Ahmet Ağaoğlu: Başarısız olduğumu düşünürsem bir dakika durmam!

Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu gündemi değerlendirdi.
Ahmet Ağaoğlu: Başarısız olduğumu düşünürsem bir dakika durmam!

Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu, uzun süren sessizliğini bugün bozdu

TRT Spor'da canlı yayına katılan Ağaoğlu, gündemi değerlendirirken önemli açıklamalarda bulundu. Başkanlıktan istifa edeceği iddialarına noktayı koyan Ağaoğlu, kadronun gelecek yıl bozulmayacağını en fazla 1 oyuncu satılacağını söyledi. Ağaoğlu ayrıca 4 transferin şimdiden bittiğini belirtti. UEFA'dan alınan ceza ve CAS'taki duruşma hakkında da bilgi veren Ağaoğlu'nun açıklamaları şu şekilde;

UEFA’NIN VERDİĞİ CEZA

Davayla ilgili olarak öncelikle bazı spekülasyonlar yapıldı onlara cevap vereyim. Kaynağı belli olmayan gelirler varmış, Guilherme’nin transferiyle ilgili bir şikayet olmuş o nedenle UEFA ceza vermiş. Eğer bi kişi futbolda otorite olduğunu iddia ediyorsa öncelikle konu hakkında derinliğiniz olması lazım. Olmazsanız 25 metre ofsaytta kalırsınız. Söz konusu dava 2016-17-18 sezonlarıyla ilgili imzalanan mütabakat ile ilgili.  O dönemlerde söz verilen rakamların üzerinde açık verilelen rakamlar olduğu için bu cezayı yedik.

Bu mütabakat 2016’da imzalanıyor ama 2009’dan 2016’ya kadar gelen bilanço bozukluklarından kaynaklanıyor. Sayın Usta yönetimi 2016’da mütabakat imzalıyor ve şu yıllarda şu kadar açık vereceğim. Ancak herkesin malumu olduğu üzere 5 Milyon Euro yerine 55 Milyon Euro açık verildi. Biz de bu dönemde  geldik. Bu sırada ceza gelecekken biz gittik anlattık, bütçeyi düşürdük, altyapıdan futbolcuları çıkarttık, düşük bedelle futbolcular transfer ettik, forma satışlarını arttırdık, yaptıklarımızı anlattık. Bunu sürdürülebilir bir zemine oturttuğumuzu anlattık.

UEFA disiplin kurulundan sevkedildik, komite takımın gidişatının olumlu olduğunu söyleyerek 3 şart koydu.  O dönem Avrupa’ya gidilebileceğini ama UEFA gelirlerinin yüzde 50’sine el koyulmasını istedi. Biz bunu CAS’a götürdük. CAS bunun bir kural olduğunu söyledi ve davayı reddetti, 5 Milyon Euro uçup gitti.

Sundukları 3 şarttan biri şuanda TFF’nin uyguladığı lisans talimatının yürürlüğe girmesiydi. Geçen yıl 30 Haziran’a kadar uygulamaya girmesi için büyük baskı yaptık. Biz de bu uygulamaya harfiyen uyan bir kulüp olarak UEFA’nın karşısına çıktık.

Diğer şart borçların ödenebilir bir hale getirilmesiydi. Bunlar da herkesin bildiği gibi tüm borçların yapılandırılmasıydı.  Trabzonspor’un bankalara ve futbol ailesine olan borçları 840 Milyon TL ‘ydi. Bunlar bizden önceki 2 dönemden kalan borçlardı. Bankalar Birliği şöyle bir şart gösterdi, bundan önceki yönetimleri ibra etmiş olursunuz bütün borçları mevcut başkan kefil olur şeklinde. Yani ben benden önceki dönemlerin borcuna da kefil oldum. Yapabileceğinize inandığınız şeyin altına imza atarsınız. Dolayısıyla bu borçları da yapılandırdık. Buna paralel olarak, tüzüğümüzdeki 84. maddeyi çok bağlayıcı bir noktaya getirdik.  Onaylanan bütçenin yüzde 10’unun üzerine çıkıldığı anda borçlardan ilgili yönetim sorumludur.

