İstanbul basınında  Hürriyet, Fotospor, Yeni Yüzyıl, Sabah-Fotomaç ve Star gazetelerinde uzun yıllar başarıyla çalışan sürekli sarı basın kartı sahibi deneyimli gazeteci Engin Biçer Trabzonspor ile ilgili olarak mükemmel bir paylaşımda bulundu.

Biçer kendi Facebook hesabında paylaştığı yazıda Trabzonspor’un hakkının nasıl gasp edildiğini ve uğradığı mağduriyeti paylaştı

İŞTE O YAZI.

DETAY'A DİKKAT!

*****

FLAŞ: "UEFA Müfettişi Cornu’yu daha soruşturmanın hemen başında kendi ön yargıları ile bilgilendirip yönlendiren.."
*****

Haberin devamını okumadım bile...
Ama zaten şu kısmı yetiyor.

Fenerbahçe; Basketbol Federasyonu Başkanlığı'na aday olmasını istemediği Lütfü Arıboğan için bu cümlelerle başlayan bir açıklama yayınlamış.
Ne demiş?
"UEFA Müfettişi Cornu’yu daha soruşturmanın hemen başında kendi ön yargıları ile bilgilendirip yönlendiren.."
Diyelim ki Lütfü Arıboğan o günlerde bunu yaptı ve size çok büyük ayıp etti.
Peki sonraki aylarda (!) bu işin ne kadar vahim bir iş olduğunu "kafası çalışan herkes" görmedi mi?
O zaman?
Ya bu "Lütfü Arıboğan'ın dosyanın bütününe çok hakim olduğunu" gösterir;
Ya da "ileri görüşlülüğüne!"

Hatırlar mısınız?
Tam da bugünlerde sizlerin de dilinden düşmeyen bir söz vardı:
"Masumiyet karinesi diye bir şey var. Kimseyi YARGILANMADAN suçlu ilan edemezsiniz!"
Sonra...
"Yargılandınız" ve "yargılandığınız her mahkemeden" aynı sonuç çıktı:
Şike...
Trabzonlu aylardan beri mahkemelerden ve yasalardan başka bir şeye güvenmedi.
Sabırla ve saygıyla mahkeme sonucunu bekledi.
Sizin "masumiyet karinenize" saygı gösterdi.
O zaman siz de adam olun...
Onca mahkemeden aynı karar çıktığında:
"Kusura bakmayın; siz haklıymışsınız" deyin!
Allah aşkına tek bir gün de "zeytinyağı" olmayın...
Tek bir gün de suyun üstüne çıkmaya oynamayın!
Oynamayın da...
Bizi de şaşırtın! (E.B.)