Trabzon'da parmak bebekleri yaşatmaya çalışıyorlar
Üçüncü ve ikinci basamakta 34 kuvözün bulunduğu ünitede 58 personel, prematüre ve çeşitli sağlık sorunları bulunan bebeklerin sağlığına kavuşması için büyük çaba sarf ediyor
Doğu Karadeniz'in en büyük yeni doğan yoğun bakım ünitesi, Trabzon Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi Numune Kampüsünde hizmet veriyor.
Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi Sorumlusu doktor Berna Hekimoğlu, yaptığı açıklamada, ünitenin Nisan 2017'de faaliyete geçtiğini söyledi.
Ünitede 34 kuvöz bulunduğunu belirten Hekimoğlu, 15 kuvözün sağlık durumları stabil bebeklerin takip edildiği ikinci basamak servisinde, 19 kuvözün ise erken doğum, solunum sıkıntısı gibi bulguları olan bebeklerin bulunduğu ve yoğun bakımda takip edilmesi gereken üçüncü basamak serviste yer aldığını aktardı.
Hekimoğlu, iki uzman hekim, 40 hemşire ve 16 temizlik personelinin görev yaptığını ünitenin, Doğu Karadeniz'in en büyük yeni doğan yoğun bakım ünitesi olduğunu, Trabzon'un yanı sıra Bayburt, Gümüşhane, Rize ve Artvin gibi pek çok ilden gelen hastalara hizmet verdiğini vurguladı.
Türkiye'de bebek ölüm hızının 2000'li yıllardan sonra ciddi oranda düştüğünü belirten Hekimoğlu, "2017 verilerine göre bin canlı doğumda ölen bebek sayısı 9, bu oldukça düşük oran. Türk Neonatoloji Derneğinin Türkiye'de takip ettiği tüm yeni doğan yoğun bakım ünitelerindeki ölüm oranlarını kıyaslandığında, ünitemiz oldukça başarılı, bebek ölüm oranımız oldukça düşük." dedi.
Hekimoğlu, çok düşük doğum ağırlıklı bebekleri sağlıklı şekilde taburcu edebildiklerini ifade ederek, şu değerlendirmede bulundu:
"Prematüre, anne karnındaki sürecini tamamlayamadan, bütün organları gelişmeden doğan bebek demektir. Ünitemizde çok sayıda prematüre bebek takip ediyoruz. Bundan 10 yıl öncesinde 32 haftanın ve bin 500 gramın altındaki bebeklerin çoğunu kaybediyorduk. Özellikle 2000'li yıllardan sonra devletimizin de teşvikiyle hastanelerimizdeki imkanlarımız çok arttı, bu nedenle 23 haftalık 600-700 gramlık bebekleri yaşatabiliyoruz."
Ünitede halen tedavi gören 25 haftalık bebekler bulunduğunu dile getiren Hekimoğlu, "Amacımız bu bebeklerin ileri ki yaşamlarında, bütün organ ve sistemleriyle sağlık bir şekilde hayatlarını devam ettirebilmesi." diye konuştu.
Hekimoğlu, 11 Mart'ta 25 haftalıkken 740 gram olarak dünyaya gelen erkek bebeğin, şu an için ünitede bulunan en düşük ağırlıklı bebek olduğunu söyledi.
Bebeğin 3-4 gün solunum aygıtına bağlı olarak takip edildiğini anlatan Hekimoğlu, "Şuanda kendi kendine kuvöz içi oksijen desteği alabiliyor. Arzumuz, sağlıklı bir şekilde herhangi bir komplikasyon gelişmeden bebeğimizi taburcu edebilmek." ifadelerini kullandı.
- "Ünitede çalışanlarla büyük bir aile olduk"
Hava Sağlam, oğlu Ali Ömer'i 3,5 yıl önce 22 haftalıkken 610 gram ağırlığında dünyaya getirdiğini söyledi.
Oğlunun yaklaşık 5 ay kuvözde kaldığını belirten Sağlam, "Oğlum 610 gram olarak doğdu, çok zor bir süreçti. Doktorlarımız, hemşirelerimiz bize öyle güzel destek oldular ki halen daha o günleri anıyorum, hepsine teşekkür ediyorum." dedi.
Sağlam, her gün kuvözün başında ağladığını belirterek, duygularını şöyle dile getirdi:
"Her gün farklı bir sağlık sorunuyla karşılaşmak çok zordu. O zaman sadece cihazın sesini dinliyorduk, kapıya gittiğimiz zaman farklı bir ses duyduğumuzda 'kesin Ali Ömer'e bir şey oldu' diyorduk. Kuvözde kaldığı dönemde kalp sorunu yaşadı, beyin kanaması, havale geçirdi ama şükürler olsun buradan sağ çıktık."
Aynı süreci yaşayan ailelere sabır, bebeklere de sağlık dileyen Sağlam, "Bizim için de zordu ama geçti o günler. Oğlum şimdi 'anneciğim', 'babacığım' diyor. O süreci yaşarken bize destek olan herkese tekrar teşekkür ediyorum. Allah'ım kimseyi çocuğuyla sınamasın." diye konuştu.
Gülümser ve Mustafa Kanberi'nin üçüncü çocuğu Elif Zümra ise 23 haftalıkken dünyaya geldi.
Mustafa Kanberi, 650 gram ağırlığında dünyaya gelen kızının 84 gün kuvözde kaldığını vurgulayarak, 5 aylık olan kızının 4,5 kiloya ulaştığını söyledi.
Ünitede çalışanlarla büyük bir aile olduklarını belirten Kanberi, "Burada bebeğimize bizden çok daha iyi baktıklarından emindim. Çok şükür Allah'a sağlıkla kızımızı kucağımıza aldık. Hep söyledim, ölene kadar da söyleyeceğim, Allah hepsinden razı olsun." dedi.