Taşlar yerine oturmadan idari yapı yerine oturmadan başarı elde etmek mümkün değil. Zaten böyle bir süreç yaşandıktan sonra göreve geldik.

Sayın Muharrem Usta ile ibralarla 6 Milyon Euro, Mayıs ayındaki sermaye artırımından 22 Milyon Euro, vergi affından 7 Milyon Euro açık kapattık. Bunun ardından UEFA dediki siz 50 Milyon Euro’luk açığı 5’e değil 17 Milyon Euro’ya indirdiniz. Gelecek yıldan itibaren 1 yıl Avrupa’dan men cezası veriyoruz.

Ben spor yönetici olarak bunu kabul etmiyorum. Sermaye arttırımını kabul etmiyorum diyorsunuz, işte Muharrem Usta ile anlaşmayı kabul etmiyorum diyorsunuz. Muharrem Usta parayı bugün kasaya koysa haklınız ancak bu kendi döneminde içeriye koyduğu bir para.

Yargıçların kurulunun karşısına çıktık, ceza yargıcı 80 yaşında ömrü ceza kesmekle geçmiş.  Bu sporun ruhuna ters. Ben son duruşmada şunu söyledim “ Sporun ruhuna hakim olan şey ceza mıdır ödül müdür? Ben önceki dönemden böyle aldım. Sadece 2019’da düzeltip 2020’de eskiye dönse şişirilmiş bir bilanço olarak görülebilirdi ve haklı olurdunuz. Ama ben aynı dönemde kulübe 26 Milyon Euro gelir getiren kaynaklar buldum. Yusuf Yazıcı’yı sattım 17 Milyon Euro, 4 sponsor buldum 7 Milyon Euro, forma satışları vs ve tarihte ilk defa borsada kar açıklayan bir şirket oldu. Kulübü o noktadan alıp buraya getirdik. Kadro maliyetini 16 Milyon Euro’ya getirdik. TFF’nin lisans talimatına harfiyen uyduk. Sportif başarıya baktığınızda 2010-11 sezonundan sonra hem Türkiye Kupası’nda finalinde olan ligde şampiyonluk yarışında 2. Olan bir kulüp var. Yargıca bunu söyledim ve bu kulübe ceza mı yoksa ödül mü verilmesi gerekir dedim. Şimdi karar verilecek.

UEFA’da şöyle bir panik var; UEFA CAS’ta benzer şekilde iki dava kaybetti. Milan ve City’nin davası. Pandeminin hemen sonrasında idmanlara başladık ikinci haftada bu karar geldik. Bunu da söyledim orada. Bu karar tüm camianın konsantrasyonunu ve motivasyonunu bozdu. Bu süreçte sürekli futbolcuları telkin etmeye çalıştık. UEFA’nın kararlarına saygı duyarız ama bazı konulardaki bakış açısı özellikle sporda at gözlüğüyle bakamazsınız. Ben şişirilmiş bir bilanço vermedim, sürdürülebilir bir bilanço verdim ve üzerine koyarak gidiyorum. Onlar ise ben sermaye artırımını kabul etmiyorum geçmişi bağlamaz, vergi affını kabul etmiyorum diyor. UEFA’nın avukatı ısrarla bu vergi neden ödenmedi ödenmesi gerekiyordu dedi. Burada bu Trabzonspor’a özel yapılan bir af değil, tüm kulüplere yapılan bir af. Sen gelir giderlere bak. Şunu söyledim onlara, “Çok mu garibinize gitti. Bu af 60’lı yıllardan beri Türkiye’de uygulanıyor. 90’lı yıllardan beri kulüplere uygulanıyor.”  Onların bunu sorgulama yetkisi yok.  Bu para artık benim borcum değil. UEFA bizim davada çok agresif davrandı. Bunun sebebi de yargıçların kararları tartışılmaya başlandı. UEFA’nın bu sene 3 maçı vardı ikisini kaybettiler Trabzonspor’a da İnşallah kaybedecekler. Şunu da söyleyeyim CAS son durak değil aksi karar verilirse İsviçre Federal  Mahkemesi’ne götürülebilecek bir mücadele.

