Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Bilimleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Coşkun Erüz, Karadeniz’in çevre ülkelerden gelen atıklarla her geçen gün daha fazla kirlendiğini belirtti. Plastik atıkların ve diğer kirleticilerin denizi fiziksel, kimyasal ve biyolojik açıdan olumsuz etkilediğine dikkat çekerek, bu durumun balık popülasyonunda da büyük sorunlara yol açtığını vurguladı.

Karadeniz'e Her Yıl 100 Bin Ton Plastik Atık Boşalıyor

Karadeniz’in bir iç deniz olduğunu belirten Prof. Dr. Coşkun Erüz, Avrupa ve Asya’nın arasında sıkışmış bu denizin, çevre ülkelerin nehirlerinden ve karalarından doğrudan gelen atıklarla kirlendiğini ifade etti.

Prof. Erüz, “Yılda yaklaşık 8 milyon ton plastik atık denizlere ve okyanuslara dökülüyor. Bunun yaklaşık 100 bin tonu Karadeniz’e boşalıyor. Plastik poşetlerden pet şişelere, mikroplastiklere kadar birçok atık hızla artan bir kirlilik yükü oluşturuyor” dedi.

Plastik Kirliliği Balık Popülasyonunu Tehdit Ediyor

Karadeniz'deki plastik ve diğer kirleticilerin deniz ekosistemini ciddi şekilde etkilediğini ifade eden Erüz, balık popülasyonlarının da bu durumdan etkilendiğini belirtti.

Özellikle kıyı dolgularının balıkların yaşam alanlarını yok ettiğini söyleyen Erüz, “Plastik ve kimyasal atıklar, palamut, lüfer ve hamsi gibi balıkların yumurtlama ve beslenme alanlarına zarar veriyor. Bu durum, balık türlerinin azalmasına ya da bazı türlerin baskın hale gelmesine yol açabilir” dedi.

Trabzon Kıyılarında Su Kalitesi "Orta ve Kötü"

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Deniz İzleme Programı kapsamında yapılan ölçümlerde, Trabzon kıyılarındaki su kalitesinin "orta" ve "kötü" sınıfta yer aldığını belirten Erüz, hem akarsu hem de kanalizasyon kaynaklı kirliliğin kontrol altına alınması gerektiğini söyledi.

Erüz, “Denizin kirliliği, sonunda bize besin olarak geri dönüyor. Bu nedenle kirliliği önlemek için herkesin üzerine düşeni yapması gerekiyor” dedi.

Kirliliğin Çözümü İnsanoğlunun Elinde

Karadeniz’in hızla kirlenmeye devam ettiğini belirten Prof. Dr. Erüz, bu durumun yalnızca deniz ekosistemini değil, bölge halkını da doğrudan etkilediğini vurguladı.

“Kirliliğe neden olan insanoğlu, kirliliği azaltması gereken de yine insanoğludur” diyen Erüz, denizlerin korunması için daha etkili ve sürdürülebilir adımlar atılması gerektiğini ifade etti.

Karadeniz’in doğal zenginliklerinin korunması ve sürdürülebilir bir şekilde kullanılması için atılacak adımların, ekosistemi ve balıkçılık sektörünü destekleyeceği belirtiliyor.