için değil, aynı zamanda toplumda hukuka aidiyet bilincinin gelişmesi, ve insan haklarının korunması için de mücadele ederler.
Oysa ki,her geçen gün savunmaya değer kattığından şüphe duymadığımız Avukatların sayısı artarken, iş alanları daraltılmakta ve mesleki faaliyetlerin önüne sürekli engeller çıkarılmaktadır. Alternatif çözüm yolları adı altında yargı dışı alanlar genişletilirken, dezavantajlı grupların avukata ve adalete erişimi engellenmektedir.
Stajyer avukatların, kamu avukatlarının, engelli avukatların, genç avukatların, emekli avukatların sorunlarının çözümü konusunda somut önerilerimiz göz ardı edilmekte, mesleki eğitimin ve staj eğitiminin içeriği boşaltılmakta ve niteliksizleştirilmektedir.
Adalete erişimin en önemli araçlarından, ulusal ve uluslararası düzenlemelerin ve yükümlülüklerimizin gereği olarak verilen kamusal nitelikteki CMK zorunlu müdafiilik hizmeti karşılığında, Anayasa’daki angarya yasağını ihlal edecek kadar düşük ödemeler yapılmakta ve fedakarlık hep avukatlardan beklenmektedir. Avukatlar, mesleki faaliyetlerinde yaşadıkları her türlü zorluğa rağmen, adil yargılanma hakkının tesisi için çaba gösterirken, hak ettikleri Adli Yardım ve CMK ödemelerini zamanında alamamakta, buna rağmen vergi, Bağ-Kur, stopaj ve benzeri masraflarını peşinen ödemek zorunda kalmaktadırlar.
Ve bizler, yurttaşların haklarını korumak için bunca zorluğa rağmen görevimizi yaparken, müvekkillerimizle ve hukuki uyuşmazlığın konusuyla özdeşleştirildiğimiz için sorgulanmakta, yargılanmakta, saldırıya uğramakta ve hatta öldürülmekteyiz.
İş te tam da bu nedenlerle;
Tahammül sınırlarını zorlayan CMK ücretlerinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’yle (AAÜT) eşitlendiği, AAÜT’nin ülkemiz ekonomik koşullarına ve mesleğimizin saygınlığına uygun hale getirildiği, emeğin hak ettiği karşılığı gördüğü, stajyer avukatlara kamu kaynaklarıyla destek sağlandığı, kamu avukatlarının özlük haklarının tanındığı, engelli avukatların faaliyetlerini ayrımcılığa uğramadan sürdürebildikleri, emekli avukatların insan onuruna yakışır bir maaş aldığı bir adli yıl istiyoruz.
Avukatlık hizmetlerinden alınan KDV oranlarının indirildiği, CMK ve Adli Yardım hizmetlerinde KDV’nin sıfırlandığı, serbest çalışan avukatların asgari ücrete kadar olan gelirlerine vergi muafiyetinin sağlandığı, bir yıllık genç girişimci Bağ-Kur primi muafiyetinin üç yıla çıkarıldığı bir adli yıl istiyoruz.
Hukukun üstünlüğünün sağlandığı, hak ve özgürlüklerin yaşama geçtiği, herkes için adil bir adli yıl istiyoruz.
Avukatların adil yargılamanın ayrılmaz parçası olduğunu, avukatlara yönelik her türlü sınırlamanın özünde yurttaşın hak arama özgürlüğüne ve savunma hakkına getirildiğini, yargının eşit süjeleri arasında ayrımcı bir yaklaşıma tabi tutulmasının kabul edilemeyeceğini, yargının şeffaflaşması, hak arama özgürlüğünün sağlanması ve adil yargılanma hakkının tesisi için avukatların önündeki tüm kısıtlamaların kaldırılmasının zorunluluk olduğunu bir kez daha hatırlatarak, mesleğimizin sorunlarının çözümü, hukukun üstünlüğünün ve yargı bağımsızlığının sağlanmasına yönelik somut adımların bir an önce atılmaması halinde anayasal demokratik haklarımızı sonuna kadar kullanacağımıza dair irademizin arkasında aynı kararlılıkla durduğumuzu kamuoyunun bilgisine sunarız.