Trabzon'da AK Parti İl Başkanlığı binası önünde 15 Temmuz dolayısıyla anma programı düzenlendi.

AK Parti Trabzon İl Başkanı Sezgin Mumcu düzenlenen programda açıklamalarda bulunarak anı ve hatıra defterine günün anlamına ilişkin yazı yazdı.

Sezgin Mumcu açıklamaları şu şekilde;

"Devlet ve millet el ele vererek, ülkemizi darbeci hainlerin sürüklemek istedikleri karanlıktan çıkardığımız.. 15 Temmuz kahramanlık destanının 8.yıl dönümü için o hain gecede olduğu gibi yine meydanlardayız.

İstiklal ve İstikbal davası için FETÖ İhanet çetesi mensubu hainlere Aslanlar gibi karşı koyarken şehadate yürüyen 252 şehidimize Allahtan rahmet diliyorum.
Rabbim hepsinin mekanını cennet eylesin ..

Her şehidimizin hikayesinde ancak imanlı, inançlı, adanmış yüreklerin kavrayabileceği ibretlik mesajlar vardır. İnşallah bu mesajlar nesiller boyunca dilden dile aktarılacak evlatlarımıza rehber olacaktır.

Kalplerimizde bir yandan milletimizin kazandığı muhteşem zaferin sevincini yaşıyor bir yandan da darbe girişimi esnasında kaybettiğimiz kardeşlerimizin hüznünü yüreklerimizde taşıyoruz. Genciyle, yaşlısıyla ve kadınıyla devletinin bekası için kıyama kalkan milletimiz özgürlüğüne ve vatanına sahip çıkıp hainleri bir bir bertaraf ederken, onları bu hainliğe teşvik eden tüm suç ortaklarının da heveslerini bir kez daha kursaklarında bırakmıştır.

Şükürler olsun ki mazimiz imkansızlıkla yazılan kahramanlık hikayeleri ile doludur. Fakat yeni bir kahramanlık hikayesini yazacaklardan ve onu gelecek nesillere aktaranlardan olabileceğimizi hiç birimiz tahmin edemezdik. Dedelerimiz babalarımıza Abdülhamit Han’ın devlete ihanet edenlerle verdiği mücadelesini anlatırken, biz de babalarımızdan Adnan Menderese yapılan zulüm hikayelerini dinleyerek büyüdük. Memleketi ileri götüreceğiz bahanesiyle darbelerle ülkeyi savaşın ve terörün karanlığına sürükleyenlerin ,memleketimizi hak ettiği yere gelmekten nasıl alıkoyduğunu üzüntüyle tarih kitaplarımızdan okuduk.

Ama biz çocuklarımıza gururla bu hain darbe girişimi sırasında , Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve onun memleketimizi daha ileri taşıyabilmek üzere verdiği mücadeleye, millet olarak verdiğimiz desteğimizi anlatabileceğiz elhamdülillah. Mensubu olmaktan her zaman gurur duyduğumuz bu milletin bir lider etrafında tek yürek olduğunda neler başardığını asla unutturmayacağız.
Hiç şüphesiz bizim için 15 Temmuz’un asıl önemi, milletimizin tarihi boyunca maruz kaldığı darbelere karşı gösterdiği bu ilk fiili ve şanlı direnişin sembolü olmasıdır .

Güçlü olmak sadece sayıca çok, silahça üstün olmak demek değildir. Güçlü olmak tıpkı yüce kitabımızda müjdelendiği gibi asıl hakkın yardımına mazhar olmaktır. O gece ellerinde tanklar, uçaklar ve silahlarla kendini çok güçlü sananların Allah’ın yardımı ile nasıl zelil olduğuna beraberce şahit olduk.

Kurulduğu günden bugüne ülkesini kalkındırmak, dış politikada güçlenmek ve geleceğe doğru büyüyerek yol alabilmek adına mücadele veren Türkiye Cumhuriyeti için asla 15 Temmuz basit bir askeri darbe girişimi değildir. Bölgesinde kurulmaya çalışılan yapay düzeni bozan, mazlumlara kol kanat geren ve “Dünya Beşten Büyüktür “ diyerek dünyadaki adaletsizliğe karşı koyan güçlü iradeyi yok etme girişimidir. Barış barış diyerek dünyayı kan gölüne çevirenlerin, düzenlerini sorgulayan ve karşı koyanları kendi evlatları ile terbiye etme girişimidir.

Milletimiz kendi içinden çıkan bu hainlere prim vermemiş ve onların yanlarına kattığı masum vatan evlatlarını da dualarla ve direnerek ellerinden çekip almıştır.

Barış üzerine yaptıkları güzellemelere rağmen, gücü ve parayı elinde tutanların kendi emelleri için her yolu mübah görmelerinin sonuçlarını bugün de acı bir şekilde Filistin’de görmekteyiz. Bir ve güçlü olmadıkça kimsenin sizi korumadığını; bebeklere, kadınlara ve masum binlerce insana acınmadığını canlı olarak hepimiz maalesef izlemekteyiz.

Bu çağda bir darbe girişimi olacağına hepimiz nasıl ihtimal vermediysek bu vahşi katliama dünyanın sessiz kalacağına da inanamadık. Âmâ dünya hala bu acımasızlığa kör, sağır ve dilsiz kalmaya devam ediyor.

Mazlumların umudu olan ülkemizin güçlü ve kararlı kalması bölgemizde yaşanan bu vahşi katliamların da durması için çok kritik bir noktadır. İşte bu nedenle milletimizle “İri olarak, Diri olarak ve kardeş olarak hep birlikte Türkiye olmamız gereklidir.

Ve ülkemizi güçlendirmek için içerde ve dışarda cansiperane mücadele eden Sayın CB Recep Tayyip Erdoğan’ın arkasında millet olarak sımsıkı kenetlenmemiz hayati öneme sahiptir.

Bu önemli mücadeleyi geleceğe taşıyacak Sevgili Genç Kardeşlerim, Yere düşmesin diye milletin ömrünü adadığı bu Ay Yıldızlı Al bayrak altında nice kahramanlık hikayeleri yazıldı, uğrunda nice şehitler verildi, nice gaziler kalplerini cephede arkadaşları ile bıraktı.

Bugün de bu Albayrak, rahmet ve minnetle yad ettiğimiz 252 şehidimizin azmi ve vatan sevgisi gibi, senin inancınla da yine asla yere düşmeden mavi gökte dalgalanmaya devam edecektir.

Bir kez daha hüznü ve gururu birada yaşadığımız bugünde Allah’ın yardımı ve milletimizin cesaretiyle başarısızlığa uğrattığımız darbe girişimi sırasında hainlerin kurşunları ve bombalarıyla şehit olan 252 vatan evladımıza Mevla’dan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum. 2196 gazimizi ve kıymetli yakınlarını da sevgi ile kucaklıyorum.

Allah bizlere bir daha böyle hainleri ve hainlikleri yaşatmasın. Milletin evlatlarını milletine düşman edenlere ve bunları destekleyenlere bir daha fırsat vermesin.
Sözlerimi bayrak şairimiz Arif Nihat Asya' nın "Dua" şiirindeki niyazı ile tamamlıyor, hepinize en kalbi duygularımla selamlıyorum.

Bize güç ver...cihad meydanını,
Pehlivansız bırakma Allahım!
Kahraman bekleyen yığınlarını,
Kahramansız bırakma Allah'ım!
Bilelim hasma karşı koymasını,
Bizi cansız bırakma Allah'ım!
Bizi sen sevgisiz,susuz,havasız;
Ve vatansız bırakma Allah'ım!"

Açıklamaların ardından dualar okundu. 15 Temmuz fotoğraf sergisinin gezilmesiyle lokmalar dağıtıldı.