Prof. Dr. Mustafa Şahin: Salgın sürecinde birçok şeyin kıymeti anlaşıldı

Trabzon Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mustafa Şahin koronavirüs süreci ile alakalı

Prof. Dr. Mustafa Şahin: Salgın sürecinde birçok şeyin kıymeti anlaşıldı

Trabzon Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mustafa Şahin, salgın sürecinde günlük rutindeki birçok şeyin yapılamadığını, herkesin yürümek, arkadaşlarla buluşmak ve işe gitmek gibi birçok şeyin ne kadar kıymetli olduğunu yeniden anladığını söyledi.

Bu süreçte değişen rutinlerin yerine yenilerini belirlemek gerektiğine değinen Şahin, eğlence, dinlenme ve çalışma gibi insanı doyuracak birçok şeyi bir arada tutan etkinliğin yaşamın içine serpiştirilmesi gerektiğini anlattı.

Mustafa Şahin, "Bu kadar uzun süre evde kalmak herkesi düşündürüyor. Günler birbirinin aynısı gibi oldu. Bu da düzeleceğimiz güne kadar her şeyi boş vermeye götürüyor insanları. Dolayısıyla bu kriz halinde kendimize dönüp, bu koşullarda sağlıklı rutini oluşturabilmemiz gerekiyor." dedi.

Şahin, bu süreçte herkese sevdikleriyle konuşmalarını, çocuklarıyla oynamalarını, birlikte yemek yapmalarını, bol bol kitap okumalarını, geleceğe dair planları üzerine çalışmalarını, film izlemelerini ve dans etmelerini önerdi.
Şu an, bugüne ve geleceğe dair güzel ve olumlu şeyleri düşünmeye daha çok ihtiyaç olduğuna dikkati çeken Şahin, şöyle devam etti:

"Bu yaşadıklarımız, yaşama verdiğimiz anlamı da büyük ölçüde değiştirecektir. Birçoğumuz kendimize ertelediğimiz şeyleri ertelememeye söz veriyoruz, sevdiklerimizi gereksiz üzmemeyi düşünüyoruz. Belki de şikayet ederek yaptığımız işin ne kadar kıymetli olduğunu düşünüyor, gereksiz öfkenin anlamsızlığını tartışıyor, kaçırdığımız anların kıymetini fark ediyoruz."
Yaşanan sürecin birçok insanın yeni kararlar almasına, "Bugünler geçsin daha güzel şeyler yapacağım." gibi cümleler kurmasına neden olduğunu dile getiren Şahin, şu değerlendirmede bulundu:

"Şu an yaşadığımız anın kıymetini bilmeliyiz. Sevdiklerimizle birlikteyiz, evimizdeyiz. O zaman bu anları da daha güzel geçirebiliriz. Dışarı çıkamadığımızı düşünmektense en güvenli yerimizin yani evimizin tadını çıkarabiliriz, çocuklarımızla vakit geçirmek için zaman yaratmak zorunda olmadığımızı hatırlayarak güzel anılar biriktirebiliriz. İnsan, yaşanan her şeyle başa çıkabilecek gücü olduğunu unutmadığı takdirde zorluklarla daha kolay başa çıkabilir."
Endişe ve evham içinde olanlardan, şu ana kadarki bakış açılarını değiştirmelerini isteyen Şahin, "Bu noktada kişinin izleyeceği yol, Kovid-19'a ilişkin bugüne kadar düşündüğünü düşünmemek, düşünmediklerine odaklanmak olmalı. Stresi yenmek, yok etmek için kaygı yaşamak yerine, stresi yönetebilmeyi öğrenmeliyiz." diye konuştu.

Stresin yaşam boyunca da hep var olacağını belirten Şahin, bu nedenle kişinin yaşadığı stresi yakından tanıması, bu süreçte olaylara nasıl bir anlam verdiğini belirlemesi ve alternatif düşünce ile bakış açısı geliştirmesi gerektiğini anlattı.
"Stresinize aşık olmayın, sadece onu tanıyın ve onunla başa çıkma yolunuzu bulmaya çalışın." ifadesini kullanan Şahin, "Bu süreç bize duygularımızı tanıma becerisi kazandırabilir. Mutluluk gibi korkunun da bir duygu olduğunu bilmeliyiz. Korkumuzu tanıyabilirsek, onu besleyen damarları bulabilirsek artık korkumuz bizim için yol gösterici olabilir ve bireysel gelişimimize önemli katkılar sunabilir." dedi.

Şahin, yaşamda en önemli şeyin zaman olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

"Bu en değerli şeyi geçirmeye çalışmak yerine ona eşlik edelim. Evet evde kalmalıyız ama evdeyiz diye zaman geçmesin, zamanın her anı bizim için değerli olmalı. O anda kendimiz ve sevdiklerimiz için güzel düşünceler, duygular, davranışlarda bulunarak zamanı kaliteli yaşamalıyız. Zamana eşlik edin ve onunla adeta dans edin. Şunu hep düşünün, bu kriz dönemi bitecek ve bu olay sonrası daha çok deneyim sahibi olarak yolumuza, bireysel gelişimize devam edeceğiz."

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Önceki ve Sonraki Haberler