TTSO Meclis Başkanı M. Şadan Eren, Eylül ayı meclis toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, "Bugün meclisimizde şehrimizdeki görevine kısa bir süre önce başlayan çok değerli Valimiz Sayın Aziz Yıldırım'ı misafir ediyoruz. Sayın Valimize davetimizi kırmayarak meclis toplantımıza katıldığı için şahsım ve Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası meclisi adına teşekkür ediyor hem şehrimize hem meclisimize 'hoş geldiniz' diyorum. Trabzon'da görev yaptığı 5.5 yıl boyunca başarılı çalışmalara imza atan ve Balıkesir Valiliği görevine atanan önceki dönem valimiz Sayın İsmail Ustaoğlu'na da hizmetleri için teşekkür ediyor, bundan sonraki görevlerinde başarılar diliyoruz. Bugüne kadarki başarılı çalışmalarıyla şehrimiz valiliğine layık görülen Sayın Valimiz Aziz Yıldırım'ın şehrimiz mülki amiri olarak Trabzon'un gelecek vizyonunun şekillenmesine ve kurumlar arası diyaloğa katkı vereceğine yürekten inanıyoruz. Göreve başlayalı henüz uzun sayılmayacak bir süre içerisinde bugün gerçekleştirdiğimiz Trabzon iş dünyasının çatı kuruluşu Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Toplantısına katılışı Sayın Valimizin STK'lara verdiği önemin göstergesi olarak bizleri mutlu etmiştir. Trabzon sorunlarına çözüm önerileri noktasında sayın Valimizin önderliğinde önümüzdeki dönemin istişarenin artacağı, Trabzon'un önceliklerinin belirleneceği, devlet kurumları ve STK'ların çözüm için el birliği ile mücadele vereceği bir dönem olacağını düşünüyoruz. Ben bir kez daha ülkemizin saygın bir devlet adamı olarak Trabzon Valiliği görevinize başlamanızdan dolayı duyduğumuz memnuniyeti belirtiyor, görev süreniz boyunca iş insanlarımızın gerekli gördüğünüz her hususta yanınızda olacağını vurgulamak istiyorum" dedi.
ÇELEBİ: VALİMİZİN ÇALIŞMALARIMIZA TECRÜBESİYLE BÜYÜK DESTEK VERECEĞİNE İNANIYORUM
TTSO Başkanı Erkut Çelebi de "Sayın Valimiz yaklaşık 40 gündür burada. Bu kısa sürede çok kez beraber olduk. Trabzon için çok büyük bir şans kendisi. Sanayi ve ticaret konusunda çok büyük bir altyapısı, bilgisi var. Bundan faydalanacağımızı düşünüyorum. Biliyorsunuz 4 OSB'miz mevcut. Ama önümüzdeki günlerde bu sayıyı 7'ye çıkarmayı düşünüyoruz. Araklı'da Tekstil OSB, bir tane Su Ürünleri İhtisas OSB konusunda çalışmalar yapıyoruz. Bir de şehrimizin doğu bölgesine bir OSB talebimiz var. Sayın Valimizin bunlara tecrübesiyle büyük destek vereceğine inanıyorum" ifadesini kullandı.
VALİ YILDIRIM: ÜRETİMİ MUTLAKA ORGANİZE ŞEKİLDE YAPMAMIZ GEREK
Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, "Başkanımın söylediği sözlerden sonra kendimi daha fazla yükümlülük altında hissettim. Yaklaşık 40 gündür görev yapıyorum ama Trabzon'u zaten pek çok yerden tanıdığımı düşünüyorum. Buraya geldiğimizde her gün yeni şeyler öğreniyoruz Trabzonumuzu daha ayrıntılı şekilde tanıma fırsatı elde ediyorum. Trabzonumuzda neler yapılabilir, kapasitemiz nedir, kabiliyetimiz nedir, alanlar nelerdir bunları gözden geçiriyoruz" dedi. Vali Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü:
"Trabzon coğrafyası zor bir şehir. Yeryüzü şekilleri sanayileşme açısından oldukça belirleyicidir. Burada yapılabilecek olanları sizler çok daha iyi tespit ettiniz ve bunları yapma gayreti içinde oldunuz. 4 tane OSB var ve bunların içinde yaklaşık 6 bin 500 çalışanımız var. Birkaç OSB daha kurabilecek küçük alanlarımız var. Ama üretimi mutlaka organize şekilde yapmak gerekiyor. Türkiye'nin de tabii ki Trabzon'un zenginleşmesi, kişi başına düşen gelirinin artması öncelikle içeride sanayi üretiminin artmasıyla ve bu üretimi yurt dışı pazarlara satmamızla mümkün olacaktır. Sadece burada değil, Bütün Türkiye'de pek çok Trabzonlu sanayicimiz var. İhracatı çok olan illere bakıyoruz; Antep, Kocaeli, Kayseri, Tekirdağ, Konya'ya, İstanbul'a, Ankara'ya bakıyoruz, hepsinin içinde her yerde Trabzonlu sanayicilerimiz, ticaret erbabımız, ihracatçılarımız var. Bu milletin, bu devletin hamurunda, çimentosunda Trabzon ve Trabzonlu olmazsa olmaz. Mutlaka her yerdeler. Onun için diyoruz zaten 'Bize Her Yer Trabzon' diye."
"KARADENİZ'İ DENİZ TARLASI GİBİ KULLANMAMIZ LAZIM"
Vali Yıldırım, Trabzon'da yeni sanayiler, özellikle ihtisas sanayilerini kurabilmenin mümkün olduğunu ifade ederek, "Somon balıkçılığının oldukça etkili ve ihracatımızda önemli bir yer tuttuğunu görüyoruz. Bunu artırmamız lazım. OSB'lerde üreticiler var. Bunların hepsini bir araya getirmemiz lazım. Bunu biz yapabilirsek gerek deniz balıkçılığı gerekse kara balıkçılığından daha fazla artı değer sağlayabiliriz. Coğrafyamız zor ve tarım gelirimiz düşükse Karadeniz gibi bir alanımız var. Buraları deniz tarlaları gibi kullanmamız mümkün. Belki ileride midye yetiştiriciliğini de gündemimize almamız lazım. Karadeniz'i sadece bir deniz ve su olarak görmenin yanı sıra Karadeniz'in hırçınlığını da göz önünde bulundurarak burada nelerin yapılabileceğini uzmanlar vasıtasıyla tespit etmek daha doğru olur diye düşünüyorum. Bir taraftan somon yetiştirirken etrafında midye yetiştirmek de mümkün çünkü onlar aynı zamanda denizi de temizliyor. Midye yurt dışında pazar payı ve katma değeri oldukça yüksek bir ürün" dedi.
Vali Yıldırım bacasız sanayi olarak nitelendirilebilecek eğitimde de Trabzon'un önemli olanakları bulunduğunu vurgulayarak, "Bizim sadece sanayi üretimi değil, sanayi üretimi yapabilecek insana da ihtiyacımız olduğundan eğiterek de biz insanımızın birtakım yerlerde istihdam edilmelerine fırsat sağlayabiliriz. Türkiyemizin pek çok üniversitesinde gerek kurucu gerek yönetiminde ama mutlaka akademisyen kadrolarında Trabzonlular var. Sanayicilerimiz, idareciler, bürokratlar var. Bu potansiyeli de iyi şekilde değerlendirmek gerekiyor" diye konuştu.
