Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Meclis Üyesi Cevat Kara, kuyumculuk sektörünün yılda 300 ton mücevher ürettiğini belirterek, "En çok ihracat yaptığımız ülke 112 milyon 100 bin dolarla Birleşik Arap Emirlikleri’dir" dedi. 
TTSO’nun kuyumcu, saatçi, oyuncak ve gözlükçülerin oluşturduğu 15. Meslek Komitesi Meclis Üyesi Cevat Kara, kuyumculuk sektörünün beklentileri ve talepleriyle ilgili açıklamalarda bulundu. Türkiye’de kuyumculuk sektörünün her yıl 400 ton altın, 200 ton gümüşü işleme kapasitesine sahip olduğunu belirten Kara, “Ülkemiz dünya üretiminde ilk 10, mücevher üretiminde ilk 4 ülke arasında yer almaktadır. Ülkemizde sektör 400 bin kişiye istihdam sağlamakta, bunun yanında 5 bin üretici, 40 bin de perakende mağaza bulunmaktadır. Sektörümüz yılda 300 ton mücevher üretmekte, bu üretimin yüzde 35-40’ını ihraç etmektedir. Geri kalanı da turistler, bavul ticareti yapanlar ve vatandaşlarımız tarafından alınmaktadır. Mücevher ihracatımız 2019 yılı Mayıs ayı verilerine göre 362 milyon 190 bin 788 bin dolardır. Bu ihracat Ortadoğu ve Asya bölgesine gerçekleştirilmiştir. En çok ihracat yaptığımız ülke 112 milyon 100 bin dolarla Birleşik Arap Emirlikleri’dir” dedi. 

“Trabzon’da kuyumculuk sektörü 20 bin kişiye ekmek kapısı oldu” 
Kara, kuyumculuk sektörünün Trabzon için bacasız bir fabrika olduğunu vurgulayarak, “Ancak üzülerek söylemek isterim ki hak ettiği değeri meslek adına alamamıştır. Şehrimizde hasır bilezik imalatı yapan 80, telkâri imalatı yapan 18, kazaziye imalatı yapan 20, bilezik imalatı yapan 3 atölye bulunmaktadır. Bunun yanında 130 perakende kuyumcu hizmet vermektedir. Sektörde 5 bine yakın bilezik, kazaziye ve gümüş örücü istihdam edilirken, yan destekler ve diğer çalışanlarla birlikte yaklaşık 20 bin kişiye ekmek kapısı açmaktadır. Örücülerimize yıllık 24 milyon lira para girdisi sağlanmaktadır. Şehir olarak yıllık üretimimiz 12-15 ton arasındadır. Şehrin ihracatındaki payımız da yüzde 9’dur” şeklinde konuştu. 

“Kuyumcu kent hayata geçirilmelidir” 
Dünyanın her yerinde Trabzon hasır bileziğinin bilinmesinin kent adına gurur verici olduğunu ve tanıtıma büyük katkı sağladığını belirten Kara, “Trabzon hasır bileziği, coğrafi işaret alınmış tescilli bir ürünümüzdür. Coğrafi işaret alırken bize büyük katkılar sunan merhum vekilimiz Mustafa Cumur’u da bir kez daha rahmetle anıyorum. İmalat yapan arkadaşlarımızın çalışma şartları ve fiziki ortamları yetersizdir ve şehir merkezinde dağınık şekilde imalat yapılmaktadır. Meslek komitemiz hem imalatçıların çalışma koşullarının iyileştirilmesi hem de ihracatın artırılması için çeşitli noktaları tespit etmiştir. Kuyumcuların imalatını daha modern şartlarda ve bir arada yapması adına Kuyumcu Kent projesini bir an önce hayata geçirmek gerekmektedir. Bu konuda çalışmalarımız devam etmektedir. Ülkemizde İstanbul, Kahramanmaraş ve Trabzon’da yoğun şekilde imalat yapılmaktadır. Kuyumcu Kent Projesi İstanbul’da yapılmış, Kahramanmaraş’ta yakın zamanda faaliyete geçecektir. İnşallah Trabzon’a da kazandıracağız. Kuyumcu Kent, Trabzon mimarisine uygun, içinde yöresel ürünlerin de satılacağı bir konsept olacaktır. Projede çeşitli büyüklüklerde 80 dükkan, 100 adet imalat atölyesi olan komplekste, sosyal alanlar, lokanta, kafeteryalar, otopark mevcuttur” diye konuştu. 

“Kuyumculukla ilgili lise ve yüksekokul açılmasını istiyoruz” 
Kara, Trabzon’da kuyumculuk sektörünün ilerlemesi için yapılması gereken çalışmaları sıralayarak, “Trabzon Halk Eğitim bünyesinde bulunan kuyumculuk atölye faaliyetlerinin ortaklaşa yapılması, Trabzon hasır telkâri ve kazaziyesini sektör haline getirmek için tüm kurum ve kuruluşların desteğinin yanı sıra mutlaka devlet desteği sağlanması, Trabzon ilimizin pilot bölge olarak seçilerek Meslek Lisesi ile KTÜ’ye bağlı Kuyumculuk Yüksekokulu veya fakültesinin açılması, mücevherde bize göre çok fazla olan yüzde 18 KDV oranının yüzde 8 veya daha aşağıya çekilmesi, kuyumculuk faaliyet alanında AB fonlarından yararlanmak için Halk Eğitim Müdürlüğü ile ortaklaşa proje üretilmesi, yurtiçi ve yurtdışı fuarlarda Trabzon hasırı ve kazaziyesini daha etkin olarak tanıtmak için fonların oluşturulması, bankaların kuyumculuk mesleği olan altın alma ve satma işlemlerinden vazgeçip asli görevlerini icra etmelerinin sağlanması isteğimizdir” ifadelerini kullandı.