Haber61 - Haber Servisi - Trabzon’da Kanuni Bulvarı’nın geçtiği güzergahta yerleri bulunan ve uygulanan C18 kanunu sonrasında mağdur olduklarını ileri süren vatandaşlar, yarın (15.02.2018 Perşembe) saat 12.00'de Atatürk Alanında yapacakları basın açıklaması öncesinde basın mensupları ile bir araya geldi.

MASAYA OTURMA AŞAMASINA GELDİK

C18 mağdurları adına açıklama yapan Tuna Kurt, konu ile ilgili artık somut adımların atılacağı konuma gelindiğini belirterek, “karar verici kişiler artık vaatten daha çok somut adımlar atmaya doğru ilerliyor. Bu işin sonuna doğru yaklaşıyoruz. Biri tamamdır bu iş dediği anda bu iş bitecek. Bu Trabzon için inşallah bir şeylerin başlangıcı olur. Bir adım atarken vatandaşla irtibat halinde olunması lazım. Vatandaşa rağmen bir yatırım olmaz ki yani. Tutup Trabzon’a Salyangoz lokantası açmak gibi bir şey oluyor bu. İnsanların taleplerini sormak lazım. Küçük bir şehiriz herkes her şeyi duyuyor, görüyor. Artık biraz daha vatandaşa dikkat edilsin. Bir adım atılırken en azından bilgilendirilelim. Bu yol için söylemiyorum. Bu yapılan proje dahil veya daha katısı yapılsaydı ancak gelip bize anlatılsaydı keşke. Bir başkan yardımcısı bir yönetici gelseydi deseydi ki “arkadaşlar bizim böyle bir şeye ihtiyacımız var. Devlet bunu yapmak zorunda.” Emin olun kimse sesini çıkarmazdı. Yönetici vatandaş birbirinden kopuk. Enteresan bir kaos ortamındayız. Vatandaş olarak talep edilince karşılık bulabildiğimizi gördük. Bir şeyler istenildikçe veriliyor ne yazık ki. Ülkemiz çok zor bir süreçten geçiyor. Ortadoğu’da neyin ne olduğu belli değil. Devletimiz mücadele etmeye çalışıyor. Bizde destek vermeye çalışıyoruz. Bu süreç güzel devem ediyor. En azından karşılıklı masaya oturma aşamasına geldik. Taleplerimiz soruluyor. Teknik bilgimiz fazla yok ama bu yol Trabzon’a yeterli olacaktır. Bakanımız Süleyman Soylu bu yol için “Gugar gibi” dedi.  Herhalde böyle gerektiği için yapılmıştır. Bizim alanımız mevcut yolun yüzde 30’u. Buraya kadar olan alanın kamulaştırılması, kavşakları, tünelleri yapılmış, sadece bağlantılarının yapılması bekleniyor. Bizim alan ise bu alanın tamamlanması sonrasında devam edecek. Bahsettiğimiz yüzde 70’lik kısım tamamen kamulaştırılarak yapıldı. Kamulaştırma yapıldı, ücretler ödendi.” dedi.



AŞKELA ÇİMENTO YERLERİMİZE ORTAK EDİLDİ

Yeri alınan Aşkale Çimento’nun 66 parsele ortak edildiğini ifade eden Yavuz Genç, “Bu yüzde 70’lik kısımda bir hesap hatası yapıldığı söylendi ve yapılan 2 şeritli yol 3 şeride çıkarıldı. Gelen büyük paralar buralara harcandı. Çukurçayır tünellerinden sonra yerleri olan bazı sevdiğimiz abilerimize 1 Milyon 250 bin TL’den dönüm parası verildi. Ondan sonrasına ise ne hikmetse C18 uygulandı. Burada bir sanayi alanı belirlendi. Burası çok büyük bir alan. Fatih Sultan Mehmet’in otağını kurduğu alan. Aşkale Çimento’nun Düzyurt’ta atıl bulunan yaklaşık 300 dönümlük bir alan var. Bu alandan baz alırsak diğer alan çok büyük bir alan. Aşkale Çimento’nun yerinde ise bir bölüme otogar planlıyor. Planda bu alan otogar olarak geçiyor. Bu otogar için yüzde 40 yeri alınan Aşkale Çimento’yu sanayi olarak belirlenen yerlerden ve diğer bölgelerden 66 parsele ortak ediyor. Mesela bana kardeşimden sonra 3. hissedar Aşkale Çimento oluyor. Yarın Aşkale Çimento “al kardeşim, alamazsan ben alayım” dediğinde biz ne yapacağız? Biz Aşkale Çimento’yla veya daha büyük devlerle nasıl mücadele edeceğiz. Çekip gideceğiz buradan gibi görünüyor.” şeklinde konuştu.

AŞKALE İLE MÜCADELE EDECEK GÜÇTE DEĞİLİZ

Yavuz Genç’ten sonra tekrar söz alan Tuna Kurt, “Bizim soru işaretlerimiz Aşkale ile başladı. Biz bu sürecin ortalarında Aşkale’nin ne duruma getirildiğini öğrendik. Hiçbir anlama ifade etmeyen mevcut Aşkale arazileri bu planla alınıyor. Bu arazinin dönümü 20 Bin TL etmiyor. Çok kötü bir yer. Dönümü 20 Bin TL etmeyen yeri alınan Aşkale Dönümü 2 Milyon eden yere hissedar ediliyor. Aşkale’nin bugün terk ettiği yerin raiç değeri 600 Bin TL. 600 Bin TL’lik terk ettiği yerden dolayı 66 parselde şuanki haliyle en az 20-30 Milyonluk yere ortak oldu. Devamında biz Aşkale ile mücadele edecek güçte değiliz. Yarın Aşkale bize ya al ya ver dedi. Biz 2-3 Milyon TL’yi nerden bulup vereceğiz? Veremeyeceğiz. Mahkeme kararı “kardeşim alamıyorsan sat.” Zorunlu satış. Biz artık şeytanın avukatlığını yapıyoruz. Bütün bu plan mevcut durum üzerinden Aşkale’ye pay çıkarma planı. Bu sanayi alanları yarın para ile alınamayacak hale gelecek. Buraya Aşkele’yi ortak etikten sonra yapacak olduğumuz hiçbir şey yok. Tamamen köylerimizi terk edeceğiz çekip gideceğiz” dedi.



