Uyuşturucudan uzak durmak için cezasını köyünde çekiyor
Trabzon'da, denetimli serbestlik kapsamında elektronik kelepçe uygulamasından yararlanan ve uyuşturucuya tekrar başlamamak için İstanbul'a dönmek yerine Düzköy ilçesine bağlı Gürgendağ Mahallesi'ne yerleşen Turan Tosun, cezasını cami temizliği yaparak ve ev hapsi ile geçiriyor
Trabzon'da, denetimli serbestlik kapsamında elektronik kelepçe uygulamasından yararlanan ve uyuşturucuya tekrar başlamamak için İstanbul'a dönmek yerine bin 194 rakımlı Düzköy ilçesine bağlı Gürgendağ Mahallesi'ne yerleşen Turan Tosun, cezasını cami temizliği yapıp ev hapsiyle geçiriyor.
İstanbul'da 2010 yılında uyuşturucu madde kullanmak ve sağlamak suçundan hapis cezası alan ve cezasının bir kısmını da bu yıl sevk edildiği Trabzon Beşikdüzü Açık Ceza infaz Kurumu'nda geçiren 51 yaşındaki 3 çocuk babası Turan Tosun'un cezası, Denetimli Serbestlik Yasası kapsamında elektronik kelepçe takılarak ev hapsine dönüştürüldü.
İşini ve ailesini kaybettiren ve hayatını karartan uyuşturucuya tekrar başlamamak için İstanbul'a dönmek yerine memleketi Düzköy ilçesine bağlı ve il merkezine 38 kilometre uzaklıktaki bin 194 rakımlı Gürgendağ Mahallesi'ne yerleşen Tosun, cezasını ayağındaki elektronik kelepçeyle ev hapsi ve mahallede bulunan caminin temizliğini yaparak geçiriyor.
Hafta içi 5 gün saat 09.00 ile 13.00 arasında mahallede bulunan caminin temizlik işlerini yapan Tosun, haftada 4 gün Düzköy İlçe Jandarma Komutanlığına giderek imza atıyor, her akşam saat 21.00'den sabah 07.00'ye kadar ise elektronik kelepçe uygulaması kapsamında ikametinden ayrılamıyor.
Tosun, yaptığı açıklamada, 2010 yılına kadar İstanbul'da kahvehanede çalıştığını ve eşinin de tuhafiye dükkanı bulunduğunu söyledi.
Uyuşturucuya başladıktan sonra işini, ailesini ve her şeyini kaybettiğini anlatan Tosun, "Eşim, çoluk çocuğum vardı. Uyuşturucuya alıştım. 2010 yılında 6 yıl 3 ay hapis cezası alarak cezaevine girdim. 2014 yılında çıktım ama başka bir dosyadan tekrar 7 yıl 6 ay ceza aldım. Silivri ve Kırklareli Cezaevlerinden sonra Edirne Açık Cezaevi'nde kaldım. Edirne Açık Cezaevi'nden ise Trabzon Beşikdüzü Açık Cezaevi'ne sevk edildim. Burada 9 ay kaldıktan sonra denetimli serbestlik kapsamında tahliye oldum." diye konuştu.
"Gidersem tekrar uyuşturucuya başlarım diye korktum"
Cezaevinden tahliye olduktan sonra İstanbul'a dönmek yerine insanlardan uzakta köyüne yerleşmeyi seçtiğini dile getiren Tosun, şunları kaydetti:
"İstanbul'a gitmek istemedim. Çünkü gidersem tekrar uyuşturucuya başlarım diye korktum. Geldim ama yalnız yaşıyorum. Tekrar aynı çevreye gidersem tekrar alışırım diye korkuyorum. Onun için gitmiyorum. Geldim Düzköy'de dağın başında bir yerde kendimi açık mahpushane gibi burada da kilitledim. Bile bile geldim buraya ki gidip tekrar başlamayayım. Kendi kendime ceza verdim burada. Şükürler olsun Allah'ıma ondan uzağım, bıraktım. 2014'den beri içerideydim zaten ağzıma koymadım. Allah da nasip etmesin. Nasip edecekse alsın canımı. Her gün ölmektense bir sefer ölmek daha iyi. Çoluk çocuğumdan ayrıldım. Ailem, yuvam dağıldı, her şeyim gitti yani."
Denetimli serbestlik kapsamsında ayağına elektronik kelepçe takıldığını belirten Tosun, "Sabah 09.00 ile öğle 13.00 arası cami temizliği, öğleden sonra Düzköy ilçesine gidip karakola imza atıyorum, akşam 21.00'dan sabah 07.00'ye kadar ev hapsi başlıyor. Ev hapsi süresinde cihazdan uzaklaşamıyorum, kapının önüne bile çıkamıyorum, en fazla kapının eşiğinde sandalye çekip oturabiliyorum." dedi.
Tosun, uyuşturucu ile mücadelede 3 kez tedavi gördüğünü dile getirerek, şöyle konuştu:
"Bir insan dünyada ne kaybedebilirse ben onların hepsini kaybettim. Kaybedecek artık canımdan başka bir şey kalmadı. CenabıAllah düşmanımı düşürmesin. Bu kadar lanet bir şey. Tavsiyem başlamayanlar sakın arkadaşlarına kanıp deneyim demesin. Çünkü o deneme gidiyor. Kullanan arkadaşlara da Allah inşallah yardımcı olur da kurtulurlar. Aileler çocuklarına sahip çıksın. Çocuklar anne babalarını sevsin saysın. Varsa bir sorunu ailesiyle konuşsun. Arkadaşıyla değil ailesiyle konuşsun. Arkadaşına uyunca her şeyi o anda unutuyor içiyor ama sonu benim gibi."
Denetimli serbestlik uygulamalarıyla topluma kazandırıldıklarını aktaran Tosun, "Allah razı olsun onlardan ki bize böyle imkanlar tanıyorlar da bir şeyler yapıp toplumun içine karışıyorsun. Bu imkanlar bize sağlanmamış olsaydı belki yine bulaşacaktık. Denetimli Serbestlik Müdürlüğü'nde, seminerlere, ön görüşmelere, psikologa gidiyoruz. Ellerinden geldiğince bizi bir nevi topluma kazandırmaya çalışıyorlar." ifadesini kullandı.
Tosun, geçimini komşular sayesinde sağladığını ve bir geliri olmadığını belirterek, "Allah razı olsun denetimli serbestlik bürosundaki arkadaşlardan gittiğimde yardımcı oldular. Beni İŞKUR'a kaydettirdiler. Düzköy'den iş çıkarsa bana bir iş verilecek inşallah." dedi.