TTB Başkanı Aslantürk: "Türkiye'nin fındık politikası çok kötü"

TTB Başkanı Sebahattin Aslantürk Haber61 TV'de önemli açıklamalarda bulundu.

TTB Başkanı Aslantürk: "Türkiye'nin fındık politikası çok kötü"

HABER61 - HABER SERVİSİ

Trabzon Ticaret Borsası Başkanı Sebahattin Arslantürk, Haber61 TV'nin Gündem Özel programına katıldı. 

Fındıkta yeni tehlike 'Kahverengi Kokarca'dan bahseden Arslantürk, "Son üç ciddi zarar verdiğini gördük. Biz de halkı bilinçlendirmeye çalıştık. Geçen yıl 100 bin ton civarında bir hasar oluştu. Halk biraz da olsa bilinçlendi fakat biz üreticiden daha fazla bilinçlenmesini bekliyoruz. Türkiye'nin üretim miktarı 80 kilolara kadar düştü. Türkiye'nin hedefi 300 kilolara kadar çıkmak. Bunu da başarabiliriz. Bu yıl Yomra'da 'Fındık Hasat Şenliği' yapacağız. Geçen yılki şenlikten daha kapsamlı olacak. Biz elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Türkiye çok rahat 6-7 Milyar Dolar seviyelerine gelebilir. Fındık, Türkiye'nin en çok döviz götürebilecek değeridir. Gerek devletin, gerek STK'ların, gerekse vatandaşın daha çok çalışması gerekiyor." dedi.

Kokarca ile alınan önlemler hakkında konuşan Arslantürk, açıklamalarını şöyle sürdürdü;

"Çin orjinli bir böcek bu. İthalat üzerinde Gürcistan'a geçmişti ve orada üç yılda çok ciddi zararlar vermişti. Böcek, Türkiye'de Rize ve Artvin'in bazı ilçelerinin bazı fındık bahçelerinde %80 oranlarına kadar çıktı. Fenomen tuzak sayımızı arttırdık fakat bu tek başına bir çözüm değil. Bu böceği Artvin ve Rize'de kafeslemeyi hedefliyoruz."

TTB Başkanı Aslantürk:

TÜRKİYE'DEKİ TARIM POLİTİKALARI

"Fındıkta verilen ödemelerin tarım arazisine uygulanmaması hakkında biz de çok muzdaribiz. Sen istediğini, istediği zaman verirsen fındıkta her yıl en az o kadar verim verir. Öyle çok ilgiye ve maliyete gerek yok. Fındık politikaları çok kötü. Türkiye'nin 10 yıllık, 20 yıllık planları olması lazım. Türkiye'de 500 bin fındık üreticisi var ve ortalama 1400 kg. üretim yapıyor. 1400 kg. üretim yapan üreticiye biz üretici diyemeyiz. O ancak amatörce fındıkla uğraşan kişiler olabilir. Fındık 2005 yılında; 550 bin ton üretilirken; bu yıl yine aynı sayılardayız. Biz üretimi ne büyütebildik, ne de küçülttük. Karşı tarafa güven de veremedik. Bu karmaşıklık fiyattaki istikarsızlığa yol açar. Üreten ve alıcı hangi fiyattan alışveriş yapacağını bilemiyor. Bu da karmaşaya yol açıyor. Biz üreteni de tüketeni de memnun etmeliyiz."

"Üretene daha kaliteli üretimi öğretmeliyiz ve profesyonel üretici metoduna yönlendirmeliyiz. 40 tonluk üretim yapan üreticinin dünya ile ilgili düşüncesi bile değişebilir. Üretim maliyeti düşürür, kaliteyi arttırır. Böylece 6-7 Milyar Dolarlık hedefimize kolayca ulaşırız. Fındığı satmak gibi bir problemimiz yok."

"Üretici bize çok rahat ulaşabiliyor. Uygulamalı eğitimler de veriyoruz. Ekim, Kasım aylarında bedava fidan bile veriyoruz. Üreticinin çok umutsuz bir bakışı var. Bu sadece Trabzon'da değil, her yer de böyle. Örnek bahçelere üretici baksa, aradaki farkı kendisi anlayabilir. Burada yapılanı üretici neden uygulamıyor? Çok zahmet veren bir durum değil. Vatandaşın bakış açışını mutlaka değiştirmeliyiz."

"Hayvancılık teşvik edilirse, biz kendi gübremizi kullanacağız ve kimyasal gübreye muhtaç olmayacağız. Mutlaka hayvancılığın bölgesel olarak arttırlması için çalışmalar, teşvikler yapılmalı. Vatandaşa teşvik veriyorsun fakat, o bunu tarım alanında kullanmıyor. Alan bazlı teşvik modeli değiştirilebilir."

REKOLTE ÇALIŞMALARI

"Tarım İl Müdürlüklükleri, Türkiye'nin her yanında rekolte çalışmalarını sürdürüyor. Bu yıl rekoltesi beklentisi iyi gibi görünüyor. TMO eliyle hükümet Kasım ayında bir fiyat belirlemişti. Bence bu çok yanlış bir zamanlama. O fiyattan bir çok üretici yararlanamadı. Devlet eğer fiyatı belirleyecekse, bugün belirlemeli ki, üreten de alan da hangi fiyattan alışveriş yapacağını bilsin. TMO değil, hangi firma olursa olsun sektörün içinde yer alacaksa, mutlaka fındık sezonu başlamadan önce alınmalı."

"Ayrıca vatandaşlar kesinlikle fındığını emanete vermesin. Arz baskısı azalırsa fiyatlara negatif etki olur. Üretici ne kadar fiyat isterse o fiyata satar."

"Neticede bu bir ihraç ürünü. Fındığı alacak olan firma, aldığı gün ürün elinden çıkarmak zorunda. 2 Milyar Dolarlık ticaret hacmi olan bir üründen bahsediyoruz. Gerçekçi olmak gerekiyor. Bir kilo üreten de, en büyük ihracatı yapan firmada elini taşın altına koymalı. 

TÜRKİYE'Yİ KÖTÜ SONUÇLAR BEKLİYOR

Çayın zamlanması konusunda açıklamalarda bulunan Arslantürk, "Yaş çaya yüzde 25 zam yapıldı. Biz o gün eğer zam yapılırsa ikinci piyasa oluşur dedik. Çünkü işletmenin bir üretim maliyeti var. Malesef dediğimiz de çıktı. Yaş çaya zam yaparsanız, kuruya da yapmalısınız ki fiyat dengesizliği ortadan kalksın. ÇAYKUR bile maliyetlerini karşılayamayacak durumda. İki senedir zarar ediyor. ÇAYKUR bu zamla beraber kar etme şansı yok. 1500 tonun üzerinde yaş yaprak üretiliyor. Stok miktarı arttıkça ikinci piyasa derinleşecek. Üreten de tüketen de mağdur olacak. Türkiye'yi daha kötü sonuçlar bekliyor." dedi.

Aslantürk şunları söyledi;

"Çin bütün çay çeşitlerinde dünyada birinci. Türkiye ise 7. sırada. Bugünde neler yapabiliriz diye konuştuk. Türk çayını Starbucks gibi bir model üzerined dünyada moda haline getirebiliriz. Heryerde en iyiyiz diyoruz fakat eksiklerimiz çok. Geçtiğimiz günlerde Avrasya Üniversitesi'nde de ortak çalışmalar yaptık.

Çay yerine likarba dikerek kar elde eden üretici hakkında şu yorumda bulundu: "Tabiki bu küçük bir model. Üretim miktarı arttıkça bir fiyat oluşur. Bunlar niş ürünlerdir. Karayemişimiz, kocayemişimiz gibi çok değerli ürünlerimiz var. Yapılabilecek çok ürünler var fakat bunlar çözüm değil. Çay, bölgede fındığa göre 3 katı daha fazla para kazandıyor. Diğer tarımsal alternatiflerde yapılabilir."

Kaçak çay ile mücadelede önemli mesafe katedildiğini belirten Arslantürk, "Kaçak çay da azalma söz konusu, Tüketici de çaya yönelecek yeşil çay gibi alternatifler üretmeliyiz." ifadelerini kullandı.

"TURİST KÜSTÜRMEYE GELMEZ"

"Turizm bizim olmazsa olmazımız. Bu bölgenin çıkışı turizm ile olacaktır. Tarih burada, doğa burada... Arayıpta bulunamayan bütün nimetler burada. 12x12 3 T toplantılarımız var. Her toplantıda mutlaka neler yapabiliriz diye konuşuyoruz. Mutlaka nitelikli hizmet sektöründe altyapu düzenlemesinin daha dinamikleştirilmesi gerekir. Turizm bölge için çok önemli. Burada 7'den  70'e herkesin elinden geleni yapmalı. Turist küstürmeye gelmez. Sadece Arap değil, Japon turistte olmalı."

"Bu kadar olumsuzluğa rağmen yeni fındık sezonunun gelmesi ile beraber herşeyin güzel olmasını diliyorum. İnşallah üreticinin beklentilerine cevap veren herkesin mutlu olduğu bir sezon olur."

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Önceki ve Sonraki Haberler