Trabzonlu hocanın gözü dünyanın çatısında
Türkiye Dağcılık Federasyonu'nda zirveye tırmanan yeni Başkan ver aynı zamanda KTÜ hocası Doç. Dr. Ersan Başar hedeflerini açıkladı
Yayınlanma:
Geçtğimiz hafta Ankara'da yapılan olağan Genel Kurul ile Türkiye Dağcılık Federasyonu Başkanı seçilen ve aynı zamanda KTÜ Deniz Bilimleri Fakültesi Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Bölümü Bölüm Başkanı olan Doç. Dr. Ersan Başar, hedeflerini açıkladı.
Türkiye Dağcılık Federasyonu olarak ilk 4 yıllık planda Dünya'nın en yüksek zirvesi olan Everest Dağı'na tırmanış planladıklarını belirten Başar, hedeflerinin dağcılık sporunu yaygınlaştırmak olduğunu söyledi.
Bir deniz bilimci olarak yıllardan beri dağcılık sporu ile uğraş verdiğini belirten Başar, “Dağcılık bizim gençlik yıllarımızdan beri serüven. Uzun yıllardır dağcılık yapıyoruz. Türkiye Dağcılık Federasyonu yönetim kurulu üyeliklerinde bulundum. Dağcılık sporunu halen aktif olarak sürdürmekteyim. 3 tane 7 bin metrenin üzerinde zirve tırmanışı yaptım. 14 tane yönetim kurulu arkadaşımızla birlikte delegelerimiz bizi seçtiler. 2016-2020 yılları arasında ülkemizin dağcılığını yönetmeye başladık" dedi.
DAĞCILIK BİR HALK VE KİTLE SPORU
Dağcılığın bir halk ve kitle sporu olduğunu vurgulayan Başar "Teknolojimizin artmasıyla birlikte insanlar kapalı alanlarda bilgisayarların başında işlerini yapmakta, doğaya çıkmamaktadırlar. Türkiye Dağcılık Federasyonu dağcılık branşının yanı sıra spor tırmanış, dağ kayağı gibi branşları da var. Spor tırmanışta özellikle yarışma ve olimpik olan bir dal. 2020 olimpiyatlarına katılacağız. Bizim hedefimiz Türkiye’de dağcılık sporunu yaygınlaştırmak, tabanda daha güçlü bir hale getirmek ve teknik tırmanışlarını daha fazla hale getirmek. Bunun haricinde spor tırmanış çok önemli. Olimpik olduğu için önemli projeler düşünüyoruz, bu projeleri hayata geçirerek olimpiyatlarda inşallah derece alarak kürsüye çıkan sporcular yetiştirme yolunda çalışmalarımız olacak. Dağcılık sporunu yenilikçi bir anlayışla sürdürülebilir bir dağcılık felsefesiyle yola girdik. Bütün halkımızın bu sporunu yapar hale gelmesi bizim hedeflerimiz arasında. Dağa çıkıyorsanız dağcılık ile ilgili eğitimler almalısınız. Ülkemizde düzenli eğitim programları var. Eğitim olmadığı sürece her sporda kaza riski altına giriyorsunuz. Biz doğada o şartlara göre bir spor yapıyoruz. Doğanın kurullarına uymak zorundayız. Bundan dolayı bu kurallar içerisinde hareket etmemiz lazım. Dağcılık sporu kazalarla çok anılır haber haline gelir bir düzeyde. Görüldüğü gibi yüksek kaza oranları yok. Pek çok spor dalında bu riskler vardır” diye konuştu.
AĞRI DAĞI MARKAMIZ
Ağrı Dağı'nın bir çekim merkezi olduğunu ve bir marka olduğunu belirten Başar, “Türkiye’deki dağları ele aldığımızda Ağrı Dağı bir markadır. Nuh’un Gemisi'nin burada olduğu iddiaları ve 5 bin metreden yüksek olduğu için dünyadaki dağcılar için bir çekim merkezi oluyor. Aladağlar bölgesinde çok daha teknik tırmanış yapılan alanlarımız bulunmaktadır. Yine Kaçkarlar'da aynı şekilde tırmanışlar oluyor. Türkiye’nin bir çok dağlarında olsun yurt dışında olsun tırmanış yaptık, yönettik. Bizim için Ağrı Dağı çok zevkli ve çok önemli. Ağrı Dağı bir çekim merkezi çok daha büyük çalışmalar yapılarak çok fazla dünya dağcılarının buraya gelmesini sağlamamız gerekir. Çünkü bunun ekonomik, turizm ayakları da var. Bölgeye de büyük katkı sağlayacaktır. Bundan dolayı biz buraya çok önem veriyoruz. Umarım bu seviyelere gelecektir. Kaçkarlar'ın ekolojik olarak fauna florası çok önemli. Bundan dolayı buraya görmek için çok gelen dağcı var. Ayrıca burada buzul bulunmakta. Buzullarda dağcılar için bir çekim noktası. Kaçkar Dağları dağcılar için her zaman popülerdir. Her dönem gidilebilir” şeklinde konuştu.
HEDEF EVEREST
Görevde bulunacakları 4 yıllık dönemde Everest Tepesi'ne bir tırmanış planladıklarını kaydeden Başar, şunları söyledi: “Everest Tepesi yükseklik olarak dağcıların olimpiyatları diyebiliriz. Dünyanın çatısı, çok özel bir dağ. Türkiye’de Everest’e çıkan çok başarılı dağcılarımız var. 20'nin üzerinde sporcumuz Everest'e tırmanış yaptı. Biz de Türkiye Dağcılık Federasyonu olarak ilk 4 yıllık planda yani 2020 planları çerçevesinde Everest’e tırmanışı planlıyoruz. Dağcılık sporu geniş kitlelere yayılmış bir spor. Kitli sporu haline getirmek gerekiyor. Toplumun sağlıkla olan ilişkisi artıyor. Sağlıklı kalmak için bu sporu yapmak gerekiyor. Her yaşta insanların yapabileceği bir spor dalı. Genç sporcuları yetiştirmek onları birincilik kürsüsünde görmek en büyük hedeflerimiz arasında.”
Türkiye Dağcılık Federasyonu olarak ilk 4 yıllık planda Dünya'nın en yüksek zirvesi olan Everest Dağı'na tırmanış planladıklarını belirten Başar, hedeflerinin dağcılık sporunu yaygınlaştırmak olduğunu söyledi.
Bir deniz bilimci olarak yıllardan beri dağcılık sporu ile uğraş verdiğini belirten Başar, “Dağcılık bizim gençlik yıllarımızdan beri serüven. Uzun yıllardır dağcılık yapıyoruz. Türkiye Dağcılık Federasyonu yönetim kurulu üyeliklerinde bulundum. Dağcılık sporunu halen aktif olarak sürdürmekteyim. 3 tane 7 bin metrenin üzerinde zirve tırmanışı yaptım. 14 tane yönetim kurulu arkadaşımızla birlikte delegelerimiz bizi seçtiler. 2016-2020 yılları arasında ülkemizin dağcılığını yönetmeye başladık" dedi.
DAĞCILIK BİR HALK VE KİTLE SPORU
Dağcılığın bir halk ve kitle sporu olduğunu vurgulayan Başar "Teknolojimizin artmasıyla birlikte insanlar kapalı alanlarda bilgisayarların başında işlerini yapmakta, doğaya çıkmamaktadırlar. Türkiye Dağcılık Federasyonu dağcılık branşının yanı sıra spor tırmanış, dağ kayağı gibi branşları da var. Spor tırmanışta özellikle yarışma ve olimpik olan bir dal. 2020 olimpiyatlarına katılacağız. Bizim hedefimiz Türkiye’de dağcılık sporunu yaygınlaştırmak, tabanda daha güçlü bir hale getirmek ve teknik tırmanışlarını daha fazla hale getirmek. Bunun haricinde spor tırmanış çok önemli. Olimpik olduğu için önemli projeler düşünüyoruz, bu projeleri hayata geçirerek olimpiyatlarda inşallah derece alarak kürsüye çıkan sporcular yetiştirme yolunda çalışmalarımız olacak. Dağcılık sporunu yenilikçi bir anlayışla sürdürülebilir bir dağcılık felsefesiyle yola girdik. Bütün halkımızın bu sporunu yapar hale gelmesi bizim hedeflerimiz arasında. Dağa çıkıyorsanız dağcılık ile ilgili eğitimler almalısınız. Ülkemizde düzenli eğitim programları var. Eğitim olmadığı sürece her sporda kaza riski altına giriyorsunuz. Biz doğada o şartlara göre bir spor yapıyoruz. Doğanın kurullarına uymak zorundayız. Bundan dolayı bu kurallar içerisinde hareket etmemiz lazım. Dağcılık sporu kazalarla çok anılır haber haline gelir bir düzeyde. Görüldüğü gibi yüksek kaza oranları yok. Pek çok spor dalında bu riskler vardır” diye konuştu.
AĞRI DAĞI MARKAMIZ
Ağrı Dağı'nın bir çekim merkezi olduğunu ve bir marka olduğunu belirten Başar, “Türkiye’deki dağları ele aldığımızda Ağrı Dağı bir markadır. Nuh’un Gemisi'nin burada olduğu iddiaları ve 5 bin metreden yüksek olduğu için dünyadaki dağcılar için bir çekim merkezi oluyor. Aladağlar bölgesinde çok daha teknik tırmanış yapılan alanlarımız bulunmaktadır. Yine Kaçkarlar'da aynı şekilde tırmanışlar oluyor. Türkiye’nin bir çok dağlarında olsun yurt dışında olsun tırmanış yaptık, yönettik. Bizim için Ağrı Dağı çok zevkli ve çok önemli. Ağrı Dağı bir çekim merkezi çok daha büyük çalışmalar yapılarak çok fazla dünya dağcılarının buraya gelmesini sağlamamız gerekir. Çünkü bunun ekonomik, turizm ayakları da var. Bölgeye de büyük katkı sağlayacaktır. Bundan dolayı biz buraya çok önem veriyoruz. Umarım bu seviyelere gelecektir. Kaçkarlar'ın ekolojik olarak fauna florası çok önemli. Bundan dolayı buraya görmek için çok gelen dağcı var. Ayrıca burada buzul bulunmakta. Buzullarda dağcılar için bir çekim noktası. Kaçkar Dağları dağcılar için her zaman popülerdir. Her dönem gidilebilir” şeklinde konuştu.
HEDEF EVEREST
Görevde bulunacakları 4 yıllık dönemde Everest Tepesi'ne bir tırmanış planladıklarını kaydeden Başar, şunları söyledi: “Everest Tepesi yükseklik olarak dağcıların olimpiyatları diyebiliriz. Dünyanın çatısı, çok özel bir dağ. Türkiye’de Everest’e çıkan çok başarılı dağcılarımız var. 20'nin üzerinde sporcumuz Everest'e tırmanış yaptı. Biz de Türkiye Dağcılık Federasyonu olarak ilk 4 yıllık planda yani 2020 planları çerçevesinde Everest’e tırmanışı planlıyoruz. Dağcılık sporu geniş kitlelere yayılmış bir spor. Kitli sporu haline getirmek gerekiyor. Toplumun sağlıkla olan ilişkisi artıyor. Sağlıklı kalmak için bu sporu yapmak gerekiyor. Her yaşta insanların yapabileceği bir spor dalı. Genç sporcuları yetiştirmek onları birincilik kürsüsünde görmek en büyük hedeflerimiz arasında.”
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.