Trabzon'a gelen depremzede ailelerin çocukları, özel bir atölyedeki kursta resim yaparak, depremin psikolojik etkilerinden uzaklaşıyor.
Kahramanmaraş merkezli, 11 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından bölgeden Valilik koordinesinde Trabzon'a getirilen ailelerin çocukları, resim ve müzik dersleri veren özel bir atölyede oluşturulan "Geleceğin Işıkları" sınıfında buluştu.
Resim öğretmeni Bediha Ertürk eşliğinde duygu ve hayallerini tuvale aktaran çocuklar, hem eğlenceli zaman geçiriyor hem de bu sayede depremde yaşadıklarını unutmaya çalışıyor.
Ücretsiz kursta kullanılan materyaller ise gönüllüler tarafından karşılanıyor.
Ertürk, atölye olarak, çocukların psikolojik ve mental sağlıklarına katkıda bulunmak için ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini söyledi.
Çocukların hayal gücüne yönelik bir çalışma yaptıklarını vurgulayan Ertürk, "Bütün çocukları geleceğin ışıkları olarak yorumluyorum. Çünkü onlar bizim geleceğimizi inşa edecekler. Bu çocuklara da geleceğin ışıkları diye seslenmek istiyorum. Onların hepimize ihtiyaçları var. Umarım onların kalbinde bir yerlere dokunabilirim. Tek temennim bu yönde." dedi.
Bediha Ertürk, depremi yaşayan tüm çocuklara ulaşmak istediğini anlatarak, yaraların sarılması adına onlara destek sunmak istediğini ifade etti.
"Kızım depremin olduğu gün İskenderun'da resim kursuna başlayacaktı"
Hatay'ın İskenderun ilçesinden gelen ailelerden Cemile Keser, depremin ardından eşi ve 7 yaşındaki kızı ile Trabzon'daki aile dostlarına misafir olduklarını kaydetti.
Kızının okula başlamak istemediğini ifade eden Keser, "Çocuklar hala o psikolojideler. Trabzon'a bile tereddüt içerisinde geldiler. Çok zor, sürekli sıçrayarak uyanıyorlar ve gece olsun istemiyorlar. Biz de aynı şekilde. Kızım deprem anını gözü kapalı, elimizi tutarak geçirdi. Şu anda her şeyi içinde saklıyor." diye konuştu.
Resim kursunun kızı için önemli olduğunu anlatan Keser, bu kursun ona katkı sağlayacağına inandığını dile getirdi.
Keser, "Kızım depremin olduğu gün İskenderun'da resim kursuna başlayacaktı, olmadı. Bugün de bunun haberini alınca çok mutlu oldu. Ona çok güzel şeyler katacağına inanıyorum. En azından onu rahatlatacağını ve okula adapte sürecini hızlandıracağını düşünüyorum." ifadesini kullandı.
"Çocuklarım resimle her şeyi anlatıyor"
Hatay'daki depremde evlerinin yıkılması sonucu eşi ve 2 çocuğuyla Trabzon'a gelen Başak Sarı Kurt da deprem anında biri 5, diğeri 7 yaşında olan çocuklarıyla balkondan atlamak zorunda kaldıklarını anlattı.
"Birisi camın birisi de duvarın üstüne geldi. Onu atlatamıyorlar" diyen Kurt, kendilerine kapısını açan aileye teşekkür etti.
Çocuklarının şu an sıcak bir yuvada yattığını dile getiren Kurt, onların resim kursuna başlamasından da mutluluk duyduğunu belirtti.
Kurt, "Çocuklarım zaten resimle her şeyi anlatıyorlar. Oğlum sürekli o balkonu ve bizim atlayışımızı çiziyor. Sıçrayarak uyanıyorlar. Kızım her yağmur yağdığında 'Anne deprem olacak mı burada da?' diyor." sözlerini sarf etti.
"Bugün resim yaptık, eğlendik"
Çocuklardan 5 yaşındaki Lina Kurt ise resim kursunu çok sevdiğini belirterek, şunları paylaştı:
"Bugün resim yaptık, eğlendik. Mesela böyle güzel bir evimiz olmuş, yeni arkadaşım olmuş, ağabeyim ve arkadaşımla top oynuyoruz, onu çizdim. Hatay'da bir de kuşum vardı. Adı Limon. Depremden dolayı ailesinin yanına uçtu gitti. Onu da çok özledim."
Eren Keser de 11 yaşında olduğunu ve resim olarak Türkiye'de yaşanan depremi çizdiğini söyledi.
Elif Kübra Lokmacı ise resim yapmayı çok sevdiğini anlatarak, Malatya'daki evinde kalan "Fıstık" adındaki kedisini çizdiğini vurguladı.
