Haber61 / Spor Servisi - Trabzonspor Başkan adayı Ahmet Ağaoğlu, yarın gerçekleşecek olağanüstü kongre öncesinde basın toplantısı düzenledi.

Yıldızlı'da bir restoranda düzenlenen toplantıda Ahmet Ağaoğlu, ve yöneticilerin katıldığı toplantıda önemli açıklamalarda bulundu.

Ahmet Ağaoğlu'nun açıklamaları;

Süreç çok hzılı gelişti. Son zamnalarda bizim yaşadığımız enn olağanüstü genel kurul oldu. Trabzonspor’un kalibresindeki bri kulüpte kongre olağanüstü de olsa başkan adaylarının önlerinde bir hazırlık dönemi olurdu. Fakat bu sıkıntılı bir süreçti. Sürenin dolmasına az bir zaman kalana kadar da hiç kimsenin adaylığı yoktu. Burada gerçekten kulübümüzün büyüklüğü Trabzonspor'un tarihi, Türk futboluna verdiği hizmet Trabzonspor’un misyonu ile örtüşmüyordu. Ben bunu hazmedemedim. Böylesine büyük bir kulüp Genel kurul kararı alacak, ortaya aday çıkmayacak. Hazırlığım yoktu. Birileri arkadan itti mi o da değil.

Bir şekidle eskiden beri bu camianın içerisindeyim. Birlikte çalıştığım. Yol yürüdüğüm değerli insanlar varken nasıl oldu da başkan adayı yok diye içime sindiremedim ve adaylığımı açıkladım. Baskı vardı ama arkadan itme yoktu. İki gün önce metin kaya beyefendi adaylığını açıkladı.  Söylemlerimize çok dikkat etmemiz lazım. En azandın kısa süre içinde yönetime aday olan arkadaşlarımızın adaylığına saygı göstermemiz, rakibe saygı görtermek sporun içinde olması önemlidir. Söylediklerimize dikkat etmemiz lazım. İki aday var. Birde yönetim kurulu adayı var.

Süreç kçok kısa geçti. Yoğun temaslarımız oldu. Şunu gördüm ki içinde olduğumuz durumdan bu süreçten çıkmak için birlik olmaya istekli. Bir iki arkadaşımız sağlık ve işleri dolayısıyla olmadı. Bu tablonun daha küçüğünü 2002-2003 yılları arasında nyaşadık. O zamanla bu zamanı kıyasladığımızda daha birlik içinde olunduğunu gördüm. Bu arada Özkan Sümeör'inde bizle beraber sportif koordinatör olarak görev yapacağını söylemek isterim.

Çok bir planımız yok. Süreç çok hızlı gelişti. Atıl durumda olan bir 1461 Trabzon var. Altyapıdan gelen oyuncuların kademeli olarak A takıma çıkma süreci olmalı. Trabzonspor’un kurtuluşu buradan geçiyor. Trabzonspor Büyük takımların verdiği Transfer ücretlerini veremez. Fazlasını da verse Trabzon’a oyuncu getiremez. Trabzonspor Çin’den önce atlama taşı oldu. Bu transfer politikasının bir şekilde değişmesi lazım. Trabzonspor 140-150 Milyon TL geliri olan bir kulüp. Bu artırabiliriz. Ama artırdığınız tutarda harcamalarınızı da artırabilirsiniz. Açıklanan rakamlara bakıldığında bir borç batağının içindesiniz Nasıl oldu. Yıldız futbolcu geldi. Yıldız futbolcu gelirleri bir noktada artırır. Yapılan transferlerin kulübe getirdiği maliyet marka değerlerinin çok çok üzeirnde. Kulübü bu duruma getiren de bu neden.

Bugün gelirinin 6 katı olan bir borçla karşı karşıyayız. Kulübün kasası yöneticinin cebi, yöneticinin cebi de kulübün kasası değildir. Ne zaman kulüp yöneticinin cebine bakması bana göre iyi bir durum değildir. Bugün Trabzonspor 4-5-6 Milyon Euro oyuncu transfer ederek Süper Lig’de tutunması mümkün değil. Mevcut borç yükünü bankalarla görüşmeler yapıp bir şekilde yapılandırmamız lazım. Faizi bitirmemiz lazım ve gelir girdisi yapmamız lazım. Bununla alakalı olarak ön çalışmalar yaptık. Gelri artırıcı projeler üretmemiz lazım. Giderleri minimize etmemiz lazım. Bu borçların ödenmesi 5-6 belki de 7 yılık bir süre alacak. Bu takımın maliyeti ve giderleri var. Gelirinizin 3’de 2’sini faize vermeniz lazım. Bunun için proje açıklamanız lazım. Kafamızda projeler var. Bunları şimdi açıklamayalım. Seçilirsek bunları zaten açıklayacağız. 3 sene sabır istiyorum dediğim de yanlış anlaşıldı. Trabzonspor her zaman yarışın içinde olacaktır. Yarın içinde olduğunuzda Naklen yayın geliri, TFF’den aldığınız para artar. Ürün satışını artar bunlarla marka değeriniz yükselir, bu olunca da sponsor gelirleri artar. Trabzonspor'un yarışın dışında kalması kabul edilebilir bir şey değildir. Şartlar ne olursa olsun Trabzonspor her zaman yarışın için de olmalıdır. Devasa transferlerle değil, isme yapılan transferlerle bunlar olmaz.

Bir taraftan altyapı, bir taraftan yarışın içinde olmak diğer taraftan da ekonomik sorunların çözülmesi. Bugün Türkiye’de 62 federasyon var. Futbol Federasyonu ayrı. Onun statüsü ayrı. Sezon bittiğinde borç yükü nedeniyle bir sonraki yıla geçemiyor. Statü Borçlanmayı yasaklıyor. Borçlanıyorsanız yöneticiler cebinden ödemek zorunda. Bu olmasaydı federasyonların yarısı borç batağında olurdu. Kulüpler yasası bir türlü çıkamadı. Kulüpler yasası bizim tanjant yoluna döndü. Ben çocuktum başladı, 26 sene sonra yapıldı. Kulüpler yasası da bu duruma geldi. Kulüpler kendi yasalarını oluşturdu. Kulüpler birliği dernek olduğu için istedikleri maddeyi tüzüğe koymaktan serbestler.

Burada yapmayı düşündüğümüz ilk şey ivedilikle tüzükte değişiklik yapmak. Mali Genel Kurul’da oynaya sunacağız. Kulübün gelirinin yüzde 30 üzerindeki borçlanma genel kurul onayına tabidir. Bazı durumlarda başkan ve yönetim kurulu inisiyatif kullanabilir ancak bundan sorumludurlar. 

Burada yapmayı düşündüğümüz ilk şey ivedilikle tüzükte değişiklik yapmak. Mali Genel Kurul’da oynaya sunacağız. Kulübün gelirinin yüzde 30 üzerindeki borçlanma genel kurul onayına tabidir. Bazı durumlarda başkan ve yönetim kurulu inisiyatif kullanabilir ancak bundan sorumludurlar. Başkan ben yaptım diyebilir ancak bunun parasını cebinde öder. Yönetime söz hakkı vermeniz lazım. Sessiz sedasız yürütülmesi gereken çalışmalar yönetimin çoğunluğu ile alınan kararlarla olur. Tek adamlık aile şirketlerinde bile kalmadı tek başınıza kendi cebinizdeki ve hesabını sadece ailenize ve Allah’a vereceğiniz bir hesapla yönetebilirsiniz. Yönetim kurulumuz her şeyi birlikte yapacaktır. paylaşacaktır.

Kulübü bu durumdan çıkaracağımıza inandığımız arkadaşlarımız ve abilerimizde bir araya gedik. Yükümüz ağır. Yıpranmadan çıkamayacağımızı da biliyorum. Eminim ki en çok ben yıpranacağım. Geçmişte yaptığımız yönetimle ilgili hala bir şeyler yazılır. Böylesine hassas süreçte dahi bu kadar kulübüne bağlı taraftarların olduğu camiadan kulübe başkan adayı çıkmıyor. Çıkanların hevesini kırmamamız lazım. Allah inşallah bir daha göstermez ama bunu yaparsak daha çok yönetici ararız. Buradan yıpranmadan gitmek kimseye nasip olmamışsa seçilirsek ve görev süremiz sonunda en fazla yarayı benim alacağımı biliyorum. Benim Trabzonspor’a borcum var. Seçilirsem o borcu da ödemek nasip olacak. Biraz sağduyulu olursa, gelir gider dengesi olan, yarışın içinde olan, altyapısı ile gerçekten futbol şehri olan, Avrupa’da bile örnek gösterilecek bir takım haline gelebiliriz. Urfa’ya allah gırtlak vermiş. Çok güzel şarkı söylerler. Allah onlara onu vermiş. Burası ise futbol coğrafyasıdır. Ama kendi çocuklarımız hariç yetiştirdiğimiz büyüttüğümüz bu coğrafyadan olan çocuklar hariç kimse yok. A Takımda 8 yabancı var. Bordo maviye aşıksak Barcelona’yı tutalım. Fatih ve Gökdeniz’den başkan Bir Yusuf ve Abdülkadir çıktı. Bu çocuklar altyapıdan bakıyor A takımda 8 yabancı var bana yer yok diyor. Böyle olmamalı. Oyuncu çıkması lazım. Yarışın içinde olacağız. Marka değerini koruyacağız, gelir gider dengesini sağlayacağız, Altyapıyı koruyacağız sonra Trabzonspor ligi domine eden bir şekilde gelecektir.

Biz yedi kere şampiyon olduk evet hatta daha fazladır o şampiyonluklar ama bizim ilk 6 şampiyonluğumuzun nasıl geliştiğini, o önemde neler yapıldığını anlamak için söyledim. O süreç aslında Türk Futbolunun yapısının değiştiği bir süreçtir. Biz o dönem Türk futboluna ayar verdik. Trabzonspor gerçeğinden Türk Futbolu değer kazandı. O zamanın şartlarında çok büyük paralar verip kendi aralarında al gülüm ver gülüm yapıyorlardı. Ne zamanki Trabzonspor gerçeği suratlarına vurdu transfer politikalarını değiştirdiler.

Bugüne kadar dışarıdan aldığımız futbolcuları alt alta yazın ve paralarını yazın toplayın. Sonra onları sattığımız rakamları yapın birbirinden çıkarın. Sonra yerli futbolcuların maliyetlerini ve satış rakamlarını yazın ve karşılaştırın. Gerçek ortaya çıkacaktır.
 
Şike süreci ile ilgili devam eden bir hukuki süreç var. FİFA’da nöbet tutan arkadaşlar var. Onlara saygılarını sunuyorum. Desteklerimiz ve enerjimiz onlarla. Bizim de bu sıkıntıların içinde bulunduğumuz dönemler oldu. Burada mücadelenin kayıtsız şartsız vermemiz lazım. Trabzonspor iki ağır travma yaşadı. 1996 ve 2011. Bu süreçleri yönetemedik. 96’daki travmayı kısa sürede atlattık. Ancak 2011 de yaşadığımız süreci atlatamadık. Haklı olduğunuzda kamuoyu hakkınızı zaten verir. Orada bir politika değişikliği olabilirdi. Savaşa devam her şeyi kullanarak ve burada yönetime devam. Kulübü ayrı tutarak. Bira farklı bir strateji ile biz bunu yönetmeyi düşünüyoruz. Haksızlığa uğrayan bir Trabzonspor vardır. Geçen yönetimlerde bunun savaşını verdiler ancak bunun etkilerini kulüpten uzak tutmak lazım.

8 aylık program olmaz. Düşünce 3 yıl ve arkası. Sistemi oturtmadıktan sonra, Altyapıda ekonomide idari yapı da kafamızdaki yapıyı oturmadıktan sonra 8 ay bile gidemezsiniz. Bunun temelleri atılacak ve uygulamaya konulacak. Söylediklerinizle yaptıklarınız örtüşüyor mu? Bizim yapacaklarımız sonrasında genel kurulda güvenoyu alırız. Trabzonspor para dilenmez. Yaparsın projeni götürürsün bankaya sunarsın finansmanı alırsın. Marka değeri zaten çok düştü. Bunu yukarı çekmeye çalışmalıyız

Muharrem Usta bana iki şeyden bahsetti. Burada açık net söylüyorum. Bu kadro özveri ile kurulmuş bir kadrodur. Hayrettin Hacısalihoğlu’na daha önce sorsanız belki de çalışmak istemeyeceği kişi Ahmet Ağaoğlu’dur derdi. Çantada para yok. Öyle diyorlar. Çantamızda projelerimiz var. Kulübün kendisi veya ismiyle birlikte kulübe girişi başlayacak. Seçilirsek hemen ertesinde başlayacağız. Bu süreç 3-5 haftalık bir süreç bir nefes alarak yeni projelerle devam edeceğiz Ne kadar ekonomik erozyona uğrasak da Trabzonspor hala bir marka. Bunu en iyi şekilde kullanacağız.

Abi Başkanla biz çok eski tanışırız. Bazıları bu adam nereden çıktı diyor. Bun adam hiç kaybolmadı ki. Bazı platformalar benim konuşmamı sağlayan Abiş Başkandı. UEFA kriterlerine bakarsanız futboldan elde edilen gelir başkan branşlara aktaramazsınız. Ama onlara da farklı kaynaklar yaratabilirsiniz. Bunu böyle yaptığınız zaman diğer branşlarda da bir yere geliriz. Trabzon Türkiye’deki çok önemli tesislere sahip bir şehir. Teniste dünyayı zorlayacak isimler buradan çıkabilir. Bu kadar tesis elimizdeyken amatör sporlarda da olmamız gereken yerde olmadığımızı düşünüyorum.

Bu kulübe hizmet etmiş herkesin iyi yada kötü saygı duymanız lazım. Bu külüne hizmet ettiklerini için saygı duyulması lazım ben saygılıyım. Bu bundan sonra gelecekler içinde iyi olacaktır.

Tüzükteki uygularsanız doğruyu yapmış olursunuz. Yönetim toplantılar kararların alındığı ve yürürlüğü girdiği toplantılardır. Ben bazen düşünüyorum. Hem futboldan, hem ekonomiden, hem altyapıdan alıyor. Böyle kimseyi bulamazsınız. Kulübün tüzüğünde bellidir, önemli kararlar tartışılır. Özkan Sümer ordayken ben gittim futbolcu aldım. Orada bitti, lastik patladı. Bu kadar insanın görüşlerinden faydalanmayacaksak neden o kadar çalıştık. Bizim yapımız bu, uygulamaya koyacağımız planlarımız bunlar. O kadar yanlış üst üste yapılırsa sonuç sizi buraya getirir.