Hayrettin Hacısalihoğlu: “Trabzonspor’un kurtuluşu 4 üniteye bağlı”

Asbaşkan Hayrettin Hacısalihoğlu Haber61’e konuştu.
Hayrettin Hacısalihoğlu: “Trabzonspor’un kurtuluşu 4 üniteye bağlı”

Haber61 – Spor Servisi – Trabzonspor Asbaşkanı Hayrettin Hacısalihoğlu, “Trabzonspor’un kurtuluşu, altyapı, Ara Takım (1461) ve A takım, araştırma - izleme (scout), bu 4 ünitenin koordineli çalışmasına bağlıdır” dedi.


Asbaşkan Hacısalihoğlu Haber61’e yaptığı önemli açıklamalarda şu ifadeleri kullandı;

RÖPORTAJIN VİDEOSUNU İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN!

“Daha önce düşündüğümüzden söylediğimizden farklı bir tablo yok. Gerçekten Trabzonspor çok zor günler geçiriyor. Kurulduğu tarihten itibaren sanırım Trabzonspor hiç bu kadar sıkıtı çekmemiştir. Çözümlenebilir mi? Çözümlenebilir, enkaz edebiyatı yok. Bunları bilerek geldik bu göreve. Ama çözümünün tek formülü bana göre birlikte çözmek. Hiçbir yönetimin, hiçbir kişinin bu işin üstesinden gelmesi bugünkü kötü durumu düzeltmesi mümkün değil. Ancak el birliği ile destek verilirse, şehir bu olaya katkı sağlarsa, Trabzonspor sevenleri, gönüllerini, emeklerini, gayretlerini, katkılarını esirgemezse bizlerde elimizden geleni yaparak bu işi çözümlemeye çalışacağız.

TRABZONSPOR’DA KÜSKÜNLER YOK DA KIRGINLAR VAR

Trabzonspor söylemeye gerek yok. Bu şehrin ortak değeri üst kimlik. Trabzonspor’da küskünler yok da kırgınlar var. Trabzonspor’a kırılmış, yönetimlerin icraatlarından hoşnut olmayıp kızmış olanla var. Yoksa kimsenin kimseyle kan davası, arsa davası, özel bir husumeti yok ama ilgisini kesmiş. Trabzonspor insan ilgisine ve sevgisine dayalı bir kulüp. Şayet burada ilgide azalma, eksiklik, kopukluk olursa Trabzonspor güçsüz kalıyor. Biz bunu sağlamaya çalıştık, çalışacağız. Bundan sonra daha yoğun olarak bir yandan bunu oluşturacağız. Çünkü bu tip futbol kulüplerinin 3 tane ayağı vardır. Biri sportif, biri sosyal ve bir tanesi ekonomik. Bu üçayağında aynı şekilde sağlam basması sağlam yükselmesi gerekir. Şayet bunlardan bir tanesi eksikse ne yaparsanız yapın diğer iki ayakla bunu dengede tutamazsınız, yükseltemezsiniz, yüceltemezsiniz. Yani bir kulüp düşünün ekonomik olarak çok iyi, sportif olarak da iyi bir kadrosu var ama taraftarıyla seyircisiyle camiasıyla barışık değil, destek görmüyorsa diğer durumunun hiçbir önemi olmaz. Bunu Türk futbol tarihinde yaşadık. Mesela İstanbulspor vardı. Çok ekonomisi güçlü bir kulüpken, çok iyi futbolcular transfer etmişken yine de huzurlu, hoşnut, başarılı olamadı. Bu örnekleri çoğalta biliriz ama bunlardan ders alıp bizim amacımız Trabzonspor’u hem ekonomisi rayına oturmuş, en azından dönüştürülebilen borcu olan, sportif anlamda da zirveye oynayan, sosyal alanda da dayanışma içinde olan birliktelik duyguları gelişmiş bir kulüp haline getirmeye gayret edeceğiz. Elimizden ne geliyorsa bugüne kadar bilgi becerilerimiz, tecrübemiz neyi yapmamızı emrediyorsa onları yapmaya çalışacağız. Tabi söylüyorum her zaman, buna bizim bilgimiz, gücümüz, kabiliyetimiz yetmez camianın, desteği gücü önemli. Bunu sağlayabilirsek ve bunu sağlayabilmek için bu toplantıları çoğaltmamız geliştirmemiz lazım. Bugünkü futbol yöneticiliğinde en önemli unsur şu, samimiyet ve dürüstlük. Biz bu ilkelerden sapmamaya gayret edeceğiz. Bugüne kadarki yöneticilik anlayışımızda da böyle olmuştur. Yönetimdeki arkadaşlarımızın ve özellikle başkanımızın bu konuda tavrı bellidir. Bunu uygularsak hem Trabzon huzurlu olur, hem başarılı olur.

