İnşaat duvarlarına alçı yerine taş ve kiremit parçaları ile resim çizen inşaat işçisi Mustafa Arslan yağlı boya ve tuvallere işlediği resimlerinin bulunduğu ilk kişisel sergisini açtı. 

Trabzon’da yaşayan 49 yaşındaki Mustafa Arslan liseyi bitirdikten sonra Güzel Sanatlar Akademisi’nin sınavlarına girdi. Maddi imkansızlıklar nedeniyle okuyamayan Arslan 16 yaşında inşaatlarda çalışmaya başladı. Resim sevgisinden vazgeçemediği için inşaat duvarlarına alçı yerine taş ve kiremit parçaları ile resim çizmeye başladı. Bir süre sonra ise yağlı boya ve tuvallerle tanıştı. Türkiye’nin farklı illerinde çalıştığı şantiyelerde boş kaldığı zamanlarda genellikle doğa resimlerini tuvallere işleyen Arslan’ın 'Fırçamın Ucundan Doğa Hikâyeleri’ konulu resim sergisi Trabzon’da törenle açıldı. Trabzon İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Galeri salonunda gerçekleştirilen serginin açılışına AK Parti Genel Başkan Vekili ve İstanbul Milletvekili Numan Kurtulmuş, AK Parti Trabzon Milletvekili Bahar Ayvazoğlu, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, AK parti Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Zorluoğlu, AK Parti Trabzon İl Başkanı Haydar Revi, Trabzon İl Kültür ve Turizm Müdürü Ali Ayvazoğlu ile çok sayıda davetli katıldı. Kendine has fırça darbeleriyle doğa resimleri yapan Mustafa Arslan ilk kişisel resim sergisinde muhtelif tekniklerle ve boyutlardaki 67 eser bulunuyor. 30 Ocak 2019 tarihine kadar açık olan sergiyle ilgiyi bilgiler veren Arslan, resim merakının çok büyük bir heyecan ile başladığını belirterek, “Duvarlara, taşlara her tarafa resim çizmeye başladım. Kara kalem çalışmalarım oldu. Daha sonra liseyi bitirdikten sonra inşaat hayatına başladım. 16 yaşında inşaat işçiliğine başladım. Haliyle şantiyenin duvarlarına, inşaat duvarlarına taş ve kiremit parçalarıyla birşeyler çizmeye başladım. Daha sonra yağlı boya ile tanıştım. 2006 yılından beri yaptığım çalışmaları bir sergi haline getirdim” dedi. 

“Sergilediğim bu resimleri inşaattan kazandığım para ile yaptım” 
Resim konusunda eğitim görmeyi istediğini dile getiren Arslan, “Çocuklarımın geçimini inşaattan sağlıyorum. Genellikle gurbetlerde çalıştım. Türkiye’nin dört bir tarafını gezmişimdir. Evde de çalışmalarımı sürdürdüm. Çocuklarımla iç içe resim yaptım. Sergilediğim bu resimleri inşaattan kazandığım para ile yaptım. Ekmekten ayırdığım paralarla yapıyorum. Ben doğa hastasıyım. Farklı şehirlerde çalıştığım için beynimde kalan bazı güzellikler var. Onları harmanlayarak bunları tuvallere döktüm. Eğitim görmeyi fırsat tanınırsa çok isterim. Liseden sonra güzel sanatlar akademisinin yetenek sınavlarına girdim ama olmadı. Maddi durumumuz iyi değildi. Ben çalışmak zorundaydım. İkisi bir arada gitmiyordu. Bundan sonra hayatımda eğitim fırsatı olursa çok sevinirim” şeklinde konuştu. 

“Gerekirse inşaatta çalışır tekrar resim yapmaya devam ederim” 
Şantiyedeki duvarların alçı yerine kara kalem çalışmaları ile dolu olduğunu söyleyen Arslan, “Resim bende bir hastalık oldu. Resim insanların içinde patlamaya hazır volkanlar gibidir. Artık resimden vazgeçemem. Gerekirse inşaatta çalışır tekrar resim yapmaya devam ederim. Hiç sorun değil. Şantiyedeki arkadaşlarım bu sergiyi açmamda çok desteğini gördüm. Onlar bana değer verdi. Herkes benim resmimi çiz diyordu. Şantiyenin duvarları genelde alçı kaplama olur bizim şantiyede kara kalem çalışmaları vardı” ifadelerini kullandı.