Haber61/Haber Servisi Levent Ustabaşı
Trabzonlu Hasan Demirdaş 53 yaşında.
3 çocuk babası.
Küçük yaşlarda başladığı şoförlüğün büyük bir kısmı uzun yollarda geçti.
Son 10 yıldır da Sarp’tan geçiyor.
İnşaat, lastik gibi ürünler taşıyor.
Sarp Sınır Kapısı’ndaki prosedürlerden o kadar bezmişki; ‘Artık sabrım kalmadı, mesleğimi bırakacağım’ diyor.
Bu kadar dertli oluşu dikkatimi çekti.
TIR’ın hemen yanında koyu bir sohbete daldık.
O anlattık ben dinledim.
Sonunda şunu anladım; ” Türkiye bastığı dalı kesiyor”
Yönlendirmek için yazmadım bu cümleyi.
Hasan amcayı dinledikçe ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.
SORUN TÜRK TARAFINDA
Kaç günde Gürcistan’dan Türkiye’ye geçiş yaptın?
10 günde. 11. gün geçiş yapabildim.
Neden?
Nasıl anlatayım hangisini anlatayım. 18 yaşındaki Gürcü polisinin 1 saatte hallettiği işlemleri Türk polisi saatlerce halledemiyor.
Yani sorun Türk tarafında öyle mi?
Evet aynen öyle.
Bunun sebepleri neler sence?
Bir kaç işlemi değişik noktalarda yapılıyor. Mesela bir ceza ödeyeceksiniz önce size makbuz kesiliyor.
PERİŞANLIK BİLDİĞİN ÇİLE
E tamam bu normal değil mi?
Bir dakika dinle. O makbuzu kesene diyorumki’ cezayı ödeyeyim size’ Almıyor. ‘yok diyor şuraya git’ Bırakıyorum işi gücü bu sefer başka bir kabine gidiyorsun. Ordan çıkıyorsun başka bir yere, ordan başka bir yetkiliye.. Yahu Gürcü tarafı bir kaç dakikada yaptığı işlemi biz neden farklı yerelere giderek yapıyoruz ki? Yazık günah değil mi?
Yani kaç kalem işlemden geçiyorsun?
En az 8 kalem. Bunlar da ayrı ayrı yerler.
Bu şikayetlerini neden gidip konsolosla paylaşmıyorsun? Tabiki sen değil diğer arkadaşların da..
Biz gittik. Konsolosla görüştük. Bize, ‘ne yapayım yapacağım bir şey yok’ dedi.
Tamam anladım. 10 gün boyunca Gürcistan tarafında ne yapıyorsunuz?
Ne yapalım. Ben 10 gün sıra beklerken para harcıyorum. Bu son gidişimde 150 dolar harcadım. Ben bu parayı belki evime getiririm diye hesaplıyordum. Belki bir borcuma katkı yaparım ama yolda gidiyor. Başka sıkıntılarda yaşıyoruz.
Neler?
Yahu 18 dolar park ücreti ödüyoruz. Tuvalet yok, su yok! Bildiğin çile. Perişanlık. Lütfen sesimizi duyurun. Yetti ve yetti. Gürcü plakalı araçlara dokunulmuyor. Ama Türk plakası gördüklerinde yere tükürdüğünü görse cezayı yazıyor. Kötü davranıyorlar. 3 milyon nüfuslu Gürcistan Türkiye’ye nasıl böyle davranabiliyor? Kendi TIRlarına her türlü kolaylık sağlanıyor. Bize uygulananları Gürcü TIRları Türkiye’de yaşamıyor. Sarp’tan geçtiklerinde rahat nefes alıyorlar. Biz her türlü şeyle karşılaşıyoruz. Kabahatimiz Türk plakası taşımak mı? Benim herşeyimi ölçüyorlar tartıyorlar en ufak şeyde ceza yazıyorlar. Türkiye’de Gürcü plaka elini kolunu sallayıp geçip gidiyor. Yola da para vermiyor ama ben veriyorum. Bu şimdi adalet mi? Soruyorum sana..
Tabiki değil.
TÜRK PLAKALI OLMAK AYRICALIK MI
Hasan amcayı dinledikten sonra bir de Trabzon’da bir kaç nakliye firmasının düşüncesini almak istedim. Firmalar neler yaşıyorlar? Gürcü TIRları ile Türk plaka TIRları arasında ayrımcılık yapılıyor mu?