"DOĞRU PROJE KENDİ KAYNAĞINI BULUR"
Vali Aziz Yıldırım, DOKA'nın çeşitli çalışmalar yaptığını da vurgulayarak, "Uzmanlar buradaki ekonomik ve eğitim potansiyelini nasıl artırabileceklerinin çabası içindeler. Birtakım projeler, raporlar hazırlanıyor. Ama bunların mutlaka sahaya indirilerek ete kemiğe büründürülmesi, uygulanabilir hale getirilmesi lazım. Biz de bunların çabası içindeyiz. Bunlar da zamanla olacaktır. Projeleri doğru hazırlarsak projeler kaynağı kendi de bulur. Trabzon'u bu anlamda oldukça yüksek potansiyele sahip görüyorum. Her yerde her şey olacak diye bir şey yok. Kalkıp da Antep, Kayseri, İstanbul'un sanayisiyle yarışmamız çok olası değil. Olabilecek olanı tespit edip onların üretim konusunda gayret sarfetmemiz lazım. Yoksa boşa da kürek çekilir. Kaynaklarımızı israf edebiliriz. Alanları dikkatli seçip bu alanlarda üretim yapabilmek için birtakım mekanizmaları geliştirmemiz lazım" diye konuştu.
"TURİZMDE TANITIMI DAHA FAZLA YAPMAMIZ GEREK"
Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, turizmin Trabzon için çok büyük bir sektör olduğunu ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sanayi üretimimizden elde ettiğimiz ihracatla turizmden elde ettiğimiz dövizi karşılaştırdığımızda turizmin ciddi anlamda Trabzon'a kaynak transferi yöntemi olduğunu görüyoruz. 1,5 milyar dolardan bahsetti arkadaşlar 2023 yılı için. Bu çok ciddi ve güzel bir rakam. Bu rakam, burada üretilen bir para değil. Dışarıdan gelen bir para. Biz emeğimizi ve coğrafyamızı, tarihimizi kültürümüzü sunduk, birileri de geldiler buna para ödediler. Bizim turizmimiz, Karadeniz turizmi, Antalya, Ege turizmi gibi değil. Farklı alanları var. Zaten deniz güneş olarak düşünenler bize gelmezler. Ama bizim turizmimizin karakteri farklı ve bize gelen turistin mutlaka bu anlamda daha da bilinçlendirilmesi lazım. Ya da bizim reklamımızı bu anlamda geliştirmemiz lazım. Bizde deniz güneş çok yoktur. Bu anlamda bakarsak kısıtlı zamanımız var. Ama bizim yayla, yeşil alan turizmi, tarih turizmi, kültürel turizm, sağlık turizmini hatta sporu katabilirsek buna turizmden çok daha fazla pay almamız mümkündür. Turistin gelmesini beklemekten ziyade belki bizim turizm acentelerimiz, turizm sektöründe çalışan iş dünyası temsilcilerimizin bu anlamda biraz daha gayret sarf etmesi lazım. Biz de Kültür ve Turizm Bakanlığımızla bu anlamda biraz daha fazla çalışmamız lazım belki de. Çok güzel destinasyonlarımız, çok güzel alanlarımız var ve bunların dışarıya karşı tanıtılması, buralara dışarıdan insanların gelerek buraları görmelerini temin etme ve olabildiğince bir gün daha fazla kalabilmesini temin etmemiz gerekiyor. Trabzon'a gelen turistler güneydeki gibi her şey dahil turizmi yapmıyor. Burada çarşımızı geziyorlar, dükkanlarımızı, mağazalarımızı geziyorlar alışveriş yapıyorlar. Bu sayede turist şehirde dolaşarak bir mısır satana, bir dondurma satana da fayda sağlar. Belki ayakkabısını boyatıyor. Sadece belli yerde turistin bıraktığı döviz birikmiyor, topluma yayılıyor. Bu bizim avantajımız. Bu şekliyle devam ettirmemiz lazım."
"KAYIT DIŞILIĞA EL BİRLİĞİYLE ÇÖZÜM BULMAMIZ LAZIM"
Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, turizme evlerini açanlar, pansiyon işletenler olduğunu, sektörde kayıt dışılık bulunduğunu belirterek şunları söyledi:
"Bu kayıt dışılığa elbirliğiyle hep beraber bir çözüm bulmamız lazım. Kiralık evler meselesi var. Turizmde her şeyiyle kayıtlı otellerimiz, restoranlarımız var. Bunun dışında kayıt dışı olanlar var. Bunları engellemek, nasıl kayıt altına alırız diye düşünmek bizlerin de görevi. Sezon yavaş yavaş kapanıyor ama hala turistlerimiz var. Bu sene turizm geçen yıla oranla yüzde 46'lık bir artış göstermiş. Eylül ayında bile yüzde 25'lik bir artışımız var. Bu çok önemli. Önümüzdeki yıllarda daha da çok artacak belki. Gelecek sezona daha da hazır olmalıyız. Ama hazır olmak aynı zamanda da turizm sektöründe çalışan her görevlinin eğitilmesiyle de alakalı. Özellikle Ortadoğu'dan gelecek olan misafirlerimize evlerini açanlar var. Bunların mutlaka kayıt altında olması lazım. Otellerimiz hiçbir şeyi kaçıramazlar. Mümkün değil, çünkü her şey kayıt altında ve gelenleri bildirmek mecburiyetindeler. Ama şehrin diğer taraflarında evlerde kalanlar böyle bir mecburiyet altında değiller. Belki bir kampanya yapmalıyız. Bunu TTSO ile de kafa kafaya vererek, ilgili kuruluşlarla birlikte olarak bir yöntem bulmalıyız. Bir kampanya açalım. Diyelim ki; evini kiraya vermek isteyenler bir internet ortamında kurulacak portala müracaat etsinler ve bunun dışında başka türlü evini kiraya vermek isteyenlere müsaade edilmeyecek. Eğer bunu yapabilirsek otellerimiz de evlerimiz de rahat edecek. Evlerini kiralayanlar da hukuki davranmış olacak."
"POLİS VE JANDARMANIN DİL SORUNUNA ÇÖZÜM ARIYORUZ"
Vali Yıldırım, turizm polisi ve turizm jandarması şeklinde yapılanmalar olduğunu da ifade ederek, "Fakat şehrimizde sadece kendisi turizm şubesinde çalışan polis veya jandarma arkadaşlarımızdan ziyade herkesin bu anlamda belli bir eğitime sahip olması gerektiğini gördük. Bunun için de bu arkadaşlarımızı eğitiyoruz. Dil bilen arkadaşların telefonları dışarıda gördüğünüz polis ya da jandarmanın telefonlarında kayıtlı olacak. Kartları oluyor, bastırdık bu kartlardan kendilerine. Birisi güvenlik kuvvetlerine müracaat ettiğinde, üniformasını görüp geldiğinde hemen dil bilen arkadaşını arayacak. Böyle bir yöntem uygulamaya başladık. Daha iyi, daha uygulanabilir hale getirmek için çalışacağı" dedi.
"ÇABAMIZ TRABZON'A DAHA FAZLA KAYNAK SAĞLAMAK"
Vali Yıldırım sözlerinin sonunda Trabzon'a daha fazla kaynak sağlamak için çaba gösterdiklerini vurgulayarak, "Bunu ya üretimden yapacağız burada veya dışarıdan kaynak sağlayacağız. İkisini birden yaparsak çok daha karlı çıkacağız. Mal ve hizmet anlamında neleri üretebiliyorsak kalitesini artırarak üreteceğiz, bir taraftan da bu doğal, tarihi ve kültürel mirası turizmin hizmetine sunacağız. Sağlık turizmi önem taşıyor. Özel ve kamu hastanelerimiz var. Şehir hastanemiz bittiğinde de çok daha iyi hale geleceğiz. Yat turizminde önemli bir destinasyon olabiliriz. Tersaneleri geliştirerek deniz araçları yapma anlamında da ileriye gidebiliriz. Havalimanında pistin uzatılması ve terminal binalarımız yenilerinin eklenmesi konusunda çalışmalar var. Onlar bittiğinde daha iyi hizmet vereceğimizi düşünüyorum" diye konuştu.
Vali Yıldırım'ın konuşmasının ardından TTSO'nun Eylül ayı faaliyetlerinin yer aldığı film izlendi.
VALİ YILDIRIM'A PLAKET TAKDİM EDİLDİ
TTSO Meclis Başkanı M. Şadan Eren ve Yönetim Kurulu Başkanı Erkut Çelebi, Trabzon Valisi Aziz Yıldırım'a günün anısına plaket takdim etti. Vali Yıldırım meclis üyeleriyle toplu fotoğraf çektirdi.
ÇELEBİ: TURİZMDE GELECEK YILLA İLGİLİ ÇALIŞMALARA ŞİMDİDEN BAŞLADIK
Vali Yıldırım'ın uğurlanmasının ardından normal gündemiyle devam eden TTSO Eylül ayı meclis toplantısında kürsüye gelen TTSO Başkanı Erkut Çelebi, "Yaz sezonu bitiyor. Turizm sezonu yavaş yavaş kapanıyor. 8'inci aya kadar turist sayısında yüzde 50 artış var. Ancak otellerin doluluk oranlarında kayıplar var. Birçok otel yapılması yatak sayısının artmasından dolayı turist yayılmış durumda. Bu sene birçok otelimizin doluluk oranı daha düşük seviyelerde seyretti. Havalimanınıza gelen uçak sayılarında yüzde 40'a yakın artış var. Özellikle direkt uçuşlarda bu sayı daha fazla Hala Trabzonumuza ilgi ve alaka çok fazla. Son günlerde yaşadığımız birkaç haber gelecek yılla ilgili bizim bir an önce çalışma yapmamıza sebep oldu. 16 Ekim'de üniversitede turizmle ilgili bir çalıştay yapıyoruz. Trabzon'un tüm kurumları orada olacak. Çalıştayın ardından bir master planı yapmamız ve gelecek yıla hazırlıklı olmamız gerekiyor. Biliyorsunuz turizmle ilgili bazı olumsuz haberler yayıldı. Bununla ilgili oda olarak bir video çalışması başlattık. Gelecek yıl turist sayısının düşmemesi için elimizden gelen çabayı göstereceğiz. Yatak sayımız her geçen gün artıyor. Bence biraz yavaşlamamız gerektiğini düşünüyorum. Turizmde yatırım yapmak isteyen arkadaşlarımızın biraz frene basmasında fayda var. Önümüzü görmemiz lazım. Gelecek yıl nasıl bir durum olacağını öngöremiyoruz. Ukrayna ve Rus turistler bölgemizde. Arabalarıyla geliyorlar. Soçi – Trabzon arasında yolcu ve araç taşıyacak bir geminin ne kadar önemli olduğunu vurgulamaya çalışıyoruz. Sigorta konusunda sıkıntı olduğu için yatırımcılar olaya pek sıcak bakmıyor. Bu sorunu aşmaya çalışıyoruz. Savaştan dolayı risk görüyorlar ama ne kadar ihtiyaç olduğu da ortada. Rusya'da bir toplantıya katıldım. Rusya çok önemli Pazar konumunda bizim için. Rusya'nın en yakın çıkmış kapısı Türkiye görünüyor. Bir an önce tren kaçmadan hazırlık yapıp pazara girmemiz gerekiyor" dedi.
"KÜMELENME PROJELERİNE KATILIN"
Başkan Çelebi, dış pazarlara açılma konusunda fuarların çok önemli olduğunu belirterek, "6 – 11 Ekim'de Almanya'da gıda fuarımız var. 22 – 26 Ekim'de Bakü'de inşaat fuarı ve ikili iş görüşmeleri var. 12 – 16 Kasım'da medikal fuarımız var. 4 – 7 Aralık'ta Dubai'de inşaat fuarı var. Kümelenme gruplarımız bu fuarlara devlet destekleriyle gidiyorlar. Üyelerimizi katılmaya çağırıyorum. Her gidilen fuarda yeni fikirler oluşuyor. 2024'te Las Vegas'ta geleceğin meslekleriyle ilgili teknoloji fuarı var. Arkadaşlarımızın bu fuara katılması gerek. Devlet destekli olarak bu fuara da katılmayı düşünüyoruz. Fuarları odanın web sayfasından veya size atılan mesajlardan takip edebilirsiniz. Birçok sektörde kümelenme yapmaya da devam edeceğiz. Turizm fuarlarına şu anda destek verilmediği için listemizde yok" diye konuştu.
Kaynak: