Trabzon’da Belediye Meclis üyesi uyardı! “Bu şehir susuz kalacak”

Trabzon Büyükşehir Belediye Meclis üyesi önemli bir uyarıda bulundu.

Trabzon’da Belediye Meclis üyesi uyardı! “Bu şehir susuz kalacak”

Trabzon Büyükşehir Belediye Meclisi Bağımsız Üyesi Davut Çakıroğlu, yaptığı açıklama ile uyardı. 

Gülcemal konusunda yaptığı uyarının çok geç anlaşıldığını belirten Çakıroğlu, “Şimdi sondaki sözü başa alalım, yarın bu şehir susuz kalacak, kızılca kıyamet kopacak.” dedi.

Çakıroğlu açıklamasında şu ifadelere er verdi;

"BU ŞEHİR YÖNETİLMİYOR

Her gün maalesef şehir adına felaket diyebileceğimiz bir durum, olay vuku buluyor.

Bizim elimizden de bu olayları kamuoyuna aksettirmek geliyor.

Milletimiz, yarın ağır bedeller ödeyeceği bu olaylara karşı gerekli tepkiyi ve gereken şiddette vermelidir.

Dün biz Gülcemal bu şehri kokuya boğacak dedik, şehir kokuya boğulunca milletimiz ve kamuoyu konuya ilgi gösterdi.

Şimdi sondaki sözü başa alalım, yarın bu şehir susuz kalacak, kızılca kıyamet kopacak.

Hem idareyi hem de idare edileni, yöneten-yönetilen diyemiyorum, uyarmak istiyoruz.

Bir önceki dönem Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Avrupa Birliği fonlarından 17 Milyon Euro'luk İçme Suyu Şebekesini yenilemek için kaynak oluşturdu.

Yani işin Türkçesi, Avrupa Birliği Trabzon halkı asbestli borulardan sağlıksız su içmesin diye belediye emrine, projeye bağlı yatırım imkanı sundu.

Belediye ve yönetim kadroları değişti ve Gelen TİSKİ yönetimi ve Büyükşehir Belediye Başkanı bu fonu yatırıma dönüştürdü.

Ancak gelin görün ki iyileştirme değil şehir adına adeta felaket bir durum ortaya çıktı.

Bilemiyorum, bu noktada kadrolarda mı liyakat sorunu var ya da emir demiri mi kesiyor?

Öyle ki usulsüzlükler var, yetkisi olan imza atmıyor, birileri günah keçisi yapılıyor, yarın esasen yetkisiz birçok insan attıkları imzalardan dolayı bedel ödeyecek diye duyumlarımız var.

Her yer kazılmış ve kazılı halde bekliyor.

Döşenen borular cazibe ile (eğim ile) gelen basınca dahi dayanabilecek kalitede değil.

Şu an hala eski tesisatlardan su veriliyor ancak bu durum değişecek.

Millet başına geleceği bilmiyor ancak TİSKİ ve Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin Milletin başına açacağı sıkıntının farkında.

Bu yüzden milletimize binalara su deposu yapılması ve hidrofor sistemi kurulması telkin ediliyor.

Yapılan binalar eski kanuna göre yapıldığı için mevcut durum kazanılmış haktır.

1 Eylül'e kadar acil bu sistemleri kurun, yoksa susuz kalacaksınız diye milleti tehdit eder gibi mesajlar gönderen TİSKİ adeta kendini kanun koyucunun yerine koyuyor ve kazanılmış hakları gasp ediyor.

Peki 10 dairelik bir binanın bu sistemi kurma maliyetini bilen var mı?

Ben araştırdım, şayet, sağlıklı temiz ve uzun ömürlü bir sistem isteniyorsa kurulum maliyeti minimum 50 Bin TL.

Bir de bu sistemlerin ekonomik durumun yanında kurulabilmesi için fiziki alan lazım.

Şehirdeki mevcut binaların yüzde kaçında depo sistemi kuracak alan var?

%15-20'sinde...

Diğer binalar boruların kaldırabileceği basınçla verilen suyu alamayacaklar.

88 yıllık köklü kurum olan İller Bankası bunca yıldır cazibeli sistem ile su sorununu çözerken Avrupa birliği projesi ile dayatılan hidrofor sistemi kurma durumu ve vatandaşı yeni ilk yatırım maliyet ve sürekli elektrik işletme gideri maliyetleri ile karşı karşıya bırakmak akıl alır gibi değil. Hidroforunu al yoksa susuz kalacaksın demek, emrivaki yapmak arka plandaki teknik çözümlemeleri 88 yıldır yapan iller bankası ve onun çözüm ve uygulamaları ile örtüşmemesini kim açıklayacak kamuoyuna? Bir de bu sistemlerin elektrik yükü var. Şehirde sürekli elektrik kesiliyor, trafolar patlıyor v.s.

Hem ekonomik olarak hem de şehrin elektrik gücü olarak her evde bir hidrofor sistemini şehir kaldırmaz.

Yani yarın elektrik kendi başına kesilmeyecek, suyu da elektriğe bağlayan TİSKİ'nin iş bilmezliği sayesinde su da elektrikle birlikte kesilecek.

TİSKİ ve Trabzon Büyükşehir Belediyesi bu noktada yaptığımız uyarıları görmezden, duymazdan geldi.

Tıpkı bu şehir kokacak dediğimizde kulak ardı edenler gibi.

Şimdi bu şehir susuz kalacak diyoruz.

Lütfen bu uyarıyı hem idare hem de idare edilen şehir susuz kalınca duymasınlar.

Hoyrat miras yedi gibi, nasılsa hazır bir fon var, alelacele bunu bir yere aktaralım telaşı mı, ne bu?

Bunu anlamakta zorluk çekiyoruz.

İhaleyi alan firma kim, tecrübesi var mı, yakını mı güçlü? İçme suyu, atık su, kanalizasyon, yağmur suyu, fiberoptik kablo hattı, elektrik hattı, doğal gaz hattı, 7 tane hat çalışmasının asıl ve taşeron olmak üzere 10'a yakın firma ile bir keşmekeş içinde yürütülmeye çalışılması, defalarca doğal gaz borusu koparılması, bir yılda yüzlerce kablo koparılması, birçok ana ve tali caddede kaz bırak git şeklinde devam eden formatın birçok insanın aracına iş yerine zarar vermesi sınırları aşan dozdadır. 5 Bin TL masrafı olan, karteri delen, rot balansı biten, iş yerinde bilgisayarları pert olan, evrakları su içinde yüzen, depolarını su basan vatandaşlar hep tedbirsiz çalışmaların kurbanı oldu, oluyor, olacaktır. Peki kim ödeyecek bu zararları. Dedektör kullanmadan toprağı kazan, önüne çıkan hattı kopararak iş yapmaya çalışan, bu çalışma şeklinin kimdir sorumlusu, koordinasyonu kime aittir? Defalarca doğal gaz borusu koparılırken insanlar ölmedi diye sevinelim mi, yoksa neden koparıldı diye soru mu soralım?

Bu sorulara da somut cevaplar arıyorum ve kamuoyu adına sorumluluğumuz gereği olarak ulaştığımız her cevabı milletimiz ile paylaşacağız." 

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
12 Yorum
Önceki ve Sonraki Haberler