Trabzon’da son 15 yılın korkutan aile içi toplu cinayet bilançosu!
Trabzon’da son 15 yılda aile içinde işlenen toplu cinayetlerde 23 kişi hayatını kaybetti.
Trabzon’da son 15 yılda aile içinde meydana gelen cinnet ve toplu cinayet olaylarında 23 kişi hayatını kaybetti. Son olarak önceki gün Of ilçesinde bir şahıs 3 kızını silahla vurarak öldürürken, bu olay ilde son 15 yılda yaşanan cinayet olaylarını tekrar gündeme getirdi.
Trabzon’un Of ilçesinde eşinden 31 Ağustos 2021 günü eşinden 4 aydır ayrı yaşayan imam, 3 küçük kızını silahla vurarak öldürmüştü. Edinilen bilgiye göre, imam Emre Göktaş (36) 12 yıllık eşiyle bir süredir şiddetli geçimsizlik yaşamaya başladı. İddiaya göre, eşi Sibel Göktaş 4 aydır eşinin kendisini darp etmesi nedeniyle çocuklarını alarak evi terk ederken, bunu içine sindiremeyen Emre Göktaş kendisini 2 ay önce darp etti. Eşinin şikâyetçi olması nedeniyle mahkeme tarafından 1 ay uzaklaştırma cezası alan Emre Göktaş, ayrı yaşadığı eşinden 3 kızını Of ilçe merkezinde teslim alarak ilçenin Uluağaç Mahallesi'ndeki evine getirdi. Emre Göktaş, daha sonra kızları Yaren Göktaş (11), Hiranur Göktaş (8) ve Elif Göktaş'ı (5) bir süre sonra evinden 1 kilometre uzakta dere kenarındaki ıssız bir yere götürerek silahla kafalarına birer kurşun sıkarak öldürdü.
Ailesinden 4 kişi ile yoldan geçen çobanı öldürdü
11 Ağustos 2007 tarihinde ise Çaykara'nın Ulucami Köyü'nde ise Eyüp Terzi, kayınpederi Muzaffer Gargar (54), baldızı Yeter (26), ikiz kayınbiraderleri Metin (12) ve Murat Gargar (12) ile yoldan geçen çoban Ali Güven'i (35) kaleşnikof marka makineli tüfekle öldürerek kayıplara karıştı. Olayın zanlısı olarak aranan Eyüp Terzi, yaklaşık 9 ay sonra 7 Mayıs 2008 tarihinde İstanbul Fatih'de bir otopark işletmecisini silahla vurarak öldürdüğü ve 1 kişiyi de silahla yaraladığı iddiasıyla İstanbul'da polis ekiplerince yakalanmıştı.
Çakı ailesinden geriye kimse kalmadı
Trabzon’un Ortahisar ilçesi Pelitli mahallesinde 15 Mart 2016 tarihinde polis memuru 51 yaşındaki Veli Çakı, evinde kahvaltı yaptığı sırada cinnet geçirerek eşi 51 yaşındaki Gönül, oğlu 26 yaşındaki Çağatay ve kızı 18 yaşındaki Tansu Tenay Çakı’yı tabancayla vurduktan sonra intihar etti. Polis memuru Veli Çakı ile kızı Tansu Tenay Çakı olay yerinde, ağır yaralanan Gönül Çakı ile oğlu Çağatay Çakı da tedavi gördükleri hastanede hayatlarını kaybetti.
Annesi ve 3 kardeşini tüfekle vurarak öldürdü
4 Ocak 2017 tarihinde ise Trabzon’un Sürmene ilçesinde cinnet geçiren bir şahıs, annesi ile 3 kardeşini tüfekle vurarak öldürdükten sonra polise giderek teslim oldu.
İstanbul’dan memleketi Sürmene ilçesine gelen Ali Ragıpoğlu, kardeşleri Ahmet Ragıpoğlu, Elmas Ragıpoğlu ve özürlü kardeşi Asuman Ragıpoğlu ile annesi Zehra Ragıpoğlu'nu (80) Yukarı Çavuşlu mahallesindeki evlerinde otururken, henüz bilinmeyen bir nedenle cinnet geçirerek hepsini silahla vurarak öldürdü. Ali Ragıpoğlu, olayı gerçekleştirdiği tüfekle ilçe merkezine giderek polis karakoluna teslim oldu.
Eşi ve 6 çocuğunu aynı odada silahla vurarak öldürdü
7 Ocak 2008 tarihinde Trabzon'un Sürmene ilçesinde Hasan Danışmaz, geçirdiği cinnet sonrası eşi ve 6 çocuğunu silahla öldürdü.
Olay, Sürmene ilçesi Soğuksu Mahallesi'nde meydana gelmişti. Hasan Danışmaz (42) geçirdiği cinnet sonrası eşi Hashatun Danışmaz ile çocukları Çoşkun, Emrullah, Havva, Nurten, Melek ve Hasan Danışmaz’ı tabancayla yaylım ateşi açarak kaçtı. Silah sesleri üzerine komşularının haber vermesiyle eve gelen güvenlik güçleri korkunç bir manzarayla karşılaştı. Kan gölüne dönen evde Hashatun Danışmaz ile çocukları Çoşkun, Emrullah, Havva, Nurten, Melek ve Hasan Danışmaz'ın vücutlarının çeşitli bölgelerine isabet eden kurşunlarla öldükleri belirlendi. Evde yapılan ilk incelemede 21 adet boş ve 8 adet deforme olmuş mermi çekirdeği bulunurken, cinayetlerin evin 3 ayrı odasında işlendiği, anne ile bir çocuğunun kapıdan dışarı kaçmak istediği sırada vurulduğu belirtilmişti.
"Kulağına sesler, gözüne görüntüler görünmeye başlıyor"
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Ruh ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Dr. İrfan Coşkun, toplumda 'cinnet' diye bir gerçeğin olduğunu ve çoğunlukla da cinnet geçiren kişilerin hasta olmalarına rağmen bu durumu kimse ile paylaşmadığını ve sonrasında istenmeyen sonuçların yaşandığını söyledi. Coşkun "Kişi hastalanıyor hastalandığını kendisi bir süre itiraf etmek istemiyor, kimse anlasın istemiyor. Bir süre sonra şikayetler sıkıntılar artmaya başlıyor. Artık kontrol edilmez hale geliyor ve kulağına sesler, gözüne görüntüler görünmeye başlıyor. Onun için bu noktaya gelmeden önce hafif bir kafa karşılığında bir uzmandan yardım alınması gerekiyor. Kişi hastalandıysa uykuları bozuluyor, hiç uyumamaya başlıyor. Uyku bozulduysa bir problem başladı, anlamına geliyor. Bu problemin bir uzman tarafından teşhisinin konulması gerekiyor" dedi.