"Vakıflar insanlık tarihi kadar eskidir milletin çimentosudur"
Semerkand Vakfı Trabzon İl Onursal Başkanı Muhammet Siyah Haber61’in sorularını yanıtladı…
Haber61/Haber Servisi
Geçtiğimiz günlerde Zağnos Vadisi boyunca dikkat çekici etkinlikler düzenleyen Semerkand Vakfı Trabzon İl Onursal Başkanı Muhammet Siyah Haber61’in sorularını yanıtladı…
Semerkand’ı bize anlatır mısınız?
Semerkand insanlara hizmet etmeyi amaçlayan bir vakıftır.
Temeli insanı alan, insan odaklı çalışan, insanı ayrıştırmayan, yanlışa günaha karşı olan, kişinin düzeleceğine inanan bir yapıya sahiptir. Ve bu alanda ciddi çalışmalar yapar.
Ülke içinde, dışında gönüllülerle beraber güzel çalışmalara imza atmıştır.
Yaptığı bütün çalışmalar kamuoyuna açıktır. Bir çok çalışmada devletin resmi kurumları ile birlikte çalışmaktadır.
Herkesçe bilinen Semerkand televizyonu ve Semerkand radyo ile dini kültürel yayınlar yapmakta, Semerkand yayın evi adı altında binden fazla kitap neşretmekte Arapça kitaplardan günümüz Türkçesine tercümeler yaparak o kıymetli eserleri yeni nesillere taşımaktadır.
Semerkand nerede, ne zaman kuruldu?
Semerkand Vakfı resmi bir vakıftır. İsmini Milletimizce çok önemli olan tasavvufun bu millet içerisinde yayılmasında çok büyük çalışmalar yapıldığı yörenin adıdır. İlk çıkış noktamızdır. 1999 yılında yayın hayatına başlayan dergimize de bu isim verildi.
Trabzon’da ne kadar gönüllünüz var?
Kayıt almıyoruz. Trabzon’un bir çok mahallesinde vakıf birimlerimiz mevcuttur. Herkese açıktır. İsteyenler gelir, orada zaman zaman dini kültürel etkinliklere katılırlar. Katılım ve devamlılık mecburiyeti yoktur.
Herkese açıktır. Sabit bir kişi sayı yada isim listesi mevcut değildir.
Trabzon Zağnos’ta yaptığınız ‘Hayra davet’ etkinliklerini neden yaptınız?
2005 yılında ilkini düzenlediğimiz ve Türkiye’nin bir çok yerinde yapılan etkinliğimizin, 15.’sini tekrar Trabzon’da yaptık. Ser Organizasyonun düzenlediği bu etkinlikte bir çok hususu amaçladık. Bunlar genel olarak, insanlara hoş güzel vakit geçirebilecek olan mekan hazırladık, her akşam ailesiyle ücretsiz izlenebilecek programlar sunduk, programlara Türkiye’de tanınan sanatçıları davet ettik. Milli manevi duygularımıza hitap eden eserler sundular. Bu hususta katılımcılardan herhangi bir ücret talep edilmedi.
Ayrıca bir bölümü bağış ürünlerden oluşan malların satışıyla uygun fiyata insanlara ürün sunduk. Bir çok yöresel ürünü aynı mekanda bulma imkanı sunduk. Elde edilen geliri özellikle öğrenci ihtiyaç sahibi kişileri harcama hususunda çalışmalarımızı yaptık. Milli manevi hassasiyetlere uygun o duygularımıza yönelik dolu dolu 10 günlük bir programı Trabzon’Daki halkımıza sunduk.
Etkinliklere katılım sizce yeterli miydi?
Ciddi bir katılım sayısına ulaştık. Yaptığımız anketler sonucunda genelde ciddi beğeni elde ettiğimizi gördük.
Türkiye’de son yıllarda vakıflar hep tartışma konusu oldu. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Vakıflar insanlık tarihi kadar eskidir. Milletin çimentosudur. Ben olmaktan biz olmaya yöneliştir. Sadece kendini değil mensubu olduğu toplumu düşünmektir. Onun yararına çalışmaktır. Kötü örnekler olmuş olabilir. Daha öncede oldu, bugünde yaşıyoruz, muhtemeldir ilerdede karşılaşabiliriz. Bunlar esası değiştirmez. Asılı bozmaz. Nasılki zengin birinin yaptığı yanlışlık sebebiyle insanlar para kazanmaktan uzaklaşmıyorsa, vakıf yada başka bir isimle kendini adlandırıp, hayır işi yapıyor görünüp, yanlış işler planlayan yanlış işler yapan, kişi kurumlar sebebiyle insanlar bu hayır işinden uzaklaşmamalıdır. Burda kötülenmesi gereken hayır işi yapmak değil yanlış işi yapan kişi ve kurumlardır. Topyekün onların karşısında olmamız gerekir.
Ecdadımız bu vakıflar sayesinde Dünyaya örnek olan sayısız hizmet üretmiştir. İnsanların buna ihtiyacı vardır.
Vakıf çalışmaları sahabe ahlakıdır. Bu konuda en güzel örnekler o dönemde yaşanmıştır. Bugünki çalışmalar o büyük nimetin yansımalarıdır.
Bu büyük çalışmayı bir vakıf yada bir dernek yapamaz. Ülkemizde bu hususta güzel çalışmalar yapan çok sayıda vakıf ve dernek mevcuttur. Biz birlikte ancak bu işi başarabiliriz. Güzel bir çalışma gördüğümüz zaman bu çalışmanın ya içinde olmalı yada desteklemeliyiz. Bu bize bir olmayı ümmet olmayı kazandırır. Farklı düşünebiliriz, kendi içimizde farklı fikirler üretebiliriz. Ama temelde bir olmamız gereken din vatan ve millet hususunda kalbimizin aynı noktada atması şarttır. Hayrı yapan ve destek veren herkese teşekkürler ediyoruz.