Hayrettin Hacısalihoğlu'ndan mesaj var
Yayınlanma:
Trabzonspor Eski Asbaşkanlarından Hayrettin Hacısalihoğlu, Haber61 TV' de Şehrin Nabzı programının konuğu oldu. Tuncay Lakot'un ev sahipliğinde gazeteci İhsan Öksüz'ün sorularını yanıtlayan Hacısalihoğlu, Trabzonspor'a yöneltilen eleştirilerden, önceki yönetimin hatalarına, tüzük ihtiyacından Akyazı stadına kadar pek çok konuda açıklamalarda bulundu.
Hayrettin Hacısalihoğlu'nun açıklamaları şu şekildedir: "
Şehrin kendinden ve benliğinden uzaklaşmasının sebeplerinden biri 2011’de başlayan futboldaki karmaşayla beraber futbola ilginin azalması ve güvenin kaybolması. Bunun dışında Trabzonspor’un 2011 sonrası yapması gerekeni değil tam tersine yapmaması gerekenleri sergilemesi. Türkiye’de genel olarak futbola karşı uzaklaşma oldu. Trabzon’da da Trabzonspor’la ilişkisi soğudu. Bunda hem ülkenin hem takımın konumu var.
AÇIKLAMALARI İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ!
Taraftar günlük değerlendirir bizler uzun vadede olaylara bakarız
Seçimleri Trabzonspor’da kriter olarak kabul etmemek lazım. Seçimlerde oy kullanan sayısıyla maçlara gidenlerin sayısına bakarsak seçimlerin başka mecralarda olduğu sonucuna varırız.
Taraftar bazında yönetime ve kulübe yönelik değerlendirmeler farklıdır. Basın mensuplarının, eski yöneticilerin değerlendirmeleri farklıdır. Taraftarlar takımın taraftarıdır ve takımın son durumuyla ilgili değerlendirmeler yapar. Kazanırsa sevinir kaybederse üzülür. Bu işi meslek edinmiş spor basını ve işin içinde olan eski yöneticiler günlük olayları değil, geçmişten bugüne bakarak analiz yapar ve geleceği aşağı yukarı tahmin eder. Eski yöneticiler, basın mensupları, bu işin yıllardır içinde olanlar, takım şans eseri başarı yakalamış olsa bile bunun kolektif bir çalışma yoksa bunun uzun vadede başarısızlığa dönüşeceğini bilir ve bu tarz yönetim modelini kabul etmeyerek uyarılarda bulunur. Taraftar açısından bu olay çok başkadır.
Trabzonspor'da samimiyetsizlik var
Trabzonspor’da bu son dönemde bir samimiyetsizlik var. Seçim öncesi söylenen sözlerin tam tersinin uygulanması gibi şeyler söz konusu. Yapılan transferlerin bir kısmı yönetimsel hata ise bir kısmı da taraftarın zorlamasıyla yapılan transferlerdir. 60 oyuncunun 60’ı da yıldız diye büyük ücretlerle alınıyor. Hepsi alkışlanarak havaalanında omuzlara alınıyor. Bazı mahalli ve ulusal basın bunu bomba transfer diye yazıyor.
Takım 18 kişiden oluşuyor. Eldekileri de yok kabul edersek geriye 42 futbolcu fuzuli yere alınmış, fuzuli yere bonservisi verilmiş oluyor. Bir yandan kulüp bütçesi çok kötü, kulübümüz zor durumda, diğer yandan büyük harcamalar yapmamız diyerek bu yönetim seçildi ve geldiğinin 2. Haftasında Muhammet ile büyük harcamalara girdi. Bir yandan bütçeyi düzeltmeye çalışırken diğer yandan harcamalara başlandı. Burada söylem ile eylemler çakışıyor.
AÇIKLAMALARI İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ!
Kurumsal yapının şeklinde yanlışlık var
Yapılan bu tenkitlerin bana göre tek sebebi var, Trabzonspor’un kurumsal bir yapı içinde olması lazım. Ama kurumsal yapının şeklinde yanlışlık veya fikir ayrılığı var. Kurumsal yapıyı yönetecek bir modele ihtiyaç var. Tenkit edilen konularda ortak nokta, Trabzonspor’un bugünü ve geleceğiyle ilgili planlamayı bilmemek. Trabzonspor bu zamana kadar başarıları da büyük sorunları da büyük oldu. Başkana bundan önceki dönemlerde neredeydi diye sormak lazım. Bir başka soru ise, Sayın Başkan bu kulübün kaç numaralı üyesidir dediğinizde zaten bunun cevabını vermiş oluyorsunuz. Bunu kimseyi yargılamak için söylemiyorum ama Trabzonspor’un geçmişiyle ilgili olmayan insanların Trabzonspor’un gerçeklerini anlaması mümkün değil. Bu kulübü geçmişiyle, camiasıyla beraber devraldınız, geçmişine bakarak yönetilmesi lazım. Göreve gelirken Trabzonpor’un hem geçmişine hem geleceğine talip olarak göreve geldiniz. O yüzden bu takımın geçmişini yok sayamazsınız.
Trabzonspor sirk takımı değildir
Sezon açılışının İstanbul’da yapılması da ayrı bir konu. Kökleri Trabzon’da olan bir takımın İstanbul’da açılış yapması hiç şık değildi. Bu abestir, özentidir. İstanbul’da çok taraftar olduğu söylemiyle bu yapıldı ancak Almanya’da da Bursa’da da bu takımın taraftarı var. Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş böyle yapıyor diye biz de yapalım derseniz büyük bir kulüp olamazsınız. Trabzonspor rakiplerinin üstünlüklerini kopya ederek üste çıkamaz. Bu takım kendi değerlerini, özelliklerini kullanarak büyümüştür. Bir şeyi kopya ederek ondan daha iyi olamazsınız. Eğer insanlar maça gelmiyorsa getireceksin. Geçmişte de gelmiyordu ama biz uğraştık ve getirdik. Tepkilerden sonra açılışı Trabzon’da yapalım dediler fakat sezon açılmıştı. Bu sefer de Avni Aker’e veda yapalım dediler. Akyazı bitmeden Avni Aker’e niye veda ediliyor? Bu bile tam Laz işi denilen gibi oldu. Millete malzeme veriyoruz. Bunlar bilet satışı az diyerek yapıldıysa bu ayrıca çok üzücü ve manidardır. Bilmiyorsanız bir bilene danışacaksınız. Gelip bana sorsunlar diye demiyorum bu şekilde anlaşılmasın. Yine yönetimden bir arkadaş gazetecilerle ilgili şeyler söylüyor. Trabzon insanına her şeyi yapabilirsin ama asla hakaret etmeyeceksin. Trabzon’u tanıyorsan, tenkit edeceğin işi bile yumuşak bir lisanla ikna ederek yapman lazım. Böyle bir yaklaşımla hiçbir yere gelinmez.
Başka bir konu da, yönetimlerin bugünkü çağda başarılı olmasının birinci şartı samimiyettir. Açık, dürüst ve samimi olacaksın. Medya ve sosyal medya öyle güçlü ki, bir zaman söylediğin bir sözü yazılı veya videolu olarak yayınlıyor. 50. yılda şampiyonluk, transfer, açılışla ilgili şeyler söyleyip sonra tam tersini söylemek hoş değil. Trabzonspor’un gerçeklerini paylaşırsanız belki oy alamazsınız ama gönülleri alırsınız.
AÇIKLAMALARI İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ!
Personel çıkarırken bile adaletli davrandık
Asbaşkanlık yaptığım dönemlerde bizi eleştirenlerin çoğu sonradan yaptıklarımızın doğru olduğunu gördü. O dönemde de tek adamlık suçlamaları yapıldı ve bu büyük haksızlıktı. 2 ayda bir bilgilendirme toplantısı yapılıyordu. Yapmayı düşündüklerimizi anlatıyor, fikir alıyorduk. Trabzonspor’da çok şey yaparsanız çok tenkit alırsınız, hiçbir şey yapmazsanız hiçbir şey olmaz. 1461’in kurulmasından kolbastı fikrine kadar hepsini biz yaptık. Personel çıkarırken bile adaletli davrandık.
Bakan Başbakan yardımıyla kredi bulunup ödemeler erteleniyorsa bağımsız davranamazsınız
Siyaset güdümünde giden bir Trabzonspor eleştirilerinden kurtulmanın tek şartı, borçlardan kurtulmaktır. Türkiye, Suriye konusunda bile ne kadar bağımsız hareket edebiliyor ki, Türkiye şartlarından bağımsız bir takım olabilsin. Bu takıma Bakan, Başbakan yardımıyla kredi bulunuyor, ödemeler ertelenebiliyorsa çok da bağımsız davranılamaz. Bugünün gerçeği bu.
Taraftarın birinci sorunu, takım taraftarından kulüp taraftarına dönüşmesi gerekiyor. Takımın başarılı olması için kulübün başarılı olması lazım. Hakaret ve kavgalardan uzak doğru bildiklerini söylemesi lazım. Trabzonspor’un en çok ihtiyacı olan söylem budur.
Trabzonspor 3 ayaklı bir hadise. Sportif, sosyal ve ekonomik tarafı var. Bunların 3’ünün de dengeli yükselmesi lazım. Biri kısa kalırsa bu sac ayağı çöker. Ekonomisi çok iyi ama sosyal yönü zayıf olan takımların durumuna bakıp onlardan ders çıkarılması lazım.
Olumlu ve olumsuz tüm malzemelerle beraber en doğrusunu yapmak önemli. Bir yandan borcu öderken diğer yandan takımı büyüterek taraftarı da elde tutmak lazım. Bunları yaparken de samimi olacaksınız. Futbol öyle bir hadise ki hiçbir şeyin 1 tane doğrusu yok. Herkes her şeyi tenkit eder. Doğru bildiğini camiaya güzelce anlatıp sahiplendireceksin.
AÇIKLAMALARI İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ!
Biz kimseye muhalefet değiliz
Biz kimseye muhalefet değiliz ve hiçbir şekilde beklentimiz de yok. Bu takım için yapabileceğim her şeyi zaten yapmışım. Demagoji yapmaya gerek yok. Trabzonspor’un acilen tüzük değişimine ihtiyacı var. Tartışılan diğer konu, tüzüğe uygun kongre yapılmamış olması.
Aralık’ta biten yönetim süresinin gizlenip saklanmasına gerek yoktu. İyi gidiyorsanız zaten size oy veririz. Kötü gidiyorsanız vermeyiz. Herkesin yanlış bulduğu şey, geçmiş yönetimin yasal olmayan şekilde üye kaydı yapmıştı. Trabzonspor tüm bu yaşananlardan ders almalı. Yasal olmayan iş yapanın yaptığı yanına kar mı kalacak? Kulübün hayrına konuşmak muhalefet etmek değil, tenkit olarak alınmalı. Birlik beraberlik oluşturacak icraatlar yaparsan camia zaten bir ve beraber olur. Birlik beraberlik duyguda düşüncede paylaşmaktır. Hep beraber yemek yiyerek resim çektirmek değildir.
Geçmişte Tanjant hadisesi yaşandı şimdi Akyazı
Geçmişte Tanjant hadisesi yaşanmıştı. Bugün de Akyazı hadisesi yaşanıyor. Buna iki yönlü bakmak lazım. Şu an açılsa tabi ki iyi olur ama acele etmek için sebep mi var? Bu sezon çok büyük iddiamız yok.
Stadın bitmemiş olması bana göre ekonomik nedenlere bağlı. Müteahitin parasını veriyorsan, iş biter. Hem Türkiye’deki inşaat anlayışını da biliyoruz. Stad için bu kadar heyecana gerek yok. Benim bildiğim kadarıyla çatıların malzemeleri hazır ama ödemelerde aksaklık nedeniyle gecikiyor. Stadın olması iyi ve doğru bir şey. Stadın yapılacak olması döneminde biz görevdeydik. Stad için birkaç yer önerildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan o dönemde Başbakandı. Konu üzerine kendisiyle 2 defa görüştük. Biz sanayi çarşısında bir proje çizdirdik ve orada yapılmasını istedik ancak Sayın Erdoğan, stadın Akyazı’da olması için ısrar etti. Bunun için kararname bile çıktı. Tahliyesi kolay olduğu için bana göre en uygun yer sanayi çarşısıydı. Deprem konusunda uzman akademisyen Osman Bektaş Akyazı’yla ilgili dikkate alınması gereken önemli şeyler söylüyor. Bunlara kulak vermek lazım. Sağlam zemin üzerine oturtulduğu iddia ediliyor ama Osman Bektaş, buraya plakalar oturtulduğunu ve bu plakaların sağlamlığının çok önemli olduğunu ısrarla söylüyor. Bir de şehir hastanesi konusu var. Bazı işleri Laz işi yapıyoruz dedğim şey burada da geçerli. Burada bir hastane olması olacak iş değil. Amaç hizmetse yol yaptıktan sonra dağın başında bile hizmet verirsiniz. Ayrıca deniz seviyesinde bir hastane, sağlık teknolojisi açısından mahsurlu diye biliyorum. Akyazı’nın oraya hastane yerine güzel bir spor alanı ve ormanlık alan olabilirdi. Hiçbir şeyden istifade etmeyi bilmiyoruz.
AÇIKLAMALARI İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ!
Hayrettin Hacısalihoğlu'nun açıklamaları şu şekildedir: "
Şehrin kendinden ve benliğinden uzaklaşmasının sebeplerinden biri 2011’de başlayan futboldaki karmaşayla beraber futbola ilginin azalması ve güvenin kaybolması. Bunun dışında Trabzonspor’un 2011 sonrası yapması gerekeni değil tam tersine yapmaması gerekenleri sergilemesi. Türkiye’de genel olarak futbola karşı uzaklaşma oldu. Trabzon’da da Trabzonspor’la ilişkisi soğudu. Bunda hem ülkenin hem takımın konumu var.
AÇIKLAMALARI İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ!
Taraftar günlük değerlendirir bizler uzun vadede olaylara bakarız
Seçimleri Trabzonspor’da kriter olarak kabul etmemek lazım. Seçimlerde oy kullanan sayısıyla maçlara gidenlerin sayısına bakarsak seçimlerin başka mecralarda olduğu sonucuna varırız.
Taraftar bazında yönetime ve kulübe yönelik değerlendirmeler farklıdır. Basın mensuplarının, eski yöneticilerin değerlendirmeleri farklıdır. Taraftarlar takımın taraftarıdır ve takımın son durumuyla ilgili değerlendirmeler yapar. Kazanırsa sevinir kaybederse üzülür. Bu işi meslek edinmiş spor basını ve işin içinde olan eski yöneticiler günlük olayları değil, geçmişten bugüne bakarak analiz yapar ve geleceği aşağı yukarı tahmin eder. Eski yöneticiler, basın mensupları, bu işin yıllardır içinde olanlar, takım şans eseri başarı yakalamış olsa bile bunun kolektif bir çalışma yoksa bunun uzun vadede başarısızlığa dönüşeceğini bilir ve bu tarz yönetim modelini kabul etmeyerek uyarılarda bulunur. Taraftar açısından bu olay çok başkadır.
Trabzonspor'da samimiyetsizlik var
Trabzonspor’da bu son dönemde bir samimiyetsizlik var. Seçim öncesi söylenen sözlerin tam tersinin uygulanması gibi şeyler söz konusu. Yapılan transferlerin bir kısmı yönetimsel hata ise bir kısmı da taraftarın zorlamasıyla yapılan transferlerdir. 60 oyuncunun 60’ı da yıldız diye büyük ücretlerle alınıyor. Hepsi alkışlanarak havaalanında omuzlara alınıyor. Bazı mahalli ve ulusal basın bunu bomba transfer diye yazıyor.
Takım 18 kişiden oluşuyor. Eldekileri de yok kabul edersek geriye 42 futbolcu fuzuli yere alınmış, fuzuli yere bonservisi verilmiş oluyor. Bir yandan kulüp bütçesi çok kötü, kulübümüz zor durumda, diğer yandan büyük harcamalar yapmamız diyerek bu yönetim seçildi ve geldiğinin 2. Haftasında Muhammet ile büyük harcamalara girdi. Bir yandan bütçeyi düzeltmeye çalışırken diğer yandan harcamalara başlandı. Burada söylem ile eylemler çakışıyor.
AÇIKLAMALARI İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ!
Kurumsal yapının şeklinde yanlışlık var
Yapılan bu tenkitlerin bana göre tek sebebi var, Trabzonspor’un kurumsal bir yapı içinde olması lazım. Ama kurumsal yapının şeklinde yanlışlık veya fikir ayrılığı var. Kurumsal yapıyı yönetecek bir modele ihtiyaç var. Tenkit edilen konularda ortak nokta, Trabzonspor’un bugünü ve geleceğiyle ilgili planlamayı bilmemek. Trabzonspor bu zamana kadar başarıları da büyük sorunları da büyük oldu. Başkana bundan önceki dönemlerde neredeydi diye sormak lazım. Bir başka soru ise, Sayın Başkan bu kulübün kaç numaralı üyesidir dediğinizde zaten bunun cevabını vermiş oluyorsunuz. Bunu kimseyi yargılamak için söylemiyorum ama Trabzonspor’un geçmişiyle ilgili olmayan insanların Trabzonspor’un gerçeklerini anlaması mümkün değil. Bu kulübü geçmişiyle, camiasıyla beraber devraldınız, geçmişine bakarak yönetilmesi lazım. Göreve gelirken Trabzonpor’un hem geçmişine hem geleceğine talip olarak göreve geldiniz. O yüzden bu takımın geçmişini yok sayamazsınız.
Trabzonspor sirk takımı değildir
Sezon açılışının İstanbul’da yapılması da ayrı bir konu. Kökleri Trabzon’da olan bir takımın İstanbul’da açılış yapması hiç şık değildi. Bu abestir, özentidir. İstanbul’da çok taraftar olduğu söylemiyle bu yapıldı ancak Almanya’da da Bursa’da da bu takımın taraftarı var. Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş böyle yapıyor diye biz de yapalım derseniz büyük bir kulüp olamazsınız. Trabzonspor rakiplerinin üstünlüklerini kopya ederek üste çıkamaz. Bu takım kendi değerlerini, özelliklerini kullanarak büyümüştür. Bir şeyi kopya ederek ondan daha iyi olamazsınız. Eğer insanlar maça gelmiyorsa getireceksin. Geçmişte de gelmiyordu ama biz uğraştık ve getirdik. Tepkilerden sonra açılışı Trabzon’da yapalım dediler fakat sezon açılmıştı. Bu sefer de Avni Aker’e veda yapalım dediler. Akyazı bitmeden Avni Aker’e niye veda ediliyor? Bu bile tam Laz işi denilen gibi oldu. Millete malzeme veriyoruz. Bunlar bilet satışı az diyerek yapıldıysa bu ayrıca çok üzücü ve manidardır. Bilmiyorsanız bir bilene danışacaksınız. Gelip bana sorsunlar diye demiyorum bu şekilde anlaşılmasın. Yine yönetimden bir arkadaş gazetecilerle ilgili şeyler söylüyor. Trabzon insanına her şeyi yapabilirsin ama asla hakaret etmeyeceksin. Trabzon’u tanıyorsan, tenkit edeceğin işi bile yumuşak bir lisanla ikna ederek yapman lazım. Böyle bir yaklaşımla hiçbir yere gelinmez.
Başka bir konu da, yönetimlerin bugünkü çağda başarılı olmasının birinci şartı samimiyettir. Açık, dürüst ve samimi olacaksın. Medya ve sosyal medya öyle güçlü ki, bir zaman söylediğin bir sözü yazılı veya videolu olarak yayınlıyor. 50. yılda şampiyonluk, transfer, açılışla ilgili şeyler söyleyip sonra tam tersini söylemek hoş değil. Trabzonspor’un gerçeklerini paylaşırsanız belki oy alamazsınız ama gönülleri alırsınız.
AÇIKLAMALARI İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ!
Personel çıkarırken bile adaletli davrandık
Asbaşkanlık yaptığım dönemlerde bizi eleştirenlerin çoğu sonradan yaptıklarımızın doğru olduğunu gördü. O dönemde de tek adamlık suçlamaları yapıldı ve bu büyük haksızlıktı. 2 ayda bir bilgilendirme toplantısı yapılıyordu. Yapmayı düşündüklerimizi anlatıyor, fikir alıyorduk. Trabzonspor’da çok şey yaparsanız çok tenkit alırsınız, hiçbir şey yapmazsanız hiçbir şey olmaz. 1461’in kurulmasından kolbastı fikrine kadar hepsini biz yaptık. Personel çıkarırken bile adaletli davrandık.
Bakan Başbakan yardımıyla kredi bulunup ödemeler erteleniyorsa bağımsız davranamazsınız
Siyaset güdümünde giden bir Trabzonspor eleştirilerinden kurtulmanın tek şartı, borçlardan kurtulmaktır. Türkiye, Suriye konusunda bile ne kadar bağımsız hareket edebiliyor ki, Türkiye şartlarından bağımsız bir takım olabilsin. Bu takıma Bakan, Başbakan yardımıyla kredi bulunuyor, ödemeler ertelenebiliyorsa çok da bağımsız davranılamaz. Bugünün gerçeği bu.
Taraftarın birinci sorunu, takım taraftarından kulüp taraftarına dönüşmesi gerekiyor. Takımın başarılı olması için kulübün başarılı olması lazım. Hakaret ve kavgalardan uzak doğru bildiklerini söylemesi lazım. Trabzonspor’un en çok ihtiyacı olan söylem budur.
Trabzonspor 3 ayaklı bir hadise. Sportif, sosyal ve ekonomik tarafı var. Bunların 3’ünün de dengeli yükselmesi lazım. Biri kısa kalırsa bu sac ayağı çöker. Ekonomisi çok iyi ama sosyal yönü zayıf olan takımların durumuna bakıp onlardan ders çıkarılması lazım.
Olumlu ve olumsuz tüm malzemelerle beraber en doğrusunu yapmak önemli. Bir yandan borcu öderken diğer yandan takımı büyüterek taraftarı da elde tutmak lazım. Bunları yaparken de samimi olacaksınız. Futbol öyle bir hadise ki hiçbir şeyin 1 tane doğrusu yok. Herkes her şeyi tenkit eder. Doğru bildiğini camiaya güzelce anlatıp sahiplendireceksin.
AÇIKLAMALARI İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ!
Biz kimseye muhalefet değiliz
Biz kimseye muhalefet değiliz ve hiçbir şekilde beklentimiz de yok. Bu takım için yapabileceğim her şeyi zaten yapmışım. Demagoji yapmaya gerek yok. Trabzonspor’un acilen tüzük değişimine ihtiyacı var. Tartışılan diğer konu, tüzüğe uygun kongre yapılmamış olması.
Aralık’ta biten yönetim süresinin gizlenip saklanmasına gerek yoktu. İyi gidiyorsanız zaten size oy veririz. Kötü gidiyorsanız vermeyiz. Herkesin yanlış bulduğu şey, geçmiş yönetimin yasal olmayan şekilde üye kaydı yapmıştı. Trabzonspor tüm bu yaşananlardan ders almalı. Yasal olmayan iş yapanın yaptığı yanına kar mı kalacak? Kulübün hayrına konuşmak muhalefet etmek değil, tenkit olarak alınmalı. Birlik beraberlik oluşturacak icraatlar yaparsan camia zaten bir ve beraber olur. Birlik beraberlik duyguda düşüncede paylaşmaktır. Hep beraber yemek yiyerek resim çektirmek değildir.
Geçmişte Tanjant hadisesi yaşandı şimdi Akyazı
Geçmişte Tanjant hadisesi yaşanmıştı. Bugün de Akyazı hadisesi yaşanıyor. Buna iki yönlü bakmak lazım. Şu an açılsa tabi ki iyi olur ama acele etmek için sebep mi var? Bu sezon çok büyük iddiamız yok.
Stadın bitmemiş olması bana göre ekonomik nedenlere bağlı. Müteahitin parasını veriyorsan, iş biter. Hem Türkiye’deki inşaat anlayışını da biliyoruz. Stad için bu kadar heyecana gerek yok. Benim bildiğim kadarıyla çatıların malzemeleri hazır ama ödemelerde aksaklık nedeniyle gecikiyor. Stadın olması iyi ve doğru bir şey. Stadın yapılacak olması döneminde biz görevdeydik. Stad için birkaç yer önerildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan o dönemde Başbakandı. Konu üzerine kendisiyle 2 defa görüştük. Biz sanayi çarşısında bir proje çizdirdik ve orada yapılmasını istedik ancak Sayın Erdoğan, stadın Akyazı’da olması için ısrar etti. Bunun için kararname bile çıktı. Tahliyesi kolay olduğu için bana göre en uygun yer sanayi çarşısıydı. Deprem konusunda uzman akademisyen Osman Bektaş Akyazı’yla ilgili dikkate alınması gereken önemli şeyler söylüyor. Bunlara kulak vermek lazım. Sağlam zemin üzerine oturtulduğu iddia ediliyor ama Osman Bektaş, buraya plakalar oturtulduğunu ve bu plakaların sağlamlığının çok önemli olduğunu ısrarla söylüyor. Bir de şehir hastanesi konusu var. Bazı işleri Laz işi yapıyoruz dedğim şey burada da geçerli. Burada bir hastane olması olacak iş değil. Amaç hizmetse yol yaptıktan sonra dağın başında bile hizmet verirsiniz. Ayrıca deniz seviyesinde bir hastane, sağlık teknolojisi açısından mahsurlu diye biliyorum. Akyazı’nın oraya hastane yerine güzel bir spor alanı ve ormanlık alan olabilirdi. Hiçbir şeyden istifade etmeyi bilmiyoruz.
AÇIKLAMALARI İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ!
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.