Trabzon'dan geçen İpek Yolu'nun bir kolu olan tarihi Bayburt kervan yolu güzergahında yıllardır ayakta duran han, halk arasında "Eyüp'ün Hanı" olarak biliniyor.
Geçmişte yolcuların ve hayvanlarının her türlü ihtiyacını karşılamalarına yönelik hizmet veren han, günümüzde dinlenme tesisi olarak kullanılıyor.
İçerisindeki tarihi çeşmesi, kemer şeklindeki taştan yapılmış ocağı ve odun ateşinde demlenen çayıyla misafirlerine kapılarını açan han, yöre halkının yanı sıra güzergahı kullanan yolculardan ilgi görüyor.
Bölgede 1000 rakımlı zirvedeki han, ziyaretçilerine çaylarını yudumlarken Trabzon ve Rize'nin eşsiz manzaralarını görme imkanı sunuyor.
"Bu hanın ismini duyan, bölgede yaşayıp görmeyen yoktur"
Misafirler için yılın dört mevsimi kapıları açık olan hanın 55 yıllık işletmecilerinden Mustafa Keskin, tarihi hanın yıllardır ayakta durduğunu söyledi.
Hanın eskiden çok kalabalık günler geçirdiğini anlatan Keskin, "İnsanlar buraya atlarıyla ya da yürüyerek geliyordu. Burada da mecburi dinlenmek amaçlı kalıyordu. Şimdi yol geçince, arabalar kullanılmaya başlayınca hanların da eski değeri kalmadı." ifadesini kullandı.
Keskin, rahmetli babası Hurşit Keskin'in de 55 yıl hanı ayakta tutmak için hizmet verdiğini anlatarak, "Babam özverili ve sabırlı şekilde burayı yürütmeye çalıştı. Burası da bugüne kadar o sayede ayakta kaldı." diye konuştu.
Tarihi hanın günümüzde de ilgi gördüğünü vurgulayan Keskin, "Bu hanın ismini duyan, bölgede yaşayıp görmeyen yoktur. Çocuk da olsa merak edip geliyorlar. 200 senedir ayakta kaldığı için merak ediliyor. Bayağı bir ilgi çekiyor. İsmini duyan mutlaka geliyor." dedi.
"Çayımızı eski bakır kazanda odun ateşiyle yapıyoruz"
Keskin, tarihi handa gelen misafirlere odun ateşinde çay ikram ettiklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çayımız bölgenin en değerli çaylarından. Çayımızı eski bakır kazanda odun ateşiyle yapıyoruz. Eski odun ocağımız da var. Onu yakıyoruz. Manzaramız zaten güzel. Bir taraftan Rize, bir taraftan Trabzon'un çoğu yerini görebiliyoruz. 1000 rakımdayız."
İnsanların ilgisinin kendilerini mutlu ettiğini dile getiren Keskin, "İnsanlar burayı koruduğumuz, yaşattığımız için bize çok güzel gözle bakıyor. Biz de alıştık. Çok hoşumuza gidiyor. İşimizi zevkle yapıyoruz. Buralara ulaşım olduğu sürece, yaz kış demeden hanımızı açık tutuyor, ocağımızı tüttürüyoruz." dedi.
"Tarihi özellikleri hiç bozulmadı, eskiden nasılsa şimdi de öyle"
Hanı geçmişte de kullanan misafirlerden 63 yaşındaki Bayram Turan da devamlı hana gelip çay içtiğini söyledi.
Hanın mazisinin çok eskilere dayandığını kaydeden Turan, "1979'larda burada 60 at saymıştım. Tarihi çok eskidir. Yaylaya insanlar hep buradan giderdi. O zaman araba yolu yoktu. Atlarla arkamızda yükleri taşırdık. Of'tan arkamızdaki yüklerle gelir, burada akşam yatardık. Sabahtan da yola devam ederdik. O zaman şartlar çok zordu." ifadesini kullandı.
Turan, hanın ayakta kalmasının sevindirici olduğunu belirterek, "Şu anda burası dinlenme amaçlı hizmet veriyor. Günümüzde hala korunuyor. Tarihi özellikleri hiç bozulmadı, eskiden nasılsa şimdi de öyle." diye konuştu.
Rahmi Turan ise hanın tarihi dokusunun günümüzde de korunmasının sevindirici olduğunu ifade ederek, yoldan geçerken dinlenme amacıyla sürekli hanı ziyaret ettiğini söyledi.
Kaynak: