Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayınlanan genelge ile Sudan’a atanan Trabzon il Emniyet Müdürü Metin Alper’e veda töreni düzenlendi.

Trabzon’a geldiğinde ilk röportajını Haber61 mikrofonlarına veren Alper, son röportajını da yine Haber61 Genel yayın yönetmeni Tuncay Lakot’a verdi.

Alper “Trabzon halkının tarafıma ve teşkilatıma gösterdiği teveccüh için minnettarlığımı belirtmek istiyorum. Hep gözlerinin içine bakıp söylediğim gibi onları çok seviyorum. Onların da beni sevdiğimi biliyorum Kimseye de kırgın değilim. Devletim beni Sudan’da görevlendirdi. Devletimin emri başım üstüne gidip çalışacağım. “ ifadelerini kullandı.

Metin Alper’in açıklamaları şu şekilde;

Trabzon’a doyamadım…

O doyamadım kısmını biraz açıklayayım. Çalışma sürecim hep pandemiye denk geldi. Ben Eylül ayında başladım sanırım Mart başında pandemi tedbirleri bvaşladı ve en son 1 Temmuz’da da biliyorsunuz ki normale döndü. Doyamadım kısımları o oldu. Neye doyamadın derseniz halısaha maçı sözü verdiğimiz insanlar vardı onlarla gidip maç yapamadık. Sevdiğimiz arkadaşlarımızla bir denize gidemedik. Biz görev adamı olduğumuz için o tip faaliyetlere de çok zamanımız olmuyor. Ama bu tip organizasyonlar bir stres atma oluyor. Asil görevimiz hizmet etmek ama bir çocukla langırt oynarken, masa tenisi oynarken gönüllere dokunmayı hedefliyoruz. Vatandaşlarımızın güveni bize ne kadar artarsa o anlamda yardımları da artar. Herkes bir polis olur. Mahallesinde işlenen suçların ortaya çıkarılmasında bize yardımcı olur.

Trabzon insanı bizlere olan sevgisinde ve teveccühünden dolayı eksiğimiz, gediğimiz olduğu zamanlarda da bizi tolere etti.

Personelimizde kendilerine olan yaklaşımımızdan mütevellit söylediğim sevgi ve saygıya dayalı disiplin anlayışının uygulanmasından dolayı vatandaşlarımız da müşvik oldu.

Yomra’daki olay…

Ben burada son olarak da şunu söyleyeyim. Yomra’da üzücü bir olay meydana gelmişti. Belediye başkanımızın silahlı saldırıya uğrama olayı vardı. O gün bizim için karnemizin verildiği gün oldu.

O gün şube müdürlerime şu talimatı verdim. “Biz bu olayı 12 saat içerisinde çözemezsek ve saldırganı silahı ile beraber yakalayamazsak bu işin altında kalırız. İki sene boyunca ne yaparsanız yapın, o olayı o sürede çözemeseydik yaptıklarımızın hiçbir anlamı olmazdı. Ben o günü milat olarak görüyorum.

O gün sayın bakanımızı arayarak gururla biz bu olayı hallettik, yakaladık dedik.

“Trabzon beni unutma”

Meydana gelecek asayiş olayları karşısında aslan gibi bir teşkilat var.

Orhan abiden aldığımız mirası daha da geliştirerek Kenan abimize devrediyorum. Bunun da gururunu yaşıyorum. 68. Dakikayı da size emanet ediyorum. Trabzon beni unutma.