Trabzonspor'a Başkan Ertuğrul Doğan ve camianın önemli isimleri, düzenlenen basın toplantısında bir araya geldi.

Toplantıya Başkan Doğan'ın yanı sıra AK Parti Trabzon Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ahmet Metin Genç, AK Parti Trabzon Milletvekili Yılmaz Büyükaydın, CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez, İYİ Parti Trabzon Milletvekili Yavuz Aydın, CHP Trabzon Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hasan Süha Saral, CHP Ortahisar Belediye Başkan adayı Ahmet Kaya, İYİ Parti Trabzon İl Başkanı Fatma Başkan ve Trabzonspor eski Başkanı Ahmet Celal Ataman, Trabzonspor Divan Başkanı Mahmut Ören, Trabzonspor yöneticileri Zeyyat Kafkas, Nevzat Kaya, Sami Karaman, Trabzon Barosu Başkanı Duygu Keleş Aydın, TTSO Başkanı Erkut Çelebi, TESOB Başkanı Mehmet Kara, Divan Kurulu Eski Başkanı Ali Sürmen ve çok sayıda önemli isim katıldı.

Trabzonspor Divan Başkanı Mahmut Ören açıklamalarında şu sözlere yer verdi: "Herkesin malumudur ki bu sezon şampiyonluk yarışında bulunan iki kulübün başkanı ve yöneticilerinin açıklamaları futbolda ortamı fazlasıyla germiştir.

Trabzonspor ve Fenerbahçe arasındaki tamamıyla sahada kalmasını arzu ettiğimiz, ancak iki tarafta da maalesef iki tarafta da var olan holigan kesimin zaman zaman zarar verdiği rekabet ortadadır. Yakın geçmişte büyük bir travmatik olay yaşanan Halil Umut Meler’in maç boyu devam eden yanlı tutumu yaşanan olayların tuzu biberi olmuştur. Trabzonspor kulübü olarak sahaya yabancı madde atılmasını kabul etmemiz hoşgörü ile karşılamamız mümkün değildir. Müsabaka boyunca rakip futbolcuların tahrik ve provokasyonlarına objektif şekilde değerlendirmek gerekir.

Rakip kulübün oyuncularının tribünlere yönelik tahrikleri bu sürecin yaşanmasında belirleyici olmuştur. Özellikle belirtmek isteriz ki müsabaka sonrası gerek yazılı ve görsel medyada gerek sosyal medyada Trabzonspor camiasına yönelik acımasız iftiralar kabul edilir değildir. Her fırsatta Trabzon’da Trabzonspor düşmanlığı yapan bu kişilerin paylaşımıyla ilgili Kulübümüz gerekli işlemleri yapmaktadır.

Suni algıların aksine haksız suçlama ve iftira ve karalamayı asla kabul etmiyoruz. Bizler Trabzonspor camiası olarak başta TFF ile futbolun paydaşlarını hangi kulüpten olursa olsun temizlenmeleri için göreve davet ediyoruz. Bu kapsamda TFF İçişleri ve Adalet Bakanlığı birimlerinin görevini sağduyu ve adaletli olarak yapacaklarına inanıyoruz.

Başkan Ertuğrul Doğan'ın sözleri ise şu şekilde; "Konuşulacak çok şey var ama işin sonunda söyleyeceğimi başında söyleyeyim. Türkiye’de hiçbir camia, kurum, basın bu güzide şehrimizin şerefli taraftarları hakkında bugüne kadar konuştuklarının hesabını bize verecekler. Bu davranış şekli Trabzonspor camiası tarafından asla unutulmayacak ve hesabı tek tek sorulacak.

Pazar günü bizim de istemediğimiz ve sonuçlarını da asla tasvip etmediğimiz bir maç oynandı. Geldiğimizden beri gerilen ortamın farkında olduğumuz için Fenerbahçe ile ilişkilerimizi belli bir seviyede tuttuk. Bunda Fenerbahçeli yöneticilerin de katkısı büyük. İlk maçta Fenerbahçe Yönetim Kurulu bizi çok iyi ağırladı. O gün de hakem katliamıyla karşılaşmıştık aslında. Trabzonspor’un hakları VAR’da oturan eski hakem tarafından açık şekilde çalınmaya kalkmıştı. Bir maçın sonucu bir takımdan alınıp diğer takıma verilmesi için her şey yapılmıştı. Bundan sonra hakemlik yapamayacak demiştik ve yapamıyor.
Trabzonspor ile uğraşan her hakemin bunu gözlerimizin içine bakarak VAR’da bu işleri yapan herkesin sonu aynı olacaktır. Trabzonspor camiası, içeride birbirimizi yiyebiliriz ama dışarıda her zaman tek yumruk halindeyiz. Her türlü Trabzonlu Trabzonspor’un hakkını savunmak için her şeyi yapacaktır.

İlk maçtaki haksızlıklar, iki takım üzerinde kurulan bir lig, iki takım üzerinde oynanan bir oyun. İki takımın mücadelesinin Anadolu takımlarına yansıtılması. Hesap sorulur gibi Anadolu takımlarının haklarının gasp edilmesi. Trabzonspor Anadolu’nun ağabeyidir. Ciddi savunucusudur.

Trabzon maçlarında devreye girmeyen VAR’daki sahtekârlar, Galatasaray, Fener maçları olduğunda 3-5 pozisyon geriye giderek, bir şekilde bahane üreterek 90’larda, 90+’larda yapılanları kimse görmüyor mu? Anadolu’ya gittiğinizde niye tepki görüyorsunuz? Trabzon’a geldiğinizde niye tepki görüyorsunuz? Bunları hiç düşünmüyor musunuz?
Ali bey güzel açıklamalar yaptı. Doğrudur. Ali Bey ile maçtan önce de konuştuk. Fenerbahçe Yönetim Kurulu ile aramızda hiçbir sıkıntı yoktur. Bizi maçtan önce de Ali Bey aradı. Kadıköy’de bizi nasıl misafir ettilerse Trabzon misafirperverliğini göstermek için kendileriyle görüştük. Ali bey ‘Oğlumu Ertuğrul Bey’e emanet ettim’ dedi. Doğru dedi. Kendi çalışanlarım tarafından kendisi gezdirildi. Gayet de güzel yaptı Ali Bey. Yarın Galatasaray maçına gideceğimde Dursun Başkanı arayabilirim. Veya Beşiktaş maçına gideceğimde Hasan başkanı arayabilirim. Veya onlar beni arayabilir. Bunlar futbolun güzellikleri. Bunlar insanlığın akışı içerisinde olan şeyler.

Tüm bunları teker teker söylemek istiyorum. Trabzon’da biz arkadaşlarımızı misafir ettik. Beraber iftar açıldı, buraya kadar problem yok. Ama sahada yine ilk golden önceki VAR’ın devreye girmemesi, penaltıdaki kırmızı kartın atlanması, 3. Goldeki faulün verilmemesi ve bunun gibi şeyler bizim seyircimizi gerçekten tahrik ettiği doğrudur. Bizi de çok üzüyor. Biz geldiğimizden beri adalet diyoruz. O zaman önce kendi içimizde bakacağız. Kendi doğrularımızı gözden geçeceğiz. Seyircimiz ne kadar davamızda haklı olursa olsun hiçbir şekilde sahanın içerisine müdahil olmaması gerekir.

Bunlar Trabzonspor Yönetim Kurulu tarafından da kabul edilmemelidir. Trabzonspor camiası da bunu kabul etmemelidir. Biz haklarımızı savunacak güce sahibiz. Biz böyle yaparak haklı davamızda da haksız oluyoruz. Sahaya inilecekse inanın kralını yaparız ama işler böyle yürümüyor. Bunların bize zarardan başka getirisi yok.

Trabzonspor sahadaki olaylardan dolayı cezayı hak etmiştir. Ama adalet herkes için adalet olacak. Bugüne kadar Türkiye’de birçok yerde su atıldı. Sahaya binlerce taraftarın girdiği yerler, statların yakıldığı yerler oldu. Polis arabaları yakıldı, ters çevrildi. Bunlar da oldu. Ama sahadaki taraftar güvenlik güçleri tarafından etkisiz hale getirilmişken şerefsizce bir saldırıya uğradı. Bu yerde yatan adamın kafasına vurma delikanlılığa da adamlığa da sığmaz.