TRABZONSPOR TÜM SİYASİ GÖRÜŞLERİN KULÜBÜDÜR

Trabzonspor hiçbir siyasi partinin kulübü değil, Trabzonspor tüm siyasi görüşlerin kulübüdür. Bugüne kadarda böyle gelmiştir. Camiada da çeşitli siyasi görüşlere mensup çok değerli, kıymetli üyeler var. Ama Trabzonspor’da biz yöneticilik yaptığımız zaman geçmişte siyaset konuşmazdık. Hangi görüşte olursak olalım, iktidarın Trabzonspor ile ilgili sağlayabileceği imkânlardan yararlanmak için el birliği ile gayret ederdik. Başka partiden, muhalefetten, iktidardan ama hiç önemli değil iktidarda hangi parti var ise ondan Trabzonspor’a imkânlar sağlamaya çalışırdık. Yani hep böyle olmuştur. Sağ olsun bugüne kadar ki tüm milletvekilleri, Trabzonspor’a bu anlamda destek olmak için burada, Ankara’da her zaman yan yana olmuştur, elinden gelen gayreti göstermiştir. Son iki yönetim döneminde Trabzonspor maalesef ekonomik çağın zorlukları ile baş edemedi ve sonuç olarak gelirinin 7 katı bir borca sahip olan, ekonomik olarak dönüşümü imkânsız hale gelen bir konuma geldi. Şimdi bunu el birliği ile çözmeye çalışacağız. Nasıl ve nerden derseniz camia ile omur omuza vererek çözmeye çalışacağız. Profesyonel bir kulübün en önemli harcamasının transfer olduğu ve özellikle yanlış transferlerin kulübe çok büyük külfet getirdiğini bilerek, bu anlayışta olarak bu konuda azami önemi göstereceğiz. Bir kişinin değil birkaç teknik adamın kanaatleri sonucu oyuncu alacağız, almayacağız ya da vereceğiz. Bugün ki devirde profesyonel futbol, endüstriyel futbol, kişilerin hobisinden çıkmış, meslek hatta üstün yetenekli, insanların mesleği haline gelmiş o insanlardan yararlanacağız. Sorumluluğu biz üstlenerek bu transferleri vermede, almada, almama da yürütmeye çalışacağız.

RAYDAN ÇIKMIŞ TRENİ BÜTÜN CAMİA OMUZ VEREREK TEKRAR RAYINA OTURTACAĞIZ

Şimdi Sayın Ağaoğlu, biliyorsunuz uzunca bir süredir Golf Federasyonu başkanlığı yapıyor. Diğer federasyonları çok bilmemekle beraber hem arkadaşımız hem dostumuz olduğu için hem başarıları ile dikkatimizi çektiği için Golf Federasyonunu çok iyi yürüttüğü, başarılı bir konuma getirdiği, çok ufak bir bütçeden bayağı büyük bir bütçeye ve dünyada Golf alanında tanınan bir hale getirdiğini biliyorum. Onun bu konuda projeleriyle Trabzonspor’a katkı sağlayacağını düşünüyorum. Bizler burada yerleşik olduğumuz için Trabzon’daki faaliyetleri yürütürken, o daha üst düzeyde, İstanbul’da, Ankara’da genel müdürlükler, başkanlıklar seviyesinde birçok projeyi ortaya koyacağını, bunlarla Trabzonspor’a büyük destekler sağlayacağını düşünüyoruz. Ona inanıyoruz. Ben en çok bu tesisleri bilirim. Burada doğdum, burada sünnet oldum, burada yüzmeyi öğrendim, burada koşmayı öğrendim. Burası benim evim. Onun içinde belki çok sık gidip geliyorum. Trabzonspor’da yakın tarihte ne olmalı ne olmamalı onları iyi takip ettiğimizi, iyi bildiğimizi düşünüyorum. İmkânlar ölçüsünde, olabilirlik ölçüsünde bugün ki şartlarda ne kadar çok fazlasını yansıtabilirsek arkadaşlarımızın desteği ve gücüyle, camianın da bu konudaki ilgisiyle bu süreçten Trabzonspor Allah’ın izniyle iyi yola doğru gidecektir. Raydan çıkmış treni bütün camia omuz vererek tekrar rayına oturtacağız. Bunu düzeltiriz şu kadar zamanda demiyorum ama düzeltme yoluna gireriz diye düşünüyorum. Tabi insanların sabırlı, hoşgörülü, anlayışlı, işi bilen, bu kulübün zorluklarını, bugünkü durumunu iyi analiz eden bir yapıda olması lazım.

