Cumhuriyet Halk Partisi Akçaabat ilçe başkanlığı’nda geçtiğimiz günlerde değişim yaşandı.
6 Eylül Çarşamba günü, Erol Günaydın Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen genel kurulda Mustafa Bak yeniden başkanlığa aday olmazken partinin milletvekili aday adaylarından Avukat Emre Şahin Köroğlu yeni ilçe başkanı seçilmişti.
Yeni Başkan Avukat Emre Şahin Köroğlu, yaptığı kongre konuşmasında 3 ayrı konuya değindi.
Yaptığı konuşmanın İlk bölümde Akçaabat’ta ki eksiklikleri ve neler yapılması gerektiğini, ikinci bölüm Akçaabat ilçe Başkanlığının Türkiye ve Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde tavır ve tutumunun ne olacağı, son bölüm ise ülke gündemi hakkında oldu.
Avukat Emre Şahin Köroğlu’nun konuşması şu şekilde;
Hepimizin bildiği üzere Akçaabat Karadeniz sahilinin geçmişten günümüze kadar en önemli ilçelerinden biridir, daha doğrusu biriydi. Günümüzde ise Akçaabat’ın o ihtişamı pek kalmadı. Geniş sahili, gelişmiş ve oturmuş sosyal donatılarıyla Akçaabat doksanlı yılların gözdesi iken günümüzde gençlerin sosyalleşmek için bile durmadığı bir ilçe haline geldi. Trabzon şehri Trabzon’un doğusuna kayarken ne yazık ki Akçaabat’ı yönetenler bu duruma müdahil olamadı ve pasif kaldı.
Akçaabat kendi güzellikleri ile ön plana çıksa da bizler bu güzelliklerin ön plana çıkmasına öncülük edemedik. Örneğin yaylalarımızda ekoturizm alanına alınan yerlerin ana yollarına bir bakalım. Çukurlarla dolu. Binlerce turistin ziyaret ettiği yerler 15 yıl önce nasıl ise halen aynı, buralara yatırım yaparak ön plana çıkarmalıyız.
Bununla birlikte Akçaabat limanının işlevsel hale getirilmesi ile ticaretin Akçaabat’ta çoğalmasını sağlamamız gerekiyor.
Akçaabat gençleri istihdam sorunu yaşıyor, Akçaabat’ta iş bulamıyor, Akçaabat’a yatırım yapılmıyor, ilçemizde bulunan tekelin kapanması ile ortaya çıkan istihdam sorunları halen giderilmiş değil, ancak yapılan yanlış hamleler sadece Akçaabat’ın çarşısını değil köylerini ve beldelerine de vurdu.
Kusura bakmayın belde tabirini kullandım. 2014 yılında Akçaabat’ta bulunan 14 belde belediyesi Büyükşehir olduğumuz için kapandı. Şimdi soruyorum Trabzon ve Akçaabat’a; Büyükşehir belediyesi olmak ne kattı ya da neler götürdü. Biraz bahsetmek istiyorum. Belde belediyeleri kapandı, merkez belediyelerden hizmet sağlanmasını bekleyenler bunun karşılanmadığını görünce şehir merkezine taşındı, bunun üzerine köy okulları kapandı, taşımalı eğitime geçildi, şehirlere taşınan aileler hayvancılığı ve tarımı bıraktı; sonuç ne mi oldu yurtdışından hayvan meyve ve sebze ithal ediyoruz hem de fahiş fiyatlarla. İşin ehli olmadan yapılan her hamle devamında büyük yıkımlara sebep olur.
Akçaabat’ın sorunları bunlarla bitti mi? tabii ki hayır. 10 Nisan 1845 yılında kurulan Polis Teşkilatımızın bugün Trabzon’un en büyük ikinci ilçesi olan Akçaabat’ta emniyet müdürlüğü binası yok, konteynırı emniyet müdürlüğü olarak kullanıyor polisimiz. Bunun yanı sıra diğer ilçelerimizin de kullandığı adliye binamız yetersiz, icra müdürlüğümüz derme Çatma bir binanın en üst katında ve adliyeden ayrı bir yerde. Bir il nüfusu kadar vatandaşı olan Akçaabat’a bu resmi hizmet binaları ya da konteynırlar yakışmıyor.
Benim ricam bizim de yer aldığımız bir komisyon kurulması ve bu eksikliklerin fikir birliği yaparak derhal giderilmesidir. Akçaabat eski ihtişamlı günlerine tekrar kavuşmalıdır, kavuşturacağız da.
Evet Akçaabat her dönem Trabzon ve Türkiye siyasetinde önemli bir rol almıştır. Başbakan, bakanlar, belediye başkanları, milletvekilleri ve önemli bürokratlar çıkarmıştır. Türkiye siyasetine yön vermiştir. Sizlere söz veriyorum; Akçaabat, Türkiye siyasetinde söz sahibi olmaya devam edecektir. Cesaretle doğru olduğuna inandıklarımızı dile getireceğiz. Koltuk sevdamız ya da korkumuz yok. O’cu ya da Bu’cu değiliz. Adamcılığa sonuna kadar karşıyız. Ancak bilinmelidir ki, dün ile bugün kavgaya tutuştuğunda kaybeden yarınlar olacaktır. Bu ne demektir; partimiz de dün doğru olan isimler bugün doğru olan isimlerle kavga ettiğinde kaybedenler cumhuriyetin geleceği yani gençleri olacaktır. Bu durum gençlerin mücadele azmini kıracak, yıllardır özgürlük umutları ile yanıp tutuşan Cumhuriyet gençlerinin iktidar heves ve arzusunun yok olmasına sebep olacaktır.
Bizlerin tek heves ve arzusu bu esen iktidar rüzgârını arkasına alabilecek doğru isimlerle bir değişim başlatmaktır. Bu değişim süreci bölünmeden büyümek hedefiyle devam etmelidir. Önce belediyeleri sonra iktidarı kazanmak istiyoruz. Adaylık açıklamamda dile getirmiştim; Yeni eskiyi daima yener. Bunun tek istisnası eskimeden değişime önderlik edebilmektir. Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir mottosuyla hareket ediyoruz ve değişim için de yenilik için de çağrıda bulunuyoruz.
Değerli partililerimiz bizlere inanın güvenin destek olun. Çünkü son yapılan genel seçimde muhalefette olan belki bugün iktidarı getirecek çoğunluk bizlere inanıyor.
Ayda 7500 TL alan bu maaşa mecbur bırakılan geçinemeyen milyonlarca emekli bize inanıyor,
Sırf partiye yakınlığı var diye ya da mezhebi farklı diye mülakatlarda elenen pırıl pırıl gençler bize inanıyor,
Karı koca memur olup bir ev ya da bir araba alamayan vatandaşlarımız bize güveniyor,
Asgari ücret alıp maaşı bir ev kirasına yetmeyen işçimiz emekçimiz bize inanıyor ve güveniyor.
Biz Cumhuriyet Halk Partisiyiz. Cumhuriyeti, Cumhuriyetin fabrikalarını, Diyanet işlerini, Türk dil kurumunu ve daha nicelerini kuran partiyiz.
Türkiye bize inanıyor
Biz Türkiye Cumhuriyetine aşık Türk gençleriyiz.
Müsterih olun:
Bugünden geriye bir yarına gidenler kalır bir de yarınlar için direnenler,
Türkiye Cumhuriyeti gençleri yarınlar olmaya ve yarınlar için direnmeye devam edecek.
Gençlik Gelecek
Gelecek CHP
Kaynak: