TÜRSAB Doğu Karadeniz Bölge Başkan Yardımcısı İbrahim Değermenci, Trabzon ve bölge turizminin geleceği ile alakalı gündemi değerlendirerek açıklamalarda bulundu.
Değermenci'nin açıklamaları şu şekilde:
"Hem turizmin en büyük paydaşı olan TÜRSAB temsilcisi, hem de uzun yıllardır sektörde hizmet veren birisi olarak belirtmek isterim ki önceliğimiz her zaman ülkemizin, bölgemizin ve şehrimizin menfaatleri ve kalkınmasıdır. Sektörümüzde geçmişte de sorunlar vardı, hep olacaktır da. Önemli olan bu sorunların artmaması için çalışmak, sorunları minimize etmek, turist memnuniyetini yükseltmek ve sürdürülebilirliği sağlamaktır. Doğru planlama, eğitim ve denetim çok önemli.
Artan turizm hareketliliğine ve sektörümüzdeki turizm paydaşlarımızın (seyahat acentaları, oteller, turizm taşımacılığı araçları, restoranlar, mağazalar,…vb. ) sayılarının hızlıca artmasına bağlı olarak sorunlar artmakta ve özellikle hizmet kalitesinde azalmalar yaşamaktayız. Benzer sorunlar güçlü turizm destinasyonları olan illerde de yaşanabiliyor. Sadece ilimizde değil genel olarak tüm bölgede ve ülkemizde turizm sektörü ile ilgili alanlarda denetim eksikliği var. Kalifiye eleman yetersizliğimiz her geçen gün artıyor, zaman zaman yüksek fiyatlarla ilgili gelen şikayetler de artıyor. Kaçak tesisler, işletmeler ise herkesin bilgisi dahilinde.
Doğru Planlama ve Uygulama Şart
Çok zaman kaybetmeden tüm paydaşlar, ilgili kurumlar ve üniversitelerimizle birlikte doğru planlamalar ve gerçekleştirilecek olan çalışmalar sonrası bir yıl içerisinde hazırlanacak master planı ile bölgemiz turizminin geleceğimizi sağlam temellere oturtacağımıza inanıyorum. Bu çalışmaya tüm dinamikler katılmalı, ortak akılla sorunlar, çözümler masaya yatırılmalı, planlar yapılıp hayata geçirilmeli. Ağırlayacağımız yerli yabancı turistlerin memnuniyetleri kadar bölge insanımızın yaşam kalitesinin azalmaksızın artması da çok önemli.
Eğitim Olmazsa Olmaz : Turizm Fakültesi İstiyoruz
Eğitim turizmin temel kriterlerinden bir tanesi, hepimizin de önceliği. Bizler de TÜRSAB ailesi olarak yıl içerisinde çeşitli eğitimlerle kendimizi yenileyerek, turizme, bölgemize, ülkemize daha ne gibi katkılar bulunabiliriz diye çaba sarf ediyoruz. TÜRSAB Akademi üyelerimize sürekli eğitim ve sertifikasyon programları düzenliyor. Fakat birçok sektörde olduğu gibi turizm sektöründe de kalifiye eleman sıkıntısı yaşıyoruz. Bu yüzden bizlerin talebi, Doğu Karadeniz Bölgemizdeki turizm liselerine, meslek yüksek okullarına daha fazla önem verilmeli ve artık Trabzon Üniversitemiz bünyesinde eğitim veren Turizm ve Otelcilik Meslek Yüksek Okulu, 4 yıllık Turizm Fakültesi olmalı ve mutlaka Turist Rehberliği Bölümü de eklenmeli. Konuyla ilgili geçen sene Bölge Başkanımız ve YK olarak girişimler oldu, bölge milletvekillerine ve YÖK’e kadar taşıdık ama sonuç alınamadı. Zaman kaybetmeden gereken düzenlemeler yapılmalı.
Sıradan Değil, Artık Şiddetli Denetim Şart !
Kısa vadede TÜRSAB ve birkaç kurumun denetimleri gibi, tüm kurumların ciddi denetimi şart. TÜRSAB olarak bölge ve ülke genelinde hep sahadayız, çok geniş ve profesyonel işeyen sistemini oturtmuş, ciddi maliyetlerle çalışan ve ülke genelinde diğer birliklerde ve turizm paydaşlarında olmayan Denetim Departmanımız var. Bizim denetimlerimize ilgili kurumlar çok daha fazla destek vermesi durumunda kendi alanımızdaki kaçaklarla mücadelemiz çok daha kolay hale gelecektir. Belki de birçok konuyu tekrar ediyormuş gibi olsak da, bölgemiz adına hassasiyetlerimizi, çözümlerimizi ifade ederek, şehrimize katkı sağlamaya çalışıyoruz ki hepimiz aynı gemide yaşıyoruz. Maalesef üzülerek ifade etmemiz gerekiyor, bugüne kadar bazı kurumlarca gerektiği kadar denetimler yapılmadığı için sahada kayıt dışı oteller, apartlar, evler, turizm faaliyetinde bulunan şahıslar, yapılar artmakta. Bunlar sadece Trabzon’un değil her geçen gün Rize ve diğer illerimizde de görülmeye ve artmaya başlayan sorunlar. Geçtiğimiz haftalarda Bakan Yardımcıları da ilimizi ziyaret ettiler, her şey konuşuldu. Başta Belediyeler olmak üzere tüm kurumlara çok iş düşüyor. Bu saatten sonra az denetim veya dostlar alışverişte görsün diye değil, sahadaki sıkıntılar giderilene kadar kesintisiz, etkili, şiddetli denetim şart. Ta ki sorunlar ve kaçaklar minimize edilene, turistlerin, bölge halkının ve turizm paydaşlarının memnuniyet seviyesi yukarılara çıkana kadar. Aksi halde iş yapamayan, istihdam sağlayamayan oteller ve acenteler yığınına dönüşmüş oluruz, sektörde kaçaklar çok daha güçlenir ve turizm konuşamayacak hale geliriz.
Sosyal Medya Kaçakları
Devletin ve sektörün büyük kaybı artık online üzerinden oluşuyor. Instagram, facebook gibi sosyal medya hesapları ve web sayfalarından resmi olmayan, işletme belgesiz yapılan kaçak turizm, herkese ciddi anlamda zarar veriyor. Yoğun olarak Arapça olmak üzere diğer yabancı dillerde de var. Bu sayfaları açanlar ve kaçak turizm yapanların birçoğu ülkemize gelen yabancı uyruklular, mülteciler. Konuyla ilgili kanuni düzenlemeler yapıldı; ama yine uygulamada sıkıntılar var. TÜRSAB Dijital Denetim Ekipleri gibi Turizm Bakanlığı da bir dijital birim kurmalı. Hem bizlerin tespitlerini hem de kendi tespit ettiklerini hızlıca cezaya dönüştürmeli, her geçen gün sayıları inanılmaz artan kaçak sayfaları gerekirse Emniyetle birlikte hareket edip hızlı şekilde kapattırmalılar.
Yabancı Uyruklu Kaçak Turizm Yapanlar…
Az önce de ifade ettiğimiz gibi turizm sektöründe online üzerinden kaçak faaliyetler çok fazla ve Trabzon'da maalesef bu kaçakların çoğu yabancı uyruklu ve Arapça bilenlerin elinde diyebiliriz. İşletme belgesi yok, resmiyet yok, öncelik ülke, bölge menfaati, misafir memnuniyeti değil de doğrudan para kazanma, haksız kazanç, kayıt dışı. Ülkemizde hukuk ve yasal çerçevede herkesin ticaret yapma hakkı vardır, buna tabii ki saygılı olmamız gerekiyor. Ancak ifade etmeye çalıştığımız, hizmet anlamında yarıştığımız kişiler kaçak olanlar ! Bizler tüm yükümlülüklerimizi yerine getirirken, vergi, kdv, stopaj, sigorta öderken, ülkemize devletimize katkı sağlarken, tek kuruş vergi ödemeden haksız kazanç elde edilmesinin önüne geçilmelidir. Devletin ve turizmcilerin kaybını önlenmiş ve bölge turizminin kalitesini artırmış oluruz. Bu konuda Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Göç İdaresi ve Emniyet Müdürlüğü yetkilileri ortak hareket edip bölgede kaçak hareket eden, çalışma izni olmayan ve de çokça şikayet gelmesine neden olan bu yapıları engellemelidirler. Biz TÜRSAB olarak her daim desteğe, gerekeni yapmaya hazırız.
Daha Güvenli ve Huzurlu Turizm : Turizm Polisi, Turizm Jandarması
Başından beri ifade etmeye çalıştığımız kontrolsüz güç güç değildir ! Güvenli ve huzurlu turizm bölgesi olarak ön plana çıkmalıyız. Yıllar önce Trabzon’da Meydanda Turizm Polisi Ofisi vardı. Özellikle Trabzon’da Havalimanı, Meydan bölgesi, Uzungöl ve Rize’de Ayder Yaylası gibi turistin ve turizmin yoğun olduğu yerlerde daha güvenli, huzurlu bir turizm ortamı ve kaçaklar için caydırıcılık için, Turizm Polisi ve Turizm Jandarması olması gerektiğini ifade etmek istiyoruz.
Belediyeler Daha Hassas Olmalı
Geçtiğimiz yıllardan da hatırlayacağınız gibi, ne zaman yaz sezon gelse, bölgemizin merkez noktalarında şantiyeye dönüşmüş bir tablo görüyoruz. Özellikle turistin, misafirin gezeceği bütün alanlarda belediyelerin, karayollarının farklı çalışmalar oluyor. Yerel yöneticiler planlamaları yaparken, neden mevsimleri dikkate almazlar, neden gelen turist sayısını dikkate almazlar ve planlamalarını gereken zamanda yapmazlar merak ediyoruz.
Bunun yanı sıra bölgemizde Uzungöl'den sonra, en çok revaçta olan Hıdırnebi ve Kayabaşı Yaylası gibi bölgelerimiz, neden bugüne kadar hakkıyla turizme kazandırılamadı. Özellikle Hıdırnebi Yaylası yol ve yaylalardaki alt yapı sorunları var, halen daha belli yerlerde lavabo sorununu konuşuyoruz. Çözüm üretmek bu kadar mı zor ?
Şehir Trafiği ve Cezalar
Yıllar önce Trabzon şehit trafiği sorununa katkı sağlamak, turistleri şehir esnafıyla buluşturabilmek ve turizm araçları için bir düzen getirebilmek için Büyükşehir Belediyesine, UKOME’ye başvurularımız oldu, Turizm Araçları İndirme Bindirme yerlerinin belirlenmesini istedik. Bu süreci çok basitçe sahiplenip haberini yaptıranlar oldu, bu ayrı konu. Biz süreci geçen kış boyu da takip ettik, ilgililerle görüşmeye devam ettik. Sezon başladıktan sonra turizm araçları için belli indirme bindirme yerleri duyuruldu ve uygulamaya konuldu. Ama uygulama bizim taleplerimizi karşılamadığı gibi uygulamada yanlışlıklar da var, trafik ekipleri ciddi ceza yazmaya devam ediyor. Gün içerisinde havalimanına gelen turistleri, seyahat acentasına ait bir turizm aracı karşılayıp Meydandaki bir otele getirdiğinde, o otelin özel ve geniş otoparkı yoksa(ki hangisinin var, önüne yanaşıp turisti indirdiğinde turizm aracı anında ceza yiyor. Bunu anlamak mümkün değil ! Hususi araçlara, taksilere, dolmuşlara tanınan insiyatifin, hassasiyetin aynısını değil, onda birini istiyoruz. Biz konuyu her yönüyle değerlendirirken, yetkililerden de benzer şekilde değerlendirmeler ve uygulamalar istiyoruz.
Mütekabiliyet ve Haksız Rekabet
Son olarak başka bir konunun altını çizmek istiyoruz. Ülkemiz genelinde özellikle gençlerimizde, ciddi bir işsizlik problemi yaşanırken, şehrimizdeki turizm sektöründe hizmet yarışındaki adaletsizliğe değinmek istiyorum. Turizm sektöründe Suriyeliler ve yabancı uyruklular rahatlıkla şoförlük, tercümanlık yapabiliyor, kolaylıkla şirket açabiliyorlar. Kaçaklara daha önce de değindik TÜRSAB ve İl Kültür Turizm Müdürlüğü dışında ilgili diğer kurumlar da artık dokunmalı, gereğini yerine getirmeliler. Ortadoğu ülkelerinde siz yüzde yüz hisseyle şirket de kuramazsınız, kafanıza göre sektörde de çalışamazsınız. Bir defa mütekabiliyet ilkesi olmalı, ticaret kanun değişecekse değişmeli, gereken düzenlenme yapılmalı ! Yabancı sermaye yarın daha da güçlendiğinde, paranın gücünü elde ettiğinde, sektörde bir çok şey değişecek. Bu konu sadece ekonomik ve turizmle alakalı değil, konunun farklı ve çok daha önemli boyutları var !
Sözlerimi toparlarken bizlere hangi konuda, hangi vazife düşüyorsa, kurum olarak, birey olarak her zaman yapmaya, destek veremeye hazır olduğumuzu ifade etmek istiyoruz.
Söylenecek çok söz var fakat bu şehrin geleceği için, gençliğimiz için, kısaca bahsetmeye çalıştığımız konulara kısa, orta ve uzun vadede acilen çözüm üretilmeli, aksi takdirde yarın konuşacak bir turizmimiz kalmayacak.
Şehrimizin bölgemizin bütün dinamikleriyle, yediden yetmişe herkesle, turizmcisiyle, basınıyla, vatandaşıyla, idarecisiyle, mülki amiriyle, bütün bireyleriyle, bir ve beraber, bir bütün içerisinde herkesi ülkemize ve bölgemize katkı sağlamaya davet ediyoruz.
Kaynak: