Trabzon Valisi Yücel Yavuz, denetimli serbestlik iş birliği protokolünü uygulamaya başladıklarında hem kamu kurum ve kuruluşları hem adliye teşkilatı hem de başsavcılık açısından belirli yükümlülükler belirlenerek daha sistemli bir çalışma ortaya konulacağını söyledi.
 

Yavuz, Trabzon Valiliği, Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı ve Trabzon Büyükşehir Belediyesi arasında belirli suçlardan hüküm giyenlerin cezalarını kamu hizmeti yaparak tamamlamalarına yönelik hazırlanan denetimli serbestlik iş birliği protokolünün imza töreninde yaptığı konuşmada, bu mekanizmanın Türk idari ve adli yapısı arasında hukuk literatüründe yer alan sistem olduğunu belirtti.

Protokolün, hükümlülerin, mahkemelerin vereceği karar çerçevesinde yükümlülüklerini denetimli serbestlik sistemi bünyesinde kurumlarda bilfiil çalışmak suretiyle yerine getirmeyi öngördüğünü vurgulayan Yavuz, şu değerlendirmede bulundu:

"Bununla ilgili prosedürler, şartlar mevzuatta yer almış durumda. Bu sistem karşılıklı protokol çerçevesinde yerine getiriliyor. Trabzon özelinde Cumhuriyet Başsavcılığımız, Valiliğimiz ve Büyükşehir Belediyemiz arasında imzalayacağımız protokol çerçevesinde bu sistem yürütülmekte olan bir uygulamadır. Denetimli serbestlik iş birliği protokolünü uygulamaya başladığımızda hem kamu kurum ve kuruluşlarımız hem adliye teşkilatımız hem de başsavcılığımız açısından belirli yükümlülükler belirlenerek daha sistemli bir çalışma ortaya konulacaktır."

"BU SİSTEMLE 155 HÜKÜMLÜ DEĞİŞİK KURUMLARIMIZDA ÇALIŞMAKTADIR"
 
Cumhuriyet Başsavcısı Mithat Kutanoğlu ise denetimli serbestlik sisteminin uygulamasında toplumun geniş kesimlerinin desteğine ihtiyaç duyduklarını söyledi.

Protokolün, bu desteğin somut yansıması olduğunu ifade eden Kutanoğlu, "Toplumda denetimli serbestlikle ilgili sanki affedilmiş gibi bir yaklaşım, düşünce var ama bu böyle değil. Bir hükümlünün infaz maliyeti devlete 900 ile bin lira arasında. Biz denetimli serbestlikle ilgili kurumlarımıza, toplumumuza artı katkı ve artı değer yaratmaya çalışıyoruz." diye konuştu.

Kutanoğlu, hükümlülerin okulların, hastanelerin, camilerin boyanması ve temizliğinde çalıştıklarını aktararak, şöyle devam etti:

"Alternatif infaz sistemi ile devletimizin harcadığı infaz maliyetinden kurtularak toplumsal bir dönüşüm sağlıyoruz. Toplumun kamu düzenini bozan birey, topluma katkı sunmak suretiyle bozduğu kamu düzenini telafi etmiş oluyor. Bu sistemle hükümlü bir şey üreterek kendini değerli hissediyor. Onu topluma kazandırıyoruz. Sonraki süreçlerde önce ailesine, sonra çevresine ve milletine zarar vermeyecek bir hale dönüştürüyoruz. Meslek kazandırmak suretiyle kendisi ve ailesi için yararlı bir birey olması noktasında onu desteklemeye çalışıyoruz. Bu iş birliği sayesinde bunun önünü açmış oluyoruz. Bu sistemle 155 hükümlü değişik kurumlarımızda çalışmaktadır."

Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu da sosyal barışın sağlanması bakımından denetimli serbestlik sisteminin önemine değindi.

Toplum birlikteliğini temin edecek bu programın Trabzon'da uygulanmasının şehir adına çok büyük bir katkı sağlayacağına işaret eden Gümrükçüoğlu, "Bu çalışma ile sosyal barışın sağlanması, hükümlülerin hem kamuya hem de kendilerine faydalı olması ve topluma kazandırılması konusunda örnek bir şehir olacağımızı düşünüyorum." dedi.

Konuşmaların ardından protokol Yavuz, Kutanoğlu ve Gümrükçüoğlu arasında imzalandı.