İMAR PLANININ HİÇBİR FAYDASI YOK

Uygulanmaya çalışılan İmar Planının şehre ve vatandaşa hiçbir faydasının olmadığını belirten Alparslan Genç ise “Belediyenin bize önerdiği çözüm önerisi ise “Bizim Aşkale ile aramız çok iyi. Onlarla istişare yapıp sizin adınıza mevcut arazilerinizin raiç bedeli üzerinden belediye olarak yerlerinizi Aşkale’den satın alırız. Buradaki nüans ise şu; Mevcut arazi raiç bedelleri üzerinden alınıyor. Peki biz sorduk. Aşkale’nin terk etmiş olduğu arazinin raiç bedelini mi ödeyeceğiz. Yoksa kendi arazilerimizin raiç bedelinden mi? Bize tabi ki kendi arazilerinizin raiç bedelini ödeyeceksiniz dendi. Burada tabiri caizse saçmalığın daniskası yaşanıyor. Şöyle bir algı oluştu. Biz burada sanki yola karşı, vatana karşı, yapılan icraatlara karşı duruşumuz kamuoyuna lanse edilmeye çalışılıyor. Bizde düzenlediğimiz toplantılar ile bizim yola karşı yada yapılan bir yatırımı engellemek değil. Yapmaya çalıştığımız şey yapılan bir yanlış hesabın maliyetinin bu topraklarda yaşayan vatandaşlara yüklenmeye çalışılmasını engellemeye çalışıyoruz. Yüzde 70’i kamulaştırılarak yapılan bir yolun yanlış maliyet hesaplarından dolayı paranın kalmaması nedeniyle kalan yüzde 30’luk dilimin tamamen kamuya, yapılan yola toprak edindirmek için yapılan imar planına karşı geliyoruz. Bölgede uygulanmaya çalışılan imar planının bölgemize, şehrimize ve yaşayan halkımıza hiçbir faydası yoktur. Bu imar planında yolun haricinde bir imar alanını göremezsiniz. Koridor şeklinde yapılmış, sadece yola toprak ve alan kazandırmak için yapılan bir imar planı. Ne şehrimize nede vatandaşın hizmetine sunulacak bir imar planı değil. Yol yapılsın, karşı çıkmıyoruz. Yüzde 70’ini kamulaştırarak yaptın, diğerini de kamulaştırarak yap. Ama imar planı adı altında yol geçiş güzergâhını oluşturmak için bir imar planı ile karşımıza gelmeyin. Buraların tabi ki imara ihtiyaç olacağı dönemler olacaktır. O dönemler doğru tespit edilip vatandaşın ve şehrimizin iyiliğine, yararına uygun, imarın kelime anlamı ile bağdaşacak bir imar planı ile bu bölge daha da güzelleştirilip, rantabilitesi yükseltilip vatandaşın hizmetine sunulabilecek bir bölge olabilir. Biz burada yapılmaya çalışılan bir yatırıma karşı değiliz. Yapılan yanlış uygulamanın durdurulmasını istiyoruz. Ayrıca STK’ları, Siyasi Partilerin İl, İlçe yönetimlerini, odaları 15.02.2018 Perşembe günü Atatürk Alanında saat 12:00’de düzenleyeceğimiz kamuoyunu bilgilendirme amaçlı basın açıklamamıza davet ediyoruz” dedi.



Son olarak söz alana Samet isimli bir vatandaş ise “Yolun geçtiği güzergâhta benim 35 dönüm yerim var. Belediye bana dedi ki sizin 35 dönüm yerinizin 15 Dönümü yüzde 40’a gidiyor. Biz burayı bedelsiz alıyoruz. Buradaki 3 hane evinizi yıkıyoruz, evinize karşılık enkaz bedeli veriyoruz.  Bizim mevcut olan evlerimizi yıkacaklar enkaz beledi verecekler. Geri kalan bölgeniz de sanayi bölgesi olacak. Burada ev yapamazsınız dediler. Biz mağduriyetimizi anlattık, bana git mahkemeye ver mahkemeye anlat dediler. Burada bizim büyük bir mağduriyetimiz var. Burada ki yerin değeri yaklaşık olarak 300-500 Bin TL arasında değişiyor. Bizde yola karşı değiliz. Yüzde 70’lik kısım kamulaştırma oldu. Yüzde 30’luk kısma C18. Burada çifte standart yok mu? Bu devletin kanunları ona başka buna başka mı? Belediyenin büyükleri bizi cahil görüyorlar sanırım. Diyorlar ki, yol geldi. Burası dağ değildi. Bizim yerimizden Meydan Parkı zaten 4 kilometre. Değerli bir yer. Bizim burada istediğimiz adalet. İki kişiyi de bizim rızamız olmadan, benim dedemin atamın topraklarına bana sorulmadan ortak ediyor. Adam gelip diyor ki senin yerinde benim yerim var. Böyle saçma bir adalet olamaz. Biz böyle bir şeyi de kabul etmiyoruz. En büyük sıkıntılarımızdan biri de bu.” İfadelerini kullandı.