Köklü firmalardan çarpıcı analizler aldım.
Bir kaç notu aldım.
Madde madde bunları sıralamak istiyorum.
* Gürcü ve Türk plakalı TIR’ın arasındaki ayrım ilk satın alırken başlıyor. 2013 model arkasında dorsesiyle takım halinde 250 bin lira civarında alınıyor. Yani 2013 model bir Türk plakalı TIR’ı 70 bin dolara alınıyor. Aynı şartlarda bir TIR’ı Gürcü plakayla 25 bin dolara rahatlıkla alabiliyoruz.
* Türk plakalı TIR’ın seyir yapabilmesi için Türkiye’de C2 belgesi alması lazım. Bu belge 80 bin liraya mal oluyor. bir a4 kağıdı. Gürcistan’da böyle bir şart yok. Bu kağıdı alabilmek de 12 TIR’ın olması lazım ve tonajı doldurman gerekiyor. Eğer Türk plakalı TIR olursa her ay C2 kiralamak zorunda olduğu için C2 kirasını firmaya 200 dolar para ödemek zorunda kalıyor.
* Araç çalışmaya başladığında da Türk plakasının yıllık sefer sayısı (Azerbaycan’a düşünürsek) maksimum 20 sefer atar. Gürcistan plakalı TIR ise en az 30 servis atıyor. Sebebi ise Türk plakalı TIR’a Gürcistan’da uygulanan sıra sistemidir. Sıra sistemi şöyle Azerbaycan’a gidiyor. Sarp sınır kapısında Türkiye tarafından Gürcü ve Türk plaka TIRlar aynı sıraya giriyor. Ama kırmızı köprüde (yani Gürcü-Azeri sınırında) Gürcistan plakalı TIRlar sıra sistemine tabi olmadan direkt Azerbaycan’a geçebiliyor. Türk plakalı TIRlar ise Gürcü polisinin belirlediği parka çekiliyor. Park ücreti alınıyor ve sırasıyla Türk plakalı TIRlar Azerbaycan’a gönderiliyor.
* TIR Azerbaycan’da yükünü boşalttıktan sonra dönüşe geçtiğinde de ayrımcılık ve çile bitmiyor. Tiflis’ten Sarp sınır kapısına 450 kmlik yolu 11 günde Gürcistan’ın belirlemiş olduğu sosyal imkanları olmayan 7 ayrı parka sırasıyla girip çıkmak zorunda kalıyor. Hemde park bedellerini ayrı ayrı ödeyerek. Gürcistan plakalı TIRlara hiçbir sıra sistemi uygulanmıyor. Direkt Sarp sınır kapısında gönderiliyor. Buna Türkiye Dış İşleri Bakanlığı göz yumuyor itiraz dahi etmiyor.
* Gürcistan Plakalı araç Türkiye’de hiçbir yaptırıma hiçbir engele hiçbir sıraya hiçbir ayrımcılığa uğramadan ve hatta karayolları kantarına girmeden, yol yasaklarına uymadan trafik cezalarını ödemeden, köprü ücretlerini yatırmadan
* Türkiye’den ihracat malını yükleyerek yoluna devam edip Sarp’tan Türkiye’yi terk ediyor. Sonra bu cezalar biriktiğinde ülkesine gidip plakasını değiştirerek tekrar aynı araçla Türkiye’ye giriş yapıyor.
* Türk plakalı TIR ülkesinde vergisini veriyor, motorlu taşıt vergisini veriyor, çalışanına tazminatını ödüyor, aracının muayene yaptırıyor ama Gürcü plakalı TIR bunların hepsinden muaf. Denetimi yok! Karışına yok! Cezai müeyyidesi yok! Bu da haksız rekabete yol açarak Türk plaka TIRcıların Gürcü plaka almasına yol açıyor. Bu sorunların önüne geçilmez ise Gürcistan plakalı TIRları fazlaca görmeye başlayacağız. Türk mallarını artık Gürcü TIRlar taşıyacak!
Türkiye’nin yaptığı ihraç ürünlerini maalesef Türk plakalı TIRlar değil Gürcistan plakalı TIRlar taşımış oluyor. Bu da nakliyeden Türkiye’ye girecek dövizin önüne geçiyor.
Trabzonlu Hasan Demirdaş 53 yaşında.
3 çocuk babası.
Küçük yaşlarda başladığı şoförlüğün büyük bir kısmı uzun yollarda geçti.
Son 10 yıldır da Sarp’tan geçiyor.
İnşaat, lastik gibi ürünler taşıyor.
Sarp Sınır Kapısı’ndaki prosedürlerden o kadar bezmişki; ‘Artık sabrım kalmadı, mesleğimi bırakacağım’ diyor.
Bu kadar dertli oluşu dikkatimi çekti.
TIR’ın hemen yanında koyu bir sohbete daldık.
O anlattık ben dinledim.
Sonunda şunu anladım; ” Türkiye bastığı dalı kesiyor”
Yönlendirmek için yazmadım bu cümleyi.
Hasan amcayı dinledikçe ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.
SORUN TÜRK TARAFINDA
Kaç günde Gürcistan’dan Türkiye’ye geçiş yaptın?
10 günde. 11. gün geçiş yapabildim.
Neden?
Nasıl anlatayım hangisini anlatayım. 18 yaşındaki Gürcü polisinin 1 saatte hallettiği işlemleri Türk polisi saatlerce halledemiyor.
Yani sorun Türk tarafında öyle mi?
Evet aynen öyle.
Bunun sebepleri neler sence?
Bir kaç işlemi değişik noktalarda yapılıyor. Mesela bir ceza ödeyeceksiniz önce size makbuz kesiliyor.
PERİŞANLIK BİLDİĞİN ÇİLE
E tamam bu normal değil mi?
Bir dakika dinle. O makbuzu kesene diyorumki’ cezayı ödeyeyim size’ Almıyor. ‘yok diyor şuraya git’ Bırakıyorum işi gücü bu sefer başka bir kabine gidiyorsun. Ordan çıkıyorsun başka bir yere, ordan başka bir yetkiliye.. Yahu Gürcü tarafı bir kaç dakikada yaptığı işlemi biz neden farklı yerelere giderek yapıyoruz ki? Yazık günah değil mi?
Yani kaç kalem işlemden geçiyorsun?
En az 8 kalem. Bunlar da ayrı ayrı yerler.
Bu şikayetlerini neden gidip konsolosla paylaşmıyorsun? Tabiki sen değil diğer arkadaşların da..
Biz gittik. Konsolosla görüştük. Bize, ‘ne yapayım yapacağım bir şey yok’ dedi.
Tamam anladım. 10 gün boyunca Gürcistan tarafında ne yapıyorsunuz?
Ne yapalım. Ben 10 gün sıra beklerken para harcıyorum. Bu son gidişimde 150 dolar harcadım. Ben bu parayı belki evime getiririm diye hesaplıyordum. Belki bir borcuma katkı yaparım ama yolda gidiyor. Başka sıkıntılarda yaşıyoruz.
Neler?
Yahu 18 dolar park ücreti ödüyoruz. Tuvalet yok, su yok! Bildiğin çile. Perişanlık. Lütfen sesimizi duyurun. Yetti ve yetti. Gürcü plakalı araçlara dokunulmuyor. Ama Türk plakası gördüklerinde yere tükürdüğünü görse cezayı yazıyor. Kötü davranıyorlar. 3 milyon nüfuslu Gürcistan Türkiye’ye nasıl böyle davranabiliyor? Kendi TIRlarına her türlü kolaylık sağlanıyor. Bize uygulananları Gürcü TIRları Türkiye’de yaşamıyor. Sarp’tan geçtiklerinde rahat nefes alıyorlar. Biz her türlü şeyle karşılaşıyoruz. Kabahatimiz Türk plakası taşımak mı? Benim herşeyimi ölçüyorlar tartıyorlar en ufak şeyde ceza yazıyorlar. Türkiye’de Gürcü plaka elini kolunu sallayıp geçip gidiyor. Yola da para vermiyor ama ben veriyorum. Bu şimdi adalet mi? Soruyorum sana..
Tabiki değil.
TÜRK PLAKALI OLMAK AYRICALIK MI
Hasan amcayı dinledikten sonra bir de Trabzon’da bir kaç nakliye firmasının düşüncesini almak istedim. Firmalar neler yaşıyorlar? Gürcü TIRları ile Türk plaka TIRları arasında ayrımcılık yapılıyor mu?
Köklü firmalardan çarpıcı analizler aldım.
Bir kaç notu aldım.
Madde madde bunları sıralamak istiyorum.
* Gürcü ve Türk plakalı TIR’ın arasındaki ayrım ilk satın alırken başlıyor. 2013 model arkasında dorsesiyle takım halinde 250 bin lira civarında alınıyor. Yani 2013 model bir Türk plakalı TIR’ı 70 bin dolara alınıyor. Aynı şartlarda bir TIR’ı Gürcü plakayla 25 bin dolara rahatlıkla alabiliyoruz.
* Türk plakalı TIR’ın seyir yapabilmesi için Türkiye’de C2 belgesi alması lazım. Bu belge 80 bin liraya mal oluyor. bir a4 kağıdı. Gürcistan’da böyle bir şart yok. Bu kağıdı alabilmek de 12 TIR’ın olması lazım ve tonajı doldurman gerekiyor. Eğer Türk plakalı TIR olursa her ay C2 kiralamak zorunda olduğu için C2 kirasını firmaya 200 dolar para ödemek zorunda kalıyor.
* Araç çalışmaya başladığında da Türk plakasının yıllık sefer sayısı (Azerbaycan’a düşünürsek) maksimum 20 sefer atar. Gürcistan plakalı TIR ise en az 30 servis atıyor. Sebebi ise Türk plakalı TIR’a Gürcistan’da uygulanan sıra sistemidir. Sıra sistemi şöyle Azerbaycan’a gidiyor. Sarp sınır kapısında Türkiye tarafından Gürcü ve Türk plaka TIRlar aynı sıraya giriyor. Ama kırmızı köprüde (yani Gürcü-Azeri sınırında) Gürcistan plakalı TIRlar sıra sistemine tabi olmadan direkt Azerbaycan’a geçebiliyor. Türk plakalı TIRlar ise Gürcü polisinin belirlediği parka çekiliyor. Park ücreti alınıyor ve sırasıyla Türk plakalı TIRlar Azerbaycan’a gönderiliyor.
* TIR Azerbaycan’da yükünü boşalttıktan sonra dönüşe geçtiğinde de ayrımcılık ve çile bitmiyor. Tiflis’ten Sarp sınır kapısına 450 kmlik yolu 11 günde Gürcistan’ın belirlemiş olduğu sosyal imkanları olmayan 7 ayrı parka sırasıyla girip çıkmak zorunda kalıyor. Hemde park bedellerini ayrı ayrı ödeyerek. Gürcistan plakalı TIRlara hiçbir sıra sistemi uygulanmıyor. Direkt Sarp sınır kapısında gönderiliyor. Buna Türkiye Dış İşleri Bakanlığı göz yumuyor itiraz dahi etmiyor.
* Gürcistan Plakalı araç Türkiye’de hiçbir yaptırıma hiçbir engele hiçbir sıraya hiçbir ayrımcılığa uğramadan ve hatta karayolları kantarına girmeden, yol yasaklarına uymadan trafik cezalarını ödemeden, köprü ücretlerini yatırmadan
* Türkiye’den ihracat malını yükleyerek yoluna devam edip Sarp’tan Türkiye’yi terk ediyor. Sonra bu cezalar biriktiğinde ülkesine gidip plakasını değiştirerek tekrar aynı araçla Türkiye’ye giriş yapıyor.
* Türk plakalı TIR ülkesinde vergisini veriyor, motorlu taşıt vergisini veriyor, çalışanına tazminatını ödüyor, aracının muayene yaptırıyor ama Gürcü plakalı TIR bunların hepsinden muaf. Denetimi yok! Karışına yok! Cezai müeyyidesi yok! Bu da haksız rekabete yol açarak Türk plaka TIRcıların Gürcü plaka almasına yol açıyor. Bu sorunların önüne geçilmez ise Gürcistan plakalı TIRları fazlaca görmeye başlayacağız. Türk mallarını artık Gürcü TIRlar taşıyacak!
Türkiye’nin yaptığı ihraç ürünlerini maalesef Türk plakalı TIRlar değil Gürcistan plakalı TIRlar taşımış oluyor. Bu da nakliyeden Türkiye’ye girecek dövizin önüne geçiyor.