Biz her şekilde doğrunun yanında olmamız lazım. Haklı olanın yanında olmalıyız ki sesimizi gür çıkartalım. Kimseye eyvallahım olmadan konuşuyorum. Sahada bizim oyuncularımız da bunu yapsaydı bir şey konuşamazdık. Diğer kulüplerin de şunu yapması lazım olduğunu düşünüyorum, sahayı tahrik etmek, saatlerce tribünlerle göz göze gelmek, kim bunları yapıyorsa, yarın bir Trabzonspor oyuncusu da yapıyorsa aynı şeyleri söylüyorum. Kim tribünleri tahrik ediyorsa, yok olta balık işaretleri, tribünlere el kol yapıyorsa, bu kadar gergin bir ortamda maçın nasıl oynandığı, Trabzon şehrinin yapısı belli. Diyorlar ki sevinmek hakkımız değil mi? Elbette hakkınız. İlk kez mi Trabzon’da mağlup olduk? Her şeyin bir üslubu vardır. Bazı Fenerbahçeli oyuncular da kendi arkadaşlarına yapma diye uyarıyor. Örneğin Serdar Dursun. Sağ olsun. Emniyet kayıtlarında da var bu. Fenerbahçe kulübünden de rica ediyoruz. Lütfen onlar da kendi içlerinde tartışsın.

Keşke olmasaydı, yanlış olduğunu ısrarla söylüyorum ama saha ortasında da hakları vardır ama bunu yapmasaydınız, bunlar yaşanmasa olmaz mıydı? Kafasına vurulan arkadaşımızın başına bir şey gelse ailesine ne diyecektik? Yazık günah.

Söylemlerimize dikkat etmeye çalışıyoruz. Bu gerilimin bir şekilde düşürülmesi lazım. Ne bir Fenerbahçeli kardeşimizin ne bir Trabzonlunun başına bir şey gelmesini isterim. Konuşmalarımızda bunlara dikkat etmemiz gerekiyor.

Taraftarlarımızdan birinin tutuklandığını öğrendik. Merak ediyorum. Türkiye’nin neresinde bugüne kadar sahaya giren biri herhangi bir darp olayına karışmadığı halde tutuklanmıştır? Adalet diyorsunuz ya, bunun neresinde adalet var? Trabzonspor camiası yapılan her şeyin farkında. Kendi hatalarımızın da farkındayız. Biz hatalarımızın düzelmesi için her şeyi yapacağız. Taraftarlarımızla oturup konuşacağız. Kendi içimizde değerlendireceğiz. Kimse aklından şunu çıkarmasın. Trabzonspor camiası yapılanları asla unutmayacak. Televizyonda şaklabanlık yapanları da, sosyal medya klavye delikanlılarını da unutmayacak ve tek tek hepsinin peşinden giderek bu hesabı soracak.

Trabzonspor eski Divan Kurulu Başkanı Ali Sürmen ise ifadelerinde, "Pazar gününden beri 45 yıldır hukukçuyum, bir kolluk faciası yaşadık. Arkasından da şimdi adli bir facia yaşıyoruz. Bir insanı hafif tokat atarsanız bu şikâyete bağlıdır, şikayeti varsa gözaltına alınırsınız. Hakaret keza aynıdır. Ama silah dediğimiz şeyle vurursanız bunda şikâyet aranmaz, doğrudan soruşturma açılır. Bunu Sayın Emniyet Müdürü ve Trabzon’daki hukukçuların bilmeme şansı yok. Buna rağmen sahaya inen ve suç işleyen bir taraftar oradaki bir güvenlik görevlisi tarafından yere yatırıldı. Burada suç ne? Darp var mı yok. Peki, onu dövenler nerede? Onları da emniyete alması gereken güvenlik güçleri maalesef İstanbul’a kadar gitmesi için havalimanına kadar ağırladılar.

Sahaya atlamak suç ise sporda şiddet yasasına göre sahanın güvenlik tedbirini sağlama görevi emniyette. Fenerbahçeli futbolcuların sevinmesi sırasında hangi tedbir alınmıştır? O zaman sayın müdürümüz ve kolluk kuvvetleri de bunun hesabını Trabzonspor’a verecektir. Bir hukukçu olarak bunları söylüyorum. Asla bu yapılanlar unutulmayacak. O çocukların, dayak yiyen çocukların bugün tutuklanması onlar için yarın Trabzonspor adına özgürlüğünün kısıtlanması olur. Ama renk aşkıyla hareket edenler bir gün bunun hesabını verecek."