UEFA’nın kullandığı üslubu ben beğenmedim. UEFA amir kurumdur. Onu var eden de kulüplerdir. Duruşma esnasında UEFA avukatının kullandığı üslup, uluslararası bir federasyonun kullanacağı üsluptan çok uzaktı. Ama bu anlaşılabilir çünkü çok sağlam iki tokat yediler.

ZİRVE YARIŞINDA OLACAĞIZ DEDİK

Biz göreve geldiğimizde şunu net şekilde ifade ettik ; Mali disiplini bozulmuş başarıdan uzaklaşmış, Alanya, Malatya, Akhisar takımlarından 6-7 gol yiyen bir takım oluşmuş. Sadece futbolun değil sporun altın kuralı vardır; mali disiplini sağlamadan sportif başarının sağlanması mümkün değildir. Futbolcuna 6-7 ay para ödemiyorsunuz personelinize para vermiyorsunuz başarı bekliyorsunuz. Biz bunu 3 sene önce yaşadık ve 2.5 yıl önce önlemlerini aldık.  Diğer kulüplerle ilgili yorum yapmak bana düşmez yanlış anlaşılmasın, bir çok takımın yaşadığı problemlerin başında mali sıkıntı var. Adam parayı alamıyor ihtar çekiyor sürenin sonunda serbest kalıyor. 5 Milyon Euro’ya transfer etmişsiniz serbest kalınca o uçuyor, alacakları baki kalıyor. Küme düşmeye kadar ceza alıyorsunuz. Ondan sonra bu takımdan performans bekliyorsunuz bu mümkün değil. Biz bunu düşünerek 3-4 yıl sürdürülebilir başarı beklenmesin dedik. Takımın maliyetini 40 Milyon Euro’dan 16 Milyon Euro’ya çektiğimizde kıyamet koptu. Bazıları anlamak istemedi. Mali disiplinin şart olduğunu eldeki bütçeyi verimli kullanmanın şart olduğunu söyledik. Şunu da söyledik, kesinlikle zirve yarışından uzak olacağız demedik, her sene zirve yarışında yer aldı. Geçen yıl hakem faciasıyla kaybettiğimiz bir maç vardı olmasa şampiyonduk ve 4. Bitirdik. Uzun süre sonra UEFA’da gruplara kaldık. Bu sene yine benzeri yapılanmayla aynı mücadeleyi verdik. Geldiğimiz noktada, pandemi öncesi için söylüyorum kendimizi şampiyonluk yarışının içinde bulduk. Averajla da liderdik. Liglerin tescili söz konusu oldu ama oynanacağı belliydi.  Tescil tartışmalarının mantıksız olduğunu bildiğimiz için o topa girmedik.

