Gümüşhane’nin Kelkit ilçesi merkezli olarak dün sabah saatlerinde meydana gelen 4.2 büyüklüğündeki depremle ilgili açıklamalarda bulunan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Jeofizik Mühendisliği Bölümü Sismoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Özgenç Akın, depremin beklenen bir sarsıntı olduğunu vurguladı. Dr. Akın, şu an için korkulacak bir durumun olmadığını belirtti.
“Deprem Gayet Normal ve Beklenen Bir Hareket”
Meydana gelen depremin doğal ve beklenen bir olay olduğuna dikkat çeken Dr. Akın, şu ifadeleri kullandı:
“4.2 büyüklüğündeki deprem, Erzincan'ın yaklaşık olarak 25 kilometre kuzeyinde, Kelkit'in de yine hemen hemen 25 kilometre güneydoğusunda, Eskiyol’da meydana geldi. 5 kilometre derinlikte ve sol yönlü transform bir fayda oluşan bu depremin meydana gelmesi gayet normal. Uzmanlar tarafından da bekleniyordu.”
Dr. Akın, söz konusu bölgenin Kuzey Anadolu Fay Zonu ve Kuzey Doğu Anadolu Fay Zonlarının kesişim noktasında yer aldığına ve bu alanda çok sayıda fay segmentinin bulunduğuna dikkat çekti.
“Doğa Yaşıyor, Bu Tip Depremler Olağan”
Depremin 1939 Erzincan Depremi ile aynı fay segmentinde gerçekleşmediğini belirten Akın, bu tür depremlerin doğanın aktif olduğunu gösterdiğini ifade etti:
“Bu bölgede 2023 ve 2024 yıllarında da benzer büyüklüklerde, 3.6 ile 4.2 arasında değişen depremler meydana geldi. Bu bize doğanın yaşadığını gösteriyor. Şu anda korkulacak bir durum yok. 4.2 büyüklüğündeki bu deprem, 1939 Büyük Erzincan Depremi'nin meydana geldiği fay segmentinde oluşmadı. Zaten bu büyüklükte depremler, bu tür fay segmentlerinde 400-500 yılda bir meydana gelir.”
“Depreme Dayanıklı Kentler İnşa Etmek Zorundayız”
Yerel yönetimlere ve karar alıcılara da çağrıda bulunan Dr. Akın, gerekli tedbirlerin alınmasının önemine değindi:
“Özellikle yerel yönetimlerin, kanun koyucuların ve karar alıcıların ışığında gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir. Depreme dayanıklı bir kent meydana getirmek en önemli hedefimiz olmalıdır.”
“Levhaların Hareketi Depremleri Kaçınılmaz Kılıyor”
Açıklamalarında genel deprem mekanizmasına da değinen Dr. Akın, dünya üzerindeki levha hareketlerinin bu tür sarsıntılara yol açtığını söyledi. Myanmar’da meydana gelen depreme örnek vererek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Dünyamızı oluşturan levhalar hareket halinde ve bu levhalar bazen birbirlerinin altına girer, bazen birbirlerine teğet geçer (transform), bazen de bir sırt oluştururlar. Bu levha hareketleri sonucunda depremler meydana gelir. Myanmar’da yaşanan depremde fayın uzunluğu da etkin rol oynadı ve büyük bir deprem oluştu. Asya’da, ülkemizin de içinde bulunduğu Alp-Himalaya gibi aktif deprem kuşakları yer almakta. Bu nedenle bu büyüklükteki depremlerin meydana gelmesi kaçınılmazdır.”
Kaynak:
SAYIN HOCAM BİZE BİRŞEY OLMAZ!!!!!!!!!!!!
Yanıtla (0) (0)