Trabzon Ortahisar Belediye Başkanı ve Trabzon AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ahmet Metin Genç ifadelerinde, "Yarıştığımız takımla bizim sorunumuz var. Hafta sonu oynadığımız takımla bizim sorunumuz var. Hakkımız çalınmış. Ben izliyorum. Rakip teknik direktörüne geçmiş olsun dileğimi ifade ediyorum. Maçın başında ciddi provokasyon olduğu kanaatindeyim. Devletimizin organları ortaya çıkaracaktır. 2-0 gerideyken mi daha çok saha olayları oldu 2-2’yi yakaladıktan sonra mı olmuş? 2-2 olmuş, korner atacağız, sahaya bir şeyler atılıyor. Belli ki gelen rakip provokasyonla 3-0 hükmen almaya gelmiş. Tüm bunlara rağmen sahaya çıkan futbolcu, onların yöneticilerine yapılan şiddeti asla kabul etmiyorum. Rakip takımın teknik direktörü İsmail Kartal hocaya yapılan ve futbolcularına yapılan o şiddeti asla kabul etmiyorum. Bir Trabzonsporlu olarak İsmail Kartal hocadan özür diliyorum. Ancak aynı İsmail Kartal hocadan sahaya giren o taraftara ve henüz bir müdahale olmadığı halde Fenerbahçe futbolcusu tarafından darp edilmesi, Fenerbahçe’nin geçen hafta hakemi sahadan çıkamazsın diye tehdit eden, lisansının yırtılması gereken oyuncunun, yedek kulübesinde tribüne karşı kışkırtıcı eylemler nedeniyle de aynı İsmail Kartal hocadan kendi camiamdan da özür dilemesini bekliyorum. Belki zamanla daha farklı yönler de ortaya çıkacak. Bunun da üzerine gidiyoruz. Biz büyük bir camiayız.

Sahaya girilmiş, bir şeyler olmuş, 12-13 kişi gözaltına alınmış. Tutuklama yapılmış. Ben hukukçuyum. Devletin adli yargısı bir değerlendirme yapıyor. Kesinlikle burada bir tutuklama olmaması lazım. Eğer ileri derecede tıbbi müdahale gerektirse konu farklı değerlendirilmesi lazımdı. Adam sahaya gireni tekme tokat indiriyor. Bu şikâyete bağlı değil. 6222 sayılı yasanın 17. Maddesine göre eğer saha içerisinde bu eylem varsa savcıların bunu resen soruşturması gerekiyor. Taraftara yaptığını futbolcuya niye yapmıyorsun? Bu soruşturmayı yapan savcıyı ben de hukukçu olarak göreve davet ediyorum. Suç varsa tüm yönleriyle araştırılacak.

Rakip takımın başkanı bu işi farklı bir mecraya çekiyor. Ligden çekilme gündemli olağanüstü genel kurul kararı alıyorlar. Bu başka yere taşımak isteniyor. Bunu da paylaşacağım kamuoyuyla. Bu şehrin de takımın da hukukunu sonuna kadar savunmaya devam edeceğim. Hem olağanüstü genel kurul kararı alıyor hem de benim yönetimim ile ilgili güzel şeyler söylüyor. Demek istiyor ki ben şampiyonluğa gidiyorum oyuncular bana lazım aman bunlarla ilgili şikâyet etme. O taraftan da güzelleme yaparak işi toparlamaya çalışıyor. Ancak olağanüstü genel kurulla işin provokasyonunu daha da ileri götürüyor. Bizim itiraz ettiğimiz budur. İrdelediğimiz ve inceleyeceğimiz alan da bu olacaktır Sayın Ali Bey. Sen olağanüstü genel kurul kararı alacaksan ben Trabzonspor’un 3 Temmuzda şikeyle hakkını çaldığınız kupayı gündeme almayı isterim. Ses kaydın bizde.

3 Temmuz 2011’den sonra Fenerbahçe’yi 1. Lig’e düşürmeye gidiyorum diyen de sendin. Ses kaydı bizde. Ama yapamazsınız bunu. Şov yapıyorsun. Başka bir şey yapmıyorsun. Olağanüstü genel kurulda başınızın 3 Temmuzdan sonra beladan kurtulmadığını söylüyorsun. Hak yediğinizi göreceksiniz orada. Haksızca çaldığınız kupayı değerlendireceksiniz. UEFA’nın sitesinde hala Fenerbahçe ve Beşiktaş şikeci kulüp olarak güncel şekilde duruyorken fütursuzca, utanmadan 2011’in Süper Kupası’nı oynamaya çalışıyorsunuz. Siz bizim aklımızla dalga mı geçiyorsunuz?

O genel kurulda Fenerbahçe’nin lehine dava açtığınızı ancak UEFA’ya kim sponsor olduysa ondan sonra o davayı neden geri çektiğinizi de izah etmeniz lazım. Bu gerekçelerle olağanüstü genel kurul yapın ondan sonra ligden çekilin. Hep beraber alkışlayalım sizi.