BİZİM MANDRAKE GİBİ GÜCÜMÜZ YOK

Şimdi bu hafta Sivasspor ile bir maçımız vardı. Takım çok iyi oynadı diyemem. Bizim gönlümüzdeki Trabzonspor böyle olmaması lazım. Ancak oyunun 0-0 gittiği bölümde bir hayli de net gol pozisyonları kaçırdı. Yani galipte gelebilirdi ama gelemedi. Sonra şanssız bir döneme girdi, goller yedi ve 2-0 mağlup oldu. Şimdi hani geldiniz, bu kulübü düzeltecektiniz. Bu ancak Mandrake’de olur, sihirbazlarda olur. Bizim öyle bir yeteneğimiz, gücümüz olduğunu hiç iddia etmiyorum. Biz Trabzonspor’a kısa vade de başarı vadetmedik. Hatta sıkıntı, zorluk, Churchill tarzında şeyler söyledik. Bu dönemi hiç kimse gelip de birden bire düzlüğe çıkaramaz. Trabzon ölçeğinde bu borç çok büyük bir rakamdır. Gelinen durum çok zor bir durumdur. Sadece borçla değil, ilişki olarak da, sportif olarak da, sosyal olarak da bir takım sıkıntılar yaşıyor. Bunları düzleteceğiz, düzeltmeye çalışacağız. Ama kısa vade yapmamız mümkün değil.

TRABZON TURİZMİNE, FINDIĞIN TANITIMINA TRABZONSPOR’UN KATKISI OLMAZI LAZIM

O bir çiftlik değil, Trabzonspor’un sosyal sorumluluk projesi altında ortaya koyduğu bir projeydi. Orası çöplük olarak kullanılan, bu inşaatın yapılırken molozlarının, hafriyatının döküldüğü sonradan da üzerine bir takım çöplerin döküldüğü, hem görüntü olarak hem de koku olarak rahatsızlık veren bir alan, 500-700 metrekare bir alan. O zaman düşüncemiz Trabzonspor’un sosyal sorumluluk adı altında bir takım faaliyetler yürütmesi lazım. Çünkü Trabzonspor, Trabzon için apayrı ir değerdir.  Sadece futbol kulübü değildir burada topluma mesaj vermeli, Trabzon’un sorunları ile ilgilenmeli. Mesela Trabzon Turizmine, fındığın tanıtımına Trabzonspor’un katkısı olmazı lazım. Bir örnek vereyim iki gün önce bir tanışma, dayanışma kahvaltısı verdik. Sayın Belediye başkanımızda duyarlılık etti. Davete icabet etti, oraya geldi. Orada yaptığı konuşma tüm ulusal basında fotoğrafı ile beraber yayınlandı. Oysa Trabzon Büyükşehir Belediye başkanımız burada birçok gün konuşmalar yapıyor, ulusal basında görüyor muyuz? Ama Trabzonspor ile ilgili olunca gündemde yer buluyor. Şimdi aynı onun gibi sosyal sorumluluk projesini ortaya koyarsa ses getirir. Fındığın tanıtımında Trabzonspor öndeyse bu mutlaka karşılık bulur. Şimdi o alanı temizleyerek, toprak döktürdük ve ben burada büyüdüğüm için ne yetişir bilirim. Hem de o gün çok güncel olan GDO’suz ürünlerle ilgili, GDO’suz ürün kullanımını teşvik etmek için bir proje geliştirdik. Bunu da topluma duyurmak için Trabzonspor Çiftliği dedik. İnsanlar oradaki mesajı algılayamadı. Zaten maksat mesajın ne olduğunu irdelemek değil, muhalefet yapmak. Ama doğruya muhalefet insanı zorda bırakır ve öyle de oldu. Ben gittim ama hala herkes bunun ne olduğunu soruyor. Ben bana söylenenlere değil hala insanların o anlayışta olmasına üzülüyorum. Mesela Sigarayı Bırak kampanyasını Türkiye’de biz başlattık. Sayın Milletvekili Cevdet Erdöl bu için öncülüğünü yapıyordu. Aradım, bunu Trabzon’dan başlatalım, biz organize edelim. O da sağ olsun o günkü Sağlık Bakanı’nı aldı geldi, tesislerde ilk açılış kampanyasını burada Şenol Güneş, Özkan Sümer, Ahmet Suat Özyazıcı, Ünal Karaman, Sadi Tekelioğlu tutarak bütün Türkiye’ye duyurdu. Biz bu tip sosyal sorumluluk projelerinde öncü olmamız lazım. Turizmde, biz aldığımız oyunculara imza törenlerini, Uzungöl’de, Atatürk Köşkü’nde, Zigana’da yapıyorduk. Niye o imza töreninde bakarken arkadaki manzara için burası neresi diye soran, öğrenmeye çalışan çok sayıda insana şahit oldum. Trabzonspor Trabzon için vardır. Trabzon’a hizmet etmesi lazım. Trabzon’a olan borcunu ödemesi lazım. Şimdi Trabzonspor zorda, Trabzonlular bu kendi değerlerini, kutsallarını tekrar ayağa kaldırması lazım.

BUGÜN Kİ TRABZONSPOR, HİÇBİR ZAMAN Kİ TRABZONSPOR DEĞİL

Trabzonspor’un yüze yakın dosyası var. Çok biriktirilmiş, çok geciktirilmiş, ertelenmiş dosya var. Ama bunların çözümlemek lazım. Görevde olan yönetim kimse o çözümlemeye çalışacak. Nasıl çözümleyecek? Camianın desteği, katkısı ve ilgisiyle. Şimdi on organize edersek biz yönetim olarak doğrusunu yapmış oluruz diye düşünüyorum. Bunları camiadan asla gizlemeyeceğiz. Abartmayacağız. Yöneticiliğin iki şartı var. Bizi dürüstlük diğeri samimiyet. Gerçek bir tane. Bunu saklayamazsınız. Saklamaya da gerek yok. Bu benim şahsi meselem değil ki. Trabzonspor’u kim seviyorum diyorsa onun şahsi meselesi. Ben Ahmet Beyi çok takdir ediyorum. Böyle bir durumda ben bu işe aday olacağım dedi. Diğer arkadaşlarımızı da kutluyorum. Biz bu işin delisi. Biz her halükarda oluyoruz da onlara genç arkadaşlarımız, biz ne yapabiliriz diye elini hatta kafasını taşın altına koydu. Bunların gayretiyle, çalışması ve insanlarında desteğiyle bu işi çözeceğiz. Ben teşekkür de etmek istiyorum. Birçok dönem yönetici olduk. Bu kadar ilgi alaka görmedim ben. Kurumlar geliyor yönetim olarak biz ne yapabiliriz, bir şey söyleyin. Yapabileceğimiz ne var? Ne zaman kampanya başlatıyorsunuz? Bizden ne istersiniz? Bu takdiri, ilgiyi görünce cesaretleniyorsunuz. Yapabiliriz, bunun üstesinden gelebiliriz. Şehir olarak, yönetim olarak değil. Kulüp olarak Camia olarak üstesinden gelebiliriz diyorum. Sadece burada değil Türkiye’nin ve dünyanın her yerinde çok sayıda taraftarı gönül veren insanı var. Onlarda da destek alarak, hayretleri ile destekleri ile inşallah bu işi çözeceğiz. Basına da bir şey söylemek gerekirse, bugünkü Trabzonspor, hiçbir zaman ki Trabzonspor değil. Şimdi yanlış aramak, eleştirmek değil uyarmak dönemi. Bir eksik gördüğünüz de o konuda bilgi alacak, doğruluğunu araştıracak sonrada olan olayın gerçeğini öğrenip yardımcı olarak. Bunu beraber çözeceğiz. Bu bizim sorunumuzu değil, bütün Trabzon’un ve Trabzonsporluların sorunu. Bunu hallederiz. İş ki gönül birliğini sağlayalım. Onu da beceririz.

BÜTÜN OYUNCULAR UEFA’YA ŞİKÂYETTE BULUNMUŞ

Bütün oyuncular aşağı yukarı UEFA’ya alacaklarıyla ilgili şikâyette bulunmuş. Haklı mı? Forma aşkı falan bunlar bugün ki dünyada ki gerçeklerle ve endüstriyel futbolla bağdaşmıyor. Neden bağdaşmıyor? Adam Afrika’dan, Arjantin’den gelmiş, hiç görmediği bir şehre geliyor, siz ondan forma aşkı, fedakârlık bekliyorsunuz. Ömrünüzün sonuna kadar bir daha gitmeyeceğiniz, görmeyeceğiniz, bir kulüp bir şehir için ne kadar bir insan fedakârlık yapar. Şayet bu oyunculardan böyle bir fedakârlık görüyorsanız, bunları kontrol ettirin Bunların akli dengeleri yerinde değil demektir. Yanlış saplantılara girmeyelim. Önce sen ona verdiğin taahhütleri, mali vecibeleri yerine getireceksin, ondan sonra ondan da mesleki dürüstlük, anlayış, forma sevgisi, ilgisi bekleyeceksin. Haklı olacaksın ki hak arayabilesin. Bugün 3 oyuncu olur yarın 5 olur. Bu sıkıntıyı aşacağız. Bunları ödeyerek, iyi ilişki ile aşacağız, erteleyerek aşacağız ama aşacağız. Bu arada geçmişten gelen transfer yasağı var, şikâyetler var. Bunlarda bu kulübün. Geçmişte var diye onlar alıp gitmiyor. Bunların hepsini imkân ölçüsünde çözeceğiz. UEFA ceza vermişse parayı da ödesen transfer yasağını ortadan kaldıramıyorsun.

SOSA’YI ALDIK. ALSAYDIN MESSİ’Yİ O ZAMAN

Yerli oyunculardan yana sıkıntı yok. Onlar Trabzonspor’u tanıyor. Birçoğu zaten bizle çalışmışlar, benim transfer ettiğim oyuncular. Yerlilerden sıkıntı yok. Yabancılarda söylediğim gibi bir mantalite var. Yani haklı mı, haksız mı? Almayacaksın kardeşim. Bunlara tahammül edemiyorsan, sıkıntı yaşıyorsan alırken iyi hesabını yapacaksın. Bir örnek veriyim, Sosa. Alınmış Kulübüne, menajerine, kendisine para verilmemiş. Sosa’yı aldık. Alsaydın Messi’yi o zaman. Nasıl olsa para vermiyorsak kimi istersen al. Ronaldo’yu al. Bunun adı transfer değil ki. Tenkit etmek için değil. Kulübün durumunu insanlar anlasın diye söylüyorum. Takım daha güçlü olsun diye alınmış ama belki hesap kitap iyi yapılmadan almış.

SEZON DEVAM EDİYOR. GÖREVDE BİR HOCA VAR

Sezon devam ediyor. Görevde bir hoca var. Bu yönetimin belki bir özelliği de geçmişte birkaç dönem yönetimlerde bulunmuş arkadaş var. Bir hoca görevdeyken, başka bir hoca ile görüşmek, konuşmak gibi bir yanlış içine girmeyiz. Tabi ki insanların aklında gönlünde bir kadro olur, gidecek kalacak oyuncular olur. Başına bir hoca koyar, başkan koyar, yönetim koyar. Futbolun güzel tarafı da o. Ama unutmayın ki herkesin gönlündeki takım başkadır, sahaya çıkan takım başkadır. Hiçbir zaman da bizim aklımızdaki milli takım sahaya çıkmaz mesela. Trabzonspor’un bugün ki şartları, menfaatleri neyi gerektiriyorsa Biz onu yapmaya çalışacağız. Bizim aklımızdan, gönlümüzden geçen başka bir şey de ona ekonomi ve şartlar imkân vermiyor, yasaklar imkan vermiyor. Birçok sebep var. Ama o şartlara rağmen kulübün menfaati için ne yapılabiliyorsa onu yapacağız. 24 saat ne gerekiyorsa on yaparız tembellik yapmayız yani onu bilin.

ŞUANDA GELEN TEKLİF YOK

Şuanda öyle görüşmeler yok. Tabi daha zamanda var. Son haftalara yaklaştıkça görüşmeler yapılacaktır. İlla ki herkesle devam edilecek ya da herkesle yollar ayrılacak değil. İhtiyaca göre, imkânlara göre ve o gün ki şartlara göre çalışma yapılır. Tabi ki işin ideali Yusuflar’ın, Abdülkadirler’in çok olması, bunlarla gurur duymamız, bu gururu paylaşmamız ve sahiplenmemiz. Ama bu gururu duymamız için bir takım imkanlar ölçüsünde yabancı oyuncudan da yararlanmamız gerekiyorsa onu da ihmal etmememiz lazım. Kulübü icra noktasına getirmeyecek kadar.