YÖNETİM ASLA BAŞARISIZ DEĞİL

Pandemi sürecinden sonra gerçekten iddialıydık. Öyle bir süreç yaşadık ki, Sörloth’un uzun bir sakatlık süreci vardı. Ve tedavisi idmanların 15. Gününe kadar devam etti. Hazırlık çalışmalarında Sosa sakatlandı 2 hafta yoktu. Ekuban sakatlandı, Nwakaeme sakatlandı bir çok maç kaçırdı. Gösterilen tepkilerin hepsine saygı duyuyorum. Davulu boynuna asmış tokmağı eline alıp çalıp oynayacağı günü beklerken çok farklı bir tabloyla karşılaşıldı. Trabzonspor taraftarı diğerlerinden çok farklıdır. Çok tutkulu taraftarız. Ben futbolu çok sevmiyorum Trabzonspor’u çok seviyorum. Futbolun Türkiye’de sevilmeyecek çok yönü var. Takımının şampiyonluğunu beklerken şampiyonluktan uzaklaştığında gösterdiği tepki doğru. Tepki gösterilecek kişi de benim. Ben bunu kabullenerek geldim. Türkiye’de alkışlarla gönderilen kaç tane başkan var? Süleyman Seba bir çok kişinin takdir edip örnek gösterdiği biridir gidişini hepimiz hatırlıyoruz. Bizim bir çok taraftarımız Şamil Ekinci’yi bilmez. 3 şampiyonluk yaşadıktan sonra genel kurulda inanılmaz eleştirilere maruz kaldı. Bu işin parçası bu. Bu sene şampiyon olup seneye 2. Olsak yine aynı olacak. Bu işin tabiatında bu var. Eğer bunlar sizi motivasyon kaybına uğratıyorsa siz yanlış adamsınız yanlış koltukta oturuyorsunuz. Ben asla bu yönetimi başarısız bulmuyorum. Takım 10 sene sonra kupada final maçı oynayacak. Futbolcuları ve teknik ekibi eleştirmeyin beni eleştirin. 10 sene sonra bu takımı şampiyonluk yarışına ve kupada finaline kim taşıdı, bu futbolcular.

Taraftarımızda maalesef bu olguyu kıramadık “Ne yaparsak yapalım bizi şampiyon yapmazlar” . Bu bir kere Karadeniz insanının düşünce yapısına ters. Biz tüm şampiyonluklarımızda savaşarak başarı elde ettik. Bunu yaptığımız için her kesimde insanların sempatisini kazandık.

MİKEL’İN GİDİŞİ SIKINTI OLDU

Pandemi süreci sornası yaşadığımız sakatlıklar, Mikel’in gidişi ciddi bir sıkıntı oldu. Sturridge’nin gidişinin takım yapısını bozduğunu düşünmüyorum ama varlığı büyük bir silahtı. Devre arası transferlerde alınan futbolculara baktığınızda isimler üzerinden giderseniz hata yaparsınız.  Sakatlıklardan dolayı çok sakatlıklar yaşadık. Netice itibariyle buraya bu oyuncularla geldik. Bu başarıyı kabullendiğiniz yerde kötü oyunlarını da kabullenmek zorundayım. Her takımın kötü oynama hakkı var ama keşke bu döneme denk gelmeseydi.

BAŞARISIZ OLDUĞUMU DÜŞÜNÜRSEM BİR DAKİKA DURMAM!

Başarısızlık için pusuda yatan ve bu tabloyu başarısızlık olarak göstermeye çalışanlar da var. Ben başarısız olduğumu düşündüğüm anda bir dakika durmam o görevde. Başarısız olduğunu bile bile o konumda durmak ihanettir. Ne noktadan ne noktaya geldiğimiz ortada. İstanbul’un 3 büyük takımına ve Başakşehir’e maç kaybetmedik.  Bu takımın yeniden yapılanma dönemi bitmiştir, artık üzerine koyarak gitme dönemine girilmiştir. Pusuda bekleyenler, başkan istifa edecek asbaşkan başkan olacak diye hiç boşuna beklemesinler, genel kurul tarihi Aralık’tır. O zamana kadar da başkan Ahmet Ağaoğlu’dur yönetim de bu yönetimdir.

Taraftarın hayal kırıklığı ve kızgınlığını çok iyi anlıyorum. Varsayalım ki şampiyonluğu kaybettik, bu derece sırt çevirmeyi mantıklı bulmuyorum. Önümüzde bir final maçı var önümüzde 34 maç bir sezon var. Geçen sezonu 4. Bitirdik bu seneyi varsayalım 2. Bitirdik. Bu bir şeylerin göstergesi değil mi? Ben bir şeylere inanmasam 840 Milyon TL borcun altına imza atar mıyım? Ailemi bırakmışım, hastalarımı bırakmışım 7/24 kulüple yatıp kulüple kalkıyorsam ben bu işin en doğrusunu yapmak için uğraşıyorum.

Yapılan transferlerle ilgili olarak Sörloth’u getirirken yediğimiz küfürler şurada yazıyor açar okurum hepsini.  Biz toplumsal tepkiyi almamak adına bu transferden vazgeçsek ne olacaktı. Ekuban gelirken de aynısı yapıldı.

TEKNİK ADAM DEĞİŞTİRMEDİK

HOCAMIZ ÇİMŞİR

Şampiyonluk konusunda son düdük çalmadan hiçbir şey bitmez. Kulübümüzde teknik adam değişikliği yaşanmadı. Ünal Karaman gitti yardımcısı göreve devam etti. Karaman’ın yerine başkasını getirseydik onun adı değişiklik olurdu. Başarısı için rakamlara bakalım. Bana göre konuşulması en yanlış şeyler bunlar. Bu takımın hocası Hüseyin Çimşir. Bu takım final maçına çıkacak, iki lig maçına da çıkacak. Bizim en büyük hatamız lastik hava kaçırırken arabayı değiştirmek.

Yapılan eleştirilere baktığımızda “fizik gücünde düşüş var” dersen bu eleştiridir. Ama “bu topçu değil” diyorsan bu eleştiri değildir kabul etmiyorum. O zaman bunu diyen alıp getireceksin topçuyu. “Bundan başkan olmaz” diyorsan iki seçim vardı neden aday olmadın. Benden iyi başkan olur, hatalardan ders alan bir başkan.

BİZİM BAŞAKŞEHİR GİBİ GELİRİMİZ YOK

Bir hatayı tamir ederken daha büyük bir zafiyete neden olmamız gerekiyor. Kadro zafiyetimiz var evet derinlik sıkıntısı var. Ama benim 16 Milyon Euro bütçem var. Bunu aşamam. Başakşehir’in gelirleri yüksek onlar yapıyor. Taraftarım var ama o kadar büyük reklam gelirlerim yok. 50 Milyon Euro’luk bütçeli takım var karşımızda. Bir de işin bu tarafına bakalım. Biz ne yaparsak yapalım böyle bir gelirimiz yok.

4 FUTBOLCUYLA ÖN SÖZLEŞME İMZALADIK

Gelecek yıl çok büyük zorluk bekliyor kulüpleri. Bir çok gelir ciddi anlamda düşecek. Ben çok cimri olduğumdan 3 kuruşla en iyisini yapmaya çalışmıyorum. Bende bilirdim 15 Milyon Euro verip adam getirmeyi. Bütçe bu tranferimiz de Sörloth… Şimdiden 4 futbolcuyla ön sözleşme imzaladık. İsim söyleyemem söylediğimde 1’e alacağım oyuncu 5’e çıkacak. Sözleşmeleri devam eden oyuncularımıza da ligden teklifler geliyor. Ben Trabzonspor olarak yetiştirmeye mecburum. Çok uzuca alıp geliştirmeye mecburum. Trabzonspor her yıl bir futbolcuyu geliştirip ve yetiştirip satmak zorunda.

ABDÜLKADİR’E ÖVGÜ

Abdülkadir Parmak’a bir parantez açmak lazım. Olağanüstü performansla oynadı. 1 cm yırtıkla sahaya iğneyle çıktı yırtık 3 cm’e çıktı yine sahaya çıktı.

KADRO DERİNLİĞİ ARTMALI

Öne geçip kaybettiğimiz maçlarla ilgili yüzde 60’ı psikolojik yüzde 40’ı diğer sorunlar. Burada kadro derinliğini de mutlaka sağlamamız gerekiyor. 5 oyuncu değişikliğini verimli kullanmak için 11’de oynayabilecek kalitede yedek kulübesi yaratmamız gerekiyor.

Yabancı kontenjanını diğer kulüpler düşünsün. Ben hiç yerli yabancı kategorize etmiyorum. Biz her yıl 15 Milyon Euro seviyelerinde bir oyuncu satmamız gerekiyor. Bizim kadromuzda piyasa değeri 16  Milyon Euro seviyesinde 3 oyuncu var, Uğurcan, Abdülkadir ve Sörloth. Bunların belki 3’ünü birden satabilirsiniz ama bu sefer takımı dağıtırsınız. Burada en fazla 1 oyuncu satabilirsiniz o da yerini doldurabilirseniz. Bu kulüp bir Ajax değil kasada 200 Milyon Euro yok. Geldiğimizde 185 Milyon Euro borç vardı bu 110 Milyon seviyelerine indi. Borsa İstanbul’da değerimiz 1 Milyar TL’nin üzerinde. Burada kimse bizim icraatlerimizin başarısız olduğunu söyleyemez kabul etmiyorum. Eksik olabilir, hatalı olabilir. Her hatadan da dönmüşüzdür. 16 Milyon Euro’luk kadro benim cimriliğimden değil kurallardan oluştu.

Şimdi orta sahaya bakın Kucka, Onazi, Sosa, Okay ilerde Burak Yılmaz Dame Ndoye ama olmuyor işte. Cruyff “Siz hiç maç kazanan bir çanta para gördünüz mü” demiş. Bazı şeyler böyle olmuyor . Siz ihtiyacınız olanı almalısınız.

SOSA’NIN SÖZLEŞMESİ

Sosa’nın sözleşmesiyle ilgili birlikte basın toplantısı yaptık hala konuşuluyor. Bunlar bilinçli olarak yapılıyor. Yıllar sonrasında kendini şampiyonluk yarışının içinde bulan bir takım var.

BAZI KULÜPLER ÇOK İYİ YAPIYOR!

Benim 2002 yılında yayınladığım bir şey var, bu kulüp gelir gider dengesi sağlayamadığı altyapısını iyileştirmediği sürece gelecekte çok büyük sıkıntılar olacağını söyledim. Ben CAS’ın karşısında şimdi sanık olarak duruyorum. Bunu sistem yaptı. Ya oyuncu satacaksınız, ya da çok yüksek rakamlarla nasıl olacaksa sponsorluk sözleşmeleri imzalayacaksınız. Bunu bazı kulüpler çok iyi yapıyor.

BAŞARISIZLIK VARSA SORUMLUSU BENİM

Camianın hassasiyetini anlıyorum. Ben onlardan daha fazla üzgünüm. Yönetenler olarak, bu tepkileri anlayışla ve saygıyla karşılıyorum. Benim patlayacağım kimse yok ben de kendime patlıyorum. Başarısızlık varsa sorumlusu benim. Ama sadece bana patlasınlar. Önümüzde final varken onların motivasyonunu bozmayalım. Onlar bizden daha üzgün.  Ben kariyerime bir kupa bir şampiyonluk yazsam ne olur ama futbolcunun kariyeri için çok önemli. Tekrar söylüyorum, aileme küfürler hariç şahsıma hakareti de kabul ediyorum, tüm tepkiyi bana verin. Yarın ne söylemek istediğimi daha iyi anlayacaklar. 2 senelik geçmişe baktığımızda geleceğin parlak olduğu görülüyor. Bizi bu noktaya bu oyuncular ve teknik heyet getirdi.  Bu yarışa girdiğiniz için bu noktaya kadar geldikleri için futbolcularıma müteşekkirim. Baskı yaşamış olabilirler mesela Sörloth “Ekuban yok Nwakaeme yok nasıl top alacağım” diye düşünmüş olabilir.

KADRO BOZULMAYACAK

Kadro yapımız asla bozulmayacak. Belki 1 oyuncu satılabilir. Bir çok teklif de geldi. Şuan için 4 transfer bitti. 4 ile 6 transfer yapmayı düşünüyoruz. Bunlara Türkiye içi oyuncular da dahil.

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
86 Yorum
Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir