Doğal minerallerle zenginleşmiş, yerin derinliklerinden gelen maden suları hem sağlık hem de ekonomik açıdan önemli bir kaynak olarak öne çıkıyor. Ancak uzmanlara göre, Türkiye’de bu doğal zenginliğin potansiyeli hâlâ yeterince değerlendirilemiyor.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fatma Gültekin, maden suyunun faydalarına dikkat çekerek, özellikle Trabzon’daki kaynakların araştırılarak ekonomiye kazandırılması gerektiğini vurguladı.
Prof. Dr. Gültekin, Avrupa’da maden suyunun günlük yaşamın bir parçası haline geldiğini, bebek mamalarından sporcu beslenmesine, yaşlıların günlük sıvı tüketimine kadar yaygın biçimde kullanıldığını belirtti. Buna karşılık Türkiye’de maden suyu tüketiminin oldukça düşük olduğuna dikkat çeken Gültekin, bunun en önemli nedenlerinden birinin maden suyuyla sodanın karıştırılması olduğunu ifade etti.
Maden Suyu ile Soda Karıştırılıyor
Gültekin, maden suyunun yer altından doğal yollarla çıkan, mineraller ve iz elementler açısından zengin şifalı bir su olduğunu, sodanın ise işlenmiş, içerisine sodyum bikarbonat ve karbondioksit eklenerek yapay biçimde üretilen bir içecek olduğunu belirtti.
“Türkiye maden suyu açısından son derece zengin kaynaklara sahip bir ülke. Ancak bu kaynakların yaklaşık %96’sı boşa akıyor” diyen Gültekin, bu duruma karşı hem tüketim bilincinin hem de kaynakların değerlendirilme oranının artırılması gerektiğini söyledi.
Trabzon’un Bilinen Maden Suyu Kaynakları
Trabzon denince akla gelen maden sularının başında Kisarna ve Araklı Bereketli kaynakları geliyor. Bunun yanı sıra hemen her ilçede halk tarafından şifalı su olarak bilinen birçok doğal kaynak bulunuyor. Ancak bu kaynakların önemli bir kısmı henüz bilimsel olarak detaylı biçimde incelenmiş değil. Nedeni ise analiz maliyetlerinin yüksek olması ve debisi düşük kaynakların ekonomik değer taşımaması.
Prof. Dr. Gültekin’e göre, Trabzon sınırları içinde Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) tarafından tespit edilen yaklaşık 20 maden suyu kaynağı bulunuyor. Bunların büyük bir kısmı düşük debili olduğu için ayrıntılı kimyasal analizleri yapılmamış. Ancak bu kaynaklar bir proje kapsamında yeniden ele alınarak değerlendirilebilirse, hem sağlık hem de turizm açısından önemli bir kazanım elde edilebilir.
“Turizme ve Ekonomiye Katkı Sağlar”
Gültekin, “Debisi düşük olsa da bu kaynaklar içmece olarak kullanılabilir. Sağlık Bakanlığı’nın yönetmeliklerine uygun biçimde denetlenerek halka sunulması, sağlıklı su tüketimi açısından katkı sağlar” diyerek bu tür projelerin yöreye ekonomik getiri sunabileceğini ifade etti. Ayrıca maden sularının kozmetik, psikolojik rahatlama, mutfak kullanımı gibi farklı alanlarda da değerlendirilebileceğini söyledi.
Trabzon’un doğal güzelliklerinin yanı sıra sahip olduğu maden suyu potansiyelinin de turizmin çeşitlenmesi açısından fırsat sunduğunu belirten Prof. Dr. Fatma Gültekin, “Karar vericiler ile araştırmacıların birlikte yürüteceği projeler, bu kaynakların hem sağlık hem de ekonomik değerini artırabilir” sözleriyle çağrıda bulundu.
Kaynak: