Nasıl yapıyorlar? Kumaşı ben alıyorum. Modeli beğeniyorum, onlar ölçümü alıyorlar ve 75 yaşındaki Madam Katia bunu yapıyor. O kasketi de ilk orada sipariş vermiştim. Peaky Blinders kasketleri çıkmıştı bir ara, yaptırdım ondan. Kulübe geldiğimde ise tarihe de meraklıyımdır ya zaten bu kulübün tarihini ben çok iyi biliyorum. Yetmişlere seksenlere imza atmış jenerasyonun oyuncularını izleyerek büyüdük futbol tutkunu çocuklar olarak. Sonra o oyuncuların bir kısmı ile de beraber oldum. Milli takımda beraber çalıştım, hocalığımı yapanlar oldu; Şenol Hoca gibi, Ali Kemal Denizci gibiu2026 ben kulüpte fotoğraflara bakarken, Ahmet Suat Özyazıcı'nın siyah-beyaz bir fotoğrafını gördüm. Omuza almışlar hocayı, kıyafete de dikkat ettiğim için ne giydiğine de bakıyorum: Kasket, eşofman, ayakkabı. Çok birbiriyle örtüşen giysiler değil. Sonra Özkan Sümer'in de kasketli fotoğrafını gördüm. Kendi kendime dedim ki, tam o dönem Süper Kupa maçımız vardı, kupayı alırsak kasketi takacağım dedim. Maça giderken kasketi yanıma aldım, bunların hepsi doğaçlama oluyor planlı değil yani. İlk yarı soyunma odasında unuttum kasketi. İkinci yarı çıkarken yanıma aldım, kulübeye koydum. Maç bitti, kazandık, kasketi orada taktım. Ben böyle bir şey olacağını bilmiyordum tabi. Vefa, saygı, aidiyet, teşekkürler Abdullah Avcı dediler. Çok güzeldi. Sonra mağazalarda satılmaya başladı, yılın 61. Gününü de Dünya Kasketliler Günü olarak kutlamaya başladık. Neticede bu benim çok sevdiğim bir aksesuar, Trabzonspor'la örtüşmesi, kulübün tarihiyle, değerleriyle, ki biliyorsunuz kasketin her bir köşesi farklı bir değeri simgeliyor, şampiyon hocalarıyla örtüşmesi, her açıdan çok anlamlı oldu.