BELİRLENEN 2-3 OYUNCU VAR

2-3 oyuncu var. Ben gözlemlemedim ama bu işin başında Türkiye’de bu işi en iyi bilen, kitabını yazan, altyapıdan üst yapıya kadar backgroundu en üst seviye de olan bir Özkan Sümer var. Onun görüşlerine bizim karşıt görüş ortaya koymamız mümkün değil. Saygı duyarız. Onun Trabzonsporluluğu ile ilgili kimsenin kuşkusu olmaz. Kurulduğu günden bu yana her kademesinde görev almış. Ama onun tespitlerini oturup hep beraber değerlendirip nihai bir yol bulacağız, ağırlık onun görüşleri doğrultusunda olmak kaydıyla uygulayacağız.

BU ZOR DURUMU ŞANSA ÇEVİRMEMİZ LAZIM

Bu ekonomik olarak sıkışık ve zor dönem Trabzonspor için belki de bir şanstır. Bedeli ağır da olsa, bir takım kopmalar, kırılmalar, ekonomik olarak sıkıntıları da beraberinde getirse bu yapılan yanlış uygulamalar Trabzonspor için bir şans olması lazım. Bu şansa çevirmemiz lazım. Trabzonspor Avrupa’dan gidip miadı dolmuş oyuncular, mecbur kalmadıkça, istisnai durumlar olmadıkça almamalı. Başkanın dediği gibi biz insanların performansını değil kariyerini satın alıyoruz. Geçmişte şunu yaptı. Geçmişin bugüne faydası yok ki. Oturup muhabbet edeceksek çok güzel ama sahada mücadele edecekse önemli yok. Ekonomik olarak da hovardalık yapacak durumumuz yok. Kulüp gırtlağına kadar borçtayken gidip Avrupa’dan oyuncu getireceğiz, ondan sonra köşe kapmaca oynayacağız. Menajeri, Kulübü kendisi ayrı taraftan. Sözde kulübe faydalı transfer yaptık.  Git havaalanında kaşkol tak, marş söyle, burada imza töreni yap, ömründe ilk defa gördüğü bir bayrağı öpen bir futbolcu ve bundan gurur duyan bir seyirci. Böyle bir şey olabilir mi? Bunlar ancak Levent Kırca’nın Metin Akpınar’ın filmlerinde olur. Artık 1461’mi olur buralardan biz bir şeyler yapacağız. Bakıyorum, insanları bugüne bağlayan hadiselerden biri de biraz da tesadüfler sonucu ortaya çıkan Yusuf’la Abdülkadir’in ortaya koyduğu performans. Onların sayesinde kazanılan başarılardan duyulan gurur. Bu kısım çok önemli. İnşallah bir dahaki sene bu sayı 5 olacak, belki 8 olacak. Bunu sağlamamız lazım. O zamanki başarılar insanlarda iz bırakmış, yer etmiş hadiselerdi. İnşallah o gün ki çağı yakalayamasak da, şartlar değişmiş olsa da ona benzer bugüne uyarlanmış bu tarz mutlulukları yaşayacağız.

TRABZONSPOR’UN BAŞARISI 4 ÜNİTENİN KOORDİNELİ ÇALIŞMASINA BAĞLIDIR

Trabzonspor’un kurtuluşu, altyapı, Ara Takım (1461) ve A takım, araştırma - izleme (scout), bu 4 ünitenin koordineli çalışmasına bağlıdır. Kopuk Kopuk, hepsi başarılı da olsa Trabzonspor başarılı değildir. Ekonomik ve sportif olarak hatta sosyal olarak başarılı değildir. Şayet bu 4 ünite birbiriyle koordineli, ilişkili, birbirinin faydası için çalışıyor, o düzende çalışmalarını sürdürüyorsa Trabzonspor zaten o zaman düzelme, kurtulma yoluna girmiştir.

TRABZONSPOR TARİHİNDEKİ EN ZOR SÜREÇ

Trabzonspor tarihinde yaşadığı en zor süreçten geçiyor. Özellikle ekonomik olarak diğerleri de ona bağlı olarak çökmüş vaziyette. El birliği ile bunu yapacağız. Kaşın üzerinde gözün var diye aramak yerine ne katkı sağlayabilirim, ne destek verebilirim, şu yanlışı şöyle düzeltmek mümkün mü şeklinde samimi destek bekliyoruz. Bu hadise şuanda bu yönetimin değil bu camianın meselesidir. Bunu çözecek olan da camiadır. Bizler sadece orada bir elçi, onlardan aldığımız mesajlar doğrultusunda icraatlar yapıyoruz.”

Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir