AK Parti'de 17'si büyükşehir 48 ilde belediye başkan adayları açıklandı

31 Mart'ta Mahalli İdareler ve Yerel Yönetimler seçimlerine kısa bir süre kala AK Parti'de belediye başkan adayları belli oldu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Ticaret Odası (ATO) Congresium'da düzenlenen AK Parti Aday Tanıtım Toplantısı'nda 17'si büyükşehir 48 ilin belediye başkan adayını açıkladı.

Toplantı daha önce 15 Ocak olarak duyurulmuştu ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’da yaptığı açıklamada 14 Ocak Pazar gününe alındığını açıklamıştı. Pençe-Kilit operasyon bölgesinde 9 askerin şehit olması nedeniyle toplantı ertelenmişti.

İSTANBUL VE 25 İL BELLİ OLMUŞTU

Yerel seçim süreci hazırlıklarını sürdüren AK Parti Genel Merkezi, İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı başta olmak üzere 26 belediye başkan adayını İstanbul’da düzenlenen aday tanıtım toplantısı ile ilan etmişti.

AK Parti'de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı ile birlikte 26 ilin adayı belli oldu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı resmen Murat Kurum oldu. Programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İstanbulumuz muradına kavuşacak" diyerek "El ele, omuz omuza vererek İstanbul'u son 5 yıllık fetret devrinden mutlaka çıkartacağız" ifadelerini kullanmıştı.

17'Sİ BÜYÜKŞEHİR 48 İLİN ADAYI BELLİ OLDU

31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerde adaylar belli oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:

"7 Ocak'ta İstanbul'da 26 büyükşehir ve il belediye başkan adayımızı paylaştık. Bugün de büyükşehirlerimizin kalanlarını ve il belediye başkan adaylarımızı açıklıyoruz. Böylece Cumhur İttifakı'ndaki ortağımız MHP adaylarını destekleyeceğimiz 7 vilayetimiz dışındaki tüm büyükşehir ve il belediye başkan adayımızı ilan etmiş oluyoruz. İstanbul'dan başlayarak ilçe adaylarımızın tanımını da yapacağız.

Hedefimiz AK Parti ve Cumhur İttifakı'nda olan belediyeleri tekrar kazanma yanında muhalefetin elindeki şehirleri gerçek belediyecilikle tanıştırmaktır. Milletimizin hep yanında olacak, kendini şehirlere adayacak belediye başkan adaylarıyla seçimlere hazırlanıyoruz.

SEÇİM BEYANNAMESİ 30 OCAK'TA

30 Ocak'ta da seçim beyannamemizi milletimizin takdirine sunacağız. Niyetimiz 20 Şubat'a kalmadan adaylar konusundaki tüm hazırlıkları bitirerek tüm enerjimizi seçim kampanyamıza yöneltmektir.

Bundan 30 yıl önce 1994'te İstanbul'da başladığımız belediyeler vasıtasıyla halkımıza hizmet yolculuğumuzu 2024'te zirveye çıkarmak istiyoruz. Belediyelerdeki başarılaryıla iktidara yürüyen bir parti olarak rüştümüzü ilk ispat ettiğimiz yeri güçlü tutmak zorundayız.

Sandıkta bize verilen her oyun vebalini, yaptığımız görevlerde üzerimizde hissederek aşkla, kararlılıkla çalışarak farkımızı ortaya koyacağız.

"YAMUĞU OLANIN YERİ AK PARTİ DEĞİL"

Biz yüreğimizdeki muhabbetle, zihnimizdeki projelerle, alnımızdaki terle milletimizin kalbine girenlerden olduk. Her kim belediye başkanlığı, milletvekilliği dahil siyaset yoluyla gelinen makamlara bu gözle bakmıyorsa AK Parti onun için doğru bir kapı değildir. Milletimize karşı en küçük yamuğu olanın yeri AK Parti değildir.

Kuruluş aşamasında adını Erdemliler Hareketi olarak belirleyen bir kadro olarak başka türlü bir siyaset anlayışını tasvip edemeyiz. Bugüne kadar milletimizin karşısına hep bu şekilde çıktık. Belediyelerde 30 yıldır, hükümete 21 yıldır bu şekilde çalıştık.

Mayıs ayında Cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçimlerini Cumhur İttifakı'ndaki ortaklarımızla bu şekilde kazandık. 31 Mart'ta Türkiye Yüzyılı'nın ilk mahalli idareler seçiminde belediyeleri yönetme sorumluluğunu üstleneceğiz.

"BEDEL ÖDETMEYE ÇALIŞTILAR"

Cumhuriyetimizin ilk asrını geride bırakıp, Türkiye Yüzyılı'na adım attık. Bu tarihi süreçte ülke olarak yine zorlu sınamalardan geçiyoruz. Bir yanda 10 yılı aşkın süredir kaos çıkararak, darbe teşebbüsünde bulunarak, ekonomik tuzaklar kurarak ülkemize diz çöktürmek isteyenlerin tuzakları sürüyor. Gezi'yle sokakları karıştırarak hükümeti devirmek istediler, ülkemize bedel ödetmeye çalıştılar. FETÖ'nün darbe girişimiyle ülkeyi teslim almak istediler. PKK'yı kullanarak hendeklerle etrafını kazdıkları mahalleleri işgal etmek istediler. Bölgemizin başına musallat edilen DEAŞ projesini ülkemize yönlendirerek sınırlarımızı tacize kalkıştılar. Farklı isimler vererek destekledikleri bölücü örgüte sınırlarımız boyunca teröristan kurdurmak istediler. Bu projeyi bozduğumuzda bedel ödetmeye çalıştılar.

Geçtiğimiz günlerde birliklerimize yapılan alçak saldırılar dahil hiçbir hadise bu tablodan bağımsız değildir. Siyasi, diplomatik, ekonomik, askeri her alanda ayağımıza takılan yeni çelmelerle karşılaşıyoruz. Bizi korkutacaklarını, sindireceklerini, yıldıracaklarını sanıyorlar. Bunlar ne Türk milletini ne onun bir evladı olarak bizi tanıyor.

Bize asla geri adım attıramayacaklar. Bizi yolumuzdan kesinlikle döndüremeyecekler. Bizi ve ülkemizi hiçbir şartta teslim alamayacaklar. Türkiye'nin artık tehditlerle ve sinsi oyunlarla hizaya getirilecek bir ülke olmadığını onlar da öğrenecek. Bir asır önce olduğu gibi yine öğreteceğiz.

"ÖZGÜR EFENDİ CHP'NİN TABUTUNA ÇİVİ ÇAKTI"

Bir tarata emparyalistler bir yanda bunların piyonluğunu yapan beşinci kol unsurları var. Türkiye karşıtları siyasetten medyaya geniş bir yelpazede devşirdikleri bu beşinci kolu adeta parmaklarında oynatıyor. Kifayetsiz muhterislerle karşı karşıyayız. Ülkemizin ikinci büyük partisi hüviyetini taşıyan CHP mevcut yönetim altında maalesef emparyalistlerin koçbaşlığına soyunmuş durumda. CHP'nin bölücü terör örgütünden çıkamadığı için DEM'lilerle yaptığı işbirliği bunun son sahnesidir. Bunların işbirliği gizli saklı devam ediyordu. Artık bunu iyice faş ettiler.

Birkaç ay öncesine kadar uğruna gözyaşı döktüğü Bay Kemal'e mayıs seçimlerindeki hezimetin faturasını yükleyen Özgür efendi iradesini ve ipini terör örgütü temsilcilerine teslim etti. Gazi Mustafa Kemal'in kurduğu partinin tabutuna bölücülerle işbirliği yaparak bizzat Özgür efendi çaktı. Bu iki parti ülke ve milletin aleyhine ne varsa birlikte hareket ediyor, lehine ne varsa birlikte karşı çıkıyor.

Son aylarda giderek sıklaşan 28 Şubatvari provokasyonlar da aynı oyunun parçadırı. Ülkenin bekasını, milletin geleceğini hiçe sayarak içinde yer aldıkları bu kirli senaryolar belki eski Türkiye'de işe yarıyordu ama buna karnımız tok. Bunun için diyoruz ki 31 Mart'ta Özgür efendiyi de vesayetten kurtarıp özgürleştireceğiz.

Bizim 85 milyona sözümüz var. Tek millet diyerek herkesi kucaklayacak hiç kimsenin kendisini öteki hissetmesine izin vermeyeceğiz. Tek bayrak diyerek bağımsızlığımıza sarılacağız. Parlamentoda birisi Leyla Hanım'a bayrağımıza saldırdığına dair edepsizce ifadeler kullanıyor. AK Parti'nin hiçbir ferdi bayrağımıza 'kağıt parçası', 'paçavra' demez. O sizin cibiliyetinizde var.

"SANDIKLARI PATLATARAK ÇIKACAĞIZ"

Partimizin kuruluşundan bu yana yerel seçim, halkoylaması ve genel seçimle 17 defa sandıkta milletimizin terazisine çıktık. Yaptıklarımızın ve yapamadıklarımızın hesabını tek tek vermeye çalıştık. Biz asla milletimizi seçimden seçime hatırlayanlarla aynı safta yer almadık. Milletimizle birlikte olduk. Seçim dönemleri bizim için sadece milletimizle gönül bağımızı kuvvetlendirdiğimiz, ahdimizi yenilediğimiz özel dönemlerdir. Seçim kampanyası dönemlerinde kapı kapı dolaşarak vatandaşlarımızla ruberu iletişim kurduk. Yani belediye başkanlarımız, adaylar, belediye meclis üyelerimiz hep birlikte kapı kapı dolaşıp, sıkmadık el bırakmayacağız. 31 Mart'a kadar bu yola devam edeceğiz. Sandıkları patlatarak sandıklardan çıkacağız.

Hiç kimseyi ayırmadan toplumumuzun tüm kesimlerini bağrımıza bastık. Siyaseti laf ebeliği olarak görenlerin karşısına icraatla, vizyonla çıktık. Şimdi 18'nci kez milletimizin huzuruna çıkmanın hazırlığı içindeyiz. 31 Mart seçimlerine AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak bu şekilde hazırlanıyoruz. Her işimizi milletimizle istişare içinde yürütüyoruz. Milletimiz neyi uygun gördüyle onu yapmanın derdindeyiz.

Seçim sandıktan önce sahada kazanılır. Sahada kazanmanın yolu ise önce seçimi gönüllerde kazanmaktır. 17 seçimin hepsini böyle kazandık. Sandık sadece bizim gönüller yaptığımız fetihlerin tescili olduk. En fazla biz çalıştık, en çok biz emek verdik. Vatandaşa oy yoksa hizmet de yok diyen edepsizlerden olmadık. Kibri, böbürlenmeyi yanımıza yaklaştırmadık. Bize kibir yakışmaz. Biz tevazu ehliyiz.

Şehirlerimize döndüğümüz andan itibaren 73 gün boyunca durmadan, dinlenmeden koşturacaksınız. Kimseyi ayırmayacak, kimseyi dışlamayacaksınız. CHP zihniyeti gibi değil, vatandaşın oyunu çantada keklik görmeyeceksiniz. Hiç kimse hiç kimseye tıpış tıpış oy vermek zorunda değildir. Partimizin adayları için nasıl gayret gösteriyorsak MHP adaylarını destekleyeceğimiz Manisa, Mersin, Bartın, Erzincan, Kars, Kırklareli, Osmaniye'de de aynı şevk ve azimle çalışacağız. Cumhur İttifakı'nda ayrım olmayacak.

Adaylarımız herkesten daha fazla çalışmak, yorulmak, ter dökmek, emek vermekle mesul ve mükelleftir. Muhalefetin kale olarak gördüğü yerler dahil tüm belediyelerde zafer bizim olacaktır. Yeter ki biz işimizi hakkıyla yapalım. Gerisi Rabbimizin yardımıyla gelecektir."